ismail
Yeni
- Katılım
- 3 Mar 2007
- Mesajlar
- 20,475
- Tepkime puanı
- 2,063
- Puanları
- 0
- Yaş
- 45
İnsanlık için utanç vaktinde Afrika yaz vicdanına gönder!
Arzu Erdoğral
Düşünün!
En son ne zaman aç kaldınız? Bu açlık ne kadar sürdü?
Peki en son ne zaman yemekten patlayacak gibi hissettiniz kendinizi?
Hangisi daha çok oldu?
Ramazan ayı geldi. İftar ve sahur sofralarınızda kaç çeşit yemek var? Bu yemeklerin ne kadarı çöpe gidiyor?
Mesela siz 40 milyonun üzerinde insanın kronik açlıkla karşı karşıya bulunduğu, her üç kişiden birinin yetersiz beslendiği Afrika’da doğduğunuzu düşündünüz mü hiç?
En önemlisi vicdanınız rahat mı?
Somali’de ikiz çocukları Osman ve Kadida ile Carcass çöplüğünde yaşayan Mümni İbrahim adındaki kadının çocuklarından biri (Osman), açlığa yenik düşerek öldü. Çaresiz anne, minik Osman'ın cesedini, açlıktan ölmek üzere olan ikiz kız kardeşine daha fazla yardım alabilmek için Dünya Yardım Programı'ndan saklamak zorunda kaldı.
Bir annenin diğer çocuğunu ölümden korumak için ölmüş bebeği ile yaşaması açlığın geldiği noktayı açıklayan çok acı olaylardan sadece biri.
Günlerdir iftar sofrasında hissettiğim tek duygu derin bir iç sızısı… İnsanlığımızdan hiç bu kadar utanmamıştım! Hele ki insanoğlunun güç, makam mevki ve servet için verdiği mücadeleyi düşündükçe işin içinden çıkamadım.
Hepimizin hayatında zorluklar, sıkıntılar olmuştur. Ama hangisi bu hazin tablodan daha kötü olabilir ki!
Son 60 yılın en büyük kuraklığının yaşandığı Afrika kıtasında açlığın asıl nedeninin kuraklık değil batı sömürgesi olduğu ortada. Bölgenin sahip olduğu yer altı kaynaklarına göz diken batı, kıtayı gün geçtikçe felakete sürükledi. Sürekli yardıma muhtaç bırakılan bu ülkelere
(Dünya Gıda Örgütü'nden yapılan açıklamaya göre) 2003 yılında 511 milyon dolar yardımda bulunmayı taahhüt eden ülke ve kuruluşlar bu miktarın sadece %56'sı oranında yardımda bulundu. Zaten bu gıda yardımlarının büyük çoğunluğu da misyonerlik faaliyeti adı altında gerçekleşiyor. Genetik olarak değiştirilmiş birçok ürünün Afrikalıların üzerinde test ediliyor olduğu bilgisi de var olan durumu çok daha iyi netleştirmiş oluyor.
Dünya genelinde yaşanan gelir dağılımı adaletsizliğini gözler önüne seren bu tabloda
var olan durumun önümüzdeki 10 yıl içinde de devam edecek olması ile 45 milyon çocuğun, açlık nedeniyle hayatını kaybedecek olması gerçeği ise bizleri çok ağır bir sorumluluk altına alıyor.
Afrika'ya gitmiş olan ve oradaki durumu daha yakından gören ve 10 bin insanın ölüm tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu söyleyen İHH Başkan Yardımcısı Murat Kavakdan
dağıtımlar esnasında açlıktan ölen insanlarla karşılaştığını söyledi. En önemlisi de 1.5 milyar dolar gibi bir rakamla insanlar ölümden kurtulabileceğini belirtti. Bu demek oluyor ki henüz her şey bitmiş değil.
Kıtlığın sebeplerini sorgulamak yerine kişinin “ben ne yapabilirim? Sorusunu hayata geçirmesi gerekiyor. İHH, Yeryüzü Doktorları, Kimse Yok mu, Cansuyu ve benzer yardım kuruluşları aracılığı ile en azından bir günlük lüks iftar sofralarına harcanan para Afrika’ya göndererek işe başlanabilir.
Ama çocuklarımızın geleceğini düşünürken açlıktan ölen çocukları ömrü hayatımızda hiç hesaba katmıyorsak söylenecek hiçbir yok.
İnsanlığın bittiği noktada var olmak zaten kişiye verilebilecek en büyük acı!
Açlıktan kemikleri gözüken insanların olduğu bir dünyada obezite ile mücadele ediyor olma ayıbı zaten herkese yeter.
Hiç ölmeyecek gibi yaşama duygusunun insanoğlunu getirdiği boyut gündüz simsiyah olan gökyüzünden çok daha kara bir nokta!
