Corona Virüsü

Kaptan

Mecra Yazarı
Katılım
9 Ocak 2012
Mesajlar
15,445
Tepkime puanı
1,111
Puanları
0
Konum
Giresun
Yaptığı silahlara güvenerek,Allahın sistemine yeryüzünde hayat hakkı tanımayız diyen kafirler,Allahın gönderdiği bir mikrop karşısında şaşkına döndüler.

Ne tankları ne topları ne uçakları nede füzeleri o mikroba karşı işe yaramaz oldu.

Sizden öncede kendini dev aynasında gören nice kafirleri,gözle göremedikleri hiç hesap edemedikleri şeyler ile helak etmişti.

Yerlerde ve göklerde, Allahın görünmeyen ve bilinmeyen nice orduları vardır.
 

cahid

Kıdemli Üye
Katılım
18 Ağu 2009
Mesajlar
6,069
Tepkime puanı
1,417
Puanları
113
Konum
Muamma...!
@Kaptan Çekirge ve karınca olayı belki dediğin gibi olabilir ama bu Corona olayının sistemli bir şekilde sözünü ettiğin kâfirler tarafından icrâ edildiğini düşünüyorum..

Birilerine göre dünya nüfusunun 500 milyona indirilmesi gerekmekte ve bunun 9.5 milyar eşiği aşılmadan yapılması gerekiyor.. Bunu Guidstones diye koca bir anıta yazacak kadar da açıktan yapıyorlar birçok şeyi.. Şu yazıyı da okumanı tavsiye ederim bazı yerleri belki abartı olabilir ama birçok doğru şey ve gerçekleşen olay mevcut.. Bu arada corona denen şey çıkmadan önce The Ekonomist dergisinde ifade edilmiş ve Ertan Özyiğit 4 ay önce bunu youtube kanalında anlatmış..
 

kebîkec

İhvan Forum Üye
Katılım
21 Eyl 2007
Mesajlar
8,080
Tepkime puanı
1,922
Puanları
113
@Kaptan Çekirge ve karınca olayı belki dediğin gibi olabilir ama bu Corona olayının sistemli bir şekilde sözünü ettiğin kâfirler tarafından icrâ edildiğini düşünüyorum..

Birilerine göre dünya nüfusunun 500 milyona indirilmesi gerekmekte ve bunun 9.5 milyar eşiği aşılmadan yapılması gerekiyor.. Bunu Guidstones diye koca bir anıta yazacak kadar da açıktan yapıyorlar birçok şeyi.. Şu yazıyı da okumanı tavsiye ederim bazı yerleri belki abartı olabilir ama birçok doğru şey ve gerçekleşen olay mevcut.. Bu arada corona denen şey çıkmadan önce The Ekonomist dergisinde ifade edilmiş ve Ertan Özyiğit 4 ay önce bunu youtube kanalında anlatmış..
 

