Asya-Pasifik, ABD ile Çin arasında yaşanan soğuk savaşa tanıklık ediyor. ABD, 2012’de bölgedeki askeri varlığını arttıracağını açıklamıştı. ABD, bu konudaki ilk kritik ve somut hamleyi Avustralya`ya asker göndererek yaptı.
Avustralya`ya gönderilmesi planlanan toplam 2 bin 500 kişilik askeri birliğin, 200`ü ülkeye ayak bastı. ABD Deniz Piyadeleri`nin, Avustralya`nın stratejik öneme ve konuma sahip liman kenti Darwin`e yerleştirilmesi, geçtiğimiz yılın Kasım ayında ABD Başkanı Barack Obama`nın bu ülkeyi ziyaretinde karalaştırılmıştı. Darwin`de 6 aylık periyotlarla görev alacak olan ABD Deniz Piyadeleri, Avustralya Savunma Kuvvetleri ile eğitim tatbikatlarına da katılacak.
Avustralya yönetimi gelişmeleri endişeyle izleyen büyük ticari partneri Çin`in daha fazla tepkisini çekmemek için, ABD`ye kalıcı bir üs verilmeyeceğini vurguluyor ve hatta Çin’in de bu ortak askeri tatbikatlara katılabileceğinin altını çiziyor.
ABD`nin Amacı Kalıcı Üsler EdinmekABD, Sidney Yönetimi’nin bu temkinli yaklaşımına rağmen, Bölgede kilit öneme sahip stratejik noktalarda kalıcı askeri üsler edinmek gibi örtülü bir amacı çoktan gündemine almış gibi görünüyor. Zira Darwin Limanı, ABD ordusunun, Güney Çin Denizi`ne ulaşımını sağlayan önemli bir konuma sahip. Ayrıca, Avustralya’da elde edilecek üsler Japonya ve Güney Kore`deki üslerine ulaşımı kolaylaştırırken, bölgedeki önemli ticari ve askeri geçiş noktalarını da kontrol etme imkanı sağlayacak.
Başkan Obama, ABD Ordusu’nun, Asya-Pasifik Bölgesi’nde rolünü genişleteceğini her fırsatta dile getiriyor ve bu vurgu bugünlerde çokça dillendirilen bir stratejiye dönüşmüş durumda. Ayrıca Obama, ABD’nin Pasifik`in geleceğinin şekillendirilmesinde önemli katkıları olacak bir güç olarak "Bölgede kalıcı olacağını” söylemişti. Avustralya`ya asker yerleştirilmesi de bu stratejiyle son derece uyumlu bir hamle.
Daha da önemlisi Financial Times`da yer alan bir haber ABD’nin Bölgede’ki asıl amacının kalıcı üsler edinmek olduğunu teyit eder tarzda. İddialara göre, ABD yönetimi kapalı kapılar ardında, Sidney Yönetimi’nden uçak gemileri, nükleer denizaltılar ve casusluk faaliyetlerine katılacak insansız hava araçları gibi önemli unsurlar için üs talebinde bulunuyor.
Bu Hamle Çin`e GözdağıABD`nin Pasifikteki diğer askeri üslerine ilave olarak yenilerini edinmesi, yani Pasifik’teki askeri varlığını arttırma hamlesinin hedefinde Çin’in olduğu aşikâr. Bu hamle Washington`ın bölgede büyüyen güç Çin`e karşı askeri stratejisini revize etmesi olarak yorumlanıyor. Çin, bu ve benzer hamleleri, ABD`nin Güney Kore, Japonya, Guam ve Pasifik`teki diğer askeri üsleri ile kendilerinin çevrelendiği şeklinde yorumluyor.
Çin Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Liu Weimin, gelişmelerin ardından yaptığı açıklamada, Pekin Yönetiminin, ABD’nin Doğu Asya’daki çıkarlarına saygı duyduğunu belirterek, Washington’ın da aynı şekilde davranması ve Çin’in haklarına saygı göstermesi gerektiği çağrısında bulunmuştu.
Çin`in gelecekteki devlet başkanı olması kuvvetle muhtemel Şi Cinping de ABD ziyaretinde Washington Post`ta "Pasifik Okyanusu’un iki ülkeye de yeteceği" mesajını vermişti. Şi Cinping, Washington Post`a verdiği mülakatta, Bölgede askeri varlığı artırmanın barış içinde yaşamak isteyen ülkelerin görmek istediği bir gelişme olmadığını belirtmişti.
