Arayişlar

selam

Profesör
Katılım
26 Şub 2007
Mesajlar
1,270
Tepkime puanı
94
Puanları
0
Gayrılardan arınınca ne olur ?
Hisler alemine doğru yolculuk başlar.
ALLAH HİSLİ İNSANLARI SEVER derler.
Hz.Peygamber efendimizin kapısı çalınır.
Ali bak bakalım kim o der.
Hz.Ali efendimiz kapıya bakar ve kapıyı kapar.
Ya Resulallah kapıda biri var ,üstü başı tertemiz. Yakından olsa tanırdım.
Uzaktan olsa üstü başı kirli olurdu.
Al o adamı içeri.
Adamı içeri alırlar .Adam İslam dinini bana telkin edermisiniz der.
Sorular ve cevaplar çoktur.Yeri geldikçe anlatılır.Ayrıca kayıtlardada vardır.Adam istediği cevapları alır ve efendimizin elini öper ve gider.
Bu nasıl bir adam ki ! Hem dini telkin et dedi.Hemde herşeyi biliyormuş gibi Evet Ya Resul.Doğru Ya Resul diyerek,sizin dediklerini onayladı.
Efendimiz ,tanıdınızmı bu adamı?
Bu adam kılığına girmiş Cebraildi.
imtihana geldi bakalım ben islam dinini nasıl telkin ediyorum diye.
Evet unsurlar alemine adam görünen,His aleminde Cebrail idi.
Mesele unsurlar aleminin oynaşından gözlerimizi kurtarıp.Hisler alemine yönelebilmemiz çok önemlidir. Yoksa çok gürültü yaparız.
Boyu şu kadardı.Sakalı şöyleydi.Saçı şöyleydi diye.
Önemli olan Habir İsim ve sıfatıyla bize anlatmak istediği neydi.Onu düşünmemize,anlamamıza,tefekkür etmemize sureti görüş engel olur.
İlk ders alan kişiye :Gözünü kapa kendi görüşünden . Ağzını kapa kendi bilişinden,Kulağını aç iyi dinle denir. Çünkü ilim beşikten mezara kadardır.
Zikri aldığında başlarsın sallanmaya.
Her azan Zikre başlar.
Ta ki benlik varlığından ölene kadar.
MUTU KABLE ENTE MUTU. Ölmezden evvel ölünüz. MÜMİNİNE LA YEMUT. Mümin olanlar ölmez.
Sırrı tahakkuk etsin.
Mesela çok güzel olarak anlatılan bir şehir duyarız.Önce bizde oraya varalım diye zikrederiz.
Eğer o şehre varırsak,o şehirde yaşamaya başlarız.
Yani ARİF'E TARİF GEREKMEZ. Tarif buraya kadardır.
Arif olanlardan oluruz İnşaallah.
 

