Düzensiz göç bir hicret mi?

ihvanistanbul

AkhenAton
Katılım
4 Eki 2009
Mesajlar
7,654
Tepkime puanı
2,337
Puanları
113
Konum
istanbul
Erdoğan 9 Mayıs akşamı MÜSİAD’ın 32. Kuruluş Yıldönümü töreninde ağzındaki baklayı çıkardı: “Ülkemize hicret eden ama Suriye, ama Afganistan, ama Irak, ama İran, fark etmiyor. Biz, muhacirlik ve ensar olma kabiliyetinin ne olduğunu en iyi bilen bir kültürün mensuplarıyız. (Alkışlar) Muhacirlik nedir? Ensar nedir? Bunu anlamayan, bunu bilmeyenlerle bizim işimiz yok. Biz, sevgili Peygamberimizin evet muhacirliğini de biliriz, ensar olduğu dönemi de biliriz. Onun için de, biz bu yolda aynı anlayışla devam ediyoruz. Suriye’den, savaştan çıkıp, ülkemize sığınan bu kardeşlerimize sonuna kadar sahip çıkacağız Bay Kemal! Siz ne derseniz deyin, biz oradayız! (Alkışlar) Biz bu konutları da onun için yapıyoruz. Kendileri arzu ettikleri zaman vatanlarına dönebilirler. Ama biz onları asla bu topraklardan kovmayız ve kovmayacağız. Bunu da bilesin. Birileri çıkmış, durmadan laf salatası yapıyorlar. Yok ya! Biz asla, kapımız açık, onlara ev sahipliğimizi yapmaya devam edeceğiz. Ve onları, katillerin eline, kucağına atmayacağız. (Alkışlar) Onun için de, bu süreç içerisinde bu yardımseverliğimizi her zaman nasıl yapıyorsak, yapmaya devam edeceğiz. Zekâttan bu millet anlar.”

Erdoğan bu açıklamasıyla, Türkiye’nin, Müslüman olan ülkelerden yasa dışı şekillerde Türkiye’ye göç eden kitleleri, herhangi bir ön elemeye tabi tutmadan, suç geçmişlerine bakılmaksızın, vatandaşlık, ya da göçmenlik haklarının bulunup bulunmadığını önemsemeksizin, kimliklerinin olup olmadığını umursamaksızın kabul ettiğinin ve bundan sonra da edeceğinin müjdesini, Türkiye’nin bizzat en yetkili makamından seslendirdi.

Türkiye’nin bu düzensiz göçü kabul ediş nedenini de, Hz. Muhammed’in Mekke’den Medine’ye hicreti ile muhacir olmasına ve ona Medine’de yardım eden ensarların İslam’a katkılarına gönderme yaparak açıkladı. Klasikleşmiş ifadesiyle her şeyin “en iyisini bildiğini” her fırsatta dile getiren Erdoğan, “muhacirliğin ve ensar olma kabiliyetini” de en iyi bilen olduğunun altını çizerek, Suriye’den, Afganistan’dan, Irak’tan ve İran’dan gelen düzensiz göçmenleri hicret eden Müslümanlar olarak konumladı. Onlar, tıpkı Hz. Muhammed’in önce Müslümanları ve kendisini Mekkelilerden korumak, sonra da İslam’ı yaymak için gerçekleştirdiği Hicret gibi bir hicret gerçekleştiriyorlar.

Oysa bu ülkelerin hiçbirisinde hiçbir Müslüman, Müslüman oldukları için zulme uğramıyor, Müslüman oldukları için ölüm tehdidiyle yaşamıyor. Bu düzensiz göçün nedeni Müslümanların kendi ülkelerinde Müslümanlığı yaşamalarına çıkarılan güçlükler değil. Aksine, bu kitleler kendi ülkelerine göre daha seküler görünen bir ülkeye göçüyorlar. Burada ya kendi ülkelerindeki durumdan memnun olmadıkları için Türkiye’ye geldikleri görünüyor. Ya da kendi ülkelerindeki rejimi Türkiye’ye taşımak için. Göçmenler homojen bir yapıda olmadıkları için, bu iki seçeneğe de denk gelen kitleler içeriyorlar. Fakat ilk seçenek yüzünden göç edenler sayıca çok daha fazla gibi görünüyor. Bununla birlikte ilk seçenek dolayımında Türkiye’ye göçüyor olsalar da, Erdoğan onları bir din kardeşliği çerçevesinde karşıladığını vurguluyor.