Güney Çin Denizi`nde İnce HesaplarÇin`in ABD`nin bu açılımlarına nispeten itidalli yaklaşım göstermesi, Pekin yönetiminin Güney Çin Denizi`nde komşularıyla, kara suları sınırları ve egemenlik hakları ve kıta sahanlığı gibi konularda bir dizi sorunlar yaşıyor olmasıyla yakından ilgili bir durum. 2011 yılı Mayıs ayında Güney Çin Denizi`nde Vietnam’a ait gemilerin taciz edilmesiyle, iki ülke arasında ilişkiler bir hayli gerilmişti. Pekin ayrıca, Filipinler, Tayvan ve Brunei Sultanlığı ile de benzer konularda benzer sorunlar yaşamakta.
ABD Yönetimi ise bölgede askeri varlığını artırırken, aynı zamanda, savunma bütçesini 100 milyar doların üzerine çıkaran Çin`e mesaj vermiş oluyor. Washington’ın bu ve buna benzer hamleleri ayrıca, Bölgede Çin ile sınır sorunu yaşayan komşularını da Pekin yönetimine karşı cesaretlendiriyor.
Bu nedenle Çinli Yöneticiler, ABD`nin Asya-Pasifik`te askeri varlığını arttırma hamlesini, bölge ülkelerinin istikrar ve barış içinde bir arada yaşamasına katkı yapacak bir hamle olarak yorumlayan bir yaklaşım sergiliyor. Çin resmi haber ajansı Xinhua bu konuda, ABD`nin yeni stratejisinin istikrarı artırmayı hedeflediği takdirde memnuniyetle karşılanacağını da yazmıştı. Çin kaynaklı tüm bu çıkışlar ve analizler, Çin Yönetimi’nin, fiilen engelleyemediği bu hamleyi içselleştirecek demeçler ve yaklaşımlar olarak yorumlanıyor. Fakat Pekin, ABD`nin bu hamlelerini, Soğuk Savaş mantığının devamı olarak yorumlamaktan da çekinmiyor.
ABD aynı zamanda, Vietnam ile de askeri alanda işbirliğini artırırken, 1992`de çekilmek zorunda kaldığı Filipinlere de dönüş yapmanın hazırlıkları içinde. Bölgede Kuzey Kore’nin bölgede günden güne büyüyen tehdidi, Japonya ve Güney Kore’nin, ABD`nin her geçen gün artan askeri varlığına ev sahipliği yapma nedeni gibi görünüyor. Ayrıca Endonezya da ABD`nin bölgedeki askeri etkinliğinin ve varlığının ağırlığını artmasından duyduğu memnuniyeti açıklamıştı.
Çin`den Karşı Hamle: Hindistan’ı Çevreleme StratejisiDiğer yandan Çin Yönetimi, ABD`nin bölgede artan askeri varlığını ve etkinliğini dengelemek için bir dizi adım atıyor. Çin savunma stratejisi dönemsel olarak gemi savar füzeler ve ağır bombardıman uçaklarına yoğunlaşmış durumda. Ayrıca Çin Yönetimi, önemli deniz yolu geçitlerinde ve boğazlarda deniz unsurlarını püskürtmeyi hedefleyen bir deniz savunma stratejisine de odaklanmış durumda.
Ayrıca Çin, bölgedeki en önemli ABD müttefiki konumundaki Hindistan`a karşı bir çevreleme stratejisi geliştiriyor. Hindistan’ı çevreleyen adaları inci dizisi gibi gösteren bu izolasyon stratejisinin adı "İnci Dizisi".
Washıngton Deniz Gücü Mevcudunu ArtırıyorWashington Yönetimi, savunma bütçesinde 485 milyar dolarlık bir kısıntıya gideceğini açıklamasına rağmen Asya-Pasifik Hamlesi için kesenin ağzı hala açık durumda. ABD Bölgede kullanılmak üzere, küçük ve hızlı savaş gemilerinin ve nükleer saldırı denizaltılarının yapımını artıracağını duyurdu.
ABD Ordusu`nun Irak`tan çekilmesi ve Afganistan`dan da çekilme planları yapması, Washington Yönetiminin Asya-Pasifik`e yoğunlaşabilmek ve bölgedeki askeri varlığını arttırabilmek anlamında elini güçlendiriyor. Pekin Yönetimi’ne göre Kuzey Kore`nin nükleer faaliyetleri, ABD`nin bölgedeki askeri varlığını artırmasına ve müttefiklerini silahlandırmasına meşruiyet, dahası gerekçe kazandıran bir olgu olarak duruyor.
Bu nedenle Çin, bölgedeki sorunları çözmek için aktif rol almaya çalışırken ve bir yandan da bölgede askeri ve stratejik üstünlük sağlamak için bir dizi adımlar atıyor.
Dünya Kamuoyu, başat aktörleri İran, ABD ve İsrail olan Ortadoğu’daki Nükleer Krize ve Bölgesel Savaş senaryolarına odaklanmışken, dünyanın bir diğer potansiyel kriz bölgesindeki bu tehlikeli tırmanışı kaygılı gözlerle izliyor.