"Gülen'i bitirme planı 2004 MGK'da alındı"

elemin

Profesör
Katılım
19 Ağu 2013
Mesajlar
1,657
Tepkime puanı
24
Puanları
0
"Gülen'i bitirme planı 2004 MGK'da alındı"
Cemaat AKP restleşmesinin zirveye çıkması sonrası kılıçlar çekildi. Taraf gazetesi bugün "Gülen'i biritme kararı 2004'te MGK'da alındı" sürmanşeti ile çıktı.
Mehmet Baransu imzalı haberde, 2004 yılında Başbakan Erdoğan, Abdullah Gül ve Hilmi Özkök tarafından imzalanan Milli Güvenlik Kurulu kararına yer verildi.
Belgeye göre taraflar MGK'da Gülen'i bitirme planı hazırladı ve imzaladı.
MGK tavsiye kararını, hükümet kanadından Başbakan Erdoğan'ın yanı sıra Abdullah Gül, Abdüllatif Şener, Cemil Çiçek, Vecdi Gönül ve Abdülkadir Aksu da imzalamış.
Ayrıca dönemin Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök, kuvvet komutanları özden örnek, Aytaç Yalman, İbrahim Fırtına ve Jandarma Genel Komutanı Şener Eruygur'un da imzaları bulunuyor.
Bu haber, alışık olduğumuz Taraf manşetlerini artık sıkça göreceğimiz anlamına geliyor. Ancak bu kez "bavullar" AKP için açılıyor.
Cemaat ile AKP'nin arasından su sızmadığı dönemde "AKP ve Gülen'i bitirme planı" manşeti ile çıkan Taraf'ın, yollar ayrıldıktan sonra "AKP'nin Gülen'i bitirme planı" sürmanşeti ile çıkması, tarihin unutulmayacak ironileri arasında yerini aldı.
İşte Taraf'ın o haberi:
GÜLEN'İ BİTİRME KARARI 2004'TE MGK'DA ALINDI
"Fethullah Gülen grubunun faaliyetlerine karşı alınması gereken tedbirler" başlığıyla MGK'da alınan kararda, "ağır yaptırımlar için eylem planı hazırlanmalıdır" dendi.
İŞTE ÇOK TARTIŞILACAK O BELGE
25 Ağustos 2004 günü yapıları MGK'da içeride bu imzalar atılırken, dışarıya bir cümlelik şu açıklama yapıldı: "Ülke genelindeki güvenlik ve asayiş durumunun değerlendirilmesi yapılmış, Irak'a ilişkin gelişmeler ayrıntılı biçimde gözden geçirilmiştir..." Ayrıca MGK toplantısında, dönemin Dışişleri Bakanı Gül'den, Gülen okulları ve Milli Görüş'e yardım edilmesi için elçiliklere gönderilen genelgelerin geri çekilmesi de istendi...


