Bahçeli YÖK'e Kızdı

Dua Nur

Kıdemli Üye
Katılım
29 Nis 2007
Mesajlar
37,459
Tepkime puanı
247
Puanları
0
Bahçeli, kanun değişikliğine gerek olmadığını savunarak rektörlere 'Başörtüsünü serbest bırakın.' diyen YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan'a da tepki gösterdi. Özcan'ın yetkisini aştığını ve üniversiteleri böldüğünü ileri sürdü. MHP'nin ısrarlı olduğu Ek 17 değişikliği 'tuzak' olarak nitelendiriliyor.

CHP, üniversitelerde başörtüsünü serbest bırakan anayasa değişikliğini bugün Anayasa Mahkemesi'ne götürecek. Anayasa Mahkemesi, anayasa değişikliklerini sadece şekil yönünden inceleyebiliyor. Kanun değişikliklerini ise esastan görüşüp iptal edebiliyor. Kanunun iptal edilmesi durumunda başörtülülerin daha fazla mağdur olma ihtimali söz konusu. Başörtülüleri üniversiteye almayan rektörlerin ve yasağı savunan çevrelerin tamamı MHP gibi kanun değişikliği yapılmasını istiyor.

Bahçeli, Meclis'teki grup toplantısında bu değişiklik yapılmadığı takdirde yükseköğretimde çok sıkıntılı bir dönemin başlayacağını savundu. Bahçeli, "YÖK kararı sonucu üniversitelerde, başörtüsü ile girilebilen ve girilemeyen ayrımı doğmuş, uygulamada çelişkiler ortaya çıkmıştır. Bu durum mevcut huzursuzluğu daha da artırmış, üniversite camiasında bölünme ve hizipleşmeleri kuvvetlendirmiştir. YÖK'ün Ek 17. maddede yapılacak değişikliğe ihtiyaç olmadığına yönelik yaklaşımı kabul görürse kıyafet konusunda tam bir kargaşa yaşanması ve her tür kıyafetin giyilmesi gibi bir tehlike karşımıza çıkabilecektir." şeklinde konuştu.

Bahçeli, TBMM Başkanı Köksal Toptan'ı da hedef aldı. Toptan'ın "başörtüsü yasağını kaldırmak için anayasa değişikliğine bile gerek yoktu" şeklindeki sözlerini hatırlatarak, "Geçtiğimiz beş yıl boyunca bu değerli önerisini niçin saklamış olduğu tarafımızca bir türlü anlaşılamamıştır." ifadesini kullandı. Bahçeli, AK Parti'yi, sözünün arkasında durmaya çağırdı. İki parti arasında Ek 17. madde üzerinde varılan mutabakatı hatırlatan Bahçeli, şöyle devam etti: "Bizim siyaset anlayışımıza göre ortaya koyduğumuz ilkeler ve vardığımız mutabakatlar, günübirlik ve gelişigüzel alınmış kararlar değil, ahlaki ve siyasi duruşumuzu belgeleyen çok önemli ve vazgeçilmez taahhütlerdir. İster yazılı ister sözlü olsun bizim şeref ve haysiyet vesikalarımızdır."

zaman
 
Üst