İşte bu nokta aydınlanmadığı sürece bolluğu bataklığa dönüştürmenin vebali omuzlarımızı hep çökük bırakacak. Ta ki adalet tecelli edinceye kadar!
habervaktim.com
Arzu Erdoğral
Düşünün!
En son ne zaman aç kaldınız? Bu açlık ne kadar sürdü?
Peki en son ne zaman yemekten patlayacak gibi hissettiniz kendinizi?
Hangisi daha çok oldu?
Ramazan ayı geldi. İftar ve sahur sofralarınızda kaç çeşit yemek var? Bu yemeklerin ne kadarı çöpe gidiyor?
Mesela siz 40 milyonun üzerinde insanın kronik açlıkla karşı karşıya bulunduğu, her üç kişiden birinin yetersiz beslendiği Afrika’da doğduğunuzu düşündünüz mü hiç?
En önemlisi vicdanınız rahat mı?
Somali’de ikiz çocukları Osman ve Kadida ile Carcass çöplüğünde yaşayan Mümni İbrahim adındaki kadının çocuklarından biri (Osman), açlığa yenik düşerek öldü. Çaresiz anne, minik Osman'ın cesedini, açlıktan ölmek üzere olan ikiz kız kardeşine daha fazla yardım alabilmek için Dünya Yardım Programı'ndan saklamak zorunda kaldı.
Bir annenin diğer çocuğunu ölümden korumak için ölmüş bebeği ile yaşaması açlığın geldiği noktayı açıklayan çok acı olaylardan sadece biri.
Günlerdir iftar sofrasında hissettiğim tek duygu derin bir iç sızısı… İnsanlığımızdan hiç bu kadar utanmamıştım! Hele ki insanoğlunun güç, makam mevki ve servet için verdiği mücadeleyi düşündükçe işin içinden çıkamadım.
Hepimizin hayatında zorluklar, sıkıntılar olmuştur. Ama hangisi bu hazin tablodan daha kötü olabilir ki!
Son 60 yılın en büyük kuraklığının yaşandığı Afrika kıtasında açlığın asıl nedeninin kuraklık değil batı sömürgesi olduğu ortada. Bölgenin sahip olduğu yer altı kaynaklarına göz diken batı, kıtayı gün geçtikçe felakete sürükledi. Sürekli yardıma muhtaç bırakılan bu ülkelere
(Dünya Gıda Örgütü'nden yapılan açıklamaya göre) 2003 yılında 511 milyon dolar yardımda bulunmayı taahhüt eden ülke ve kuruluşlar bu miktarın sadece %56'sı oranında yardımda bulundu. Zaten bu gıda yardımlarının büyük çoğunluğu da misyonerlik faaliyeti adı altında gerçekleşiyor. Genetik olarak değiştirilmiş birçok ürünün Afrikalıların üzerinde test ediliyor olduğu bilgisi de var olan durumu çok daha iyi netleştirmiş oluyor.
Dünya genelinde yaşanan gelir dağılımı adaletsizliğini gözler önüne seren bu tabloda
var olan durumun önümüzdeki 10 yıl içinde de devam edecek olması ile 45 milyon çocuğun, açlık nedeniyle hayatını kaybedecek olması gerçeği ise bizleri çok ağır bir sorumluluk altına alıyor.
Afrika'ya gitmiş olan ve oradaki durumu daha yakından gören ve 10 bin insanın ölüm tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu söyleyen İHH Başkan Yardımcısı Murat Kavakdan
dağıtımlar esnasında açlıktan ölen insanlarla karşılaştığını söyledi. En önemlisi de 1.5 milyar dolar gibi bir rakamla insanlar ölümden kurtulabileceğini belirtti. Bu demek oluyor ki henüz her şey bitmiş değil.
Kıtlığın sebeplerini sorgulamak yerine kişinin “ben ne yapabilirim? Sorusunu hayata geçirmesi gerekiyor. İHH, Yeryüzü Doktorları, Kimse Yok mu, Cansuyu ve benzer yardım kuruluşları aracılığı ile en azından bir günlük lüks iftar sofralarına harcanan para Afrika’ya göndererek işe başlanabilir.
Ama çocuklarımızın geleceğini düşünürken açlıktan ölen çocukları ömrü hayatımızda hiç hesaba katmıyorsak söylenecek hiçbir yok.
İnsanlığın bittiği noktada var olmak zaten kişiye verilebilecek en büyük acı!
Açlıktan kemikleri gözüken insanların olduğu bir dünyada obezite ile mücadele ediyor olma ayıbı zaten herkese yeter.
Hiç ölmeyecek gibi yaşama duygusunun insanoğlunu getirdiği boyut gündüz simsiyah olan gökyüzünden çok daha kara bir nokta!
İşte bu nokta aydınlanmadığı sürece bolluğu bataklığa dönüştürmenin vebali omuzlarımızı hep çökük bırakacak. Ta ki adalet tecelli edinceye kadar!
habervaktim.com