Fakat Türkiye’nin büyük bir kesimi bu düzensiz göçü pek çok nedenlerden ötürü istemiyor. Göç eden kitlenin özellikle Afganistan kaynaklı tipolojisi kent yaşamına alışkın olmayan, kadınların sosyal yaşama katılmadığı, kadınlara birer nesneymişçesine bakan, sorunlarını hukuk yerine şiddetle çözme eğilimi taşıyan, demokrasi inancı bulunmayan, dini siyasi rejimlere alışık erkeklerden oluşuyor. Bu nitelikler herhangi bir ırksal nedenden kaynaklanmıyor. Yani Afganistan’dan gelenler, birtakım ırkçıların ileri sürdüğü gibi Afgan olmaları sebebiyle, taşıdıkları kan yüzünden daha düşük birer insani form falan değiller. İcat edilmiş bir ideoloji olan ırkçılığın, dünyaya acıdan başka hiçbir şey katmadığını berbat deneyimlerden biliyoruz. Irklar arasında kişilik, ahlak, beceri, yetenek, zekâ gibi özellikler açısından hiçbir fark yok. Fakat kültürel açıdan, yaşam alışkanlıkları, toplumsal varsayımlar ve beklentiler ile siyasi rejimler açısından özellikle Afgan göçmenlerle Türkiye arasında büyük farklar var.
Türkiye, kendi demokrasisi de son derece topallayan, ekonomik olarak her geçen yıl gücünü daha da yitiren, başta kadınların güvenliği olmak üzere, toplumsal pek çok sorununu halledememiş bir ülke. Tek yönlü medyası, içi boşaltılmış akademisi, kutuplaşmış toplumu, aşırı değer yitirmiş para birimi, şahlanmış enflasyonu, yoksullaşmış insanlarıyla 2010 yılından beri aralarında darbe girişimi dahi bulunan pek çok sıra dışı sınavla sınanan bir ülke. Böylesine fırtınalarla boğuşan bir ülkeye yasa dışı olan bir göç alma serbestisinin keyfi olarak bir ya da birkaç siyasetçi tarafından tüm dünyaya ilan edilmesi ve böylelikle yeni göçlerin de alabildiğine özendirilmesi Türkiye’yi altından kalkmasının aşırı zor olacağı bir başka yükle zorlamaktan başka nedir?

Türkiye’de İslami rejim deneyimi olan insan stokunu kontrolsüzce arttırmanın ve bunu geniş kitlelerin arzusu aleyhinde sürdürmenin ve daha da sürdürecek olmanın siyaseten ne gibi bir getirisi olabilir? Bunu insan haklarıyla meşrulaştırmaya çalışmak, Türkiye’nin insan hakları endekslerindeki aşırı geri konumu anımsandığında pek işe yaramaz görünüyor. Bu insanların yasa dışı şekilde Türkiye’ye gelmeleri neden özendiriliyor?

