AKP IMF'ye borcu bitirdi artık borcumuz kalmadı yalanı

saliha kalem

Profesör
Katılım
3 Kas 2010
Mesajlar
1,705
Tepkime puanı
125
Puanları
0
Imf'ye gerçekten borcusu sıfırlamış olabilirler tebrik etmek lazım buda bir gelişme tabi fakat imf'ye borcu ödedikleriyle tüm borçların sıfırlanması gibi bir algı oluşturulmaya çalışılıyor bunada elbette karşı olmalıyız

şimdi küçük çaplı bir araştırmayla IMF'ye borcu kapadıktan sonra sanki ülkemizde IMF artık etkisi olmayacakmış gibi duruyor bunu en yetkili ağızlardan sayın başbakan IMFnin ülkeden etkisini tamamen çekti diyene kadar takip etmeliyiz
bakın IMF Türkiye sorumlusu Lewis neler diyor:


Türkiye-IMF ilişkisinde yeni dönem

Türkiye'nin 188 üye devleti temsil eden IMF'nin içerisinde etkinliğinin artacağına dikkat çeken Lewis, "Türkiye ve IMF arasında güçlü bir ilişki bulunmaktadır ve biz bu ilişkinin gelecekte de devam etmesini beklemekteyiz. Türkiye ve IMF arasındaki ilişki şimdi çok daha iki yönlü bir ilişkidir. Özellikle ekonomik ve finansal politikalar üzerinde yakın diyaloglarımızı sürdüreceğiz" diye konuştu.

http://www.cnnturk.com/2013/ekonomi/...8.0/index.html

IMF'ye Borç bitecek ama IMF gitmeyecek
...

"KÜRESEL SORUNLARA BİRLİKTE ÇÖZÜM"
Türkiye’nin 2008'den bu yana IMF’den borç almadığını söyleyen Lewis, “Ancak pek çok diğer alanda işbirliğimizi geliştirerek sürdürüyoruz. Türkiye ile ekonomik ve mali politikalar konusunda sabit bir diyalogumuz var; ortaklaşa araştırma ve diğer tipte projeler yapıyoruz. Ayrıca teknik danışmanlık ve eğitim konusunda işbirliğimiz var. Belki de hepsinden önemlisi, IMF küresel ekonomik koordinasyon konusunda anahtar bir forum ve Türkiye de IMF içinde artan önemde rol oynuyor. Türkiye ve IMF, küresel ekonomik konulara çözüm bulmak üzere birlikte çalışıyorlar."

66 YILDIR ÜYE
IMF’ye 1947 yılında üye olan Türkiye, ilk Stand-By anlaşmasını 1961 yılında imzaladı. Bu tarihten itibaren 19 stand-by anlaşması yapıldı ve sadece son 2 anlaşma süresi içinde tamamlanabildi.

Şimdi Türkiye, son borç taksitini ödemesinin ardından IMF ile ilişkisini tamamen bitirmeyecek; ‘üyelik’ kuralları çerçevesinde sürdürecek. Bütün üye ülkelerin tabi olduğu gibi IMF, 4. Madde kapsamında yılda bir kez Türkiye’yi gözden geçirmeye devam edecek.

http://www.radikal.com.tr/ekonomi/bo...eyecek-1132697

anlaşıldıqı üzere IMF Türkiye'de ekonomik müdahale yetkisini sürdürmekte olacak
bu iyi bir durum deqil

begendiqim bir yazıyı konuyla alakalı olarak ekliyorum çünkü borç yalanında bu aşağıdaki yazıda muhalefetide sert eleştirmesi hoşuma gitti
sonuna kadar lütfen okuyun beğeneceksiniz:

Halen 563 milyar borcumuz olduğu söyleniyor; Türkiye’nin borcu bittiyse başbakan çıksın açıklasın

413874-3-4-b46a1.jpg


Ortada rakamlar varken insanları kandıramazsınız, birisi de çıkar “getir şu kara kaplı defteri bakayım” der. Türkiye’nin topu topu 23 milyar dolar borcu mu vardı? Tüh be ulan bunu ben de öderdim! Yıllardır boşu boşuna yaygara yapmışız. Ve 23 milyar dolar borcu AKP ödedi, Türkiye’nin borcu bitti. Bir kuruş bocumuz yok dışarıya!

Türkiye’de muhalefet yok. Başbakan çıkıyor “Türkiye’nin borcunu ödedik” diyor. Karşısında kimsenin sesi çıkmayınca benim dahi oyum Ak Parti’ye! Ak Parti ne kadar borç ödedi? 23 milyar dolar. Hani bizim 500–600 milyar borcumuz vardı! Topu topu 23 milyar dolarmış. Onu da Ak Parti ödedi, Türkiye’nin bir kuruş borcu yok.

