Ergenekon'un 'Propaganda Timi'

Türkay

Doçent
Katılım
2 Ocak 2007
Mesajlar
542
Tepkime puanı
2
Puanları
0
Refah Partisi'ne karşı başlatılan kampanyanın da perde arkasındaki beyin takımındaydılar. Poyraz yazdığı kitaplarla 'irtica' brifinglerine kaynak hazırlarken, Perinçek de, basın toplantılarıyla kafaları karıştıran 'anti-emperyalist' naraları atıyordu.

Türkiye tarihinin belki de en ‘milli’ hükümetini kuran Refah Partisi’ni ‘anti-millicilik’le suçlayan Perinçek, bu dönemde de AK Parti’ye karşı aynı kampanyayı yürüttü. Poyraz ise, kitaplarını artık Refah Partisi’ne karşı değil, bu sefer AK Parti’ye karşı yazmaya başladı. Refah’ı ‘Arapçılık’la vurmaya çalışırken, AK Parti’yi de ‘İsrailcilik’le vurmaya çalıştı. Bu isimler acaba Ergenekon’un ‘Propaganda Timi’ni mi oluşturuyor?

10 YIL ARADAN SONRA YİNE AYNI İSİMLER

Cumhuriyet gazetesine atılan bombalar, Danıştay saldırısı ve en son ümraniye’de ele geçirilen bombalarla Türkiye’nin gündemine düşen Ergenekon ile ilgili soruşturmalar devam ederken, örgütün üyesi olduğu iddiasıyla göz altına alınan isimler de dikkat çekiyor.

REFAH KASETLERİ ERGUN POYRAZ’DAN

Ergenekon soruşturması kapsamında göz altına alınan isimlerden Ergun Poyraz’ın maaşını JİTEM’den aldığına dair bilgilerin ele geçirilmesi, örgütün nasıl bir yapılanma içerisinde olduğunu gözler önüne seriyor. 28 Şubat döneminde Refah Partisi’ne karşı başlatılan kampanyada, Şevki Yılmaz, Hasan Hüseyin Ceylan gibi milletvekillerinin yıllar öncesi konuşmalarının yer aldığı kasetlerin çoğu Ergun Poyraz tarafından servis edildiği iddia edilmişti.

BULUT VE POYRAZ ‘IN KİTAPLARI BRİFİNGLERE KONU OLMUŞTU

28 Şubat sürecinde Genelkurmay’ın ‘irtica’ brifinglerinde en çok örnek gösterilen çalışmalar, ‘Kürt’ Kökenli yazar Faik Bulut ile Ergun Poyraz’ın yazdığı kitaplardan oluşuyordu. Refah Partisi ve dindar kesime yönelik yazdıkları kitaplarla en çok konuşulan Bulut ve Poyraz’ın, Ergenekon örgütlenmesinin alt kademesi olduğu söylenen ‘Propaganda Timi’nden de olduğu iddia ediliyor. Bulut’un o dönemde yazdığı ‘tarikat-sermaye’ başlıklı kitaplarıyla bazı şirketler ‘irticacı’ damgası yemişti.

İRTİCA BRİFİNGLERİNİN KAYNAĞI PKK’YA ‘TERöRİST’ DEMEDİ

Aydınlık ve Dev-Genç grubu içerisinde yer almış olan Bulut, aynı zamanda Lübnan’daki kamplarda da eğitim gördü. Bulut’un Ekim 2005’te TüYAP kitap fuarında, PKK’ya terörist örgüt demenin yanlış olacağını ifade ederek de herkesi şaşırtmıştı. Bulut’un bu açıklamaları, PKK’nın da Ergenekon yapılanması içerisinde yer alabileceği yorumları yapılmıştı.

REFAH’A ‘ARAPçILIK’, AK PARTİ’YE ‘İSRAİLCİLİK’ TEZLERİ

Ergenekon soruşturması kapsamında tutuklanan Ergun Poyraz da 28 Şubat döneminde önemli rol oynayanlardan biri. Refah Partisi’ne karşı başlatılan kampanyada propaganda amaçlı yazdığı ‘Refah’ın Gerçek Yüzü’ ve ‘MNP’den FP’ye İhanetin Belgeleri’ kitapları, dönemin ‘irtica’ brifinglerinin en önemli esin kaynağı oldu.

Refah Partisi’ni ‘Arapçılık’ teziyle vurmaya çalışan Ergun Poyraz, AK Parti başa geldikten sonra da, partinin AB ve demokrasi yolundaki adımlarına karşı tezi bu sefer değiştirdi ve AK Parti’nin ‘İsrailci’ ve ‘AB’ci’ tezleriyle vurmaya çalıştı. Poyraz’ın yazdığı Musa’nın Gül’ü, Musa’nın AKP’si kitaplarıyla örgütün dindarlara yönelik propagandasının bir ayağını teşkil ettiği söyleniyor. Zira, Poyraz’ın yazdıklarıyla AK Parti bu şekilde dindar Müslümanların gözünde düşecek ve zayıflayacaktı. Ancak, çok derinlere uzanan Ergenekon örgütüyle ilgili bağlantıların bir bir ortaya çıkması, bu planı başarısız kıldı.

PERİNçEK’İN ‘ANTİ-EMPERYALİST’ TEZLERİ

Ergenekon soruşturması kapsamında göz altına alınan isimlerden biri de İşçi Partisi Doğu Perinçek. Perinçek, AK Parti’yi ‘Türkiye’yi AB’ye satmak’la suçlayan ve orduya mesaj veren demeçleriyle gündemde yer aldı. Perinçek, 28 Şubat döneminde de aynı şekilde Refah Partisi’ne karşı başlatılan kampanyanın ‘Anti-Emperyalist’ bloğunda yer alarak, aleni bir şekilde orduyu darbe yapmaya davet etmişti.

‘ULUSALCILIK’ VE ‘KüRTçüLüK’ AYNI MERKEZDEN Mİ YöNETİLİYOR?

Ulusalcı cephenin önde gelenlerinden Perinçek, 28 Şubat’ta karşı olduğu Refah Partililerin toplandığı Saadet Partisi’ni bu sefer ‘millici’ olarak tanımlayarak, AK Parti’ye karşı koz olarak kullanmak istedi. Ancak, Saadet Partisi, ulusalcı cephenin oyununa gelmeyerek, darbe çığırtkanlıklarına karşı tepki gösterdi. Ergenekon soruşturması derinleştikçe, ‘Ulusalcılık’ ve ‘Kürtçülük’ yapanların aynı çatı altında bulunabileceğine dair derin ilişkilerin de ortaya çıkarılabileceği belirtiliyor.

(habervaktim)

 
Üst