KARAR 2004'TE, MGK'DA VERİLMİŞ
25 Ağustos 2004 tarihli MGK toplantısında, Gülen grubuna karşı bir eylem planı hazırlanması kararı alındığı ortaya çıktı. Kararın altında dönemin Başbakanı Erdoğan'ın ve Dışişleri Bakanı Gül'ün de imzaları bulunuyor.
Milli Güvenlik Kurulu'nun, 2004 yılı Ağustos ayında yaptığı toplantıda, "Fethullah Gülen grubunun faaliyetlerine karşı alınması gereken tedbirler" başlığıyla, "Cemaate karşı bir eylem planı hazırlanması", tavsiye kararı olarak hükümete bildirilmiş.
MGK kararında, "Nurculuk Faaliyetleri ve Fethullah Gülen grubuna" ait kurumların faaliyetlerinin engellenmesi için, "Ağır yaptırımlar getiren yasal düzenlemeler yapılmalıdır, eylem planı hazırlanmalıdır" deniyor.
25 Ağustos 2004 tarihli MGK kararının altında, dönemin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök ve Dışişleri Bakanı olan Abdullah Gül'ün yanı sıra, beş ayrı bakanın imzası var. Aynı belgeye, MGK üyesi Aytaç Yalman, Özden Örnek, İbrahim Fırtına, M. Şener Eruygur da imza koymuş.
24 Haziran 2004 tarihli MGK toplantısında "Türkiye'deki Nurculuk Faaliyetleri ve Fethullah Gülen" konusu da gündeme alınıp konuşuluyor.
Toplantıda, Gülen Grubu'nun faaliyetlerinin tasfiye edilmesine ilişkin 15 ayrı karar almıyor.
Karar, iki sayfa hâlinde getirilip, bir üst yazıyla ilgili kişilere veriliyor. 25 Ağustos 2004 tarihinde de tüm kurul üyeleri tarafından imzalanıp, dönemin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'e sunuluyor.
BAŞBAKANLIK TAKİP EDECEK
481 Sayılı MGK Kararı olarak kayda geçen kararda, "Bir eylem planı oluşturulmasının" kararlaştırıldığının altı çizilirken, resmî kurumların atacağı adımlar da tek tek sıralanıyor. Konunun "Psikolojik harekât boyutuna" dikkat edilmesi gerektiği de vurgulanıyor.
Gülen cemaatine karşı uygulanacak tedbirler için ise; Başbakanlık Uygulamayı Takip ve Koordinasyon Kurulu (BUTKK) koordinesinde, İçişleri Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı ve MİT Müsteşarlığı görevlendiriliyor.
CEMAAT OKULLARI TAKİP EDİLMELİ
2004 tarihinde tavsiye kararı olarak alman MGK kararlarındaki bazı maddeler şöyle: "F.GÜLEN grubunun yurtiçi ve yurtdışı faaliyetleri, Başbakanlık Uygulamayı Takip ve Fethullah Gülen Koordinasyon Kurulu (BUTKK) koordinesinde İçişleri Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı, MİT Müsteşarlığı ve ilgili diğer kurumlar aracılığı ile yakından takip edilmelidir.
Devletin yurt dışında görevli memurları aracılığı ile F.GÜLEN grubu yakından takip edilmeli gerekiyorsa Abdullah Gül Dışişleri Bakanlığı tarafından ilave tedbirler geliştirilmelidir.
F.GÜLEN grubuna ait özel okulların faaliyetleri, İçişleri Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı tarafından incelenmeli ve takibe alınmalıdır. Bu gruba ait okullardaki şüpheli ve yasa dışı faaliyetler periyodik olarak BUTKK'na rapor edilmelidir."
ÖĞRENCİ EVLERİNE ENGEL OLUNMALI
MGK kararında Gülen cemaatine ait kurumlar için "Ağır yaptırımlar getiren yasal düzenlemeler yapılmalıdır" deniyor. Kararda, "öğrenci evleri"ne de vurgu yapılıyor. MGK kararında yasaların v etkin hâle getirilmesi vurgulanarak şöyle deniyor: "F.GÜLEN grubunun 'öğrenci evleri' kapsamında sempatizan ve yandaş edinme gayretleri İçişleri Bakanlığı nezdinde dikkatle takip edilmelidir. Yasal olmayan yollar kullanılarak din eğitimi veren ve bir nevi dini alet ederek yandaş toplama sistemi olan 'öğrenci evleri' uygulamalarına engel olunmalıdır."
BAĞIŞ YAPANLAR İZLENMELİ
25 Ağustos 2004 tarihli belgede, MASAK'ın cemaate bağış yapan iş adamlarını takibe alması da şu satırlarla talep ediliyor: "Yapılan bağışlar ile usulsüz para hareketleri ve kara para uygulamalarının Maliye Bakanlığı-MASAK (Mali Suçlar Araştırma Kurulu) aracılığı ile takip edilmesi sağlanmalıdır."
GENELGELER ÇEKİLECEK
Belgede dikkat çeken önemli detaylardan biri de, Milli Görüş'e yardım edilmesi ile ilgili genelgenin geri çekilmesinin istenmesi. Abdullah Gül'ün, Dışişleri Bakanı sıfatıyla gönderdiği iki genelgenin de geri çekilmesi kararlaştırılıyor.
Kararda, Gül'ün Büyükelçiliklere, Gülen okullarına ve Milli Görüş'e yardım edilmesi için gönderdiği 3846 ve 3847 sayılı genelgelerin geri çekilmesi isteniyor.
TARAFTA YER ALMIŞTI
CEMAATE karşı MGK'da alınan bu eylem planının var olduğuna ilk dikkati gazeteci Alper Görmüş çekmişti. Görmüş, 24 Şubat 2012'de, Taraf'taki Medyaironik köşesinde konuyu anlatırken, "MGK 2004'te 'Cemaat'i takip' kararı alıyor" başlığı altında şu ifadeleri kullanmıştı: "Soru şöyle: Devletteki 'Cemaat'le ilgili olduğu düşünülen kadroları tasfiye kararı MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ın ifadeye çağrılmasından epeyce önce alındığı iddiası doğruysa, bu kararNE kadar eskiye gitmektedir? Ya da hükümet ile cemaat arasındaki gerilim ne zamandan beri vardır?" Görmüş, MİT'in, cemaat aleyhine çalıştığını ima etmiş ve Darbe Günlükleri'ndeki MGK ayrıntısını şöyle yazmıştı: "Ben, aşağı yukarı 2006'dan beri 'Hükümet, cemaatin devlet içindeki ağırlığından rahatsız, harekete geçecekmiş' cümlesini ya da onun türevlerini duymaktayım. Fakat 2004'te Milli Güvenlik Kurulu'nda (MGK) Gülen Cemaati'nin takip edilmesine dair bir tavsiye kararı alındığını herkes gibi ben de bilmiyordum. Fakat alınmış. Özden Örnek'in günlüklerinin Haziran 2004 ve Ağustos 2004 MGK'larının anlatıldığı bölümlerinde bu durum şöyle ifade ediliyor:
24 Haziran 2004: Fethullah Gülen konusunda Genelkurmay Başkanı oldukça ağır bir konuşma yaptı ve hükümeti suçladı. Eğer siyasi irade konulup bu konunun üstüne gidilmezse bir felaket olacağını belirtti.
25 Ağustos 2004: Fethullah Gülen ve teşkilatı ile ilgili olarak geçen toplantıda yapılan görüşmeden sonra bu adamın faaliyetlerinin yakından takip edilmesine karar verilmişti, onunla ilgili tavsiye kararı bugün imzalandı. Bilmem ne işe yarayacak.
Özden Örnek 'Bilmem ne işe yarayacak' diyor ama, MİT'in MGK kararına dayanarak o günden beri bir çalışma yapmadığını bugün kim güvenle öne sürebilir?"

