Kaptan
Mecra Yazarı
EVLİLİK ÇOLUK ÇOCUK İŞİ DEĞİLDİR
Bak şimdi hacı dayı!
Hani sen çocuk yaşta evliliği pek bi makbul görüp, bin küsur sene önceki fıkhı getirip bugünkü seküler dünyanın 35 yaşına kadar evlenmemeyi "özgürlük" olarak dayatan zihniyetine bir tepki olarak yüksek sesle bağırıyorsun ya;
Hiç merak ediyor musun?;
Bugünkü on dört yaşında bir çocuğun fizyolojik ve psikolojik yapısıyla bin yıl önceki on dört yaşındakinin farkını?..
Hiç merak ediyor musun?;
Eğer islam Ademden beri geçerli ve tek bir din ise, Nuh zamanındaki evlilik alt sınırıyla, İbrahim dönemi alt sınırı aynı mı? Ya da Süleyman ile İsa zamanı? "Yaş" dediğin nedir hacı dayı? 14 yaşında 44. yaşını yaşamak zorunda kalan çocuklarla, 44 yaşında 14 yaşına gelememiş yetişkinler görmüştür bu gökyüzü!..
Ve apış arasının arzularına islamı, rivayetleri peşkeş çeken 50'lik, 60'lık, 70'lik insan müsveddelerinin elinde 14 yaşında 84 yaşına gelmek zorunda kalan bebelere de şahittir gökyüzü ve tüm yıldızlar!.. Allah’da şahittir ve hesap günü soracaktır hesabını mutlaka!
Şimdi hacı dayı; Hz. Aişe annemiz ile Peygamberimiz Hz. Muhammed’in izdivacının dokuz yaşında gerçekleştiğine ilişkin kafandaki düşüncenin de uydurulmuş dinden sadır olduğunu hatırlatmak isterim sana! Emin ol ki, Aişe’nin dokuz yaşında olduğunu ilk söyleyenler, kendilerine dokuz değil belki ama kızları ve belki de torunları yaşındaki çocukları “karı” yapmak için uydurmuşlardır büyük ihtimal!
“Peygamber bile dokuz yaşında bir çocukla evlenmiş! Bende onu kendime rehber edindiğime göre bu yaşımda on dört yaşında bir çocukla evlenirsem onun “sünnetini” yerine getirmiş olur, hem de haramlardan beri olmuş olurum!
Ey benim gibi peygamber sevdasıyla dolu olan bir abide, bir zahide, bir ulu kula zevce olma şerefine nail olmuş çocuk!; Sende Aişe ananın “yüce” sünnetini yerine getirerek kevserin en başından şarap içmeye hak kazandın!” diye bilmem nerelerinden “sünnet” ve “din” uyduranların işidir!
Hiç şüphe yok ki, Hz. Muhammed’in (a.s) yaşadığı toplumda kadınlarla izdivaç gerçekleştirmek, kadınları insan yerine koyup da onları eş yapmak kadınlara büyük bir lütuf sayılıyordu. Çünkü kadınlarla aynı cennete, aynı cehenneme gidileceğine bile inanılmıyordu!...
Eşşek kadar heriflerin, pir-i fanilerin bile çocuk yaşta, rüşdüne ermemiş kızlarla evlenmesi gayet normal bir durumdu. Tıpkı bugün ekonomik imkânı çok geniş olan dinden imandan uzak bir hayat yaşayanların torunu yaşındaki kızlarla evlenmesine alkış tutulduğu gibi onlara da alkış tutuluyordu! Çünkü her çağda olduğu gibi maddi imkân ahlaki imkandan üstün sayılmıştır insanlığı içselleştirememiş toplumlarda!..
Sana son olarak diyeceğim; Allah Nisa suresi altıncı ayette evlilik “yaşını” gayet açık ve net bir şekilde söylüyor! Ona iyice bi bakmanı; bakmaktan öte okumanı, okumaktan öte tefekkür etmeni rica ediyorum! Sadece bu ayet değil; Eğer 9 ila 15 yaş arası bir kızın, yeğenin, torunun, komşun varsa; onun yüzündeki, mimiklerindeki, gözlerindeki ayetlere de iyice bi bak; bakalım çocuktan başka bir şey görebilecek misin?
Ey Müslümanları bu konu üzerinden aşağılamakla kafasının aydınlanacağını zanneden ve islam düşmanlığı üzerine modern modern yaşamlar kurmuş çağdaş batılı kafaya sahip insan kardeşim; sen kızının çocuk yaşta erkeklerle dolaşmasının bağnazlıktan, yobazlıktan kurtulup “ileri kafalı” bir birey olacağını var sayıp ahlaksızlığı “aydınlık” ve “medeniyet” diye etiketliyorsun ya; İşte senin kızına veya oğluna açtığın bu yol, kızını 14 yaşında evlilik gibi bir yola koyanının yolundan daha karanlık ve daha tehlikelidir! Senin çocuğunun yolunda kurtlar, çakallar, şehvetini din edinmiş insan kılıklı hayvanlar sebil gibidir!..
Hepimiz Kur’an ayetleriyle birlikte kızlarımızın, oğullarımızın gözlerinde yazan ayetlere çok dikkatli bakmalıyız!
Evlilik dediğin ağır bir imtihandır hacı dayı! Belli salgılardan ibaret değildir!
Medeniyetin yolu da kadınlarla veya erkeklerle olan ilişkiden değil, insanlarla olan ilişkiden ve insanlıktan geçer!
Her iki imtihanda ağırdır ve çoluk çocuk işi değildir! Vesselam.