İşte bu noktada, iktidar eski bir müttefikini yeniden yanında buldu. Türkiye’deki rejimin “ileri demokrasi” için söküldüğüne, siyasal İslam’ın “otoriter Kemalizm”e karşı demokrasi getireceğine gönülden inan bir grup entelektüel – ki temel görüşlerini ve ilkelerini son derece muteber bulduğum, Türkiye’nin önünde sonunda o kimliğe kavuşmasını istediğim görüşleri ve ilkeleri savunan kişiler – “ileri demokrasi”ye pek yanlış bir yoldan gitmek için ikna olmuşlardı. Bu görüş temel olarak, “sistem ve kurumlar kâğıt üzerinde bile bir kez demokratikleşse ve ordu ile bürokrasinin Kemalist yapısı kırılsa, halk bir kez gerçek demokrasinin tadını alsa, bir daha onu bırakmaz, bu yüzden de ne siyasal İslam, ne otoriter yapılar artık bu ülkeye sahip çıkamaz” diye düşünüyorlardı. Kemalizm’in otoriter bir yapı olduğunu, Türkiye’nin demokratikleşmek için bu eşiği atlaması gerektiğini, bu eşiğin ancak oy toplama kapasitesinde olan bir siyasal partiyle aşılabileceğini bu yüzden de AKP ile işbirliğinin mantıklı olduğunu ileri süren bu grup, “Yetmez ama Evet” sloganlarıyla karikatürleştirilerek nitelendiler. İleri demokrasiye gitmek için oldukça yanlış bir yöntem seçtiler ve dahası Kemalizm’i de alabildiğine karikatürleştirdiler. Kemalizm’in var olan sorunlarına dev büyüteçler tuttular, Erdoğan’ın önünü uluslararası ve ulusal her bağlamda sonuna değin açtılar.

Bu kesim şimdi de Erdoğan’ın bambaşka bir siyaset için Türkiye’ye davet ettiği göçmenleri ve düzensiz göç siyasetini, insan hakları çerçevesinde ele alarak destekliyorlar. Bir kez daha ilkenin doğru olduğu fakat ilkeye ulaşma yolunun son derece yanlış olduğu bir konumdalar. İlkeler, Kant’ın ahlak felsefesinde ortaya koyduğu sertlikte uygulanamazlar. Kant’a göre yalan söylemek doğru değildir. Kant’ın verdiği örneğe göre eğer kapınıza eli bıçaklı bir saldırgandan kaçan birisi gelir ve yardım isterse, onu içeriye almanızın ardından kapı yeniden çaldığında ve eli bıçaklı saldırgan takip ettiği kişinin içeride olup olmadığını sorduğunda, ilkesel olarak saldırgana doğru söylemeniz ve takip ettiği kişinin içeride olduğunu bildirmeniz gerekir. Dünya ilkelerin hiçbir uzlaşı gösterilmeden her koşulda doğrudan uygulanabileceği bir yer değildir, uzlaşmalar gerekir. Aksi takdirde ahlaken çok daha büyük sorunlara yol açılır. Takip edilen kişinin öldürülmesi gibi.

İnsan hakları adına düzensiz göçe verilen destek, Türkiye’nin zaten berbat olan insan hakları seviyesini birkaç yıl içinde çok daha berbat bir seviyeye düşürecek çünkü düzensiz göçle gelen kişiler, toplumsal yapıda pek çok seküler insanımızı birçok konuda otokontrollere zorlayacak. Afganistan’ın 40 milyonluk bir nüfusu var. Yani bu göçün duraklayacağı bir mantıklı nokta da yok. Çözüm yasaların uygulanmasında ve öyle sanıyorum ki, siyasi iktidarın değiştirilmesinde yatıyor.

 

ihvanistanbul

AkhenAton
Katılım
4 Eki 2009
Mesajlar
7,654
Tepkime puanı
2,337
Puanları
113
Konum
istanbul
İnsaAllah hayırlısıyla afiyetle Sizler de Suriyelilerle beraber gidersiniz hocam. Ait olduğunuz yerde mutlu Mesut yaşarsınız
 

kebîkec

İhvan Forum Üye
Katılım
21 Eyl 2007
Mesajlar
8,080
Tepkime puanı
1,922
Puanları
113
Gelirken sana ve senin gibilere sormadık ki giderken fikrinizi alalım.
 

