İlk soruyu da ben sorayım bari avatarın özel bir anlamı var mı?
O bir Kalenderi dervişi. Kalenderilik şimdi yok olmuş bir tarikattır. Ellerinde balta ve keşkülle halk arasında dolaşırlarmış. Keşkül, bir çeşit kaptır. Halk bu kabın içine hayır sadakalarını koyar, bu topladıkları paralarla erzak alıp ihtiyacı olan fakirlerin kapısına korlardı. Balta mana olarak, can yakacak derecede, yani kemiğe dayanmış fakru zarureti temsil eder.İlk soruyu da ben sorayım bari avatarın özel bir anlamı var mı?
@Verda
Alıntı kısmi olarak doğrudur lakin çok eksikleri var, hatta yanlışlar var. Kalenderî başka, Cavlakî başkadır. Kel kafalı olanlar Cavlakîlerdir. Adı üsütnde cas cavlak denir. Cavlakiler 4 traş yaparlar. Saç, Sakal, Bıyık, Kaş.. Mesnevi'de tutî hikayesi vardır. Kafası dayaktan kelleşen bir papağanın yoldan geçen cavlakiyi görünce dilinin çözülmesi hikayesi. Demek ki Mevlana'nın döneminde halk arasında cavlakiler mevcuttur. Şems-i Tebrizi'nin kalenderî olduğunu gene Mesnevi'den biliyoruz. O halde bu iki tarikatın dervişleri ayrıdır.
Bizim akademisyenler dinine ve kültürüne yabancı insanlardır. Tarikatın ruhundan haberi yoktur. Onun için bu araştırmalar nüas olarak yanlışlar ittiba ediyor malesef. Hele ki çıkarımlar yapıp fikir belirtmeleri tam kepazelik. Şahsen benim izlenimim şöyle; bu insanlar tek tük gezen insanlar. Halk içinde itibarları yoktur. İtibar sahibi olmayan bu tek tük insanların halkı etrafında toplayıp isyan başlatması mümkün değil. Mesela; Şems-i Tebrizi ile Mevlana arasında uzun sohbetler olmaktadır. Halk arasında fitne çıkar. Ne diye biliyor musunuz? Derler ki; koskoca alim olan Mevlana'nın şu baldırı çıplak dervişle ne işi olur?! Mevlana'nın kıymetsiz bitli bir herife gösterdiği alaka, fitneye sebep olur. Zamanla bu fitne yüyür ve bir gece vakti Şems bir kaç kişi tarafından öldürülüp kuyuya atılır. Bu olay bize şunu gösteriyor ki Kalenderiler halk arasında itibarsızdır. Bu tip insanlar neredeeee isyan çıkartmak nerede Allah aşkına ya hu?
Haaa günah keçisi olmuşlarsa o başka tabi..! Çünki bu gibi durumlarda suçlular daima en garip gureba insanlar olur.
Allahu alem belki de o baltayı zavallılarım kendi namuslarını korumak için taşıyorlardı. Malum eskiden başa çökme işleri çok olurmuş. Geceleyin bir garibi tek başına görmesinler değilse! Kadın erkek demeden başına çökerler. Bugün bu çirkin namussuzluk arap dünyasında hala yaygındır.
Evet "nefislerinizi düzeltmek üzerinize borçtur"
Bütün dinlerin birtakım ortak özellikleri vardır. Mesela yaratılmış olmak, rızkı veren bir tanrı inancı, öldükten sonra ki hayat vesaire.. Peki bu temel unsurlar diğer dinlerde var diye şöyle diyebilir miyiz: Kuran, diğer dinlerden esinlenilerek uydurulmuş bir kitaptır (Haşa). Bu denemez. İşte aynı şekilde bu denemiyeceği gibi tarkiatın içinde beliren hakikat unsurlarına da; diğer dinlerden gelen kırıntılar, denemez. Elbette benzerlikler olacaktır. Zira bu benzerlikler yolun hak olduğunun ıspatıdır. Sanıldığı gibi inkar delili değildir.Evet eksik veya farklı anlatımı olabilir fakat bu ekolün de zerdüştlük, hinduizm vb. etkilenmiş olduğu görülüyor..
Sn Dost, hakikate ulaşmak için neden illede bir kişiye bağlanılması gerektiğini vurguluyorsun, hakikat esasen çok açık ve yakın sadece biraz daha dikkatli bakabilmeliyiz tefekkür teslimiyet ve tevekkül dairesinde ki bugün ve geçmişte bağlanılan kişilerin bağlananlarıyla arasında tipik bir kast sistemi olduğu da bilinendir yani o erişilmez bi şahıstır ve her söylediğinde bir hikmet vardır vs. oysa Kur'an'a baktığımızda her bilenin üstünde başka bir bilen olduğu söylenerek istişareye yönlendirir ki kardeş olan müminlerin düşmeye meyil olduklarında ve her zaman birbirini asr suresince de tutmalarının imanın gerekliliği olması bu müthiş bir şeydir çünki her insan yaratılışı hasebiyle yanlışa meyyaldır düşünelim peygamber Bedir savaşı sonrası esirleri aldığında Allah'ın tokat gibi ayetiyle karşılaşır bunu üzerine peygamber ve Ebubekr hüngür hüngür ağlar yanlarına gelen Ömer ise onları teskin etmeye çalışır. Söyleyin bana bugün sünneti tek eline alan şahısların bağlı oldukları kişilerle arasında buna benzer şeyler mümkün mü ki fazlası yukarıda da bahsettiğim gibi maalesef!.. Senin şeyh mürid ilişkisine bakışın tam olarak nedir?
Tarikatin herkesi ehli tarikat yapmak gibi bir misyonu yoktur. Farz da değil. Herkes doktor, herkes avukat, herkes mimar olacak diye bir şey olabilir mi? Toplumun fertlere yüklediği görev taksiminde yerini alan bir kurumdur o kadar. İhtiyaçtır, elzemdir..
Gelişmiş batı ülkeleri, kendi toplumlarının manevi ihtiyaçlarını farklı farklı derneklerle gidermeye çalışması, bizde olan bu zengin kültürün yokluğundandır. Çareler arıyorlar fakat tutturamıyorlar. Zira gözden kaçırdıkları bir dinamik var. AŞK..