surm.jpg
 

redyellow

Kıdemli Üye
Katılım
20 Nis 2010
Mesajlar
2,262
Tepkime puanı
875
Puanları
113
Konum
ankara
Web sitesi
redyellow.besaba.com
cjmw5hb5ig7ob4s15.jpg





Kaynak 1


Kaynak 2




DEĞERLENDİRMEM:


Taraf gazetesi bir belge yayınlamış.


Bu belgeye göre gülen cemaatini bitirme operasyonu 2004 yılında yapılan bir MGK toplantısında alınmış.


Sözkonusu kararın altında da dönemin cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Başbakan Tayyip Erdoğan... bakan Abdullah Gül, Abdullatif Şener vs. imzası varmış.


Gerçekten ilginç bir belge.
 

Dut_agaci

Kıdemli Üye
Katılım
14 Ocak 2007
Mesajlar
7,219
Tepkime puanı
330
Puanları
0
Web sitesi
www.Menzil.Net
@redyellow

Özden Örnek'in darbe günlüklerinin hepsini bulabilir misin ?
 

redyellow

Kıdemli Üye
Katılım
20 Nis 2010
Mesajlar
2,262
Tepkime puanı
875
Puanları
113
Konum
ankara
Web sitesi
redyellow.besaba.com
Bu arada ilginç bir durum daha olmuş durumda.

Tayyip Erdoğanın, Abdullah gülün vs. MGK KARARI İMZALAMA olayı olmuş.

TAVSİYE KARARININ HÜKÜMETE BİLDİRİLMESİNE deniyor kararda ve altında erdoğanın, gülün vs. imzası var.

