Çıkar lan elini cebinden .

oguz

Yeni
Katılım
29 Eki 2006
Mesajlar
1,560
Tepkime puanı
36
Puanları
0
1207861446.jpg


Ata’nın huzuruna çıkarılan AB Komisyon Başkanı’nın küstah tavırları öfke yarattı
AjanlarIna TBMM’de inceleme yaptıran, Türkiye’nin içlerine karışan, bağımsız Türk yargısına baskı yapmaya kalkışan Avrupa Birliği Komisyonu Başkanı J. Manuel Barroso, Türk milletini çıldırttı. Sömürge valisi edasıyla geldiği Ankara’da, Anıtbakir’e götürülen ecnebi, alçak tavırlarını burada da sergiledi.

Milli benliğin yoksa av olursun
Atatürk ’ün manevi huzurunda soytarı gibi dolaşan Barroso, Büyük Önder’in, “Milli benliğini bulmayan milletler başka milletlerin avıdır” yazılı özdeyişinin önünden eli cebinde geçti. Gazetemizi arayan vatandaşlar, “Bunlar mandacı tavrıdır” diyerek tepki gösterdi.

Müstemleke valisi gibi
Atatürk’ün huzurunda alçakça tavırlar sergileyen Barroso, Meclis Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada ise 301 dahil birçok konuda küstahça emirler yağdırdı


Meclis’te konuşturuldu
AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso, beraberinde Dışişleri Bakanı Ali Babacan olduğu halde TBMM’ye geldi. Barroso’yu Meclis’e gelişinde Şeref Holü kapısında Meclis Genel Sekreteri Ali Osman Açıker karşıladı. Barroso, TBMM Genel Kuruluna hitaben yaptığı konuşmada, laiklikten, türbana, terörden Türkiye’nin AB’ye üyelik sürecine kadar bir çok konuya yer verdi. CHP’nin ’salonu terkederiz’resti nedeniyle Barroso TBMM’deki konuşmasında kapatma davasına değinmedi.


TBMM’de dayatmaları dillendirdi
AB Komisyonu Başkanı Barroso emirler yağdırdığı konuşmasında şunları söyledi:
* AB devletlerin egemenlik gücünü azaltmaz.
* Milliyetçi duygular ile AB ülküsü çelişmez.
* Katılacak ülke tüm kriterleri karşılamalı.
* AB komisyonu reformlara yardım eder içişlerine karışmaz.
* Türkiye’nin geliştirmesi gereken konular var.
* İfade özgürlüğü ve kültürel haklar daha fazla artırılmalı.
* Sivil asker ilişkilerinde demokrasinin daha fazla etkili olması gerekiyor.
* Şiddet içermeyen konuların yargılanması sağlıklı değil.
* Laikliğe dair tartışmaların öneminin farkındayım. Avrupa’da da bunlar yaşandı. Eminim Türkiye kendi dinamikleri içinde bunu çözecek.
* Bu yüzden taraf olmamızı beklemeyin aynı şey başörtüsü konusu için de geçerli.
* Türban her kadının kendi alması gereken bir konudur.



Rumlara limanları açın
Kıbrıs konusunda tarihi bir fırsat yakalandı. Bu konuda gerekli adımların atılacağını biliyorum. Ama bu süreçte Türkiye Rumlara limanlarını açmalı.


Gaz verdi
“Biliyorsunuz İngiltere daha önce iki kez AB’nin kapısından çevrildi” diyen Barroso, “AB 27 ülkeden oluşuyor. Her ülkeden farklı bir ses çıkacaktır. Lütfen Türkiye ile ilgili farklı sesler duyduğunuzda şaşırmayın. Bu demokratik bir tartışmadır ve Türkiye’nin bunlardan korkmaması gerekiyor” ifadesini kullandı.


Cebinde ne var?
Büyük Önder’in, “Milli benliğini bulmıyan milletler başka milletlerin avıdır” yazılı özdeyişinin önünden eli cebinde geçen, Barraso, Başbakan’ın yanında da elini cebinden çıkarmadı.



Küstahlıklarıyla biliniyor
Barroso, AKP’nin kapatma davasından laiklik ilkesine ve 301. maddeye kadar her alanda AB dayatmalarını dillendirmişti



İktidar partisi kapatılamaz
Avrupa Birliği Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso, Türkiye’de yaşanan son gelişmelerin anlaşılmaz ve belli bir dereceden sonra kabul edilemez olduğunu iddia ederek “Bu normal değil. Son gelişmeler bizi kaygılandırıyor. Halkın çoğunluğunun iktidar yaptığı bir partinin bu tip soruşturmalarla kapatılmaya çalışılması Türkiye’nin Avrupa’daki imajını çok zedeliyor. Atananların seçilenleri bu şekilde kapatabilmesi Avrupa anlayışında olmayacak bir şey” diye konuşmuştu.


