Halifesizlik

zülcenaheyn

Asistan
Katılım
2 Tem 2013
Mesajlar
202
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Mehmet Şevket Eygi'nin yazısı...

Hilafeti inkar edenin aklından, dininden ve vicdanından şüphe etmek gerekir.

Her dinin, her grubun, her topluluğun bir başkanı var da, Müslümanların niçin olamayacakmış?
Müslümanların başında bir İmamın veya bir Emîrin yahut bir Halifenin bulunması şarttır, zorunludur, gereklidir.
Resulullah Efendimiz (Salat ve selam olsun ona) “Zamanındaki İmama biat etmeden önce ölen kişi, sanki cahiliyet ölümü ile ölmüş olur” buyurmaktadır.
Ankarada rejiminin genel müdür seviyesindeki, laik sistemin resmî memuru Diyanet Reisi elbette hür ve bağımsız bir İmam’ın, Emîr’in, gerçek Halife’nin yerini tutamaz.
Romadaki Papanın, İtalya devletinin memuru olduğunu, devlet bütçesinden maaş aldığını, hükümet tarafından tâyin veya azl edildiğini düşünebilir misiniz?
Farmasonların Üstad-Âzamları var da Müslümanların niçin İmam-ı Kebirleri yok?
Kaptansız bir gemi olabilir mi?
Pilotsuz bir uçak olabilir mi?
Başında bir karınca beyi bulunmayan bir karınca kolonisi düşünülebilir mi?
Kraliçesiz bir arı kovanı olur mu?
Bütün mü’minler tek bir Ümmettir ve bu Ümmetin başında mutlaka bağımsız ve ehliyetli bir İmam veya Halife bulunmalıdır.
Ehl-i Sünnet İslamlığında biat ve itaat ahlakı vardır.
İmamsız, Emîrsiz, Halifesiz Müslümanlar… Yan gel yat… Ne karışan, ne görüşen var… Ne emr eden, ne nasihat eden var… Oh kekâh… Böyle bir başıboşluk, böyle bir başı bozukluk bir tür kaos ve anarşi değil midir?
Müslüman halkı kim çekip çevirecek?
Sahih itikad konusu üzerinde kim duracak?
Azgınlıklara kim dur diyecek?
Cahilliklerin kim izale edecek?
Müslümanların çocuklarını kim eğitip yetiştirecek?
Namazın kılınması konusunda kim çalışacak?
Din ve mukaddesat sömürüsünü kim önleyecek?
Başta bir İmam olmayınca bu saydığım hizmet ve vazifelerin doğru dürüst yapılamadığını görüyoruz.
Müslüman halkın bir kısmı o kadar cahil bırakıldı ki, Ümmetin başında bir İmam’ın bulunması gerektiğinden haberi yok.
ABD, AB, Haçlılar, Evangelistler, Siyonistler Halifenin İslamdaki yerini ve önemini cahil Müslümanlardan daha iyi biliyor ve zamanı gelince Ümmetin başına, kendi emir ve kumandalarındaki fantoş, kukla bir halife getirmek için şeytanî planlarını hazırlamış bulunuyor.
İslam dünyasında Hilafet çalışmaları çok marjinal ve zaiftir.
İslam dünyasını o kadar parçaladılar ki, ehliyetli, liyakatli, muktedir, gerçekten dindar bir Halife seçmek (veya bulmak) ve kitleler halinde ona biat ve itaat etmek çok zor bir iş haline geldi.
Şu Türkiyemize bakalım:
Müslümanlar bin parçaya ayrılmış… Korkunç bir kopukluk ve irtibatsızlık var… İslamı içinden yıkmak için reformculuğun, dinde değişim ve yenilik rüzgarlarının, bid’at cereyanlarının bini bir paraya.
Taqiyye ve kitman yapan şu Mutezile mezhebine mensup ilahiyatçılar hiç Sünnî bir Halife olmasını isterler mi?
Siyonistlerle ve Haçlılarla derin ve gizli işbirliği yapan üç hak ibrahimî din inancı mensupları hiç Halife isterler mi?
Din ticareti yoluyla her yıl milyarlarca dolar ganimet ve rant toplayan mukaddesat sömürücüleri hiç Hilafet isterler mi?
Cemaatlerin, grupların, hiziplerin, fırkaların hepsi hür… Hepsi keyfe mâ yeşa aklınca hizmet ediyor… Hiçbir İslamî denetim ve kontrol yok … Ne hesap var ne kitap…
Halife seçilince, Ümmet teşkilatı kurulunca hizmetler, faaliyetler zabt u rabt altına alınacaktır.
Tarikatlar ve şeyhler, Meclis-i Meşayih tarafından kontrol edilecektir.
Zekatın Kur’ana, Sünnete, Şeriata, fıkha aykırı olarak toplanmasının ve sarf edilmesinin önüne geçilecektir.
Hiçbir maceraperestin, arivistin, kerameti kendinden menkul o biçim şeyhin din ve mukaddesat yoluyla zenginleşmesine izin verilmeyecektir.
Başta gerçek bir Halife olunca içkili fuhuşlu günah mekanlarında lüks iftar ziyafetleri verilemeyecektir.
Zam Zam Tower’lerin kral suitlerinde lüks, muhteşem, israflı turistik umreler yapılamayacaktır.
Sabah namazı vakitlerinde leşler gibi horul horul uyuyan Müslümanlara “Haydi kardeşler doğrulun bakalım, abdest alın camilere gidip namaz kılın” denecektir.
Halife olunca Ramazan gecelerinde vur patlasın çal oynasın karılı erkekli şenlikler etkinlikler eğlenceler fısklar fücurlar, azgınlıklar yapılamayacaktır.
Bu yüzdendir ki, hiçbir kafir, hiçbir münafık İmamet ve Hilafet istemez.
Müslümanlar bin parçaya ayrılmış ve başsız kalmış olunca da izzet olmaz, hürriyet olmaz, yükselme olmaz, kurtuluş olmaz.
Başsız gövde olur mu?
Başsız Ümmet olur mu?
Başsızlık zillettir, esarettir, yenilgidir, rezalettir, ezilmektir…
Ramazan pidelerinin üzerine susam mı konulsun, çörek otu mu?..
Mübarek ay geliyor, aman hoparlörleri yağlayın ses daha güçlü çıksın.
Ah mübarek ay, cerrû yecirrû…
Benim cemaatim daha büyük…
Benim şeyhim senin şeyhini döver…
(Başına şeyhin kadar taş düşsün!)
Ah eski Ramazanlar, ah eski Ramazanlar!.. Konaklarda ilk yemek kıymalı, bol tereyağlı ağzınıza layık nefis yumurta mıhlaması olurmuş…
Yusuf Kamil Paşanın konağında iftara gelen sultan Abdülmecide buzdan kaseler içinde hoşaf ikram edilmiş…
Filan hâfız çok yanık Kur’an okuyor… Filan müezzinin ezanı bir harika…
İstanbulda Ramazan günlerinde açıkta cayır cayır oruç yeniyor.
İsyancılar Dolmabahçe camiinde içki içmiş…
Aldırma canım, bizim cemaatin iftarı muhteşem oldu.
Halife yok, İmam yok, Emîrü’l-mü’minîn yok.
Karışan yok, görüşen yok, canının istediğini yap.
Hiçbir şeye yanmam, birilerinin nedir bu başımıza gelenler diye yakınmalarına yanarım.


