İngilizce cümle çevirileri

Hakperest

Kıdemli Üye
Katılım
13 May 2013
Mesajlar
10,150
Tepkime puanı
3,186
Puanları
113
Konum
:::::YerKüre:::::
İngilizce bilen yada geliştiren arkadaşlar; fırsat buldukça çervirileriyle cümleler ekliyelim.
Hem kendimize hem başkasına faydamız olsun.

Fatiha English Meaning
1. In the name of Allah, Most Gracious, Most Merciful.
2. Praise be to Allah, the Cherisher and Sustainer of the worlds.
3. Most Gracious, Most Merciful.
4. Master of the Day of Judgment.
5. You (Alone) we worship, and You (Alone) we ask for help.
6. Show us the straight way.
7. The way of those upon whom You have bestowed Grace, not of those who earned Your Anger, nor of those who went astray

Fatiha Türkçe Anlamı
1. Rahmân ve rahîm olan Allah'ın adıyla.
2. Hamd (övme ve övülme), alemlerin Rabbi Allah'a mahsustur.
3. O, rahmândır ve rahîmdir.
4. Ceza gününün mâlikidir.
5. (Rabbimiz!) Ancak sana kulluk ederiz ve yalnız senden medet umarız.
6. Bize doğru yolu göster.
7. Kendilerine lütuf ve ikramda bulunduğun kimselerin yolunu; gazaba uğramışların ve sapmışların yolunu değil
 

Hakperest

Kıdemli Üye
Katılım
13 May 2013
Mesajlar
10,150
Tepkime puanı
3,186
Puanları
113
Konum
:::::YerKüre:::::
The man suddenly saw a cloud. the man was very scared.

Adam birden bir karaltı gördü. adam çok korkmuştu.
 

uzAyli

İhvan Forum Üye
Katılım
23 Ağu 2006
Mesajlar
7,903
Tepkime puanı
2,001
Puanları
0
Yaş
123
Konum
Uzay
cloud bulut degilmi ya
Karalti nerden cikti
 

adams77

Kanalizasyoncu
Katılım
14 Haz 2013
Mesajlar
25,910
Tepkime puanı
2,064
Puanları
113
Konum
Mars
Cloud bulut ise bu nası bulut iphonenin içinde yaa
 

uzAyli

İhvan Forum Üye
Katılım
23 Ağu 2006
Mesajlar
7,903
Tepkime puanı
2,001
Puanları
0
Yaş
123
Konum
Uzay
how can i go to taksim ?

Taksime nasil gidebilirim.?
 

Hakperest

Kıdemli Üye
Katılım
13 May 2013
Mesajlar
10,150
Tepkime puanı
3,186
Puanları
113
Konum
:::::YerKüre:::::
Long, long ago, some two thousand years or so, there lived a rich man with a good and beautiful wife.

Uzun, çok uzun zaman önce, yaklaşık iki bin yıl kadar önce, iyi ve güzel bir karısı olan zengin bir adam yaşıyordu.
 

Hakperest

Kıdemli Üye
Katılım
13 May 2013
Mesajlar
10,150
Tepkime puanı
3,186
Puanları
113
Konum
:::::YerKüre:::::
They loved each other dearly, but sorrowed much that they had no children. So greatly did they desire to have one, that the wife prayed for it day and night, but still they remained childless.

Birbirlerini çok seviyorlardı ama çocukları olmadığı için çok üzülüyorlardı. O kadar çok istediler ki, karısı gece gündüz dua etti, ama yine de çocuksuz kaldılar.
 

Hakperest

Kıdemli Üye
Katılım
13 May 2013
Mesajlar
10,150
Tepkime puanı
3,186
Puanları
113
Konum
:::::YerKüre:::::
In front of the house there was a court, in which grew a juniper-tree. One winter’s day the wife stood under the tree to peel some apples, and as she was peeling them, she cut her finger, and the blood fell on the snow.

Evin önünde ardıç ağacının yetiştiği bir avlu vardı. Bir kış günü, karısı biraz elma soymak için ağacın altında durdu ve onları soyarken parmağını kesti ve kan karın üzerine düştü.
 
Üst