saliha kalem
Profesör
- Katılım
- 3 Kas 2010
- Mesajlar
- 1,705
- Tepkime puanı
- 125
- Puanları
- 0
Saadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak Ak Parti ile ilgili müthiş bir iddiada bulundu...
01 Eylül 2012 Cumartesi 22:21
Saadet Partisi (SP) Genel Başkanı Mustafa Kamalak, 1999–2000 yıllarında Fazilet Partisi’nin kapatılma sürecinde, AK Parti’nin önde gelen bazı isimlerinin, sırf yeni bir parti kurabilmek için FP’nin kapatılması için çaba sarf ettiğini iddia etti.
Parti genel merkezde il başkanları ile bir araya gelen Genel Başkan Mustafa Kamalak, önemli açıklamalarda bulundu. Türkiye’nin kritik bir dönemden geçtiğini belirten Kamalak, özellikle de dış politikada yapılan yanlışların olduğunu, Suriye politikasının baştan beri yanlış olduğunu söylediklerini fakat söylediklerinin dikkate alınmadığını dile getirdi.
AK Parti’nin bağımsız bir dış politikasının olmadığını savunan Kamalak, dış politikalarının ABD güdümünde olduğunu öne sürdü. Wikileaks belgelerinden bölümler okuyan Kamalak, belgelerde Erdoğan’ın ABD’nin güçlü bir müttefik olduğunun, eğer Erdoğan’a verilen destek devam ederse Türkiye’de istediklerine ulaşacaklarına değinilen bölümleri okudu. Kamalak, ABD’ye verilen 6 havaalanı ile 7 limandan sonra dış politikada tavizlerin başladığını belirtti.
Hükümetin ABD’yi güvenerek, Suriye’de adımlar attığını savunan Kamalak, fakat Türkiye’nin bugün yalnız kaldığını ve feryat ettiğini söyledi.
Hükümetin olumlu sayılabilecek adımların da olabileceğini ve bunlara bakıldığında da temelinde Milli Görüş’ün olduğunu iddia eden Kamalak, ilkokullarda dağıtılan kitap politikasının ve Cumhurbaşkanı'nın halk tarafından seçilmesinin kendilerinin fikri olduğunu kaydetti.
"ŞU AN AK PARTİ'DEKİ BAZI ARKADAŞLAR FP'NİN KAPATILMASI İÇİN ÇABALADI"
AK Parti’ye yönelik eleştirilerini sürdüren Kamalak, partililerine bir de hatırlatma da bulundu. 1999 ve 2000 yıllarında AK Parti’nin önde gelen isimlerinin Fazilet Partisi’nin kapatılması için çaba sarf ettiğini kaydeden Kamalak, şöyle konuştu: “Dönemin başbakanı Ecevit ile görüşüldü. Denildi ki; 'Bakın Türkiye partiler mezarlığına dönüştü. Ortada suç yok. Partinin kapatılmasına vesile olacak suçların sübutu gerekiyor. Doğru söylüyorsunuz' dediler. Genelkurmay ile görüşmeler yapıldı. 'Peki, düzeltilmesi gerekenler nedir?' diye sorulunca, '69. madde fiili suç gerekir' ibaresi koyulmalı dedik. Ancak tek parti için yapılacak düzenleme hoş karşılanmayacağı için 'yanına bir iki madde daha ekleyelim' düşüncesi hâkim oldu. Birincisi milletvekillerinin özlük hakları ile ilgili düzenleme ile Cumhurbaşkanı'nın görev süresiyle ilgili düzenlemeydi, 5+5 getiriliyordu. Bu üç madde Anayasa Komisyonu'ndan geçti ancak Genel Kurul'da, bazı arkadaşlar, Bu değişikliğin Demirel’in görev süresinin uzatılması amaçlandığını söyleyerek, karşı çıktı. Hâlbuki bu değişikliğin amacı partilerin kapanmasını zorlaştırmaktı. Bunu kendileri de buluyordu ama batı ile ve ABD ile iş biriliğine girebilmek için açıkçası yeni bir parti kurabilmek için FP’nin kapatılmasını gerekli görüyorlardı. Bu nedenden dolayı bu tasarıya oy vermediler.”
