Dündar Bey'i Osman Gazi'mi öldürmüştür?

Ehl-i Sünnet

Kıdemli Üye
Katılım
5 Şub 2011
Mesajlar
3,061
Tepkime puanı
139
Puanları
0
Soru: Ertuğrul Bey'in kardeşi Dündar Bey’i, Ertuğrul Bey'in oğlu Osman Gazi’mi öldürmüştür?

Cevap: Evvela konuyla alakalı olarak tarihçilerin rivayetlerine bakacak olursak:

D. Mustafa Doğan: “Osman Bey, en küçük kardeş olmasına rağmen daha babasının sağlığında cesareti, mertliği ve ahlakî meziyetleri sayesinde Kayı boyuna bey olacak güçte olduğunu göstermişti. Nitekim babası yaşlandığı zaman Kayı aşiretinin idaresini ona bırakmıştı. Ertuğrul Bey vefat ettikten sonra yerine kardeşi Dündar Bey geçmek isliyordu. Ancak, Ertuğrul Bey in silâh arkadaşları ve aşiretin ileri gelenleri Osman Bey'i Beyliği'n başına getirdiler.” (1). Yazar amca katlinden bahsetmemektedir.

Prof. Dr. Halil İnalcık: “Osman Gazi, beyliği ailenin öbür üyeleriyle birlikte idare eder görünüyor. Karacahisar subaşılığını (komutanlığını) kardeşi Gündüze vermişti. Önemli siyasi kararlarda amcası Dündar ile danışırdı (Neşri, 94). Osman güdülecek siyaset konusunda tartışmaya girdiği amcasını okla vurmuş, öldürmüş.” (2).

Hasırcızade Metin Hasırcı: “Ertuğrul Bey'in vefatı üzerine, Kayı Kabilesi'nin ileri gelenleri toplandılar Gazi Osman Bey'i seçtiler. Osman Bey'İn kardeşleri ise, bu seçime gönülden bir bağlılıkla katıldılar. Ne var ki, Osman Bey'in seçilmesi, amcası Dündar Bey'in canını sıktı. Başa geçmek için birtakım çalışmalara girdiyse de, Osman Bey'in seçilmiş olması, Selçuk Sultanınca da tasvib ve tasdik gördüğünden, bu çalışmalarında başarıya ulaşamadı. Fakat bun hazmedemeyen Dündar Bey, Osman Bey'in işlerini aksatmak İçin O'nun düşmanlarıyla bile işbirliği yapmaktan çekinmedi... Netice olarak; Gazi Ertuğrul Bey'in vefatıyla yerine, Osman Bey'in geçmesini bir türlü hazmedemiyen Dündar Bey, Gazi Osman Bey'in aleyhinde birleşen tekfurlarla işbirliği yaptığı anlaşılınca, Osman Gazi Hazretleri çok kızdı. Bu hainlikti! Hainliğin cezası verilmeliydi ve attığı bir okla onun hayatına son verdi.” (3).

Hammer:
Osman, yalnız Karaca Hisar pazarına bir nazır ve beldeye girecek eşyaya bir vergi tâyin etmişti. Osman, Karaca Hisar hâkiminin üzerine yürümezden evvel silâh arkadaşlarıyla meşveret etti. Bunun için topladığı meşveret meclisinde - yetmiş sene önce Ertuğrul ile birlikte Ahlat'tan Rum kıt'asına geçmiş, ve o zaman lâakal doksan yaşında bulunmuş olan- amcası Dündar da hazır idi. Dündar, işbu vergi teşebbüsünün, Germiyan Beği ve Rum hâkimleri gibi, hasedci komşularını kendi aleyhine ittifaka sevkedeceğıni ihtar etti (îdrîs, varak: 63. Neşri, varak: 31, 36. Leonklavi, Târih-I İslâm, s. 75. Knolles, Türk Târihi, s. 97.). Lâkin Osman'ın harareti, ihtiyarın sükûn isteyen ihtiyatına mağlûp olmadı; her cevâbın yerini tutmak üzere okunu alıp onu öldürdü. O vak'a, âmirin kararına muhalefette bulunacakların hepsine ibret dersi oldu. îdrîs -ki haklı olarak Osmanîıiar'ın en mu'teber müverrihi unvanına lâyıktır- eserinin mukaddimesinde, haleflere ancak şanlı vak'alar intikal edebilmek üzere, Osmanlı ailesinin takbih edilmeğe şâyân olan bütün faaliyetlerini anlatmaksızın (meskût) bırakacağını beyân etmekte olmasıyla beraber, Dündar'ın katlini, beyân eylediğimiz ahvâl ile, zikretmektedir (îdrîs, varak: 62-3). Bu türlü vak'alar Osmanlılar'ı övenler tarafından övülecek işler sırasına konulmuş ise, sükûtla geçiştirdikleri şeyler hakkında ne, düşünmek lâzım gelecektir? * (4).