MHP’nin ve CHP’nin 200 milletvekili mecliste ne yapıyor. Tayip “Ben Türkiye’nin borcunu ödedim” diyor. Doğru ise gidin adamın elini sıkın. Yalansa hesap sorun. Sokaktaki insan AKP’nin Türkiye’nin borcunu ödediğini söylüyor; çünkü Tayip öyle demiş. CHP’li, MHP’li vekiller siz koyun mu güdüyorsunuz orda?

Maaşı siz alıyorsunuz, Kerim Korkut mu Ak Partiye cevap verecek? Böyle bir şey olamaz ya! Ya MHP’ye ve CHP’ye, BDP’ye oy veren insanlara aklım almıyor! Bunlar ne biçim parti! Başbakan çıkıyor “Ülkenin borcunu ödedik” diyor, üç partide tıs yok.

Başbakan milleti kandırıyorsa tut yakasından, ben mi tutacağım? Belki de haklılar; Türkiye’nin 23 milyar dolar borcu vardı, Ak Parti ödedi bitirdi.

Ama Ekonomi uzmanları öyle demiyor. Halen Türkiye’nin 101 milyar doları kamu, 7 milyar doları banka ve 217 milyar doları da özel sektör olmak üzere 326 milyar dolar yani 563 milyar lira dış borcu olduğu ekonomi uzmanlarınca açıklanıyor. Bu tabloya rağmen adamlar Türkiye’nin dış borcunu ödedik diye propaganda yapıyorlar. Halk da buna inanıyor.

Halk ne bilsin. Borcumuzun sadece IMF’ye olduğunu sanıyor. E doğru, gerçekten IMF’ye olan 23 milyar dolar borcumuzu AKP ödedi, bitirdi. Ama kardeşim bu Türkiye’nin borcu ödendi şeklinde yansıyor. Ya AKP’nin oyu artsın yeter ki doğrular ortaya konsun.

Kılıçtaroğlu inşallah partin Ecevit’in partisinden beter olur! Durmadan konuşuyorsun ama koskoca bir yalana cevap vermiyorsun. Adam Türkiye’nin borcunu ödedim diyor ve bütün Türkiye bu yalana inanıyor, çıkıp belgeleri gözüne dayasana! Sonra benden oy bekliyorsun, nah alırsın!

Ak Parti Kerim Korkut’un yazılarının okunmaması için elinden geleni yapıyor. Casus yorumcular koymuş. Ben yazı yazıyorum adamlar da bana karşı yorum yazıyor. AKP’yi eleştiren yazılarım saklanıyor mu nedir, hiç okunmuyor. Bilgiler internetten; ben ***ı kırık bir halk yazarıyım. Oradan buldum oradan yazıyorum. Yanlış da olur, doğru da olur.

AKP’nin Kerim Korkut ile ilgili algısını düzeltmesi lazım. Sanıyor ki bu adam bize karşı. Ben size karşı olsam doğru yaptıklarınızı göklere çıkarır mıyım? Sizin yüzünüzden laiklerden küfür yedim be!
Sayın başbakan, Türkiye’nin borcunu ödedim demeyeceksin. Halk her şeye inanabilir, ama karşında aptal yok, Kerim Korkut var. Türkiye muhalefeti o üç partiden alıp Kerim Korkut’a verdi.

Türkiye’nin dışarıya olan 349 milyar dolar borcundan IMF’ye olan 23 milyar dolarını ödedik diyeceksin. Merak etme Türk halkı da Kerim Korkut da seni yine alkışlar. Bu ekonomik krizde bir de üstelik borç ödemek kolay değil. Yapılanları görmediğimizi zannetme. Kerim Korkut Ak Parti’nin akıttığı her damla teri takdir eder. Ben Ak Partiye karşı değilim, yanlışa ve haksızlığa karşıyım.

Hesapları hep Ali Babacan yapıyor. İnternet bilgilerine göre bir de biz hesap yapalım. Yanlışsa söyleyecek; hayır öyle değil böyle diyecek. Yukarıda verdiğimiz, internette yer alan 563 milyar lira Türkiye’nin kamu özel toplam dış borcu doğru mu? Hükümet sadece IMF’ye olan 23 milyar doları mı ödemiştir? Borcun 217 milyar dolarının özel sektöre ait olduğunu, bunun da devleti ilgilendirmeyeceği söyleniyor. Bu durumda kamu borcu o da uluslar arası karşılıklı ticaret nedeniyle 126 milyar dolar. Ve bütün dünya ile ticaret yapan bir ülke için bunun normal olduğu söyleniyor.