selam

Profesör
Katılım
26 Şub 2007
Mesajlar
1,270
Tepkime puanı
94
Puanları
0
Neden hep arınmak anlatılıyor.?
Adem'in toprağını aldılar dünyadan.
Toprakta aslında bir hakikat yoktu.
Ancak hakikata uygun olmayan çeşit unsurlar mevcuttu.
Allah bu toprağı suda arındırdı,Güneşte pişirdi diye anlatırlar.
Peki neden ? Çünkü o toprağa KÜN ol emri verilecekti.
Ol emri yokluğa verilir.Bu bakımdan denir ki.
ALLAH YOKTAN VAR ETTİ.
Kün emrinin verileceği yerde.Asla gayrı bir varlık olmaz.
Öyle olunca bu emre muhalefet edecek bir varlık olmaz.
İkilikler,tereddütler,acabalar aslımıza uygun dolmayan fiillerin neticesidir.Bu bakımdan aslımıza uygun olmayan fiil ve sıfatlardan arınmak gerekli oldu.
Bir yede (İnsan şaşar beşerdir) dedik.
Yanlış söylüyorsun.İNSAN ŞAŞMAZ BEŞER'dir dediler. Bizde bu şaşmaz beşerden olalım demekle olmuyor.
Böyle olmak için,sayi gayret sarfetmemiz gerekiyor.
Adem'in varlığı iki yokluktan sonra gerçek oldu.!!!!!!!!!!!
SİZ ÖLÜ İDİNİZ.SİZİ DİRİLTTİK.TEKRAR ÖLDÜRECEĞİZ. TEKRAR DİRİLTECEĞİZ.DÖNÜŞÜNÜZ ALLAH'A OLACAKTIR.) Ayeti celilesi bize bunu anlatıyor gibi.
İYİSİNİ YİNE ALLAH BİLİR.
Dikkat edilirse Teklifi emirden söz etmedik daha.
Çünkü teklifi emre muhatap olmak için,İlk yartılışta nasılki KÜN emrine muhatap olunduğuna yok isek.
Teklifi emirde de aynı öyle olmak gerekiyor.
Cennetten kovulan, peygamber efendimize gelip.
Ya Resulullah Adem yaratılırken ,sende ordaydın.Bende ordaydım.Olanı biteni sende gördün,bende gördüm.
Orada ne oldu.Sen on sekiz bin alemin serveri.
Ben kovulmuş melun oldum ? Diye sual eder.
Mesele bu kadar hassastır.
Teklifi emirden anlamayanın hali budur.
ADEM'E SECDE EDİN EMRİ TEKLİFİ EMİRDENDİ.
Kovulan yaratıldı ama halk olunmadı.
Halk olunan ADEM'di.
Kuran'da yeri,göğü,ay'ı,yıldızları, güneşi, vs.
Yarattım derken
İNSAN'I halk ettim buyuruyor. Hiç bir ayette Adem'i yarattım demiyor.
Çünkü Adem ismi, Allaha döndürüldükten sonra veriliyor.
Şeker pancarının tarladaki haline şeker denmediği gibi.
Şeker olduktan sonraki haline de pancar denmiyor.
Önce tarladan sökülüyor.Susurluk şeker fabrikasına götürülüyor. Kaynar sularda temizleniyor.
Binlerce derecelik fırınlardan geçiyor.
Sonra şeker oluyor. Sonra onu nereye nereye koyarsan koy. Tatlılandıryor.
Adem'iyeti bulup Teklifi emri yerine getirenlerden
olalım İnşaallah.
 

selam

Profesör
Katılım
26 Şub 2007
Mesajlar
1,270
Tepkime puanı
94
Puanları
0
Seni irşad eden kimse. Onun lutfü senin kendini bulmana yardımcı olmaktır.
Kendini bilen kişi, mürşidinin anlattıklarını,değil anlatmak istediklerini yaşadıkça anlar.
Mesela dünya ile ahiret arasında bulunan berzah misali !!
Dünyadan ölen kişi berzah aleminde bakar ki,Peygamber efendimizin her söylediği gerçek.
Çünkü berzahtan baktığında ahiretteki kendi yerini görür. İşte orda ya EYVAH der. Ya da ALLAH der.
Mesele eyvah dememe meselesidir.
Bunun içinse , anlatılanı değil anlatılmak isteneni yaşayıp icra etmemizdir.Yaşamak zaten icra etmektir.
Sadece ilim penceresinden bakanlar , gerçeği asla anlayamazlar. Çünki gerçek lisana gelmez.
Ancak misallerle gerçeğe giden yol anlatılır.
Gerçeği her kişi kendisi bulup , yaşayacaktır.
Sogulamak böyle bir şeydir. Anlatılmak istenen ne ?????
Kuran ayetlerinin%90'ı müteşabihtir.Neden açık değildir.
Gerçek sırdır. Kişi ancak dünyadan sır olursa yaşantı başlar. Nas uykudadır.Öldüklerinde uyanırlar. Ayeti bize bunu anlatıyor gibi geliyor.İYİSİNİ ALLAH BİLİR.
Mesele ezber değil.Kemalatımızı yükseltmektir. Anlatılanlar bir yönüyle baka aleminde nasıl davranacağımızla ilgilidir.
Bunu bize anlatmaya ne gerek var.Biz nasıl davranacağımızı biliriz dersek!!
Burdaki davranışımızıda ortaya koyarız!!! ana ,baba olmasaydı, öğretmen olmasaydı,Peygamber efendimiz ve onun beyanları olmasaydı bu alemde nasıl davranacağımızı bilebilirmiydik??.
Bırak davranışı , konuşamazdık bile.
Ahiret alemi dünya alemi gibide değildir.
Burada görmeden inandıklarımız karşımıza çıkacak. Burda ben inanıyorum deyipte köy muhtarından
bahsediyor gibi konuşanlar.Ben inanıyorum deyipte,edebe aykırı davrananlar ne olalaki!!!!
Dünya ahiretin tarlasıdır. O zaman burda ekilmesi gerekenler ekilecekki !
Orda zevki yaşansın. Birisi bir efendiye gelir.BEN KURAN'ı BİR GECEDE HATMEDİYORUM DER.
Efendi aferin oğlum, bu gece hatmederken beni
karşında olarak düşün der. Talebe gelir Efendim sadece Fatiha'yı okuyabildim der. Bu gecede Hz.PEYGAMBER efendimiz karşındaymış gibi oku.Talebe ertesi gün Efendim sadece Besmele çekebildim der.
Git bu gecede Allah karşındaymış gibi oku der.
Talebe ertesi gün Efendim sadece Besmelenin Be sinin altındaki noktayı gördüm der.
Bizlerde Be'nin altındaki Noktayı görüp idrak edenlerden olalım.
İNŞAALLAH.
 