* Eseri tercüme tahkik eden eden Mümin Çevik’in dipnotu: “Dündar mes'elesi, meydana gelişi itibariyle, hiçbir Osmanlı müverrihi tarafından övgüye değer bir faal olarak addolunmamış-tır. Fakat vak'a sabit midir? Târihî bir hakikat olduğunu isbât edecek deliller yoktur; müverrih dahî bu hususta şüpheli bir nokta kondurmuştur. Doğrudan doğruya vak'alar ve ahvâl tet-kîk edilecek olursa, bölye bir şeyin muhtemel bulunmadığı kuvvet kazanır. Dündar'ın vefatı târihi 688 olacaktır. Müverrihin dediği gibi o zaman doksan yaşlarında idi. Eğer bu ihtiyar,-zannolunduğu gibi- riyasete hırslı olsaydı, Ertuğrul'un vefatında emelinin istihsâline kalkışırdı. Bununla beraber, Osmanlılar içinde bir hilaf ve şikak ihdasına çalışmakla ithamı mantıkî görünmez. İkinci olarak, silâh arkadaşları içinde müstebid bir âmir değil, seçilerek gelmiş bir kimse hükmünde bulunan Osman'ın doksanlık bir amcasını vurup öldürmesine o zamanın ahlâkî temizliği ve tavırları nasıl kail olurdu? Üçüncü olarak, naklediliş suretine göre» vak'a bir müşavere meclisinde olmuş. Yakın bulunan şahıslar aleyhine silâh ok ve yay değil, kılıçtır. Müzâkere mahalline gelinirken Osman Gâzî'nin mûtâd üzre kılıcı belinde olabilir; fakat meşvere yerine-uzaktaki düşman için kul-lanılan- ok ve yay ile mi gidilir?”

Ziya Nur Aksun: “…eskiden beri Osman Bey'in riyâsetini kabul etmeyen amcası Dündar Bey'in öldürüldüğü bâzı târihlerde nakledilmiştir, fakat kabul edilemez.** (5)

** Bâzı târihlerimizde Dündar Bey'in bizzat Osman Gâzi tarafından okla katledildiği rivayet edilirse de külliyen yalandır, kanaatindeyiz. Çünkü Dündar Bey, Ertuğrul Gâzi'nin büyük biraderidir. Ertuğrul Gâzi'nin 1281 senesinde 93 yaşında vefat ettiğini yine aynı kaynaklar yazmaktadır. Vak'a 1300 M'de cereyân ettiğine ve Ertuğrul Gâzi'den en aşağı bir yaş büyük olduğu nazara alındığına göre, Dündar Bey'in 115 yaşından aşağı olmaması lâzımdır. Yörüklerin bu kadar yaşaması, zahmetli hayatlarına göre çok büyük bir istisnâdır. Diğer taraftan Osmanoğulları'ndaki ırsî nikris hastalığı da düşünülecek olursa, bunun mümkün olmadığı, çok kuvvetle nazara çarpar. Diğer taraftan Samsa Çavuş vak'ası da bunun yanlışlığını ortaya koyar. Çünkü bu zât Dündar kolundan olup, 691 H.de onunla münâsebette bulunulduğuna göre, Dündar'ın daha evvel vefat etmiş olduğu anlaşılır. Ayrıca en aşağı 115 yaşında bulunan bir pîr-i fânînin katlinde de bir mânâ ve münâsebet bulunamaz. Çünkü bunlar konar göçer halktan oldukları için, takım takım yaylak ve kışlaklarda gezerlerdi. Böyle meşakkatli bir hayatı ihtiyâr eden bir muhterem zâtın 115 yaşından sonra saltanat ve emâret dâvâsına kalkması tamâmen abes olduğu gibi, Osman Gâzi gibi merhametli, necîb ve âlicenâb bir zâtın bir ata yâdigârına, yaşlılık illetiyle mâlül bir büyüğüne böyle münâsebetsiz bir hareketi revâ görmesi de tamâmen imkânsızdır. Müverrihlerin bunu, sonradan cereyân eden kardeş katli hâdiselerini meşrûlaştırmak için uydurduklarından bunu devletin bânîsine kadar dayamakta fayda gördüklerinden başka bir esasa bağlamak mümkün değildir. Bunun için Osman Gâzi’ye bu isnâdı yapmaya hâcet yoktu, Selçuk târihine, Türk ve İslâm târihine bakabilirlerdi. Bu mülâhazalarla isnadın tamâmen asılsız olduğunu kabul mecburiyetindeyiz.