Ramazan Yaman
Bak şimdi hacı dayı!
Hani sen çocuk yaşta evliliği pek bi makbul görüp, bin küsur sene önceki fıkhı getirip bugünkü seküler dünyanın 35 yaşına kadar evlenmemeyi "özgürlük" olarak dayatan zihniyetine bir tepki olarak yüksek sesle bağırıyorsun ya;
Hiç merak ediyor musun?;
Bugünkü on dört yaşında bir çocuğun fizyolojik ve psikolojik yapısıyla bin yıl önceki on dört yaşındakinin farkını?..
Hiç merak ediyor musun?;
Eğer islam Ademden beri geçerli ve tek bir din ise, Nuh zamanındaki evlilik alt sınırıyla, İbrahim dönemi alt sınırı aynı mı? Ya da Süleyman ile İsa zamanı? "Yaş" dediğin nedir hacı dayı? 14 yaşında 44. yaşını yaşamak zorunda kalan çocuklarla, 44 yaşında 14 yaşına gelememiş yetişkinler görmüştür bu gökyüzü!..
Ve apış arasının arzularına islamı, rivayetleri peşkeş çeken 50'lik, 60'lık, 70'lik insan müsveddelerinin elinde 14 yaşında 84 yaşına gelmek zorunda kalan bebelere de şahittir gökyüzü ve tüm yıldızlar!.. Allah’da şahittir ve hesap günü soracaktır hesabını mutlaka!
Şimdi hacı dayı; Hz. Aişe annemiz ile Peygamberimiz Hz. Muhammed’in izdivacının dokuz yaşında gerçekleştiğine ilişkin kafandaki düşüncenin de uydurulmuş dinden sadır olduğunu hatırlatmak isterim sana! Emin ol ki, Aişe’nin dokuz yaşında olduğunu ilk söyleyenler, kendilerine dokuz değil belki ama kızları ve belki de torunları yaşındaki çocukları “karı” yapmak için uydurmuşlardır büyük ihtimal!
“Peygamber bile dokuz yaşında bir çocukla evlenmiş! Bende onu kendime rehber edindiğime göre bu yaşımda on dört yaşında bir çocukla evlenirsem onun “sünnetini” yerine getirmiş olur, hem de haramlardan beri olmuş olurum!
Ey benim gibi peygamber sevdasıyla dolu olan bir abide, bir zahide, bir ulu kula zevce olma şerefine nail olmuş çocuk!; Sende Aişe ananın “yüce” sünnetini yerine getirerek kevserin en başından şarap içmeye hak kazandın!” diye bilmem nerelerinden “sünnet” ve “din” uyduranların işidir!
Hiç şüphe yok ki, Hz. Muhammed’in (a.s) yaşadığı toplumda kadınlarla izdivaç gerçekleştirmek, kadınları insan yerine koyup da onları eş yapmak kadınlara büyük bir lütuf sayılıyordu. Çünkü kadınlarla aynı cennete, aynı cehenneme gidileceğine bile inanılmıyordu!...
Eşşek kadar heriflerin, pir-i fanilerin bile çocuk yaşta, rüşdüne ermemiş kızlarla evlenmesi gayet normal bir durumdu. Tıpkı bugün ekonomik imkânı çok geniş olan dinden imandan uzak bir hayat yaşayanların torunu yaşındaki kızlarla evlenmesine alkış tutulduğu gibi onlara da alkış tutuluyordu! Çünkü her çağda olduğu gibi maddi imkân ahlaki imkandan üstün sayılmıştır insanlığı içselleştirememiş toplumlarda!..
Sana son olarak diyeceğim; Allah Nisa suresi altıncı ayette evlilik “yaşını” gayet açık ve net bir şekilde söylüyor! Ona iyice bi bakmanı; bakmaktan öte okumanı, okumaktan öte tefekkür etmeni rica ediyorum! Sadece bu ayet değil; Eğer 9 ila 15 yaş arası bir kızın, yeğenin, torunun, komşun varsa; onun yüzündeki, mimiklerindeki, gözlerindeki ayetlere de iyice bi bak; bakalım çocuktan başka bir şey görebilecek misin?
Ey Müslümanları bu konu üzerinden aşağılamakla kafasının aydınlanacağını zanneden ve islam düşmanlığı üzerine modern modern yaşamlar kurmuş çağdaş batılı kafaya sahip insan kardeşim; sen kızının çocuk yaşta erkeklerle dolaşmasının bağnazlıktan, yobazlıktan kurtulup “ileri kafalı” bir birey olacağını var sayıp ahlaksızlığı “aydınlık” ve “medeniyet” diye etiketliyorsun ya; İşte senin kızına veya oğluna açtığın bu yol, kızını 14 yaşında evlilik gibi bir yola koyanının yolundan daha karanlık ve daha tehlikelidir! Senin çocuğunun yolunda kurtlar, çakallar, şehvetini din edinmiş insan kılıklı hayvanlar sebil gibidir!..
Hepimiz Kur’an ayetleriyle birlikte kızlarımızın, oğullarımızın gözlerinde yazan ayetlere çok dikkatli bakmalıyız!
Evlilik dediğin ağır bir imtihandır hacı dayı! Belli salgılardan ibaret değildir!
Medeniyetin yolu da kadınlarla veya erkeklerle olan ilişkiden değil, insanlarla olan ilişkiden ve insanlıktan geçer!
Her iki imtihanda ağırdır ve çoluk çocuk işi değildir! Vesselam.
Ramazan Yaman