Hakperest

Kıdemli Üye
Katılım
13 May 2013
Mesajlar
10,139
Tepkime puanı
3,184
Puanları
113
Konum
:::::YerKüre:::::
"Kendilerine zulmetmekteler iken meleklerin canlarını aldığı kimseler var ya; melekler onlara şöyle derler: “Ne durumdaydınız? (Niçin hicret etmediniz?)” Onlar da, “Biz yeryüzünde zayıf ve güçsüz kimselerdik” derler. Melekler, “Allah’ın arzı geniş değil miydi, orada hicret etseydiniz ya!” derler. İşte bunların gidecekleri yer cehennemdir. O ne kötü varış yeridir." Ayeti kerime

Suriye'de fitne varken en iyisi hicret idi.
hicret edince keşke avrupa değil de Müslüman ülkelere sığınsalardı. gerçi müslüman ülkelerde de böyle acımasız insanlar var ama herkesi düzeltmek de imkansız.

Aslında eskiden Türklere sadece müslümanlar değil hiristiyanlar bile sığınırdı ama bir yerde hata oluşmuş nedense! Allahtan böyleleri azınlıkta kalıyor.
 
Son düzenleme:

kebîkec

İhvan Forum Üye
Katılım
21 Eyl 2007
Mesajlar
8,080
Tepkime puanı
1,922
Puanları
113
"Kendilerine zulmetmekteler iken meleklerin canlarını aldığı kimseler var ya; melekler onlara şöyle derler: “Ne durumdaydınız? (Niçin hicret etmediniz?)” Onlar da, “Biz yeryüzünde zayıf ve güçsüz kimselerdik” derler. Melekler, “Allah’ın arzı geniş değil miydi, orada hicret etseydiniz ya!” derler. İşte bunların gidecekleri yer cehennemdir. O ne kötü varış yeridir." Ayeti kerime

Suriye'de fitne varken en iyisi hicret idi.
hicret edince keşke avrupa değil de Müslüman ülkelere sığınsalardı. gerçi müslüman ülkelerde de böyle acımasız insanlar var ama herkesi düzeltmek de imkansız.

Aslında eskiden Türklere sadece müslümanlar değil hiristiyanlar bile sığınırdı ama bir yerde hata oluşmuş nedense! Allahtan böyleleri azınlıkta kalıyor.

Boş teneke sadece ses çıkarıyor. Sureti haktan görünüp bulandırmak peşindeler. Sorumluklari yok işe yarar icraatları yok durumdan vazife çıkarıp sadece ötüyorlar. Laf olsun torba dolsun....

Yigitseler adaları Yunan dan geri alsınlar. Üç beş mazlum suriyeliye artislikle vatansever olunmuyor.
 

ihvanistanbul

AkhenAton
Katılım
4 Eki 2009
Mesajlar
7,654
Tepkime puanı
2,337
Puanları
113
Konum
istanbul
Yunan’ın isgal ettiği adamı var? Burada alay malzemesi yapıyordunuz bir kaç sene evvel Yunan’ların yaptıklarını söylediğimde?
yagma Hasan’ın böreği gibi açtınız sınırları şimdi aklinizca islamin arkasına sığınıp pisliğinizi temizleyeceksiniz madem öyle ne diye ucuz iş gücü diyerek ( devlet ricalinin söylemi) savunuyorsunuz. Siz kendinize kole mi ithal ettiniz? Hem Sizin evlerinizin kapısı da böyle açık mi?
 

ihvanistanbul

AkhenAton
Katılım
4 Eki 2009
Mesajlar
7,654
Tepkime puanı
2,337
Puanları
113
Konum
istanbul
Gelirken sana ve senin gibilere sormadık ki giderken fikrinizi alalım.
Getirdiklerinizde de fikrimizi sormadınız. Burası babanızın malı değil bizde sizin kolemenleriniz değiliz. Her halti yiyip sonra bedelini herkese ödetemezsiniz. Göndermeye kiyamiyorsaniz beraber gidersiniz…
 

kebîkec

İhvan Forum Üye
Katılım
21 Eyl 2007
Mesajlar
8,080
Tepkime puanı
1,922
Puanları
113
Getirdiklerinizde de fikrimizi sormadınız. Burası babanızın malı değil bizde sizin kolemenleriniz değiliz. Her halti yiyip sonra bedelini herkese ödetemezsiniz. Göndermeye kiyamiyorsaniz beraber gidersiniz…

Senin kim olduğun belli. İşine bak ukalalıgin lüzumu yok.
 

