Ebu Computer
Kıdemli Üye
- Katılım
- 11 Haz 2013
- Mesajlar
- 25,029
- Tepkime puanı
- 1,506
- Puanları
- 113
İktİdara ortak oldular
Ne demişti Cumhurbaşkanı Erdoğan, Fethullah Gülen cemaati ile savaş başlayınca;“Ne istediler de vermedik?” Pensilvanya’dan isim listesi gönderdiler TBMM’de milletvekili sahibi oldular. Bürokraside koltuk edindiler. Dershaneler, okullar açtılar. Üniversite, hastane sahibi oldular. “Parsel parsel” arsalara kondular. Yargıda binlerce hakim, savcı yerleştirdiler. Polis teşkilatı, istihbarat ellerindeydi. Gazete, dergi çıkardılar, televizyon radyo, internet siteleri kurdular. Bunlarla herkese operasyon çektiler. Telefonlarını dinlediler, sahte delillerle tutukladılar, yargıladılar, insan ömrünün yetmeyeceği cezalar verip Silivri’ye doldurdular.
*
Mağrur oldular
Öyle mağrur, öyle kibirliydiler. Kimse onları eleştiremezdi. Başına bir şey gelmemesinin ilk şartı Pensilvanya’da Fethullah Gülen’i ziyaret olmuştu. Herkes onlardan korkuyor, polisiyle, savcısıyla, hakimiyle, gazetecisiyle tüm cemaat bundan büyük keyif alıyordu. Suçlu suçsuz demeden akademisyenleri, askerleri, gazetecileri hapse attılar. Kimse ses çıkarmadı.
*
Mağlup oldular
Ama ne zaman “istediği her şeyi veren” iktidara dokundular işler terse döndü. Cemaatin 7 Şubat 2012 günü MİT Müsteşarını tutuklama girişimi ortağının 2013’te dershaneleri kapatma planı ile karşılanmıştı. 17-25 Aralık operasyonuysa karşılıklı olarak tam bir yok etme savaşına dönüştü. Ne demişti Zaman Gazetesi eski genel yayın yönetmeni Ekrem Dumanlı, Cumhurbaşkanı Erdoğan için “Ya adam gibi gidecek. Ya da gitmek zorunda kalacak.” Ama kendisi kaçtı. Hafta sonu cemaatin sembolü Zaman gazetesine el konması o savaşın parçasıdır. Cemaat yenildi, mağlup oldu.
*
Mağdur değiller
Cemaat polisteki, istihbarattaki, siyasetteki gücünü de kaybetti. Eski ortağı tarafından “terör örgütü” ilan edildi. Bankasını, dershaneleri, okulları, hastaneleri, şirketleri kaybetti. Hukuku el birliği ile yok etmişlerdi, son bir nefes “basın özgürlüğü” kavramına sarıldılar. Oysa 2011’de 104 gazeteci hapisteyken zil takıp oynamadıkları kalmıştı. Basın özgürlüğü hiç akıllarına gelmemişti. O yüzden şimdi kimse yanlarında değil. O yüzden cemaat mağdur değil mağluptur.