Behlül Dânâ Hazretleri

ukubat

Profesör
Katılım
9 May 2007
Mesajlar
1,942
Tepkime puanı
103
Puanları
0
Konum
istanbul,fatih
Web sitesi
www.ismailaga.org.tr
behlul-dana-hazretleri.jpeg



Asıl adı Ebu Vüheyb bin Amr Sayrafi olan, Abbâsî halifesi Hârûnürreşîd (788-809) ile olan münasebeti dolayısıyla Behlûl er-Reşîd diye de anılır. Hakkındaki bilgilerin büyük bir kısmı menkıbe şeklindedir. Behlûl-i Dânâ, Behlûl-i Dîvâne, ve Sultânü’l-meczûbîn isimleri ile zikredilir. Rivayetler Behlûl hazretlerinin aslen Kûfeli olduğunu ve Bağdat’ta yaşadığını göstermektedir.
Hakkındaki menkıbelere göre mezarlarda ve harabelerde dolaşır, yalnızlığı sever, zaman zaman çocukların maskarası olur, onlar tarafından taşlanır, ama o bunları hep hoş karşılardı. Bazı menkıbeler onu Hârûnürreşîd’in kardeşi, bazıları yeğeni, bazıları da nedimi olarak gösterir. Hârûnürreşîd’e gerçekleri hiç çekinmeden söylediği, hatalarını çeşitli biçimlerde yüzüne vurarak onu doğru yola getirmeye ve uyarmaya çalıştığı, bunun için de eline geçen fırsatları kaçırmadığı rivayet edilir.
Hak Âşığı ve Cezbe Sahibi
Behlûl hazretleri, tasavvufî eserlerde Allah âşığı bir sûfî ve velî olarak gösterilmiştir. Muhyiddin İbnü’l-Arabî, Abdülvehhâb eş-Şa‘rânî, Abdürraûf el-Münâvî ve hatta İbnü’l-Cevzî’nin eserlerinde onun Hak âşığı bir cezbe sahibi olduğu önemle belirtilmiştir. Attâr’ın İlâhînâme’sinde, Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî (Kuddise Sirruhû)nun Mes̱nevî’sinde, Yâfiî’nin er-Ravżü’r-reyâhîn’inde ona ait kıssa ve menkıbeler anlatılmıştır. ”[1]
Şu Kabirlere Bak!
Bir gün halife Harun Reşid ona: “Çok zamandır seninle görüşmek istiyordum.” deyince, Behlül: “Ben böyle arzu duymadım.” diye cevap verdi. Buna rağmen Harun Reşid kendisine yine nasihat istedi. “Ne nasihatı istiyorsun? Şu saraya bak, bir de kabirlere bak! Bunlardan ibret almayan nelerden nasihat alır? Halin ne olacak, ey müminlerin emiri! Yarın Cenab-ı Hakk’ın huzuruna çıkacaksın. Büyük küçük yaptığın her şeyden sual olunacaksın. Bunlara nasıl cevap vereceksin, iyi düşün! Bu hesap zamanında aç ve susuz olacaksın, çıplak bulunacaksın. Oradakiler sana bakıp gülecekler. Perişan halin orada meydana çıkacak. Bunları düşün başka nasihatı ne yapacaksın?” dedi. Adaleti ile meşhur olan Harun Reşid onun nasihatlerinden çok istifade etmiştir.
Her Koyun Kendi Bacağından
Bir gün halka doğru yolu göstermek için söylediği sözlerden rahatsız olanlar, Harun Reşid’e gidip, “Sultanım, bizim yaptıklarımızın ona ne zararı var? Bizi kendi halimize bıraksın. Sonra her koyun kendi bacağından asılır.” gibi sözlerle şikayet ettiler. Bunun üzerine Harun Reşid, Behlül-i Dânâ’yı çağırtıp halkın istediğini bildirdi. Behlül-i Dânâ hiç sesini çıkarmadan sarayı terk etti. Birkaç koyun alıp kesti, bacaklarından mahallenin köşe başlarına astı. Bunu gören halk gülerek, “Deliden başka ne beklenir, yaptığı işler hep böyle zaten.” diyorlardı. Aradan günler geçtikçe, asılan hayvanlar kokuyor, bundan ise bütün mahalle zarar görüyordu. Kokudan durulmaz hale gelince, aynı kişiler, Harun Reşid’e gidip durumu anlattılar. Behlül-i Dânâ’yı çağırtıp sorduğunda, “Bir kötünün herkese zararı olduğunu herhalde anladılar. Ben bir şey yapmadım, her koyunun kendi bacağından asıldığını onlara gösterdim.” diye cevap verdi.
Bir zaman fiyatlar çok yükselmişti. Ona, insanların rahatlaması için, Allah Te‘âlâ’ya duâ etmesi istendi. O ise şöyle cevap verdi: “Allah’a yemin ederim ki, ben bu işe karışmam. Eğer bir buğday danesi bir dinar olsa, bize emrettiği gibi Allah Te‘âlâ’ya ibâdet etsek, o bize vad ettiği gibi rızkımızı verir.” Sonra ellerini birbirine vurarak “Ey dünyâyı ve süslerini toplayan, gözleri uykudan lezzet almayan kimse, nefsinle uğraşıp âhırete bir tedarik yapmadın, kıyâmet gününde Allah Te‘âlâ’ya ne cevap vereceksin?” dedi. [2]
Allahu Te’âlâ bizleri dostlarının yolundan ayırmasın. Onların muhabbetini kalplerimize nakşeylesin.
Dipnotlar
[1] Attâr, İlâhînâme s. 198.
[2] Tabakâtü’l-Kübrâ li’ş-Şa’rânî, 1/68.
 

Cenan

Ordinaryus
Katılım
13 Eyl 2007
Mesajlar
3,059
Tepkime puanı
1,751
Puanları
113
Şu Kabirlere Bak!
Bir gün halife Harun Reşid ona: “Çok zamandır seninle görüşmek istiyordum.” deyince, Behlül: “Ben böyle arzu duymadım.” diye cevap verdi. Buna rağmen Harun Reşid kendisine yine nasihat istedi. “Ne nasihatı istiyorsun? Şu saraya bak, bir de kabirlere bak! Bunlardan ibret almayan nelerden nasihat alır? Halin ne olacak, ey müminlerin emiri! Yarın Cenab-ı Hakk’ın huzuruna çıkacaksın. Büyük küçük yaptığın her şeyden sual olunacaksın. Bunlara nasıl cevap vereceksin, iyi düşün! Bu hesap zamanında aç ve susuz olacaksın, çıplak bulunacaksın. Oradakiler sana bakıp gülecekler. Perişan halin orada meydana çıkacak. Bunları düşün başka nasihatı ne yapacaksın?” dedi.

Yazı uzun diye okumayanlar olmuş olabilir.
Can alıcı yeri vermiş olduğu nasihat. Okuyoruz lakin üzerinde tefekkür etmiyoruz bir muhasebe yapmıyoruz, okuduğumuzla kalıyoruz.
 
Üst