Bu arada ben internette başka bir bilgiye ulaştım: Türkiye’nin iç finans çevrelerine borcu 542 milyar lira. Bu rakam doğru mu Sayın Babacan? Kime olursa olsun bu, devletin borcu değil mi? Yarın isteseler vermeyeceğim mi diyeceksin? Hem buradan başka bir şey de ortaya çıkıyor. Özel sektörün 217 milyar dolar borcu var dedik ya, senin de özel sektöre (halka, finans çevrelerine her neyse) buna yakın borcun var. O halde devlet yerli IMF’den ( iç finans çevreleri) borç alıyor onlar da dışarıdan. Sonuçta borcun tamamı devletin borcu oluyor.

Ferdi Tayfur ne diyor şarkısında “Bana gerçekleri söyle” ödediğin her kuruş borç için seni alkışlarım. Söyledik bu ekonomik ortamda bir de borç ödeyebilmek kolay değil. Ödemesen de kimse kızmaz. En azından Türkiye’yi IMF’den kurtardın. Ama oy uğruna yanlış reklâm yapıyorsun. Halk borcumuzun bittiğini sanıyor.

O gereksiz üç partiyi halk tasfiye edecek. Halk Kerim Korkut’u hazırlıyor. Çünkü o partiler halkı temsil etmiyor boşuna maaş alıyorlar. Siz de maşallah meydanı boş buldunuz. Burada küçücük bir köşem var. Halk için bir şeyler yazıyorum. Yazılarımın engellendiği şeklinde içimde bir his var. Yani şu anlattığımız şeyleri koca Türkiye’de 50 kişi okur mu ya! Rakamlara dayalı tahlil yapıyoruz. Yanlışsa söyle. Kamuoyuna yansımış bilgileri yazıyorum.

http://blog.milliyet.com.tr/halen-5...basbakan-ciksin-aciklasin/Blog/?BlogNo=413874


 

saliha kalem

Profesör
Katılım
3 Kas 2010
Mesajlar
1,705
Tepkime puanı
125
Puanları
0
AKP hükümetleri Cumhuriyet döneminin borçlanma rekorunu kırdı


AKP hükümetleri, Cumhuriyet döneminin borçlanma rekorunu kırdı. Erdoğan, 95.2 milyar dolardan devraldığı iç borç stokunu yüzde 124 artırarak, bu yıl Eylül sonu itibariyle 213.3 milyar dolara çıkardı. Buna göre Erdoğan döneminde 118.2 milyar dolarla önceki 80 yıldakinden daha fazla net iç borçlanmaya gidildi.


Merkezi yönetimin dış borcu ise aynı dönemde 11.6 milyar dolar artışla 57.1 milyar dolardan 68.8 milyar dolara çıktı. Böylece; merkezi yönetimin toplam borcu Erdoğan’ın başbakanlığı döneminde yüzde 85.2 oranında 129.8 milyar dolar artarak, Eylül 2007 sonu itibariyle 282.1 milyar dolara ulaştı.

Kasım 2002-Mart 2003 arasında iş başında olan 58. Abdullah Gül hükümeti de dahil edildiğinde AKP dönemindeki toplam borç artışı 132.2 milyar dolar olarak hesaplandı.

Bülent Ecevit başkanlığındaki 56. ve 57. hükümetler, borç artışında yaklaşık 80 milyar dolarla ikinci sırada. Son 20 yıllık dönemde merkezi yönetim borcunu azaltan tek hükümet ise yaklaşık bir yıl süren 54. Necmettin Erbakan hükümeti oldu.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün başkanlığında kurulan 58. ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın başında bulunduğu 59. ve 60. AKP hükümetleri, Cumhuriyet döneminin borçlanma rekorunu kırdı. AKP hükümetlerinin, yaklaşık beş yıllık icraat döneminde, kendinden önceki tüm Cumhuriyet hükümetlerin yüzde 127’si kadar iç borçlanmaya gittiği; dış borçlarla birlikte toplam merkezi yönetim borcunu ise bir kata yakın artırdığı belirlendi.