4.7.2013
 

cemaliii

Kıdemli Üye
Katılım
24 Ağu 2009
Mesajlar
4,763
Tepkime puanı
982
Puanları
113
Mehmet Şevket Eygi'nin yazısı...

Hilafeti inkar edenin aklından, dininden ve vicdanından şüphe etmek gerekir.

Resulullah Efendimiz (Salat ve selam olsun ona) “Zamanındaki İmama biat etmeden önce ölen kişi, sanki cahiliyet ölümü ile ölmüş olur” buyurmaktadır.
Romadaki Papanın, İtalya devletinin memuru olduğunu, devlet bütçesinden maaş aldığını, hükümet tarafından tâyin veya azl edildiğini düşünebilir misiniz?
Farmasonların Üstad-Âzamları var da Müslümanların niçin İmam-ı Kebirleri yok?

eygi çok değişik bir adam.şimdi, onun isteklerini, gülen cemaati dile getirse, vay efendim bunlar zaten diyalogcu,bak papa varda bizde niye halife yok diyorlar.papalığa özeniyorlar,masonluğa özeniyorlar örnek verdikleri kurumlara bakın, bizim elin gavurlarıyla ne işimiz olur diye evvele mehmet eygi karşı çıkardı. ama şimdi kendisi ballandıra ballandıra papalık farmasonluk anlatıyor. uydurulmuş birde hadis var. zamanın imamına biat etmezsek cahiliyye ölümü ile ölmüş olacakmışız.bak sen hele. nelerle tehdit ediyorlar.