selam

Profesör
Katılım
26 Şub 2007
Mesajlar
1,270
Tepkime puanı
94
Puanları
0
Akıl sadece bu dünya ile ilgili ,gördüklerine göre işler.
Elbette bir görünen tarafımız var.Bu görünen yanımızın ihtiyaçları da var.Ancak bizim gerçek varlığımız
iç alemimizde,İş burada başlıyor.
Dışın kabul ettiğini iç,için kabul ettiğini dış kabul etmiyor. Öylelesine dışa adapte olmuşuzki.
İç alemimiz yokmuşçasına davranıyoruz.
Tabi bu hal bizde genellikle sıkıntılı bir hal meydana getiriyor.Zaman zaman her şeyi terk etmeyi.
Yalnızlığı arzuluyoruz. Sonra bu halde sıkıntı veriyor. İşte o zaman ne yapmamız gerektiğini araştırıyoruz.
İlk olarak aklımızı terbiye etmemiz gerekiyor.
Tamamda nasıl ? İşte o zaman huzurlu insanları
baz almağa çalışıyoruz. Doğru olanda bu.
Ancak araştırmalarımız yine yüzeysel. Baktığımız o kişinin doğum yeri,hangi ırka mensup olduğu, Söylediği güzel sözler nerden geliyor. Hiç aklımıza gelmiyor bu kişi nasıl yaşadı !ne yaptıda bu güzel hale geldi.!!!
Tasavvufun olmazsa olmazını bilemiyoruz. ZEVK (Tatmadan bilinmez)
Bu halde kişinin tamamen kendi arzusuna kalan bir şeydir.İstek yoksa , dünyayın yükünü taşımaya devam. Ben hammallık yapmak istemiyorum ,esir olarak yaşamak istemem. Hür olmak istiyorum diyenler içindir.
İnsan kendi hakikatını (Batın) bulmadıkça ,kendi asıl değerini bilemez.
Kendi hakikatı yanında hiç bir değeri olmayan şeyler için üzülür.İnsan hakikatı o kadar değerlidirki ! o değeri dünya sarrafları asla anlamaz.
O zaman insan sarrafı olan birini bulacağız ki, bize ne kadar değerli olduğumuzu göstersin.
MÜMİN MÜMİNİN AYNASIDIR.
Suretimizi gösteren cam ayna var.
Siyretimizi gösteren bir CAN ayna gerek. Söylediklerimizde asla hilaf yok.
Her kişi Allah katında o kadar değerliki.
(AHSEN ÜL TAKVİM) en güzel şekilde yarattı.
Mesele değerimizi bilip,değersiz şeylerle vakit geçirmeyelim. Her anımız o kadar önemliki tarifi yok.
Bir çok yanlışlar yapmış olabiliriz.
Bir an kendimize gelip tövbe ettiğimiz an kurtuluşa ereriz.
Demekki bir anda olur. An'ı anlayanlardan ,an'ımızı değerlendirenlerden oluruz
İNŞAALLAH
 

fakiri

Kıdemli Üye
Katılım
14 Ocak 2007
Mesajlar
15,969
Tepkime puanı
355
Puanları
83
Konum
KOCAELİ
sayın selam,
Bu güzel yazılar size mi ait ? Yoksa bir yerlerden alıntı mı ?
 

selam

Profesör
Katılım
26 Şub 2007
Mesajlar
1,270
Tepkime puanı
94
Puanları
0
sevgili kardeşim fakiri ,öncelikle sizleri gördüğümüz için memnun olduk.
Siz yazılanların kime ait olduğunu hemen anlarsınız.
Şöyle söylersek size aittir diyebiliriz.
 