Sonuç olarak: bu olayın, Osmanlı tarihçileri tarafından meydana geldiği dahi ittifakla kabul edilmeyen bir görüş olduğunu ifade etmek gerekiyor. Zira idam hadisesi meydana geldiğinde, Amca Dündar Bey, 100 yaşına yaklaşmak üzereydi diyen tarihçiler vardır. Ayrıca Dimitri Kantemir gibi bazı tarihçiler, amca Dündar Bey’in Söğüd’e gelmeden vefat ettiğini belirtmektedirler (6). Demek ki, böyle bir olayın vukuu dahi şüphelidir. İbn-i Kemal gibi olayı nakleden tarihçiler, bu olaya olmuş gibi bakmamışlar ve sadece ’bazı râviler eder ki...’ diyerek bir dedikoduya dikkat çekmişlerdir (7).

Netice olarak, Dündar Bey olayının meydana gelmediği kanaatindeyiz. Şayet gelmiş olsa dahi, eğer anlatılan olaylar doğru ise, zaten had cezası olarak idam cezasının verildiğini söylemek mümkündür (8).

Tarih yazılmaya devam ediyor…


Aziz KARACA (30.03.2017)




Kaynaklar:

1. D. Mehmet Doğan, Osman Gazi. Mustafa Armağan ve Heyet; Osmanlılar Ansiklopedisi, İz Yayıncılık (Yeni Şafak Baskısı); İstanbul,1999, c.1, s.63.
2. Prof. Dr. Halil İnalcık, Osmanlı Tarihine Toplu Bir Bakış. Halil İnalcık (Ed.); Osmanlı Ansiklopedisi. Yeni Türkiye Yayınları. Ankara 1999. c. 1, s. 51-2.
3. Hasırcızade Metin Hasırcı, Büyük Osmanlı Tarihi, Merve Yayınları; 2003. c. 1, s. 39, 45.
4. Joseph von Hammer, Büyük Osmanlı Tarihi, Üçdal Neşriyat; 2003. c. 1, s. 97.
5. Ziya Nur Aksun - Osmanlı Tarihi – Ötüken Yayınları, İstanbul 1994. c. 1, s. 25.
6. Neşri, Kitâb-ı Cihânnümâ, c. I, sh. 95, İbn-i Kemal, Tevârih-i Âl-i Osman, I. Defter, sh. 130-131;
7. Hayrullah Efendi, Devlet-i Aliyye-i Osmaniyye Efendi, İstanbul 1864, c. II, sh. 33 vd.
8. Prof.Dr. Ahmet Akgündüz - Sorularla Osmanlı (http://e-tarih.org/sayfam.php?m=so&id=13 erişim: 30.03.2017).
 

Hür Fikir

Paylaşımcı
Katılım
16 Mar 2012
Mesajlar
181
Tepkime puanı
21
Puanları
18
izlediğimiz Diriliş dizisi üzerine önceki hafta bu konuyu araştırmıştım. Tarihi olarak netlik olmayan bu gibi rivayetlere ben inanmıyorum. Osmanlıya bile kardeş katli çok sonraları girdi ama iktidar mücadelesi her zaman oldu
 

zeygue

Aktifleşmemiş
Katılım
17 Kas 2006
Mesajlar
1,262
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
Ankara
izlediğimiz Diriliş dizisi üzerine önceki hafta bu konuyu araştırmıştım. Tarihi olarak netlik olmayan bu gibi rivayetlere ben inanmıyorum. Osmanlıya bile kardeş katli çok sonraları girdi ama iktidar mücadelesi her zaman oldu

Niye araştırıyorsun,araştırma!
Bilme, öğrenme,"cehalet mutluluktur".

:)
 
Üst