halifeliği inkar edeninde dininden şüphe edermiş kendileri. edin yav ederseniz. önüne gelenin din dışına ittiği bu toplumu birazda siz din dışına itin. sahi sizde ehli sünnetmiydiniz? genelde onlar gayrılarının dininden şüphe ediyorda.
 

zülcenaheyn

Asistan
Katılım
2 Tem 2013
Mesajlar
202
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Nisa Suresi'nde şöyle bir ayet vardır:

Allah'a, Resul'e ve ululemre (sizden olan yöneticilere) itaat ediniz.

Hadi Peygamberin sözüne itimat etmiyorsunuz, Allah'ın sözüne itimat edin bari.

Halife ne yapar? Şeriat'ı sosyal nizamda oturtur, Müslümanlara yardımcı olur.

İstediğiniz kadar darbe yapın ama bu millet eline geçen her fırsatta Müslümanları yani kendisinden olan yöneticileri başa geçirecektir.

1400 senelik hilafeti sözde laiklik, modernlik diye değil Lozan'da 6 ay bizi İngilizler sıkıştırdığı için milli kahraman sanılan hainler kaldırmıştır.

*

Mehmet Şevket Eygi'den sonra bir de Yavuz Bahadıroğlu'nun yazısını paylaşalım...

*

Ulû’lemre itaatı yanlış mı anladık?
21 Haziran 2013 Cuma 00:14
.
Buyruk şu: “Ey iman edenler! Allah’a itaat edin, Peygambere ve sizden olan ulû’lemre (yöneticilere) itaat ediniz.” (Nisâ, 4/59).
Sanırım İlâhî buyruğun “sizden olan” kısmını ıskalıyoruz. Bu da bizi “körü körüne itaat”e sevk ediyor.
Tabiatıyla da “sivil itaatsızlık” kavramı güme gidiyor...
“Gidene ağam, gelene paşam” demeye başlıyoruz...
27 Mayıs 1960 darbesi sırasında böyle oldu.
Oy verdiğimiz partiyi (Demokrat Parti) Yassıada’ya tıktılar. Sevdiğimiz ve takdir ettiğimiz politikacılara envai çeşit iftira attılar, zulmettiler...
Sesimizi çıkarmadık...
Nihayet sevdiğimiz Başbakan’ı (Adnan Menderes) astılar...
Hiçbir itirazda bulunmadık...
Sadece söyleyeceğimizi sandıkta söyledik.
İsmet İnönü’nün kısa başbakanlığı sonrasında Demokrat Parti fikriyatını devam iddiasıyla kurulan Adalet Partisi iktidara geldi, Süleyman Demirel Başbakan oldu...
Ne var ki 12 Mart 1971 müdahalesiyle onu da indirip kırk yılın CHP’li yöneticisi Nihat Erim’i Başbakanlığa getirdiler (Alay eder gibi bir de “tarafsız” olduğunu söylediler)...
Hiç itiraz etmedik...
Derken tekrar Demirel ve tekrar askeri müdahale...
Partiler kapatıldı. Bu kez yalnız Demirel değil, Ecevit, Erbakan ve Türkeş de askerlerin gazabına uğradı: Her biri ücra bir köşede gözetim altına alındı...
Bizde hâlâ itiraz yok!
Bu kargaşanın ardından Turgut Özal geldi.
Sandıkta destekledik, ama seçim aralarında ortalarda gözükmedik. “Ne olur ne olmaz” diye kendimizi sakladığımız zamanlar bile oldu.
Özal, Cumhurbaşkanlığı köşküne çıktıktan bir süre sonra şaibeli bir şekilde öldü.
Kılımız kıpırdamadı...
Duruşu bize yakın olan askerlerden Orgeneral Eşref Bitlis de şaibeli şekilde öldü, Muhsin Yazıcıoğlu da...
Onları da çok seviyorduk! Ancak sesimiz soluğumuz çıkmadı...
“Ne oluyoruz yahu?” demedik, “Bunlar rastlantı mı?” diye sormayı aklımıza bile getirmedik.
Başımızda nasılsa bir “ulû’lemr” vardı ve ne yapacağını o bilirdi!
Bize de “itaat” etmek düşerdi.
“Bizden mi?” diye sorgulamayı hiç düşünmedik.
Bu umursamazlığımız yüzünden gelen vurdu, giden vurdu yüreğimize...
Hayat tarzımıza karıştılar, başörtümüzü açtırdılar, “kamusal alan” diyerek üniversitelerden ve devlet dairelerinden kovdular.
Selamımızı bile değiştirdiler: O gün bugündür, “selam şaşkını”yız! “Selamün aleyküm”, “merhaba”, “iyi günler”, “günaydın”, “tünaydın” arasında gide-gele, selam vermekten korkar olduk.
“Ulû’lemr” dedik, hepsini sineye çektik.
Şimdi sanırım başka bir döneme giriyoruz: Adalet ve Kalkınma Partisi’ne oy verenler ilk kez oylarına sahip çıkıyor: “Yedirtmeyiz” diye bağırıp varlıklarını haykırıyorlar.
Taksimi işgal eden faiz lobisine, tütün lobisine, alkol lobisine ve Ergenekon artıklarına direnme kararlılığı içinde egemenliklerine sahip çıkıyorlar.
Türkiye’nin siyasi geleceği ve demokratik yapısının kökleşmesi açısından bunu iyi bir gelişme olarak görüyorum.
 