Hükümetin dış politikada ABD’ye çok güvendiğini yineleyen Kamalak, Irak örneğini verdi ve Suriye’de beklediklerini bulamadıklarını, bunun sebebinin ise bu ülkedeki yapının olduğunu aktardı. Kamalak, Alevi, Sünni, Şii, Kürt, Rusya, İran ve Çin gibi unsurların Suriye’de bulunduğunu dile getirdi.
Türkiye’nin Suriye’ye girmesi için teşvik edildiğini de ileri süren Kamalak, hükümeti uyararak, bunun gerçekleşmesi durumunda Türkiye’nin bölüneceğini savundu.
“TÜRKİYE, İRAN VE MISIR BİR ARAYA GELMELİDİR”
Suriye konusunda Türkiye’nin bu saatten sonra ne yapabileceğini de açıklayan Kamalak, hükümete, şu öneride bulundu: “Türkiye, İran ve Mısır bir araya gelerek, karara varmalıdırlar.”
Ana muhalefet partisi CHP’nin Suriye sınırındaki kamplara ziyaretinin engellenmesini de eleştiren Kamalak, Türkiye’nin adım adım savaşa sürüklenmeye çalışıldığını, Türkiye’de milletvekillerinin kamplara alınmamasının kabul edilemez olduğunu söyledi. Kamalak, Meclis İnsan Hakları Komisyonu’nun yapacağı ziyareti de hatırlatarak, ne değiştiğini sordu.
Terör olaylarına da değinen Kamalak, BDP’li milletvekillerin teröristlerle kucaklaşmasına hükümetin tepki göstermesini eleştirerek, hükümetin neden şaşırdığını ve “Terör 10 yıldır azaldı mı yoksa arttı mı?” diye sordu.
Yine BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın Şemdinli ile Çukurca arasındaki 400 kilometrenin PKK tarafından kontrol edildiği şeklindeki çıkışını da hatırlatan Kamalak, Başbakan’ın "700 kişi ile olacak şey mi bu?” sözüne atıfta bulunarak, "700 bin kişi ile 700 kişi nasıl silinemez." diye sordu.
Kamalak, hükümetin ekonomi ve tarım politikalarına yönelik de eleştirilerde bulundu. Konuşmasının ardından Kamalak, SP'ye geçen Adıyaman Çelikhan Belediye Başkanı Mehmet Bora'ya parti rozetini taktı.
http://www.milliajans.com/haber/siya...dilar/425.html
Saadet Partisi (SP) Genel Başkanı Mustafa Kamalak, 1999–2000 yıllarında Fazilet Partisi’nin kapatılma sürecinde, AK Parti’nin önde gelen bazı isimlerinin, sırf yeni bir parti kurabilmek için FP’nin kapatılması için çaba sarf ettiğini iddia etti.
Parti genel merkezde il başkanları ile bir araya gelen Genel Başkan Mustafa Kamalak, önemli açıklamalarda bulundu. Türkiye’nin kritik bir dönemden geçtiğini belirten Kamalak, özellikle de dış politikada yapılan yanlışların olduğunu, Suriye politikasının baştan beri yanlış olduğunu söylediklerini fakat söylediklerinin dikkate alınmadığını dile getirdi.
AK Parti’nin bağımsız bir dış politikasının olmadığını savunan Kamalak, dış politikalarının ABD güdümünde olduğunu öne sürdü. Wikileaks belgelerinden bölümler okuyan Kamalak, belgelerde Erdoğan’ın ABD’nin güçlü bir müttefik olduğunun, eğer Erdoğan’a verilen destek devam ederse Türkiye’de istediklerine ulaşacaklarına değinilen bölümleri okudu. Kamalak, ABD’ye verilen 6 havaalanı ile 7 limandan sonra dış politikada tavizlerin başladığını belirtti.
Hükümetin ABD’yi güvenerek, Suriye’de adımlar attığını savunan Kamalak, fakat Türkiye’nin bugün yalnız kaldığını ve feryat ettiğini söyledi.
Hükümetin olumlu sayılabilecek adımların da olabileceğini ve bunlara bakıldığında da temelinde Milli Görüş’ün olduğunu iddia eden Kamalak, ilkokullarda dağıtılan kitap politikasının ve Cumhurbaşkanı'nın halk tarafından seçilmesinin kendilerinin fikri olduğunu kaydetti.