selam

Profesör
Katılım
26 Şub 2007
Mesajlar
1,270
Tepkime puanı
94
Puanları
0
İnsan , bir yeden gelir.Bir yere gider.
Nereden gelip nereye gittiğini bilmektir iş.
İnsan bu aleme bilerek gelir. Bilerek yaşar.
Bilerek gideceği yere gider.
Hz.Ali efendimize sormuşlar.
Bize ELESTÜ BİRABBİKÜM hitabından biraz bahsedermisin.
El cevap O HİTAP HER AN KULAKLARIMDA ÇINLIYOR
Peki böyle bir şey olabilirmi dersek ! Olmasa söylenmezdi.
Peki bu oluşum bu günde olurmu dersek !
Senelerin,ayların,günlerin Allah katında hiç bir anlamı yoktur.
Orada an mevcuttur. HER AN BİR SANDAYIM.
sözünden biz bunu anladık. Zaman bize aittir.
Mesele yaşadığımız zaman içinde An'ı anlayabilmektir.
Bir türküde ; Sevmek anlaşma değildir.Nedensizde sevilir. Bazen küçük bir AN için ömür bile verilir.
Bu bakımdan sohbetlerde hep anlatılmağa çalışılan!
O AN , BU AN . Çocuk ilk kunuşmağa başladığında ilk ANne der.
An ne!!!!!. O an da oyle haller zuhur ederki. Seksen senede anlayamadığımızı Bir an da yaşar, ve anlarız.
Nasılki KADİR GECESİ 80 YILLIK İBADETTEN
DAHA EFTALDİR der. Bu ibadet etme demek değildir.
Sorarlar, Ya Resulallah ,Bu gün cuma günüdür.En mubarek bir gündür.
Bu gece kadir gecesidir.En mubarek gece bu gecedir değilmi ?
El cevap. And olsun ki günlerin ,gecelerin bir üstünlüğü yoktur.
Her gününüzü cuma bilin.Her gecenizi kadir gecesi bilin.!!!!!
Şimdi ne anlayacağız???? An'ın ne olduğu anlaşılmadığı zaman,
VEMA EDRAKE MA LEYLETÜL KADR. (Kadir gecesinin ne olduğunu
sen nerden bileceksinki.)
Azıcık şifreli söyleyelim.Kadir gecesi; Rumuz AN ayının son ol gününün
tek olan gecelerinde arayın der. Peki o gece hangi gece .
Peygamber efendiğimizin beyanını iyi ANlayalım.Her gününü cuma ,
Her geceni Kadir bil. İnşaallah bizde ANlayanlardan oluruz.
 

selam

Profesör
Katılım
26 Şub 2007
Mesajlar
1,270
Tepkime puanı
94
Puanları
0
Bahri Ummandaki arkadaşa soruyorum !
Sizin orlardada Mürşitler varmı ?
Mürşitsiz alem yokki ! bizim burayı soruyorsun.
Yalnız bizim burda mürşidimiz Tek bir.
O da MUHAMMED S.A.V. efendimizdir.
Şunu öğrenmek istediğini biliyorum.
YARATIKTAN MÜRŞİT OLMAZ. Bunu bil.
Muhammet S.A.V. Bize gerçek mürşidin
Allah C.C. HU nun olduğunu söyler.
Yaratanın ve kılıklandıranın Allah olduğunu,
Kendisininde bu kılıklandırmayı nasıl kulanmamaız gereğini bize anlatır.Yani ,elini, ayağını, dilini, dudağını, gözünü,kulağını nasıl kullamamız gerektiğini,
Çünkü bu azaların yaratılış gayelerinin olduğunu, yaratılıştaki bu gayeye uygun olarak nasıl
davranmamız gereğini anlatır. Sebebinide söyler.
Sizler Allah'tan geldiniz yine Allah'a döneceksiniz ayetini adaeta yaşatarak anlatır.
Sadece bu mu ? Hayır . Onun her anlattığı bir ayet'tir.Bu ayetleride kendisi bizzat
yaşantısıyla bize gösterir. Bizimde aynen yapmamızı yardım ederek kolaylaştırır.
Hut suresinde EMROLUNDUĞUN GİBİ DOSTDOĞRU OL. SANA TABİ OLANLARDADOSTDOĞRU OLSUN der. Öncelikle biz mürşit olarak bildiğimiz MUHAMMED'DİR
ve Muhammedin bildirdiği ALLAH'tır. Başka mürşit yoktur. Tekrar ediyoruz,
YARATIKTAN MÜRŞİT OLMAZ.
Diğer yönünüde söylersek, Burda bulunanların hepsi,
Allah'ın ahlakıyla ahlaklanmış,Muhammed'in sıfatıyla sıfatlanmışlardır.
Bu sebepten herkes birbirine yardımcı olmağa çalışır. Herkes BİR BİRİNİN Mürşididir.
Ancak mürşit kelimesini dahi üzerlerine almazlar.Biz dostuz,arkadaşız derler.
Toparlarsak 18 bin alem vardır .Bu alemlerin hepsininde mürşidi vardır ve BİRdir.
MUHAMMED S.A.V. Bunun dışında ne söylenirse
Bahri ummanda bu söze LAFI GÜZAF derler.
ALLAH BİR MUHAMMED HAK.SEN KENDİ İŞİNE BAK
 

