S.a Sn @
filozof_58 tekrar hoşgeldiniz bize kısaca kendinizden bahseder misiniz..?
Dünya dengeleri hakkında ne söylersiniz..?
Arap baharları ve ortadoğuda yaşananaları nasıl ele almalıyız..?
Birşeyi anlamak onu kabul etmeyi öngörür mü..?
Sorulan soruları cevaplama veya cevaplamama sizin insiyatifinizdedir. Teşekkür ederim..
Not: Arkadaşlar sizler de sorular sorabilirsiniz..
Hoş bulduk Allah razı olsun.
Dünya dengeleri sosyolojik olarak yeniden değişiyor.
İsrail ABD yi gözden çıkarmış durumda, ihtiyar Avrupa geldiği noktada ne yapacağını bilmez durumda ve uzatmaları oynuyor gibi.
Güç dengeleri doğuya kaymaktadır. Geleceğin ABD si Çİn olabilir. Çünki İsrail oraya çok değer veriyor ve büyük yatırımlarla iş birliğine gidiyor. Hindistan da ayrı bir yükselen güç durumunda.
Orta doğunun hamisi ve hakimi Türkiye olacağa benziyor. Yani yeniden Osmanlı ruhunun yükselişini gözlemleyebiliyoruz. Bu yüzden ABD ve İsrail Türkiye'ye karşı menfaatları gereği olumlu davranmak zorunda kalmışlardır. Mavi marmara konusundaki son gelişmeler gibi.
Diğer taraftan Rusya da bu güç dengelerinin içerisinde yerini alacaktır.
İran Kendi içindeki Azerilerle uzun vadede büyük sorunlara gebe durumda. Türkiye, İran'ın Suriye tutumu karşısında Azeri kartını oynayabilir en azından hatırlatabilir.
İran Suriye rejimine verdiği destekle İslam dünyasındaki bütün krebilitesini bitirmiş ve devrimden bu tarafa en büyük hatasını yapmıştır. En büyük kaybı da uluslar arası alanda nükler silah yapımı konusunda Türkiye gibi bir müdafisini kaybetmiştir. Suriye rejiminin bu saatten sonra ayakta kalabilmesi en azından Esat ve ekibiyle bu rejimin sürdürülebilirliği mümkün gözükmüyor. Suriye de barış sağlansa da sağlanmasa da İran her halukarda kaybeden olacaktır. Bu da demektir ki İran tam anlamıyla kendi kendisini intihara sürüklemiştir. Takiyyecilik İran'ı dünya diplomasisinde hiç bir zaman güvenilir kılmamıştır.
Arap baharı konusu; Osmanlı'dan sonra Müslüman halkların yüz yıllık öfke birikiminin açığa çıkması olayıdır. Bu olaylar ne kadar müslümanlar tarafından yönlendirilip asıl mecrasına oturtulur şimdilik bu konuda net bir şey söylemek henüz erkendir diye düşünüyorum. Fakat bu olaylar ümmetin yeniden dirilişine vesile olacak çok önemli gelişmelerdir. Unutulmamalıdır kii, İslam dünyasında en büyük iki denge unsuru Türkiye ve Mısır'dır. Bu iki büyük ülke ne kadar işlerini yoluna koyabilip omuz omuza verebilirlerse İslam dünyası engellenemez bir güç birliğine doğru hızla ilerlemiş olacaktır. Tunus, Libya, Cezayir ve diğer küçük ülkelrdeki gelişmeler Mısır'daki kadar etkisi büyük olmayacaktır. Rabbim akibetini hayır eyler inşallah.
Birşeyi anlamak onu kabul etmeyi öngörür mü..?
Bir şeyi anlamış olmanız o şeyi kabul ettiğiniz anlamına gelmez. Sadece sağlıklı bir şekilde kabul ya da reddetme noktasında atılmış çnemli bir adım olur.
Selam ve dua ile