"ŞU AN AK PARTİ'DEKİ BAZI ARKADAŞLAR FP'NİN KAPATILMASI İÇİN ÇABALADI"
AK Parti’ye yönelik eleştirilerini sürdüren Kamalak, partililerine bir de hatırlatma da bulundu. 1999 ve 2000 yıllarında AK Parti’nin önde gelen isimlerinin Fazilet Partisi’nin kapatılması için çaba sarf ettiğini kaydeden Kamalak, şöyle konuştu: “Dönemin başbakanı Ecevit ile görüşüldü. Denildi ki; 'Bakın Türkiye partiler mezarlığına dönüştü. Ortada suç yok. Partinin kapatılmasına vesile olacak suçların sübutu gerekiyor. Doğru söylüyorsunuz' dediler. Genelkurmay ile görüşmeler yapıldı. 'Peki, düzeltilmesi gerekenler nedir?' diye sorulunca, '69. madde fiili suç gerekir' ibaresi koyulmalı dedik. Ancak tek parti için yapılacak düzenleme hoş karşılanmayacağı için 'yanına bir iki madde daha ekleyelim' düşüncesi hâkim oldu. Birincisi milletvekillerinin özlük hakları ile ilgili düzenleme ile Cumhurbaşkanı'nın görev süresiyle ilgili düzenlemeydi, 5+5 getiriliyordu. Bu üç madde Anayasa Komisyonu'ndan geçti ancak Genel Kurul'da, bazı arkadaşlar, Bu değişikliğin Demirel’in görev süresinin uzatılması amaçlandığını söyleyerek, karşı çıktı. Hâlbuki bu değişikliğin amacı partilerin kapanmasını zorlaştırmaktı. Bunu kendileri de buluyordu ama batı ile ve ABD ile iş biriliğine girebilmek için açıkçası yeni bir parti kurabilmek için FP’nin kapatılmasını gerekli görüyorlardı. Bu nedenden dolayı bu tasarıya oy vermediler.”
Hükümetin dış politikada ABD’ye çok güvendiğini yineleyen Kamalak, Irak örneğini verdi ve Suriye’de beklediklerini bulamadıklarını, bunun sebebinin ise bu ülkedeki yapının olduğunu aktardı. Kamalak, Alevi, Sünni, Şii, Kürt, Rusya, İran ve Çin gibi unsurların Suriye’de bulunduğunu dile getirdi.
Türkiye’nin Suriye’ye girmesi için teşvik edildiğini de ileri süren Kamalak, hükümeti uyararak, bunun gerçekleşmesi durumunda Türkiye’nin bölüneceğini savundu.
“TÜRKİYE, İRAN VE MISIR BİR ARAYA GELMELİDİR”
Suriye konusunda Türkiye’nin bu saatten sonra ne yapabileceğini de açıklayan Kamalak, hükümete, şu öneride bulundu: “Türkiye, İran ve Mısır bir araya gelerek, karara varmalıdırlar.”
Ana muhalefet partisi CHP’nin Suriye sınırındaki kamplara ziyaretinin engellenmesini de eleştiren Kamalak, Türkiye’nin adım adım savaşa sürüklenmeye çalışıldığını, Türkiye’de milletvekillerinin kamplara alınmamasının kabul edilemez olduğunu söyledi. Kamalak, Meclis İnsan Hakları Komisyonu’nun yapacağı ziyareti de hatırlatarak, ne değiştiğini sordu.
Terör olaylarına da değinen Kamalak, BDP’li milletvekillerin teröristlerle kucaklaşmasına hükümetin tepki göstermesini eleştirerek, hükümetin neden şaşırdığını ve “Terör 10 yıldır azaldı mı yoksa arttı mı?” diye sordu.
Yine BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın Şemdinli ile Çukurca arasındaki 400 kilometrenin PKK tarafından kontrol edildiği şeklindeki çıkışını da hatırlatan Kamalak, Başbakan’ın "700 kişi ile olacak şey mi bu?” sözüne atıfta bulunarak, "700 bin kişi ile 700 kişi nasıl silinemez." diye sordu.
Kamalak, hükümetin ekonomi ve tarım politikalarına yönelik de eleştirilerde bulundu. Konuşmasının ardından Kamalak, SP'ye geçen Adıyaman Çelikhan Belediye Başkanı Mehmet Bora'ya parti rozetini taktı.
http://www.milliajans.com/haber/siya...dilar/425.html