ömerusta

Kıdemli Üye
Katılım
16 Ocak 2012
Mesajlar
6,913
Tepkime puanı
239
Puanları
0
kapitalistlerin ürünü bu dünya ülkelerinde çok ülkenin insanları yaşlı bu ülkelerin ihtiyarlara harcadığı para bu virüsün ekonomiye vereceği zarardan çok fazla sonuçta türkiye gibi genç nufuslu ülkelerde olsa sonuçta virüs için harcama yapacak sonuçta dezenfekte gibi ürünler vede aşıların coğu avrupadan geliyor bu paralarda avrupanın zararlarını biraz düşürecek
sonuçta avrupa çin veya israil babası amerika kazançlı hem yaşlı nufuzu azaltacak emekli maaaşından kurtulacak masrafından kurtulacak diyorum bir işin sonunda para varsa canın kıymeti yoktur kafirde bakın arap baharına tüm petrol kuyularının başını tuttular artı tüm organ ihtiyaçlarını karşıladılar
ikinci konu kendi kendine yete bilecek türekiye gibi ülkelerin yetemiyecek hale getirilmesidir örnek evinde ununu üğüten ekmeğini yapan kışlık yiyecek vede giyecek barınma gibi ihtiyaçları karşılaya bilecek insanlara ihtiyaç var bu insanlarda 50 yaş üstü insanlardır genç nufusada kılavuzluk etmektedirler bunları azaltmak bu nesle kılıç vurmak kadar önemlidir
bakın cuma namazları vede vakit namazlarını cömaatle kılmak ertelendi bu manevi kopuştur torunu tarafından vürüs kapabileceğini bilen yaşlıların çocuklarda uzak durması yani canı için canından kaçması bir düşünün derim üç aylar islam dininde ibadetlerin artığı aylardır orucunuz vede kurbanınızda bu virüste zarar görecek ibadetlerdendir
akıllı olmanın günüdür köyü olanlar köylerinin kıymetini bilsinler olmayanlarda kendilerine köylerde araziler alarak yaşam alanı oluştursunlar derim çoluk cocuğunuza kendi ihtiyacını karşılaya bilir bilgi vede beceri aktarmalıdır düşüncesindeyim
 

Kaptan

Mecra Yazarı
Katılım
9 Ocak 2012
Mesajlar
15,445
Tepkime puanı
1,111
Puanları
0
Konum
Giresun
YOĞUN BAKIM YATAK SAYILARI

Koronavirüs vakalarının %20’si hastane yatışına,
%6’sı da yoğun bakıma ihtiyaç duyar.

Yani 100 bin Koronavirüs vakası varsa
6 bin yoğun bakım yatağına ihtiyacınız olacak demektir.
Eğer bu ihtiyacı karşılayabilirseniz bu hastaların da %75-80’i kurtulur.
Ama ya yoksa?
Hemen hepsini kaybedersiniz…

Ülkemizde 25.466 erişkin yoğun bakım yatağımız var.
Bunların 13.417’s şehir hastanelerinde.
(Yeni doğan/çocuk yatakları ile birlikte toplam 42 bin civarında).
100 bin kişiye düşen erişkin yoğun bakım yatak sayıları şöyledir;

Türkiye 40,

Almanya 29

Fransa 13

İtalya 12

Şimdi anladık mı Fransa ve İtalya’daki sıkıntının asıl nedenini?

Zeki Bayraktar
 

ömerusta

Kıdemli Üye
Katılım
16 Ocak 2012
Mesajlar
6,913
Tepkime puanı
239
Puanları
0
katılmıyorum avrupa yaşlı insanından kurtulmak istiyor onedenle ağırdan alıyor önce önlem almaktan geç kaldılar bile bile lades dediler yoksa bizde yatakların yüzde onu kulanılmadı
 

Kaptan

Mecra Yazarı
Katılım
9 Ocak 2012
Mesajlar
15,445
Tepkime puanı
1,111
Puanları
0
Konum
Giresun
Virus nedenıyle hiç kimsenin türbeye, camiye,sinagoga,kiliseye cem evlerine,dergahlara,şeyhlere gitmediğine dikkat ettiniz mi?. Hatta herkesin oralardan içtinab ettiğini/kaçtığını görüyoruz. Herkes bilim adamlarının aşı ve ilacına kulak kabartmış pur dikkat bekliyor. Geniş günlerde keramet, Allahın veli kulları, sıkıntıya düştüğünüzde kabir ehlinden yardım dileyin,şu kadar salavat şu kadar mükafat, cevşen, muska, hilye-i şerif v.s. piyasada bol kepçelı dağıtılıyordu. Sıkıntı esnasında, millet hani? diye sorduğunda, siz din ile dalga geçiyorsunuz. diye dava açmaya yelteniyorlar...Kuran peygamberi tarif ederken," Sizin gibi beşer olan bir elçi,sizin gibi sokaklarda gezen dolaşan,yiyen içen, kendisinden bile belaları savamayan,gaybı bilmeyen,hesap gününde Allahın kendisini nasıl/yargılayacağını bilmeyen" şeklinde tarif ediyor. Kuranın tanımladığı peygamberi taşıyın kafanızda. onunla gelen vahyi taşıyın kafanızda. "Sızın başınıza gelen sizin yüzünüzdendir" diyor.