301 hemen değiştirilsin
Barroso, AKP’nin, Türklüğe hakareti yasaklayan 301. maddede yapmaya hazırlandığı değişikliğe değinen Barroso, şunları söylemişti: “Bu bizim çok uzun zamandır uğraştığımız bir konu. Hükümetin verdiği son teklif çerçevesini detaylı olarak inceleme fırsatı bulamamış olsam da şu an ki gidişatı olumlu olarak değerlendiriyorum.” Barroso, 20 Mart’ta BBC’ye yaptığı açıklamada, “Türkiye açısından son derece güç bir süreç olacak” demişti.


Problem benzetmesi
AB Komisyonu Başkanı Barroso, 2 Nisan 2008 günü de BBC’ye verdiği bir başka demecinde “Türkiye konusunda endişeliyiz, çünkü reformların ritmi bizim bakış açımıza göre yavaş. Siyasi ve ekonomik bütün kriterlere uyarsa, Türkiye’nin aramızda olması çok iyi olacak diye düşünüyorum. Şu anda durum bu değil. Türkiye’nin AB üyeliği 15-20 yıldan önce beklenmemeli. Türkiye uzun vadeli bir problem” ifadesini kullanmıştı.


Rum gemileri baskısı
Barroso bir süre önce Euronews TV’ye verdiği demeçte de Türkiye’ye sert mesajlar gönderip, Türkiye’ye, Gümrük Birliği Protokolü’nü Kıbrıs dahil tüm üye ülkelere uygulaması çağrısında bulunmuştu. Avrupa perspektifi konusunda Türkiye’den aldıkları mesajların cesaretlendirici olmadığını belirten Barosso, “Türkiye Rum gemilerinin bir AB üyesi ülkeye ait olduğunu unutmamalı“ diye konuşmuştu.



Atatürk uyarmıştı
* Efendiler! Avrupa’nın bütün ilerlemesine,yükselmesine ve medenileşmesine karşılıkTürkiye tam tersine gerilemiş vedüşüş vadisine yuvarlanadurmuştur. Artık vazifeyi düzeltmek içinmutlaka Avrupa’dan nasihat almak,bütün işleri Avrupa’nın emellerine göre yapmak,bütün dersleri Avrupa’dan almak gibibir takım zihniyetler belirdi. Halbuki,hangi istiklâl vardır ki, ecnebilerin nasihatleriyle,ecnebilerin planlarıyla yükselebilsin?.. Târih böyle bir hâdiseyi kaydetmemiştir!... (1922)

* Tam bağımsızlık denildiği zaman siyasî, malî, iktisadî, adlî, askerî, kültürel vs. her hususta tam bağımsızlık, tam serbestlik demektir. Bu saydıklarımın herhangi birinde bağımsızlıktan yoksunluk, millet ve memleketin gerçek anlamıyla bütün bağımsızlığından yoksun kalması demektir. (1919)

* Bir devlet ki, fazla olarak yabancılar üzerinde yargı hakkını uygulamaktan yoksundur, böyle bir devlete bağımsız denemez. (1923)

* Atatürk 3 Ocak 1922’de TBMM’ye gönderdiği bir muhtırada ise yabancıların hedeflerini anlatırken şöyle diyordu: “Yalnızca bilimsel ve insani amaçlarla ülkemizde çalışmakla beraber, ruhlarında saklı bulunan Hıristiyanlık duygusu nedeniyle, hemen tümüyle Hıristiyan azınlıklarla meşgul olmak ve onlara Müslüman kitlelerden ayrılmak arzunu aşılamak... Hükümetimiz bu gibilerin faaliyetlerine serbestçe devam etmelerine izin verdiği taktirde, Müslüman olan ve olmayan tüm vatandaşlarına karşı pek ağır bir sorumluluk yükü altına girmiş bulunacaktır... Bu nedenledir ki, Amerikalılar tarafından örnek çiftlikler ve benzeri kuruluşlar kurulup, buralarda kendi uyruğumuzdaki binlerce çocuğumuzun Türk hükümet ve milletine karşı düşmanca (...) duygularla dolu olarak yetişmelerine izin veremeyiz.”

11/04/2008
 
Üst