Cumhuriyet tarihinin en büyük ekonomik krizinin de yaşandığı 56. ve 57. Bülent Ecevit hükümetleri döneminde merkezi yönetim borç stoku yaklaşık 80 milyar dolar artarken, siyasi istikrar ve kalkınma dönemi olarak kabul edilen Türkiye’nin 58., 59. ve 60. AKP hükümetleri dönemindeki artış 132 milyar doları geçti. Ecevit, borcu en çok artıran ikinci başbakan olarak Erdoğan’ın ardından geldi. Merkezi yönetim borcunu en az artıran başbakanın ise Necmettin Erdoğan olduğu belirlendi.
akp-nin-borclanma-rekoru.jpg

80 YILDAKİNDEN DAHA FAZLA İÇ BORÇ

Geçen yıl yaptığı bir konuşmada “Borç yiğidin kamçısıdır derler, ama yiğitsen kamçıdır, değilsen felakettir” diyen Erdoğan döneminde özellikle iç borç artışı, Cumhuriyet tarihinde oluşan toplam stoku aştı. İç borç stokunu 95.2 milyar dolardan devralan Erdoğan, bu yılın Eylül sonu itibariyle 213.3 milyar dolara çıkardı. Buna göre Erdoğan döneminde, 118.2 milyar dolarla önceki tüm hükümetlerden daha fazla net iç borçlanmaya gidildi. Bu dönemde merkezi yönetimin iç borç stoku yüzde 124 artış gösterdi.


Merkezi yönetimin dış borcu ise bu dönemde 11.6 milyar dolar artışla 57.1 milyar dolardan 68.8 milyar dolara ulaştı.
Böylece; Merkez Bankası ve yerel yönetimler gibi merkezi yönetim dışındaki kamu kuruluşları ile özel sektörün borcu hariç olmak üzere sadece hükümetin tasarrufundaki toplam iç ve dış borç olan “merkezi yönetim borç stoku” Erdoğan başkanlığındaki 59. ve 60. hükümetler döneminde yüzde 85.2 oranında 129.8 milyar dolar artarak, Eylül 2007 sonu itibariyle 282.1 milyar dolara ulaştı. Söz konusu borç stoku, 59. hükümetin iş başına geldiği Mart 2003’te 152.3 milyar dolar düzeyinde bulunuyordu.

AKP DÖNEMİNDE TOPLAM ARTIŞ 132 MİLYAR DOLAR

Ancak Kasım 2002 seçimlerinin ardından, Tayyip Erdoğan’ın siyasi yasaklı olması nedeniyle Abdullah Gül başkanlığında kurulan 58. hükümet de dahil edildiğinde AKP hükümetleri dönemindeki toplam borç artışı 132.2 milyar dolara ulaştı. Kasım 2002’de iş başına gelen 58. hükümet, siyasi yasaklarını kaldırdığı Erdoğan’ın, yapılan bir ara seçimle TBMM’ye girmesini sağlamış, daha sonra Mart 2003’te Erdoğan başkanlığında 59. hükümet kurulmuştu. Merkezi yönetim borç stokunu 57. Ecevit hükümetinden 149.9 milyar dolar olarak devralan Gül hükümeti, bunu 152.3 milyar dolara çıkararak Erdoğan hükümetine devretmişti.

ECEVİT BORÇLANMADA İKİNCİ

Bülent Ecevit başkanlığındaki 56. ve 57. hükümetler, merkezi yönetim borç stoku artışında yaklaşık 80 milyar dolarla ikinci sırada yer aldı. Ocak 1999’da iş başına gelen 56. Ecevit hükümeti, selefi 55. Mesut Yılmaz hükümetinden 70 milyar dolar dolayında merkezi yönetim borç stoku devraldı. Yaklaşık beş ay süren 56. hükümet döneminde söz konusu borç 1.8 milyar dolar arttı. Ayrılıkçı terör örgütü liderinin yakalanmasıyla seçmen desteği artan Bülent Ecevit’in partisi DSP yapılan seçimlerde en büyük parti çıktı. Bülent Ecevit başkanlığında kurulan 57. hükümet döneminde “baskılı kur”a dayalı IMF programı uygulanırken, hızla büyüyen dış açıklar ve siyasi istikrarsızlığın birleşmesi ve sermaye kaçışının yol açtığı Cumhuriyet tarihinin en ağır ekonomik krizi patlak verdi. Koalisyon hükümetinin başında bulunan Ecevit’in sağlık durumunun bozulması da siyasi istikrarsızlığı artırdı. 2002 seçimleriyle iktidarı AKP’ye devreden 57. hükümetin iş başında olduğu Mayıs 1999-Kasım 2002 arasında merkezi yönetim borcu 78.1 milyar dolar artarak 149.9 milyar dolara çıktı. Böylece Ecevit’in başta olduğu iki hükümet döneminde toplam borç artışı 79.9 milyar dolar olarak gerçekleşti.