TAVSİYE KARARI!

Aynen 28 şubat mgksında olduğu gibi!

28 şubat mgksı için coşanlar, yıllardır rahmetli erbakan hocaya demediklerini bırakmayanlar bakalım bu imzalara ne diyecekler?
 

salimabi

Kısıtlı Erişim
Katılım
1 Kas 2011
Mesajlar
0
Tepkime puanı
1,396
Puanları
0
10 yıldır niye bekliyorlarmış o zaman, niye o zaman değil şimdi??????
 

salimabi

Kısıtlı Erişim
Katılım
1 Kas 2011
Mesajlar
0
Tepkime puanı
1,396
Puanları
0

  • AK Parti 2004 imzaladığı o belgenin gereğini elbette hepimiz şahidiz yapmadı.
    Benim takıntım nasıl imzalayabildi....Taraf'ın haberi bugün vermesi de manidar.
    Sorular beynimi kemiriyor.Bu konuda umuyorum ki ortak akılla bunlar hal olsun.
    __1- Taraf gazetesi neden 2004 yılında imzalanan MGK raporunu tam da AK Parti ile cemaat arasındaki dersane kavgasının zirve yaptığı bir dönemde yayınladı?
    2- Söz konusu MGK raporu 2004 yılında imzalanmış. Peki o dönemde tavsiye niteliğindeki MGK raporunu Bakanlar Kurulu'na dahi getirmeyen AK Parti, söz konusu kararları hayata geçirmek için 9 yıl mı bekledi? Eğer söz konusu raporu uygulamak isteseydi o yıllarda hayata geçirmez miydi?

    4 - Taraf haberi verirken, iktidarda ilk yıllarını yaşayan AK Parti hükümetinin o dönem hakim güç olmadığına neden hiç değinmedi? O dönemde tüm gücün askerde olduğu gerçeği neden gizlendi?

    5- Taraf, 2009 yılında da "Gülen ve AKP'yi Bitirme Planı"nı yayınlamıştı. Bugün yayınladığı MGK raporu ise 2004 yılına ait. Bu durumda doğal olarak akıllara "Bugünkü belge neden o yıllarda yayınlanmadı da 2009 yılına ait "Gulen ve AKP'yi bitirme planı" yayınlandı? Eğer amaç gazetecilik yapmaksa 2004, 2009'dan once gelmez mi?

    6 - Taraf'ın bugün yayınladığı MGK raporunu Alper Görmüş zaten 24 Şubat 2012'de Taraf gazetesindeki köşesinde yazmıştı. Ancak Taraf gazetesi bırakın bunu o gün manşet yapmayı, haber dahi yapmamıştı. Peki o gün bunu haber ve manşet yapmayan Taraf, neden şimdi yaptı?

    7- Söz konusu MGK raporu Özden Örnek'in meşhur darbe günlüklerinde de yer alıyor. Zaten Alper Görmüş de yazısını darbe günlükleri üzerine oturtuyor. Yani Taraf bugün yayınladığı 2004 yılına ait MGK raporunu daha önceden biliyor. Ancak geçen 9 yıllık süre içinde cemaate yönelik bir yaptırımda bulunulmaması nedeniyle raporun asker baskısıyla imzalandığını düşünüyor ve bunu haberleştirmiyor. Peki 9 yıl sonra ne değişiyor da Taraf bunu "Gülen'i bitirme Kararı 2004'te MGK'da alındı" başlığıyla manşetine taşıyor?


    1


 

elemin

Profesör
Katılım
19 Ağu 2013
Mesajlar
1,657
Tepkime puanı
24
Puanları
0
cemaate karşı nasıl yaptırımda bulunulmadı diyebiliyorsun
dershaneler başlangıç mı
hayır
polisler tayin oldu kanunsuz olarak şark görevine gönderildi.
sohbete gelen ak partililere gitmeyin denildi.
zaman gazetesine abone olmayın denildi
resmi dairelere hala zaman gazetesi alınmıyor
 

salimabi

Kısıtlı Erişim
Katılım
1 Kas 2011
Mesajlar
0
Tepkime puanı
1,396
Puanları
0
aazıcık desteksiz atıyon mu ne :D
 

salimabi

Kısıtlı Erişim
Katılım
1 Kas 2011
Mesajlar
0
Tepkime puanı
1,396
Puanları
0
Yalçın Akdoğan, Taraf Gazetsi'nde yer alan iddia ile ilgili: 2004'teki MGK'nın Gülen kararı hükümet tarafından yok hükmünde kabul edildi.