cemaliii

Kıdemli Üye
Katılım
24 Ağu 2009
Mesajlar
4,763
Tepkime puanı
982
Puanları
113
(sizden olan yöneticilere) itaat ediniz.

atatürkte ulul emr idi niye itaat etmiyorsunuz?

halifelik gelse ne değişecek söyler misiniz? hani şuan hristiyan devletler papayı takıyor muda, müslüman devletler halifeliği takacak zannediyorsunuz? ne papalığın ne halifeliğin bir bağlayıcılığı olmaz bu devirde. her devletin kendi çıkarları var. halife aynen papalık kurumu gibi göstermelik olur. bakın daha mısır konusunda suudi arabistan,katar, hatta filistin bile yeni mısır başkanına tebrik yarışına girdiler.siz ne halifeliğinden bahsediyorsunuz,halife olsa bu ülkeler halifeyi takacak mı sanıyorsunuz?

hem halife olsa kimin halifesi olacak acaba? şia iranın mı? vahhabi arabistanın mı? sünni türkiyenin mi? m.şevket eyginin boş hayalleridir halifelik islam dünyasında. olması hiçbirşeyi değiştirmeyecek, hatta kendi mezhebine uymayanları, din dışı ilan etmelerle varolan parçalanmışlığı belki dahada artıracaktır.


 

cahid

Kıdemli Üye
Katılım
18 Ağu 2009
Mesajlar
6,062
Tepkime puanı
1,416
Puanları
113
Konum
Muamma...!


atatürkte ulul emr idi niye itaat etmiyorsunuz?

halifelik gelse ne değişecek söyler misiniz? hani şuan hristiyan devletler papayı takıyor muda, müslüman devletler halifeliği takacak zannediyorsunuz? ne papalığın ne halifeliğin bir bağlayıcılığı olmaz bu devirde. her devletin kendi çıkarları var. halife aynen papalık kurumu gibi göstermelik olur. bakın daha mısır konusunda suudi arabistan,katar, hatta filistin bile yeni mısır başkanına tebrik yarışına girdiler.siz ne halifeliğinden bahsediyorsunuz,halife olsa bu ülkeler halifeyi takacak mı sanıyorsunuz?

hem halife olsa kimin halifesi olacak acaba? şia iranın mı? vahhabi arabistanın mı? sünni türkiyenin mi? m.şevket eyginin boş hayalleridir halifelik islam dünyasında. olması hiçbirşeyi değiştirmeyecek, hatta kendi mezhebine uymayanları, din dışı ilan etmelerle varolan parçalanmışlığı belki dahada artıracaktır.



Âyette ulu'l-emri ifadesinden sonra "minkum" kelimesi geçerki "sizden" anlamında kullanılmıştır.