Hakperest

Kıdemli Üye
Katılım
13 May 2013
Mesajlar
10,139
Tepkime puanı
3,184
Puanları
113
Konum
:::::YerKüre:::::
Çok şükür benim belli de sizin şüpheli…
mültecileri kovman gerekiyorsa osmanlı atalarının merhametini ezip önce seferad yahudilerini kovmalısın.
yoksa ülkenden bazıları bunlara kölemen mi olmuş(!)

yoksa gücün anca mazlum müslümanlara mı yetiyor

senin gibiler nasıl tarikatçı oluyor anlamıyorum
gerçek tarikat ehli olsan, mazlum diye ayaklarını yıkardın

senin zihniyet kokuşmuş farkında değilsin
bence git tövbeni yenile

beni bilmeyenler için not: benim siyonist, bozguncu olmayan hiç bir yahudi ve gayri müslim ile sorunum yok, bu ülkede barış içinde yaşaması hiç bir şekilde zoruma gitmez
 

ihvanistanbul

AkhenAton
Katılım
4 Eki 2009
Mesajlar
7,654
Tepkime puanı
2,337
Puanları
113
Konum
istanbul
bu ülkenin geleceğine dinamit koyulsunda nasıl olursa olsun zihniyetinde olduğunu ben biliyorum da Böyle suslu cümlelerle itiraf etmen hoş oluyor. Türkiye Kürdistan’ından trenle geze geze tüm kurt cografyalarini dolaşmak isteyen sen, sınırlarımız bozulmadan bunu nasıl gerçekleştireceksin değil mi? Bak bakalım Osmanlı’ya sınırlarını her isteyene açmış mi yoksa şehre girislerde denetim var miymis? Burası yol geçen hanı mi? Hadi Suriyelileri mazlum diye yedirdin, Pakistanlılar ne? Madem bunlar mazlum niye utanmadan arlanmadan ucuz is gücü diye savunuyorsunuz sistemsel olarak? Fabrikalarda sigortasıx, asgari ücretin altında kole calistirmak ancak sizin ummet bilincinize yakisir zaten…
 

Hakperest

Kıdemli Üye
Katılım
13 May 2013
Mesajlar
10,139
Tepkime puanı
3,184
Puanları
113
Konum
:::::YerKüre:::::
bu ülkenin geleceğine pkk,fetö vb tehdit idi ve Allah'ın izniyle büyük oranda bertaraf edildi.
bu ülke nüfusa ihtiyacı var ve daha iki yüz milyon insanı daha doyurabilir. Bu mazlumlar külfet değil berekettir.
Adamlar gelip atölyelerde vb üretim yapıyorsa nesi sana dokunuyor anlamıyorum.
Adamlar çöp çöp dolaşıp geri dönüşüm yapıyorsa sana ne oluyor. Aç kalmaktan mı korkuyorsun. Yahu kafir Avrupalılar bile müslümanlara bu kadar düşmanlık yapmıyor. Fransa Almanya bile senden daha acıma duygusuna sahip.

az önce yetim bir Suriyeli kız çocuğu kapıyı çalıp buz kalıbı istedi.
yahu ben nasıl defolun gidin diyeyim bunlara

sen kimi kovuyorsan kov ben bu kadar acımasız değilim Allah mazlumları kovan zihniyete fırsat vermesin
Ne diyeyim
 