BORÇ SADECE ERBAKAN DÖNEMİNDE AZALDI


1983 seçimleriyle iş başına gelen Turgut Özal başkanlığındaki 45. hükümetin, kendinden önceki askeri hükümetten devraldığı merkezi yönetim borcu yaklaşık 25 milyar dolar düzeyinde bulunuyordu. 1987 seçimleriyle ikinci kez iktidara gelerek 46. hükümeti kuran Özal, Cumhurbaşkanı seçilerek Köşk’e çıktığı 1989 yılında kurulan 47. Yıldırım Akbulut hükümetine 38.4 milyar dolar borç devretti.
akp-nin-borclanma-rekoru3.jpg
Yaklaşık birbuçuk yıl süren Akbulut hükümeti bu dönemde borcu 2.3 milyar dolar artırarak, Kasım 1991’de kurulan Süleyman Demirel hükümetine 42.7 milyar dolar olarak teslim etti. Haziran 1993’e kadar süren 49. Demirel hükümeti borcu 10.8 milyar dolar artırarak 53.6 milyar dolara çıkardı. Haziran 1993-Mart 1996 arasında iş başında olan 50., 51. ve 52. Çiller hükümetleri döneminde toplam 7.1 milyar dolar artan stok, 60.7 milyar dolara çıktı. Mart 1996’da iş başına gelen 53. Mesut Yılmaz hükümeti yaklaşık 3.5 ay iktidarda kalabildi.

Haziran 1996’da kurulan ve bir yıl iktidarda kalan Necmettin Erbakan başkanlığındaki 54. hükümet döneminde ise merkezi yönetim borcu 325 milyon dolar azalarak 60.4 milyar dolara geriledi.
Haziran 1997-Ocak 1999 arasında iş başında olan 55. Mesut Yılmaz hükümeti bu borcu 9.7 milyar dolar artırarak 70 milyar dolar çıkardı. Böylece Yılmaz’ın üç kez yaptığı başbakanlık dönemlerindeki toplam borç artışı 11.7 milyar dolar oldu.

Ecevit hükümetleri döneminde 149.9 milyar dolara yükselen söz konusu borç stoku, AKP’nin iktidarda olduğu son dört yılda ise en fazla artışı göstererek 282 milyar doları aştı.
Son 16 hükümet döneminde merkezi yönetim borç stoku (*)




Devrettiği Borç HÜKÜMET Başbakan Başlangıç Bitiş (Milyon $)

45. Turgut Özal Aralık 83 Aralık 87 38.014
46. Turgut Özal Aralık 87 Kasım 89 38.390
47. Yıldırım Akbulut Kasım 89 Haziran 91 40.640
48. Mesut Yılmaz Haziran 91 Kasım 91 42.724
49. Süleyman Demirel Kasım 91 Haziran 93 53.567
50. Tansu Çiller Haziran 93 Ekim 95 58.417
51. Tansu Çiller Ekim 95 Ekim 95 58.417
52. Tansu Çiller Ekim 95 Mart 96 60.686
53. Mesut Yılmaz Mart 96 Haziran 96 60.696
54. Necmettin Erbakan Haziran 96 Haziran 97 60.371
55. Mesut Yılmaz Haziran 97 Ocak 99 70.025
56. Bülent Ecevit Ocak 99 Mayıs 99 71.821
57. Bülent Ecevit Mayıs 99 Kasım 02 149.905
58. Abdullah Gül Kasım 02 Mart 03 152.312
59. R. Tayyip Erdoğan Mart 03 Temmuz 07 264.672
60. R. Tayyip Erdoğan Eylül 07 – 282.111
(*) Sadece hükümetlerin tasarrufundaki iç ve dış borçlar. Özel sektörün yanı sıra, Merkez bankası, yerel yönetimler gibi merkezi yönetim dışındaki kamu kuruluşlarının borcunu da içermiyor.


Haber: ANKA
 

reis

Kıdemli Üye
Katılım
15 Eki 2006
Mesajlar
10,901
Tepkime puanı
414
Puanları
0
Konum
Karadeniz
Borcun Bütçe içerisinde YÜZDE (%) Cinsinden Tuttuğu Yer

Ak Parti'den Önce % 65
Ak Parti'den Sonra % 25


Siz 3 sayfa değil, isterseniz ansiklopedi yazın biz 3 satırda sizi nakavt etmesini biliriz.
 

agbi

Yasaklı
Katılım
2 Kas 2006
Mesajlar
25
Tepkime puanı
382
Puanları
0
Konum
İzmir
@saliha kalem veya @Ercan Tekin her kimsen

Aşağıda KAMALAK ın beyanından ne anlıyotsun açıklama yapta ANLAMA KABİLİYETİNİ ANLIYALIM Cevap vermekten kaçma KORKMA KORKUNUN ÖLÜME BİR FAYDASI YOK.