'Gülen'i Bitirme Planı'na İlk Açıklama

Taraf Gazetesi'nde bugün yayınlanan 2004 yılındaki Milli Güvenlik Kurulu toplantısında Gülen Cemaatini bitirme kararı alındığı haberi gündeme bomba gibi düştü.

Hükümet ve AKP kanadından konuya ilişkin henüz bir açıklama yapılmazken, Başbakan Erdoğan'ın başdanışmanı Yalçın Akdoğan'dan twitter üzerinden kısa bir açıklama yapıldı.

Yalçın Akdoğan, 2004 yılındaki MGK'da böyle bir karar alındığını ancak "yok hükmünde" kabul edildiğini yazdı.

İşte Yalçın Akdoğan'ın konuyla ilgili attığı tweet;

"2004'teki MGK kararı hükümet tarafından yok hükmünde kabul edilmiş, hiç bir bakanlar kurulu kararı alınmamış, hiçbir işlem yapılmamıştı
 

rabbinsadikkulu

FETÖ nurcu değildir!
Katılım
10 Ocak 2012
Mesajlar
9,937
Tepkime puanı
131
Puanları
0
cjmw5hb5ig7ob4s15.jpg


bunlar belaltı vuruşlar. çaresizliklerini gizleyemiyorlar.

peki sormazlar mı adama; 2004 de alınan karar, 2013 de mi uygulanır DİYE?

ayrıca, komik bir iddia.

bakalım akp içindeki hainler başka ne belge sızdırmışlar, "the camia" ya...

yakında seks kasetleri de çıkarsa şaşmayın...
 

salimabi

Kısıtlı Erişim
Katılım
1 Kas 2011
Mesajlar
0
Tepkime puanı
1,396
Puanları
0
1477565_624757030895772_559034103_n.jpg


SAYIN BAŞBAKANIM, SAYIN GÜLEN HOCAM:
BU SİZE SON ÇAĞRIMDIR!...

"Her seferinde Türkiye'yi yönetenlerin basiretleri ve muhataplarının aklıselim davranışı ile püskürtülen münafık fırtınası, bu defa "dershaneler üzerinden kasırgaya döndü.
Tekne su almaya ve alabora olmaya başladı.
Herkes, karşıdakini dinlemeden, gözleri kapalı tetiğe bastı.
Çözüm üzerinde düşünenler ise bir kaşık suda koparılan fırtınalar arasında cılız kaldı.

BİTARAF OLANLARIN AKIBETİ NE OLACAK?

Artık dershaneler kapatılsın diyenler, cemaat hatta din düşmanı, kapatılmasın diyenler de azılı hükümet ve AK Parti karşıtıydı. Oysa milyonlarca İnsanımız, hem dershanelerin kapatılmasına akılcı gerekçelerle karşı çıkıyor, hem de AK Parti'yi kurulduğu günden beri şansız destekliyor.
Ve benim gibi milyonlarca vatandaşımız.
*Bitaraf kalan bertaraf olur sözünün akıbetine uğramamak için çırpınıyor.

SAYIN GÜLEN HOCAM!

Peki bundan sonra ne olacak? Benim taraflara çağrım şudur; Sayın Gülen Hocam,
Sayın Hocam, konuya el atın, durdurun bu kör dövüşünü. Kırıp dökmeden, diyalog ve hoşgörü ortamı içerisinde çözülmeyecek mesele olmadığını sizden öğrendik. Hükümete bu şekilde muamele edilmesine razı olamazsınız. Aksi takdirde sadece hizmet değil, millet te kaybedecek.
Lütfen durdurun bu taarruzu...

