Arap Alevilerinde Oruç

Aleviyyun

İhvan Forum Üye
Katılım
17 Tem 2018
Mesajlar
276
Tepkime puanı
39
Puanları
0
RAMAZAN AYI VE ORUÇ

İslamiyet’in temel ibadetlerinden olan oruç tüm Müslüman ümmetine farz kılınmıştır. Bu temel ibadet buluğ çağına varan herkesin uygulaması gerektiği bir ibadettir.

Önce Bakara 183-187 ayetlerde ne diyor ona bir bakalım.

"183. Ey iman edenler! Sizden öncekilere farz kılındığı gibi oruç tutmak size de farz kılındı. Böylece umulur ki fenalıklardan korunursunuz.

184. Oruç sayılı günlerdedir. Sizden her kim o günlerde hasta veya yolcu olursa, tutamadığı günler sayısınca başka günlerde oruç tutar. Oruç tutamayanlara fidye gerekir. Fidye bir fakiri doyuracak miktardır. Her kim de, kendi hayrına olarak fidye miktarını artırırsa bu, kendisi hakkında elbette daha hayırlıdır. Bununla beraber, eğer işin gerçeğini bilirseniz, oruç tutmanız sizin için daha hayırlıdır.

185. O sayılı günler, ramazan ayıdır. O ramazan ayı ki insanlığa bir rehber olan, onları doğru yola götüren Ve hakkı batıldan ayıran en açık ve parlak delilleri ihtiva eden Kur'ân o ayda indirildi. Artık sizden kim ramazan ayının hilâlini görürse, o gün oruca başlasın. Hasta veya yolcu olan, tutamadığı günler sayısınca, başka günlerde oruç tutar. Allah sizin hakkınızda kolaylık ister, zorluk istemez. Oruç günlerini tamamlamanızı, size doğru yolu gösterdiğinden ötürü Allah'ı tazim etmenizi ister. Şükredesiniz diye bu kolaylığı gösterir.

186. Kullarım Ben'i senden soracak olurlarsa, bilsinler ki Ben pek yakınım. Bana dua edenin duasına icabet ederim. Öyleyse onlar da davetime icabet ve Bana hakkıyla inanıp tasdik etsinler ki doğru yolda yürüyerek selâmete ersinler.

187. (Ey kocalar), oruç tuttuğunuz günlerin gecelerinde, eşlerinize yaklaşmak size helâl kılındı. Eşleriniz sizin elbiseleriniz, siz de eşlerinizin elbiselerisiniz. Allah nefsinize güvenemeyeceğinizi bildiği için yüzünüze bakıp, size bu lütufta bulundu. Artık bundan böyle onlara yaklaşıp Allah'ın sizin için takdir buyurduğu neslin arayışı içinde olun! Şafak vaktine, günün ağarması gecenin karanlığından fark edilinceye kadar yiyin için. Sonra gece girinceye kadar orucu tamamlayın! Mescitlerde itikâfta bulunduğunuz sırada eşlerinize yaklaşmayın! Bunlar Allah'ın yasak sınırlarıdır, sakın o hudutlara yaklaşmayın! İşte böylece Allah insanlara, zararlardan sakınıp korunmaları için ayetlerini iyice açıklar.


Bu sayılı günler Ramazan ayının tamamı ve 30 gündür. Her ne kadar Sünni inancı bazen 29 gün tutsa da normalde oruç 30 gündür ve Aleviler hiçbir zaman 30 günden az oruç tutmamışlardır. Tutamayacak derecede hasta olanlar ise iyileşince kaza edip tutabilir. Aynısı yolculuk eden için de geçerlidir. Oruca gücü yetmeyenler ise bir yoksulu yedirecek kadar fidye verir.

Bilindiği gibi Yüce Allah, bizden öncekilere oruç tutmayı farz kıldığı gibi bize de farz kıldı.
Ehlibeyt İmamlarından, İmam Hz. Cafer-i Sadık (a.s) orucu 3 şekilde tarif etmiştir.

1-Amme tül halkın orucu (umumiyetin orucu, yani yer Müslümanın tutması gereken oruç)
2-Has kişilerin orucu
3-Evliyaların orucu

1. çeşit oruç, bilindiği gibi Ramazan ayında gündüzleyin yemekten, sudan kesilmektir. Her Müslümanın tutması gereken oruçtur.
2. çeşit oruç, ömür boyu, tüm haramlardan sakınmak ve mümkün olduğu mertebede nefsini tüm kötülüklerden arındırmaktır. Buda özel (has) kişilerin orucudur.
3. çeşit oruç ise, dünyevi fikirleri ve hırsı bırakıp, alçak olan hırsları terk edip Allah'a yönelmektir. Bu da evliyaların orucudur.

Oruç hakkında Hz. Ali (a.s.) buyurdu ki: "Bedenin orucu, irade ve ihtiyarla azaptan korkup sevaba girmeyi, ecre nail olmayı dileyerek yemekten kesilmektir. Nefsin orucu, beş duyuyu öbür suçlardan çekmek, kalbi de bütün şer sebeplerinden ayırmaktır. Kalbin orucu, dil orucundan, dilin orucu karnın orucundan hayırlıdır." (Nehcu’l Belağa s.396.)
Hz. Ali (a.s.) bu sözlerinden anladığımız gibi bir Alevi önce kalbin orucunu sonra dil orucunu tutmalıdır. Sadece yemekten kesilmek ile oruç tutmuş sayılmayız. Nitekim Hz. Fatıma (a.s.) buyurdu ki:"Oruç tutan dilini, kulağını, gözünü ve diğer organlarını haramdan korumazsa o tuttuğu oruç ne derdine değer ki!" (14 Masumdan Kırk Hadis)

İmam Rıza (a.s.) "Oruç niçin emredildi?" diye sorulacak olursa cevap olarak şöyle denir; "Açlık ve susuzluğun zorluğunu görerek ahiretin fakirliğini anlamaları; oruçlunun alçak gönüllü, huşulu, mükâfatlanması, sevaba ümitli olması, açlık ve susuzluk karşısında bilinçle sabretmesi ve böylece sevabı hak etmesi için oruç farz kılındı. Üstelik oruç, şehvetlerin ölmesine de sebep olur. Yine orucun farz kılınışı, dünyada insanlara bir öğüt olması, onları dini mükellefiyetlerini yerine getirmeye yöneltmesi, ahiret için kılavuz olması, dünyadaki yoksulların durumlarını anlamaları ve Allah’ın onların malında farz kıldığı hakları yoksullara eda edilmeleri içindir." (14 Masumdan Kırk Hadis)
Farz olan orucu herkesin eda etmesi gerekmektedir.

Sonuç olarak oruç, Yüce Allah’ın insanlara nefislerini terbiye etmeleri için sunduğu bir fırsattır. Kuran-ı Kerim‘e, Hz. Muhammed (s.a.a.v)‘e ve Ehl-i Beyt’e bağlı olan Aleviler, Ramazan ayında oruç tutmanın, Allah‘ın bir emri olduğunu bilip bu emri yerine getirirler.
 
Üst