Alıntı
 

kebîkec

İhvan Forum Üye
Katılım
21 Eyl 2007
Mesajlar
8,080
Tepkime puanı
1,922
Puanları
113
Virus nedenıyle hiç kimsenin türbeye, camiye,sinagoga,kiliseye cem evlerine,dergahlara,şeyhlere gitmediğine dikkat ettiniz mi?. Hatta herkesin oralardan içtinab ettiğini/kaçtığını görüyoruz. Herkes bilim adamlarının aşı ve ilacına kulak kabartmış pur dikkat bekliyor. Geniş günlerde keramet, Allahın veli kulları, sıkıntıya düştüğünüzde kabir ehlinden yardım dileyin,şu kadar salavat şu kadar mükafat, cevşen, muska, hilye-i şerif v.s. piyasada bol kepçelı dağıtılıyordu. Sıkıntı esnasında, millet hani? diye sorduğunda, siz din ile dalga geçiyorsunuz. diye dava açmaya yelteniyorlar...Kuran peygamberi tarif ederken," Sizin gibi beşer olan bir elçi,sizin gibi sokaklarda gezen dolaşan,yiyen içen, kendisinden bile belaları savamayan,gaybı bilmeyen,hesap gününde Allahın kendisini nasıl/yargılayacağını bilmeyen" şeklinde tarif ediyor. Kuranın tanımladığı peygamberi taşıyın kafanızda. onunla gelen vahyi taşıyın kafanızda. "Sızın başınıza gelen sizin yüzünüzdendir" diyor.

Alıntı

Sen iyi dikkat ediyon kaptan. İçimden bir ses bi daha dünyaya gelirsen ateist olacağını söylüyor. ?
 

kebîkec

İhvan Forum Üye
Katılım
21 Eyl 2007
Mesajlar
8,080
Tepkime puanı
1,922
Puanları
113
Çinde dergah vardı da adamlar gitmedi mi.
Şeytan kaçmıs içine.. Okunmuş maske yollayayım hem viruse karsi koruyor hem de sesi bastırıyor..

İçe kaçan şeytana maske ne eder. Yollayacaksan üç beş tane paçalı don yolla giyeriz bi işe yarar. ? Senin burada paylaştıklarını ateistler sağda solda
paylaşıyor. Onlar ateist sen müslüman. Nasıl oluyor bu iş. ..

Sen de dikkat ettin mi Çin İtalya İspanya vb ülkelerde türbe tekke şeyh vb yok ama virüs var. Demekki virüs bilim denen kutsal ineğe tapanların toprağında üreyip Sonra bize geliyor.
 