Sayın Başbakanım, "Beraber yürüyelim bu yollarda" dediğinizde çağrınıza tereddütsüz "evet" denilmedi mi? Türkiye için bir şans olduğunuz her zaman en üst seviyeden ifade edilmedi mi?

12 Eylül referandumuna, "bir kişi yirmi kişiyi ikna etmeli, mümkünse mezardakiler de kaldırılarak oy kullandırılman" denilerek kapı kapı dolaşılıp destek olunmadı mı?
En son seçimde "1 oy İçin 5000 dolar harcanarak ta okyanus ötelerinden insanlar Türkiye'ye gönderilmedi mi?

Daha önümüzde üç kritik seçim varken, Gezi zihniyeti ininden çıkmak ve zehrini kusmak için ellerini ovuştururken, bir orta yol bulunamaz mı?

(...) Sayın Başbakanım, Sayın Hocam, lütfen çevrenizdeki çıkarcılara fırsat vermeyiniz. İyi gün dostlarına itibar etmeyiniz. Aklın yolu da akıllıların yolu da bir (1) olduğuna göre, Bu kavga niye? Şu meşhur "kazan-kazan" metoduna ne oldu? Ne olur. Gezi'de "devrilen çamlar" dershanelerde yeşermesin. Ve ne olur bu defa da şer odakları sevinmesin...





 

rabbinsadikkulu

FETÖ nurcu değildir!
Katılım
10 Ocak 2012
Mesajlar
9,937
Tepkime puanı
131
Puanları
0
1477565_624757030895772_559034103_n.jpg


SAYIN BAŞBAKANIM, SAYIN GÜLEN HOCAM:
BU SİZE SON ÇAĞRIMDIR!...

"Her seferinde Türkiye'yi yönetenlerin basiretleri ve muhataplarının aklıselim davranışı ile püskürtülen münafık fırtınası, bu defa "dershaneler üzerinden kasırgaya döndü.
Tekne su almaya ve alabora olmaya başladı.
Herkes, karşıdakini dinlemeden, gözleri kapalı tetiğe bastı.
Çözüm üzerinde düşünenler ise bir kaşık suda koparılan fırtınalar arasında cılız kaldı.

BİTARAF OLANLARIN AKIBETİ NE OLACAK?

Artık dershaneler kapatılsın diyenler, cemaat hatta din düşmanı, kapatılmasın diyenler de azılı hükümet ve AK Parti karşıtıydı. Oysa milyonlarca İnsanımız, hem dershanelerin kapatılmasına akılcı gerekçelerle karşı çıkıyor, hem de AK Parti'yi kurulduğu günden beri şansız destekliyor.
Ve benim gibi milyonlarca vatandaşımız.
*Bitaraf kalan bertaraf olur sözünün akıbetine uğramamak için çırpınıyor.

SAYIN GÜLEN HOCAM!

Peki bundan sonra ne olacak? Benim taraflara çağrım şudur; Sayın Gülen Hocam,
Sayın Hocam, konuya el atın, durdurun bu kör dövüşünü. Kırıp dökmeden, diyalog ve hoşgörü ortamı içerisinde çözülmeyecek mesele olmadığını sizden öğrendik. Hükümete bu şekilde muamele edilmesine razı olamazsınız. Aksi takdirde sadece hizmet değil, millet te kaybedecek.
Lütfen durdurun bu taarruzu...

Sayın Başbakanım, "Beraber yürüyelim bu yollarda" dediğinizde çağrınıza tereddütsüz "evet" denilmedi mi? Türkiye için bir şans olduğunuz her zaman en üst seviyeden ifade edilmedi mi?

12 Eylül referandumuna, "bir kişi yirmi kişiyi ikna etmeli, mümkünse mezardakiler de kaldırılarak oy kullandırılman" denilerek kapı kapı dolaşılıp destek olunmadı mı?
En son seçimde "1 oy İçin 5000 dolar harcanarak ta okyanus ötelerinden insanlar Türkiye'ye gönderilmedi mi?

Daha önümüzde üç kritik seçim varken, Gezi zihniyeti ininden çıkmak ve zehrini kusmak için ellerini ovuştururken, bir orta yol bulunamaz mı?