ihvanistanbul

AkhenAton
Katılım
4 Eki 2009
Mesajlar
7,654
Tepkime puanı
2,337
Puanları
113
Konum
istanbul
Mevcudu doyursun önce. Öyle olabilir yapabilirle olmuyor. Bu ülkede asagi yukarı 500.000 tarım işçisi var. 80 milyona bakıyordu neredeyse 100 milyon oldu. Nasıl yetsin? öyle kuru lafla olmuyor bu isler. Gelenlerin %99 mükemmel olsa kalan %1 ajan terorist vs olsa 100.000 insan yapar. PKK’nın aktif varlığı 30.000 kişiydi. 3 pkk çapında örgütü basimiza bela etmeye ne hakkınız var?
birde insanda biraz utanma arlanma olur her mühim meselede kandırıldı, aldandık, gaflete düştük diyen siz nasıl olurda böyle bir meselede haklı olduğunuzu iddia edersiniz? Sizi PKK kandirdi, feto kandirdi, obama, Avrupa birliği, rum kesimi Kandirdi… esad kardeşimizdi? o da kandirdi demek. E şimdi nasıl hiç hata yapmıyormuş gibi kesin konuşuyorsunuz?
Sen değil miydin Yunan’ın isgal ettiği ada mi var değip devlet küçülmeli kafasındaki bir diğer ekurinle birlikte beni aklinca Makaraya saran? Yarın yine yanılmışız diyeceksiniz ve bizi suclayip kenara çekileceksiniz
 

Hakperest

Kıdemli Üye
Katılım
13 May 2013
Mesajlar
10,139
Tepkime puanı
3,184
Puanları
113
Konum
:::::YerKüre:::::

ihvan bunlar senin kankiler galiba
hangi ara bu hale geldik şaşıyorum
yazıklar olsun

sanırsın herbiri parasının, maaşının yarısını bu kadına veriyor


Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’i:
“Bir kişinin yiyeceği iki kişiye, iki kişinin yiyeceği dört kişiye, dört kişinin yiyeceği de sekiz kişiye yeter” buyururken işittim. (Müslim, Eşribe 179–181. Ayrıca bk. Tirmizî, Et`ime 21; İbni Mâce, Et`ime 2)
 

ihvanistanbul

AkhenAton
Katılım
4 Eki 2009
Mesajlar
7,654
Tepkime puanı
2,337
Puanları
113
Konum
istanbul
Sayın erdoğan "Birleşmiş Milletler (BM) Cenevre Ofisi'nde 1. Küresel Mülteci Forumu'na katılan Erdoğan, Türkiye'nin mülteciler için harcadığı paranın 40 milyar doları aştığını açıkladı" diyor ki bu 2019 yılındaydı. şimdi bu suriyeli ablamız reisi cumhurumuza yalancı diyor sende destekliyorsun. utanmıyorsun sayın erdoğana yalancı demeye. bizden para almıyorlarmış avrupa veriyormuş. o zaman reis bu paraları ne yaptı? sen sayın erdoğanı hırsızlıkla mı itham ediyorsun yoksa yalancılıkla mı?
 

Hakperest

Kıdemli Üye
Katılım
13 May 2013
Mesajlar
10,139
Tepkime puanı
3,184
Puanları
113
Konum
:::::YerKüre:::::
Sayın erdoğan "Birleşmiş Milletler (BM) Cenevre Ofisi'nde 1. Küresel Mülteci Forumu'na katılan Erdoğan, Türkiye'nin mülteciler için harcadığı paranın 40 milyar doları aştığını açıkladı" diyor ki bu 2019 yılındaydı. şimdi bu suriyeli ablamız reisi cumhurumuza yalancı diyor sende destekliyorsun. utanmıyorsun sayın erdoğana yalancı demeye. bizden para almıyorlarmış avrupa veriyormuş. o zaman reis bu paraları ne yaptı? sen sayın erdoğanı hırsızlıkla mı itham ediyorsun yoksa yalancılıkla mı?
suriyeli arap bacıdan benim gibi bir kürtten daha az türkçe biliyorsun. ilkokul terk misin

yaff maaşı Erdoğan vermiyor diyor. Burda da sürekli maaş alıyorlar diyorlar.
Türkiye maaş vermiyor, avrupa bazı şartlarda verdiği para maaş olarak veriliyordu.
Bu Türkiye'nin mültecilere para harcamadığı demek olmuyor; bilakis Türkiye çok para harcadı. Ben helal olsun diyorum benim vergimden gitmişse. Tarikat ve ülkücü görünümlü gizli solcular etmese de olur.
puhaha haram et sen
 
Üst