Yönlendiriyorlar ama ne yapıp edip işte bir taraftan da ‘hükümet istifa’ diye çağırıyorlar. Hükümet istifa ettiğinde muhtemeldir ki yeni iş başına gelecek hükümet, bu tür soruşturmaları durduracaktır. Yani 28 Şubat süreciyle ilgili soruşturmalara son verecektir. Belki de bir af kanunu çıkarmak suretiyle içeridekileri de tahliye edecektir. Dolayısıyla intikam alma rövanşına girişeceklerdir. Bu düşüncelerle şey yaptılar ama…

Başarırlarsa tekrar muhafazakar kesime yönelik bir cadı avı mı başlatacaklar?

kamalak NE DEMİŞ ?

İŞTE BAŞLADILAR cadı avına zemin hazırlamaya @muallim08 & @leyl!fer @Çöl Aslanı @ŞehbaL görüyormusunuz ?

BUNLAR BUGÜNÜN SOSYOLAJİK durumlarını bile görmemezlikten gelip SİYASET ÇİRKEFLİĞİNE BOĞAZLARINA KADAR GÖMÜLMÜŞ SİYASİ ZAVALLILARDIR.

NEDİR BU REZALET YAAA TABLO GETİRMİŞ KAÇ KERE İSPAT ETTİK BUNLAR EKONOMİNİN E ANLAMAYANLARDIR @reis örnek vermiş AK Partinin İMF ilişkilerini kıskanan bu zavallılar OY İÇİN ÜLKE ÇIKARLARINI BİLE ARKA PLANA ALIRLAR.


MERKEZ BANKASININ DÖVİZ REZERVİNİ UNUTMUŞLAR mı İŞLERİNE HGELEMEDİJKLERİNDEN mi yazmışlar 130.000.000 DOLAR YÜZOTUZMİLYAR DOLAR
 

manifesto

Yasaklı
Katılım
23 Ara 2006
Mesajlar
0
Tepkime puanı
334
Puanları
0
Konum
Kocaeli
Bu yazılar
saliha kalem çok inandırıcı değil. Ercan Tekin ise kendi ismi ile yazmalı.
Ve IMF ye borcumuz bitmediğini ispatlamak ise müfteriye düşen görevdir.
Tüm türkiye ve IMF aynı şeyi söylerken saliha kalem'in bu konuda ki iddiasına inanmak
Aptallık ötesi bir şey olur.
Önce eleştirileri adam gibi yapabilmeyi öğrenmeli.

Türkiye'nin dış borcunun bittiğini ise kimse iddia etmedi.
Çoğu özel sektöre ait olmak üzere dış borç bitmiş değil zaten
Burada hiç kimse aksini söylemedi
Ama üçkağıtçılık yaparak sözlerin arkasından dolanmayı denemek de mertlik değil
 

Yeni-OSMANLI

Yasaklı
Katılım
19 Eki 2010
Mesajlar
0
Tepkime puanı
195
Puanları
0
eeee tabi imf konusundaki hükümetin basarisi saadetli fitnecilerin isine gelmedi, siyasi cikarlarina aykiri bir durum bu,elbette camur atacaklar:)
Biz böyle gördük, böyle biliyoruz bunlari ama Allaha sükürler olsunki millet bunlarin gercek yüzlerini gördü...
 
Katılım
9 Haz 2013
Mesajlar
31
Tepkime puanı
2
Puanları
0
Borcun Bütçe içerisinde YÜZDE (%) Cinsinden Tuttuğu Yer

Ak Parti'den Önce % 65
Ak Parti'den Sonra % 25


Siz 3 sayfa değil, isterseniz ansiklopedi yazın biz 3 satırda sizi nakavt etmesini biliriz.

Sonuç olarak IMF ye borç bitti sözü bir yalandan ibaret.
 
Katılım
9 Haz 2013
Mesajlar
31
Tepkime puanı
2
Puanları
0

Bizim söylediğimizin IMF'ye olan borçla alakası yok. Bunlar (çoğu özel sektöre ait olmak üzere) diğer borçlar.

1860'dan beri ilk defa IMF'ye Borç. 0(Yazıyla Sıfır)

Bunu bu şekilde belirtmeniz daha açıklayıcı oldu.

Teşekkürler.
 

saliha kalem

Profesör
Katılım
3 Kas 2010
Mesajlar
1,705
Tepkime puanı
125
Puanları
0
Bu yazılar
saliha kalem çok inandırıcı değil. Ercan Tekin ise kendi ismi ile yazmalı.