uzAyli

İhvan Forum Üye
Katılım
23 Ağu 2006
Mesajlar
7,903
Tepkime puanı
2,001
Puanları
0
Yaş
123
Konum
Uzay
Dr Mehmet öz den yorum
Yıllardır doğru düzgün girmediğim facebooka bu virüs yüzünden girip bir şeyler yazayım istedim çünkü neredeyse 15 ocaktan bu yana, yani 2 aydır bu hastalık üzerine bilimsel makaleler de dahil çok fazla okuma yaptım.Öncelikle şunu belirtmekte fayda var. Bu virüsten kaçış yok arkadaşlar. İstisnasız hepimiz yakalanacağız. Ama ne kadar geç yakalanırsak o kadar iyi, bunu en sonda açacağım. Aynen grip virüsünde olduğu gibi önümüzdeki yıllar, on yıllar boyunca bu virüsle yaşamayı öğreneceğiz.Emin olun bu kesin. Şu an alınan karantina, tatil, izin vb önlemlerinin tamamı virüsün yayılma hızını yavaşlatıp, sağlık sektörünün çökmemesini sağlamak üzere alınıyor.Çok hızlı yayılımda hastanelerin yoğun bakım üniteleri çıkmaza giriyor ve bilamecbur İtalya örneğinde olduğu gibi hangi hastanın yaşayacağına, hangisinin öleceğine karar verilmesi gereken berbat bir durum ortaya çıkıyor.Virüs dediğimiz şeyler aslında öldürücü, şeytani birer düşman değiller. Onlar da aynen bizim gibi üzerinde konuşlandıkları alan sayesinde yaşayan canlılar. Zaten genelde hayvanlardan bize geçiyorlar ve evet, hayvanları genelde öldürmüyorlar.Çünkü kendileri de yaşamak için üzerinde yaşadıkları canlılara muhtaçlar. Yüzyıllardır hayvanlarla beraber yaşamaya alışmışlar.E peki biz neden ölüyoruz? Çünkü birbirimizi tanımıyoruz. Virüs kendini hala hayvan vücudunda zannediyor. Yeni yerleştiği konağın şartlarını henüz bilmiyor. Belli bir süre geçtikten sonra hem bizler onlara bağışıklık kazanacağız hem de onlar kendi sonsuz yaşamları için mutasyona uğrayacaklar. Böylece beraber yaşamaya alışacağız.

Mesela aranızda herpes labialis adlı virüsü duyan oldu mu hiç?Duymadınız ama kendisi dünyanın en yaygın virüslerinden birisi ve bir kere vücudumuza girdikten sonra biz ölene kadar vücuttan atılamıyorlar. Peki ne yapıyor bu virüs? Dudağınızda uçuk çıkarıyor. O kadar işte. Bizi öldürmüyor çünkü biz ölürsek kendisi de yaşayamıyor.Grip virüsü de hemen hemen öyle. Öldürücülük oranı %0.1 civarı ve genelde zaten vücudunda kronik sorun olanları öldürüyor. Her sene ve her sene dünyada yarım milyar insan grip virüsüne yakalanıyor. Bu şekilde birlikte yaşamaya alıştığımız tonla virüs var.Corona virüsler (sars, mers vb) ile de yaşamaya alışacağız (tabii mers ile belki 1000 yıl sonra).

Sadede gelirsem, dediğim gibi hepimiz bu virüse yakalanacağız. Hatta belki birçoğumuz yakalandı bile ama fark etmedi. Ve hatta hastalığı da atlattı.Vücudu virüsle yaşamaya çoktan alıştı ya da virüs o vücutta yaşayamadı ve başka konaklara geçti. Bu konuda en güzel örnek Diamond Princess gemisi. Gemideki 3700 kişinin 700'ünde test pozitif çıkmış. Ama bu 700 kişinin 350'si hastalığı hissetmemiş bile. Ve hala da çok sağlıklılar.Yatak döşek yatmıyorlar. Ki yaş ortalamaları da baya yüksek.

Peki neden böyle? Çünkü o 350 kişinin bağışıklık sistemi çok güçlü. Yani bu hastalıkta en önemli şey bağışıklık sistemi.Aramızda bağışıklığı iyi olanlar, spor yapanlar, doğru besinleri alanlar, sigara içmeyenler vb. bu hastalığı belki hissetmeyecek bile. Belki hafif bir grip gibi atlatıp hayatlarına devam edecekler.

Ne yapmak gerekiyor?
Öncelik vücut direnci. Spor ve hareket. Sonrası beslenme. Özellikle meyve sebzeler ile daha spesifik şeyler, mesela sarımsak, yoğurt, kefir, yeşil çay vb. Sonrası ise besin takviyeleri. Özellikle c vitamini, çinko, beta glukanlar (1.3 ve 1.6) ve kara mürver ekstresi.Meyve sebzeler ve takviyeler eğer kendinize de dikkat ederseniz bu kışı atlatmanızı sağlayabilir. Çünkü bağışıklık sistemini çok dirençli hale getiriyorlar.