(...) Sayın Başbakanım, Sayın Hocam, lütfen çevrenizdeki çıkarcılara fırsat vermeyiniz. İyi gün dostlarına itibar etmeyiniz. Aklın yolu da akıllıların yolu da bir (1) olduğuna göre, Bu kavga niye? Şu meşhur "kazan-kazan" metoduna ne oldu? Ne olur. Gezi'de "devrilen çamlar" dershanelerde yeşermesin. Ve ne olur bu defa da şer odakları sevinmesin...

358_b.jpg



bu adam (ibrahim bektaş) akitte yazabilir ama bildiğim kadarı ile fetulahçı.

(akit gazetesi yayın yönetmeninin de uyaralım)

adam aynı zamanda sütçüimam üniversitesinde, orman fakültesi dekanı. prof. dr. - ormancı

http://www.ksu.edu.tr/personel_detay.aspx?id=4

not: bunlar fetulahçıların son çırpınışları olur inşaallah...

yazının kaynağı:
http://www.habervaktim.com/yazar/62434/sayin-basbakanim-sayin-gulen-hocam-bu-size-son-cagrimdir.html
 

salimabi

Kısıtlı Erişim
Katılım
1 Kas 2011
Mesajlar
0
Tepkime puanı
1,396
Puanları
0
Dershane meselesi olarak gördüğümüz şey aslında BUZ DAĞININ GÖRÜNEN YÜZÜ. Emperyalizm in bu memlekete attığı kazıklar bir bir deşifre oluyor.
Hegomonyası git gide elinden kayan Emperyalizm semirttiği ve beslediği dağdaki Eşkıyasını saldı köy meydanına diyor ki ;
"Seni ben İKTİDAR yaptım ver İKTİDARIMI."
Hem yalan söylüyor hemde Ne komik değil mi !.
Emperyalizm GEZİ de istediğini şimdi başka bir dil ile söylüyor
hemde işin ABC lisini...
Başka versiyonları kökü kazınana kadar sürekli çıkacak karşımıza
 

salimabi

Kısıtlı Erişim
Katılım
1 Kas 2011
Mesajlar
0
Tepkime puanı
1,396
Puanları
0
MENFAATLERİ KARŞILANIRKEN ;
"SENİ SEVİYORUM" DİYENLER

MENFAATLERİNİ KARŞILAMADIĞINIZDA ;
"SANA SÖVÜYORUM" DERLER....





 

Enes

İhvan Forum Üye
Katılım
6 Haz 2006
Mesajlar
14,127
Tepkime puanı
1,240
Puanları
113
Konum
bâbil...
Bilmeyen bilmez. MGK nin bütün kararlari tavsiye niteliğindedir ve hiçbir bağlayıcılığı yoktur.

Kapsamlı değerlendirme inş. akşama
 

elemin

Profesör
Katılım
19 Ağu 2013
Mesajlar
1,657
Tepkime puanı
24
Puanları
0
cjn0fw4jsw2741ey1.jpg


Vay be...

Tayyip Erdoğan, Abdullah Gül vs.ler de TAVSİYE KARARINI imzalıyormuş demek ki :)

Taraf Gazetesinde yer alan iddiada "Milli Güvenlik Kurulu'nun, 2004 yılı Ağustos ayında yaptığı toplantıda, "Fethullah Gülen grubunun faaliyetlerine karşı alınması gereken tedbirler" başlığıyla, "Cemaate karşı bir eylem planı hazırlanması" tavsiye kararı olarak hükümete bildirilmiş" bilgileri yer alıyor.
Başbakan'ın siyasi Başdanışmanı Yalçın Akdoğan da Taraf Gazetsi'nde yer alan belge ile ilgili açıklamalarda bulundu. Akdoğan, "2004'teki MGK'nın Gülen kararı hükümet tarafından yok hükmünde kabul edildi" dedi.

tavsiye kararı imzalanır
sonra yok hükmünde sayılırsa

yorum yapamıyorum pilim bitti artık
onlardan bunlardan darbe yedik de
dostların şamarı acıttı be
 
Üst