Ve IMF ye borcumuz bitmediğini ispatlamak ise müfteriye düşen görevdir.
Tüm türkiye ve IMF aynı şeyi söylerken saliha kalem'in bu konuda ki iddiasına inanmak
Aptallık ötesi bir şey olur.


benim üzerimden ercan tekine saldırmanız büyük hayasızlık oluyor anladıqım kadariyle çaresizliqiniz yüzünden daha açık ifadeyle konulardaki bilgisizlikleriniz yüzünden kişisel sataşmalarınız eksik olmuyor bunu cehaletinize veriyorum çünkü cahil olmayan insan fikir mücadelesinden kişisel mücadeleyee girişmez

Konuya gelirsek alıntıladıqım yazınızda büyük hayalkırıklıqına uqradım ciddi söylüyorum sizi akıllı biri sanırdım ama bu yorumunuzla yanıldıqımı anladım ama ya akıllısınız ama aklınızı kötüye kullanma alışkanlıqına sahipsiniz ikisinden biri artık keşke konuyu analiz etmeden yazdım dersinizde bende akıllı olmanıza seviyenim sadece ihmalkarlıqınıza vereyim bu yanlış tutumunuzu

hiçbir yazımda bu konuda dahil olmak üzere IMFYE BORCUMUZ BİTMEDİ gibi bir iddiam olmamışken sizin böylesi çirkef bir iftiraya başvurmanızı anlamış deqilim yoksa okumadan etmeden direk sallamamı yazıyosunuz anlamadım gitti kendinizi rezil etmeyin lütfen

hatta yazımın başında ne demişim buyrun:
Imf'ye gerçekten borcusu sıfırlamış olabilirler tebrik etmek lazım buda bir gelişme

Türkiye'nin sadece IMF ye borcu yoktu, kamu ve özel sektör olmak üzere birçok pozisyonda Türkiye olarak dış borcumuz büyük çaptadır konuda sadece borç IMF'yedi başka ülkenin dış borcu kalmadı gibi izlenimin verilmesi eleştiriliyor lütfen konuları iyi okuyun böyle afallamayın lütfen
bu konuda IMF ile Türkiye'nin ekonomik çalışmaları bitmediqi anlatılmak isteniyor
ikinci mesajımdaki paylaşımda AKPnin geçmiş dönemlerdeki ekonomik pozisyonunu eleştiren bir yazıdır şimdiki 2013 ekonomisyle alakası yok
alıntınıza gelirsek IMFYE borcumuzun bitmedigi gibi bir iddiam asla olmamıştır sözlerinizi geri alın mümkünse erdemlik gösterip özür dileyebilirsiniz
 

agbi

Yasaklı
Katılım
2 Kas 2006
Mesajlar
25
Tepkime puanı
382
Puanları
0
Konum
İzmir
@saliha kalem DEMİŞSİNİZ kiiii....benim üzerimden ercan tekine saldırmanız büyük hayasızlık oluyor

O ZAMAN @Ercan Tekin çıksın.

BEN ne saliha kalem adına nede bir başka üye adı kullanarak BU FORUM da yazmadım Yazmadığıma ALLAH şahiddir bu şekilde ima etmeniz İSLAM a göre İFTİRADIR tekrar ediyorum ALLAH şahidim di,r saliha kalem adı ile bir mesaj yazmadım başka üye ismi veya başka üye adı ile yazmadım.

BU KADAR BASİT BEYAN ETSİN.

Ben şükür Müslümanım ALLAH ı şahid tuttuğu beyan benim için geçerlidir.
 

agbi

Yasaklı
Katılım
2 Kas 2006
Mesajlar
25
Tepkime puanı
382
Puanları
0
Konum
İzmir
Bu Bütçe Batı’yı Çıldırtır

Forum daki bazı kişiler bu haberi okumasın ÇILDIRMA İHTİMLLERİ var Lütfen okumayın.

Başbakan Erdoğan Gezi olaylarının zamanlamasıyla ilgili mayısta yaşanan ekonomik gelişmelere dikkat çekerken, Batı’ya bir ders de bütçeden geldi. Batılı ülkelerin dev açıklar verdiği ilk 5 ayda Türkiye’nin bütçesi 4.3 milyar lira fazla verdi.


18 Haziran 2013 Salı 13:10
MAYIS AYI VERİLERİ TÜRKİYE EKONOMİSİNİN GÜCÜNÜ ORTAYA KOYDU

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın haftasonu Gezi Parkı olaylarının zamanlamasına dikkat çekerek, IMF’yi borç ödenmesinden Türkiye’nin kredi notunun artışına kadar sıraladığı ‘mayıs’ ayında ekonomide yaşanan önemli gelişmelere bir destek de bütçeden geldi.