selam

Profesör
Katılım
26 Şub 2007
Mesajlar
1,270
Tepkime puanı
94
Puanları
0
Arayışlarımız hep sürecek.Ta ki . Ben kimiz noktasına gelene kadar.Bunu bilmek elbette çok ama çok zaman ve gayret gerektiriyor.İşin kolayına kaçanların hepsi , kendi benliklerine göre konuşuyor.Hakikatı bilenler ise konuşmuyor,yada ehli olana anlatıyor.
Bu sır ehlinden,yine ehline veriliyor. Neden dersek!
Çünkü adı üzerinde SIR. Hemde öyle bir sırki ! kelimeller o sırrı anlatmaya kifayet etmiyor. Kelime olsa kolay,mutlaka birileri bu sırrı ağzından kaçırır.
Fakat bu öyle bir sırki! tüm benlik aleminden geçmiş Sırlar alemine intikal etmiş olanlara bildiriliyor. Ve bu sır ancak hissediliyor. Bende istiyorumki , hissettiklerini banada anlatıverseler.İyide İZNİ ne yapacağız.O kişiler izinsiz asla ve kat a konuşmazlar. (illa bi izni) Onlar ahitlerinde sadıktırlar.Asla ahde vefasızlık yapmazlar.
Sır yolunu gösterirler.Sır yolunda nasıl yürünür anlatırlar. Sırrı söylemezler.
Sırrı bu yola talip olan kendi bulacaktır. Bu yol Ferdiyet yoludur.Gerçeğe gidilen yolda,kimse kimseye elle tutulur,gözle görünür bir şey vermez.
Bu yolda verdiği ahitte kim durur ise , kim olduğunu mutlaka bilir.
Şimdi şöyle düşünülebilir ! Enel hak diyecekte söyleyemiyor.
Keşke o kadar kolay olsa. O söz menzilin yarısına aittir.
Bizim anlatmak istediğimiz, menzilin hitamında bilinir.
Bu bakımdan ortada ,Haşa Allah'lık ,Peygamber'lik davasına olanlar çoktur.
Bize dedilerki. Allah var. Muhammet var.
Sen Allaha KUL ol.
Bu bakımdan kulluk en yüce bir makamdır. O yere gelmeden O BENİM VE RESULÜMDÜR DEMEZ.
Herkesi aldatabiliriz, ama bizi bizden daha iyi bilen Allah'ı aldatamayız. Kul olup olmadığımızın
onayı Allah'a aittir. Allah'ta Kul olmayana onay vermez.
Meselenin bilinen tarafını anlatırsak,Bu alemde yaratılmış ne varsa hepsi Allah'ın kuludur diyebiliriz. Bizim anlamak istediğimiz Özel bir KUL'dur.
Çüki O kul'a vazife verilir. Çünki o Kul,farz ibadetlerle Allah'a yaklaşmış,nafile ibadetleri zevk ile yapmış kişidirki! O kulun tutan eli,söyleyen
dili, Yani fiili ,sfatı' olurum demiştir. Peki Zat'ı söylemedin derseniz.Allah Kul'una herşey verir. ALLAH'LIĞINI VERMEZ deriz.
Bu bakımdan kul TEK,BİR OLAN ALLAH'a davet eder.
SENİNLE ANLAŞMA AHDİ YAPANLAR BİLSİNLERKİ ALLAH'İLE ANLAŞMIŞLARDIR.
SÖYLE ONLARA BENİ SEVİYORLARSA SANA TABİ OLSUNLAR.O ZAMAN BEN ONLARI DEVEYİM
Yani seni seviyorlarsa demiyor.BENİ SEVİYORLARSA diyor.
Allah ismi uludur.Emrin tutan KUL'udur.
AHDİMİZDE DURANLARDAN OLURUZ İNŞAALLAH
 