Dediğim gibi, bu virüsle yaşamaya alışın.Önümüzdeki yıllarda, hatta belki aylar ya da haftalarda mutasyona da uğrayacak, ya daha ölümcül olacak, ki kendi de kaybeder, bu yüzden bunu düşük olasılık görüyorum, ya da o da bizimle yaşamayı öğrenecek. Aşısı bulunsa bile mutasyona her uğradığında aşı işlevini kaybedecek.Grip aşıları da öyledir. Sizi sadece geçmiş senelerin grip virüslerinden korur. Yenilerinden değil. Yani tam koruma sağlamaz. Tam koruma her zaman için bağışıklık sisteminizdir.Fakat dediğim gibi virüsün canlılığını devam ettirebilmesi için bulunduğu konağı öldürmemesi ve başka konaklara geçebilmesi gerekiyor. Bunun için de mecburen mutasyona uğramak zorunda.Mutasyon dediğimiz şey ise nesille alakalı ve virüsler çok hızlı üreyip öldükleri için bizlerde yıllar alan nesil değişimi onlarda saatler alabiliyor. Bu sayede çok hızlı mutasyon geçiriyorlar. Ve büyük bir olasılık süre geçtikçe virüs bulaştığı kişiyi öldürmeyecek şekilde mutasyon geçirecek. Yani bu virüsü ne kadar geç kaparsanız tehlikesi o kadar az olacak.

Evet, hepimize uğrayacak bu virüs ama ne kadar geç uğrarsa o denli şanslı olacağız. Bu yüzden olabildiğince evden çıkmamak, hijyene dikkat etmek, gerekli şekilde beslenmek, hareket etmek ve gerekli takviyeleri almak gerekiyor. Bunları yapanlar emin olun hepimizden uzun yaşayacak.

Özet
1- Kendinizi karantinaya alın. Virüsle en geç temas edenler en şanslıları olacak
2- Hijyen. Olabildiğince temizliğe dikkat edin.
3- Meyve sebze yiyin.
4- Bağışıklığa iyi gelen sarımsak, kefir, yoğurt gibi besinler tüketin.
5- Bağışıklığa çok iyi gelen besin takviyeleri ve vitaminler alın. Örnek: beta glukanlar, c vitamini, çinko, kara mürver ekstresi vb
6- Hareket edin ve evinizde spor yapın.
7- Sigarayı bırakın.
8- Bol su için.
 

ömerusta

Kıdemli Üye
Katılım
16 Ocak 2012
Mesajlar
6,913
Tepkime puanı
239
Puanları
0
ee ne diyelim yeni misafiriniz hayırlı olsun deli deliyi görünce deyneğini saklarmış mikroptan daha mikrop olacağız demekki
afrikadaki insanların içtiği suyu içseniz ölürsünüz ama onlar çoluk çocuk içiyor lar
biraz mikrop olmak niyetindeyim kusura bakmayın
 

Kaptan

Mecra Yazarı
Katılım
9 Ocak 2012
Mesajlar
15,445
Tepkime puanı
1,111
Puanları
0
Konum
Giresun
Virüs feminist çıkmışa la ..
Virüsten ölenlerin çoğu erkekmiş
 

uzAyli

İhvan Forum Üye
Katılım
23 Ağu 2006
Mesajlar
7,903
Tepkime puanı
2,001
Puanları
0
Yaş
123
Konum
Uzay
O zaman mucidi bir hanım olmalı, bu hanımlar katlana katlana üretmiş olabilirler herkes sallayamıyor ve istatiksel olarak yüzde 95 erkek eşini aldatıyor =D bu nedenle mucidi bir hanım olabilir, geçmiş olsun
 
Üst