Mayıs ayı bütçesi Türkiye’ye yönelik karalama kampanyası yapanlara da tokat gibi yanıt oldu. Avrupa dev bütçe açıklarıyla boğuşurken Türkiye’nin bütçesi mayıs ayında bütçe 4.6 milyar lira fazla verdi. Böylece geçen yıl ilk 5 ayda 432 milyon lira açık veren bütçe, bu yılın ilk 5 aylık döneminde 4.3 milyar lira fazla verdi. Avrupa’da ise ilk 3 ayda İspanya’nın bütçe açığı 16 milyar Euro, Portekiz’in 2.5 milyar Euro olmuştu.

Hedef rahat tutar

Batılı ülkeleri kıskandıran Türkiye’nin bütçesiyle ilgili değerlendirmelerde bulunan Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, yılın ilk 5 ayındaki gerçekleşmelerin, bütçe performansının bu yıl oldukça olumlu seyrettiğini gösterdiğine belirterek, bu rakamların yıl sonu hedeflerinin rahatlıkla yakalanabileceğinin bir göstergesi olduğunu vurguladı. Bu performansta bütçe gelirlerindeki olumlu seyir ile faiz ödemelerine aktarılan kaynağın azalmasının etkili olduğunu belirten Şimşek “Zira 2013 yılı ocak-mayıs döneminde geçen yılın aynı dönemine göre bütçe gelirleri yüzde 16.1 (22.2 milyar lira) artmış, faiz harcamaları ise aynı dönemde yüzde 10.7 (2.6 milyar lira) azalmıştır. Bu tablo mali disiplini korumanın önemini ve geçen yıl aldığımız tedbirlerin ne denli yerinde olduğunu göstermektedir” diye konuştu. Merkezi Yönetim Bütçesi’nden yılın ilk 5 ayında 155 milyar 267 milyon lira harcama yapıldı, bütçe gelirleri ise 159 milyar 530 milyon lira oldu. Aylık bakıldığında ise mayısta bütçe giderleri 30 milyar 337 milyon lira, bütçe gelirleri ise 34 milyar 901 milyon lira oldu.

BİR AYDA 83 BİN KİŞİ İŞ BULDU

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), mart ayında işsizlik oranının geçen yılın aynı ayına göre 0.2 puanlık artış ile yüzde 10.1 seviyesinde gerçekleştiğini açıkladı. İşsizlik oranı şubat ayına göre ise 0.4 puan gerilerken, şubat ayına göre martta işsiz sayısı 83 bin kişi azalarak, 2 milyon 801 bin oldu. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), mart ayı hanehalkı işgücü istatistiklerini açıkladı. Buna göre mart ayında mevsim etkilerinden arındırılmış işsizlik oranı yüzde 9.4 oldu.Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, ekonominin bir yılda, 1 milyon 157 bin kişiye istihdam sağladığını vurguladı.

Mayısta dev ihaleler yapıldı

Haftasonu düzenlenen mitinglerde “Mayıs ayı Türkiye için çok anlamlıydı” diyen Başbakan Erdoğan, mayıs ayında olanları şöyle sıraladı:

- İstanbul’a 3. havalimanının 46 milyar dolarlık ihalesini gerçekleştirdik.

- Japonya ile 22 milyar dolarlık nükleer santralin kurulması için adım attık.

- İstanbul Boğazı’na 2.5 milyar dolarlık yatırımla yapılacak 3. köprünün temelini attık.

- İstanbul Borsası, 93 binin üzerine çıkarak rekor kaydetti.

- Merkez Bankası rezervi 135 milyar dolara çıktı.

- Gösterge faizi yüzde 4.61’e indi. Bu faiz bu milletin cebinden çıkıyordu, faiz lobisine gidiyordu. Bunun toplamı 642 milyar dolar. Bundan rahatsız oldular.

- 4 tane kredi derecelendirme kuruluşu Türkiye’nin kredi notunu mayıs ayı içerisinde artırdı.

- IMF ile ilişkilerimizde tarihi gelişme yaşandı. 14 Mayıs’ta son taksidi ödedik ve IMF’ye olan borcumuzu sıfırladık.

- Enflasyonda, sanayi üretiminde, dış ticarette yeni rekorlara ulaştık.

- Çözüm sürecinde çok güzel neticeler aldık. 6 aydır Doğu’dan, Güneydoğu’dan kötü haber gelmiyor.
 
Üst