selam

Profesör
Katılım
26 Şub 2007
Mesajlar
1,270
Tepkime puanı
94
Puanları
0
Geçen gün bir operasyon geçirdik. Operasyondan sonra her şeyi çift görmeğe başladık. O sırada kamil bir ağabeyimizin sözü geldi aklımıza!
Allah iki göz verdi BİR görmek için.
Neyse üç gün sonra tekrar bir görmeğe başladık. Fakat soru bizi bir arayışa soktu.
Herkes benim gördüğüm gibi bir görüyordu !
Başka bir şeymiydi BİR görmek.
Biz insanlar BİR ,BİRimizi dahi BİR göremiyormuyduk acaba.Oysa bu bir görme sırrına vakıf olanlar, tüm yaratılmışları dahi bir görüyordu.Bir sohbetullah esnasında , kapının önünden bir tavşan geçer.Ev sahibi de avcıdır.Hemen duvardan silahı alır koşar .
O esnada bir ses duyar. KOŞ ŞAKİR.KAÇ ŞAKİR diye.
Bir anda durur, Mütekkellim yine seslenir. KOŞ ŞAKİR.
KAÇ ŞAKİR. Avcı silahı elinden atar,Kafasında şimşekler çakar.O şimşeğin içinde hakikatı görür, O öldürmek istediği tavşsnıda yaratan Allahtır.
Yaratılmış hiçbir şey yokturki, kendi kendini yaratabilsin. O zaman tüm yaratılmışlarda yaratanı görmek gerekir ki! işte buna BİR GÖRMEK DENİR.
Karagöz ve Hacivat'ı perdede gösteren Şeyh Küşteri Hz. Oyundan 45 dakika önce gazel okurmuş.
NAKŞI SUNNUN REMZEDER HÜSNÜNDE RÜYET PERDESİ
OYNATAN ÜSTADI GÖR KURMUŞ MUHABBET PERDESİ. NİCE KARE GÖZLERİ MAHVETTİ BU SURET PERDESİ.
İşe bizim aslında bir görüpte,bir göremeyişimizin
açık bir ifadesi. Gördüğümüz şekil ve suretler,gerçeği BİR'i görmemize engel.
Meselede burda , şekil ve suret anlayışımızı terk etmek. Çünki her suretin,bir manası var. Hani çok ünlü ressamlar , resmi çizerken kimsenin göremeyeceği
bir yere imzasını atar. Resmin sahtemi,yoksa gerçemi olduğunu ehli bilir.Çünki o resimdeki ,kimsenin görmediği imzayı görür.
İşte bizim halimiz !
resmi görüyoruz imzadan haberimiz yok.
İşin garibide ressam imzayı gizlemişte ! Allah böyle bir şeye dahi gerek duymamış.Bu benim yarattığımdır diye koskocaman bir mühür basmış.
Biliyormuyuz.? Görüyormuyuz ? Elbette.
O zaman niye BİR göremiyoruz.
Ya da biz bir görmeğe uğraşsakta , karşımızdaki bir olduğumuzu kabul etmiyor.?
Bu karşımızdakinin sorunu.Bilenle bilmeyen BİR olurmu !
Önemli olan bizim bir görmemiz ve bir işitmemizdir.
Çünkü Allah bizi , bizden soracaktır.
Niye karşındaki demiyecektir.
SANA İKİ GÖZ VERDİK NİYE BİR GÖRMEDİN diyebilir.
İyisini yine ALLAH CC.HU bilir.
 

Yüzde bir

Doçent
Katılım
18 Haz 2011
Mesajlar
711
Tepkime puanı
356
Puanları
63
2905811-lg.jpg


Tesbihi, kalemiyle çeken insanlar var ...
Okudukça kalbin Allah diyor ...

[Mehmet Deveci]

Gönlü kendinde güzel, merhaba; merakımızı mazur görünüz lütfen, sıhhat ve afiyet içresinizdir inşallah ...
 
Üst