Abdülhakim Arvasi'nin oğlu ile Mahmud efendi arasında...

alanyali07

Kıdemli Üye
Katılım
11 May 2008
Mesajlar
6,968
Tepkime puanı
845
Puanları
0
"Münir efendi , Abdülhakim Arvasi'nin küçük oğludur.

Münir efendi'nin damadı, İstanbul'da Çarşamba'da İsmailağa camii imamı ve sonra Ali Haydar efendinin yerine ,
hilafeti olmadığı halde şeyhlik yapan Mahmud efendiye mensub olduğundan, bir gün Münir efendiyi de Mahmud Efendiye götürdü.
Tanıttı.
Mahmud efendi, Efendi hz.ni (Abdulhakim Arvasi)yi medhettikten sonra, elini yüzüne getirip:
"Size sakal bırakmak yakışır" deyince,
Münir efendi :"Bana babam sakal bırak demedi, ben güneşi gördüm, aya bakmam" veciz ifadesi ile cevab verdi.
Ankara'da babasının yanında medfundur.
Allah rahmet eylesin"

(Son Halkalar ve Seyyid Abdülhakim arvasi külliyatı cilt 1 )
 

ilke

Paylaşımcı
Katılım
6 Kas 2017
Mesajlar
875
Tepkime puanı
188
Puanları
0
"Münir efendi , Abdülhakim Arvasi'nin küçük oğludur.

Münir efendi'nin damadı, İstanbul'da Çarşamba'da İsmailağa camii imamı ve sonra Ali Haydar efendinin yerine ,
hilafeti olmadığı halde şeyhlik yapan Mahmud efendiye mensub olduğundan, bir gün Münir efendiyi de Mahmud Efendiye götürdü.
Tanıttı.
Mahmud efendi, Efendi hz.ni (Abdulhakim Arvasi)yi medhettikten sonra, elini yüzüne getirip:
"Size sakal bırakmak yakışır" deyince,
Münir efendi :"Bana babam sakal bırak demedi, ben güneşi gördüm, aya bakmam" veciz ifadesi ile cevab verdi.
Ankara'da babasının yanında medfundur.
Allah rahmet eylesin"

(Son Halkalar ve Seyyid Abdülhakim arvasi külliyatı cilt 1 )

Sakalsız Mehd-i Azam (!) olur da hiç şeyh olmaz mı? Elbetteki olur da sakallı babası bile nefis tezkiyesi yapamamışken sakalsız
oğlunun cirmi ne olur ?
Meydan sakalsızlara kaldı ! Ne günlere kaldık ve geldik Ya Rabbi !
 

DostunDostu

Süper Moderatör
Yönetici
Katılım
30 Eyl 2013
Mesajlar
6,183
Tepkime puanı
473
Puanları
83
"Bana babam sakal bırak demedi, ben güneşi gördüm, aya bakmam"
Benim bildiğim Abdülhakim Arvasi hazretlerinin sakalı vardı. Anlaşılan o ki bu beyzade güneşe bakmış bakmış ama sakallı olduğunu görememiş,

Çapsızlık kadar kötü bir şey yok, Allah hepimizi bu sığlıktan korusun..
 
Son düzenleme:

ilke

Paylaşımcı
Katılım
6 Kas 2017
Mesajlar
875
Tepkime puanı
188
Puanları
0
Said-i Nursi merhum "Ben iki sünneti terk ettim." demiştir.. Evliliğe zaman bulamadığını ve sakal sünnetini terkle oluşan seyyienin kefaretini de "Yirmi sene haps-i münferit hükmünde işkenceli bir hayat geçirdik; inşaallah o sünnetin terkine bir kefarettir." diyerek açıklamıştır. Yoksa şimdi O'nun peşinde olduğunu söyleyenlerin sakal bırakmadan kendisine uyuluyor diye sıcacık yataklarında uyuyarak ömür geçireceklerini bilseydi eminim sakal sünnetini hiç terketmezdi !
 

alanyali07

Kıdemli Üye
Katılım
11 May 2008
Mesajlar
6,968
Tepkime puanı
845
Puanları
0
Benim bildiğim Abdülhakim Arvasi hazretlerinin sakalı vardı. Anlaşılan o ki bu beyzade güneşe bakmış bakmış ama sakallı olduğunu görememiş,

Çapsızlık kadar kötü bir şey yok, Allah hepimizi bu sığlıktan korusun..
sanırım kastettiği, böyle bir irşadı bana babam ve mürşidim olan kişi yapması lazımdı, o yapmamışken başka mürşidlerin tavsiyelerine kendimi kapattım anlamında..
 

ilke

Paylaşımcı
Katılım
6 Kas 2017
Mesajlar
875
Tepkime puanı
188
Puanları
0
"Münir efendi , Abdülhakim Arvasi'nin küçük oğludur.

