Derdi olan derman arar.

durmuş göktekin

Paylaşımcı
Katılım
16 Ağu 2009
Mesajlar
185
Tepkime puanı
7
Puanları
0
Yaş
88
Derdi olan derman arar!

Toplumu saran ve yaygınlaşan; sigara, içki, uyuşturucu, kumar, fuhşiyat, hırsızlık, dolandırıcılık, aldatma, yalan, şantaj, kumpas, algı, kin, haset, gıybet gibi söz ve eylemler, artmaya devam ediyor. Bugün bu eylemler toplumu ahtapot gibi sarmış durumda. Bu eylemlerin yanında menfaat hırsı toplumun çivisini çıkardı. Toplumun bu kötülüklerden kurtulmasını istemeyen yok. Fakat herkes çaresizlik içinde elini ovuşturuyor. Yukarıdaki zararlı eylemleri yapanlar sadece kendilerine kötülük yapmış olmuyor. Aileyi ve toplumu dinamitliyor. Bunun önüne geçmek için önce herkes kendi üzerine düşeni yapmalı, sonra da idareciler kesin ve net tedbirler almalı. Yoksa mazlumun gözyaşı dinmeyecek, zalimin dik başı eğilmeyecek. Bu toplumsal hastalık tedavi edilmezse, millet de, devlet de yok olmaya mahkûmdur. Tarih bunun şahididir. Kurtulmak, kötülüğü bırakmak ve ümide sarılmakla mümkündür. Halimiz kötü. Bunlarla mücadele etmeliyiz. Madem Müslüman’ız, dini bir hayat yaşamak zorundayız. Yoksa olur dünya bize dar. Sevelim sevilelim, olur bize her şey yar.

Dünyada kim neyi çok severse, o onun putudur. Şair ne güzel söylemiş: “Beşerin böyle dalaletleri var / putunu kendi yapar kendi tapar” Beş kuruşa beş takla atanı gör. Hakkı görmeyen, bakan gözler kör. Bir kırıntıya kırk defa kuyruksallayana bakıp, sayılamayacak nimetleri veren Allah’a şükretmek gerekmez mi? Allah sonsuz nimet vermiş, onlara şükretmeliyiz. Görmemiz için göz, yürümemiz için ayak, tutmamız için el verene, şükür ve teşekkür etmemek olmaz! Hayvanlar Allah’ın verdiklerine nankörlük etmiyor. Her şeyden önce Allah bize can vermiş yaşıyoruz. Ne vermişse karşılıksız vermiş. Bizden istediği sadece kulluk, şükür, fikir ve zikirdir.

Dinin her emrinde hayat var. Yazımın baş tarafında zikrettiğim kötü alışkanlıklardan uzak duran herkes hayatından lezzet alır, ömrünü sağlıklı ve bereketli geçirir. Kötülüklerin başı tatlı, sonu acıdır. Bir anlık lezzet için bir ömür acı çekilmez! 50-60 sene sigara içen, ömrünün son demlerinde nefes alamaz duruma gelir. O güne kadar aklını devre dışı bıraktığına pişmanlık duyar. Ne yazık ki o zaman da iş işten geçmiş olur.

Nefis o kadar zalim ki onun verdiği zararı dışarıdan kimse veremez. Nefis, sahibine en ağır zulmü yapar. Bugün Müslümanların pek çok konularda, özellikle de eğitim ve kültür konusundaki eksiklikleri, nefislerinin en büyük yardımcılarıdır. Yüzde doksan dokuzu Müslüman olan bir ülkede; geri kalan Müslüman, rahatsız olan Müslüman, rahatsız eden yine Müslüman. O zaman şikâyet etmeye hakkımız yok. Çünkü şikâyet eden de edilen de suçludur. Şahsi inancım odur ki, bugünkü manzara Allah’ın adaletidir. Kimse ayranım ekşi demiyor. Hâlbuki pazara çıkan bütün ayranlar ekşimiş. Kimse suçunu kabullenip de düzeltmeye çalışmıyor. Herkes kendi ayranını tatlı diye satmaya çalışıyor. Doğrular yaşansa ve kabul edilse düzelme ve anlaşma olacak. Bu olmadığına göre çokları kendi eğrisine bir doğruluk arıyor. Bulamayınca karanlıkta karanlık işler yapıyor. Karanlıkta kimin kime vurduğu, kimin kimden ne alıp verdiği anlaşılmıyor. Bir kör dövüşü devam edip gidiyor.

En büyük tehlike, doğrularla eğrilerin birbirine karışmasıdır. Bu durumda insanların ümitsizliğe kapılıp yanlış yerlere yönelmesidir. Ümidin yerini korku ve endişeler almış. Olumsuz düşüncelerle hırpalanan insan, kendini ve etrafındakileri ümitsizliğe salmış. Geleceği karanlık görüp de şaşırma / Sebebi bırakıp da yeise yapışma. Ne varsa ümitte vardır. Ümidin kaybolursa bu dünya dardır. Derdi olan derman arar. Çünkü dermansız dert yoktur..
22. 02. 2015
Durmuş Göktekin
 
Üst