Münir efendi'nin damadı, İstanbul'da Çarşamba'da İsmailağa camii imamı ve sonra Ali Haydar efendinin yerine ,
hilafeti olmadığı halde şeyhlik yapan Mahmud efendiye mensub olduğundan, bir gün Münir efendiyi de Mahmud Efendiye götürdü.
Tanıttı.
Mahmud efendi, Efendi hz.ni (Abdulhakim Arvasi)yi medhettikten sonra, elini yüzüne getirip:
"Size sakal bırakmak yakışır" deyince,
Münir efendi :"Bana babam sakal bırak demedi, ben güneşi gördüm, aya bakmam" veciz ifadesi ile cevab verdi.
Ankara'da babasının yanında medfundur.
Allah rahmet eylesin"

(Son Halkalar ve Seyyid Abdülhakim arvasi külliyatı cilt 1 )


Ne taraftan baksan şeyhlik iddiasında bulunan bir kişi için noksanlık kokuyor bu hadise !.. Bir defa kamil insanlar kendi şeyhlerinin haricindeki büyük zatların bilgilerinden ve faziletlerinden de ahz-u feyz ve istifade etmişlerdir ! Çünkü, insanlar ne kadar terakki ederlerse etsinler Rabbimiz gibi gerçek bir mürşid-i kâmil durumuna yükselemezler. Sakal gibi kuvvetli bir sünnet-i seniyye için de asla birinin "bırak veya ben bırakmadım sen de bırkama" tavsiyesi ile amel edilmesi caiz olmayacağından bu husus, "yok Güneşi görmek, yahut Ay'la yetinmek" gibi benzetmelerle muhabbet edilemez ! Bu ancak kendilerini çok şey biliyor ve üstün görenler için büyük bir noksanlık olarak sırıtmaktadır Vesselâm.
 

cemaliii

Kıdemli Üye
Katılım
24 Ağu 2009
Mesajlar
4,763
Tepkime puanı
982
Puanları
113
Yatıştırın bakalım şeyhlerinizi. Belki biri birinden büyüktür. Sakal konusu teferruattır. Ama biz teferruatları esas gibi tartışıp haram helal ilan edip birde ceza verdikmi tamamdır.

Sakalla ilgili Sen farz deyiver birşey olmaz denmeside cabası. Anlayan anladı kim dedi kime dedi.
 

cemaliii

Kıdemli Üye
Katılım
24 Ağu 2009
Mesajlar
4,763
Tepkime puanı
982
Puanları
113
Ne taraftan baksan şeyhlik iddiasında bulunan bir kişi için noksanlık kokuyor bu hadise !.. Bir defa kamil insanlar kendi şeyhlerinin haricindeki büyük zatların bilgilerinden ve faziletlerinden de ahz-u feyz ve istifade etmişlerdir ! Çünkü, insanlar ne kadar terakki ederlerse etsinler Rabbimiz gibi gerçek bir mürşid-i kâmil durumuna yükselemezler. Sakal gibi kuvvetli bir sünnet-i seniyye için de asla birinin "bırak veya ben bırakmadım sen de bırkama" tavsiyesi ile amel edilmesi caiz olmayacağından bu husus, "yok Güneşi görmek, yahut Ay'la yetinmek" gibi benzetmelerle muhabbet edilemez ! Bu ancak kendilerini çok şey biliyor ve üstün görenler için büyük bir noksanlık olarak sırıtmaktadır Vesselâm.

Sen şeyh bir zata ben güneşi (ömer efendiyi) gördüm aya bakmam desen nakısmısın? Bence değilsin. Senin güneşin o, bir başkasının ahmet, öbürünün mehmet.
 
Üst