Sahi Atatürk bizden miydi?
 

cemaliii

Kıdemli Üye
Katılım
24 Ağu 2009
Mesajlar
4,763
Tepkime puanı
982
Puanları
113

Âyette ulu'l-emri ifadesinden sonra "minkum" kelimesi geçerki "sizden" anlamında kullanılmıştır.
Sahi Atatürk bizden miydi?

geldik zurnanın zırt dediği yere. bana göre atatürk en alasından bizden biriydi,ama siz zaten kabul etmeyeceğiniz için kabullerinizi zorlamıycam.

onun yerine benzer soruyu size yönelteyeceğim. şuan halife olarak irandan veya arabistanda biri çıksa, kimden biri olur? eminim bizden biri değil, o vehhabi,o şia diyeceksiniz ve karşı çıkacaksınız. yani halifelik sadece hayallerdedir.

4 halife zamanında ne şia ne sünni , ne vahhabi vardı. o devirde sadece MÜSLÜMAN vardı. anlayan anladı. daha uzatmanın lüzumu yok.halifelik boş ve hoş bir hayal olarak sadece hayallerinizde yaşayacaktır baylar.
 

zülcenaheyn

Asistan
Katılım
2 Tem 2013
Mesajlar
202
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Sn. Cahid'in cevabı tam yerinde olmuştur.

Bizden olan dinin temellerinin anlatıldığı medreseleri kapatmaz, bizden olan tasavvuf ekollerinin hepsini öğreten tekkeleri kapatmaz, bizden olan hocaları, şeyhler, babaları asmaz, bizden olan birisi 80 yaşına kadar sarık takmış imanlı bir ihtiyarı zorla gavurun özenti şapkasını takmadı diye asmaz, bizden olan birisi şehzadelerin, padişahların, evliyanın, şeyhlerin ve nicelerin türbesini kapatmaz, yasaklamaz, ziyaret edenleri hapse atmaz, bizden olan birisi 1400 senelik hilafeti yıkmaz, bizden olan birisi rakı içmez, bizden olan birisi Celal Bayar'ın eşi başı kapalı diye Bayar'a eğilip "hanımefendi ne vakit başını açacaktır?" diye sormaz (bu bilgi ailemden bana gelmiştir), bizden olan birisi hilafeti ve toprakları İngilizlere peşkeş çekmez, bizden olan birisi Nutuk'unda Osmanlı'ya, padişahlara sövmez ve "millet bunların peşinde yüzlerce sene serserilik etti" demez, bizden olan birisi Kuran için "Arap uşağının yaveleri" demez, "bismirabbike safsatası" demez, bizden olan birisinin iş başına geldiği vakit ilk açtığı fabrika bira fabrikası olmaz, bizden olan birisi "bu millete Kur'an'ı Türkçe'ye çevirerek öğreteceğim ki bir daha peşinden giderek budalalık yapmasın" demez, bizden birisi İsmet Paşa gibi birisi "güç bizde iken hocaların hepsini toptan kesmemiz lazım" dediği vakit masaya yumruğunu vurur ve yanında bir dakika bile tutmaz, bizden olan birisinin askeri cenazede mezarına dua koymak isteyeni durdurmaz (M. Kemal'in ablası Makbule Hanım Kuran yazısı ile kağıt üzerinde bir dua koymak istemiş tabutuna ve asker de "Atatürk bize sonra darılır, bunu istemezdi" demiştir), bizden olan birisi şapka takmıyor diye Rize'yi savaş gemileri ile bombalatmaz ve Karadenizlilerin şu türküyü üretmelerine neden olmazdı: "Atma Hamidiye atma, şapka da güyeceğuk, vergi de vereceğuk!", bizden olan birisi Said-i Nursi Ankara'ya gittiğinde mebusların namaz kılmadıklarını gördüğünde bir alimin görevi olarak onları uyarmasından rahatsız olmazdı, bizden olan birisi şeriatı kaldırmazdı, daha sayayım mı?

Sorarım şimdi.

Madem o bizdendi o vakit bizden olmayanlar kim??????

4 Halife zamanında kimse ayrılık çıkarmamıştır.

Hz. Ali halife olanların halifeliklerini kabul etmiştir.

Şia fitnesi Hz. Ali sonrası çıkmıştır, Vehhabi fitnesi de Osmanlı yıkıldıktan sonra güçlenip İngilizlerin yardımı ile ortaya çıkmıştır.

İslam birliğini sağlayan Osmanlı yıkıldıktan sonra sadece Müslümanlar toprak kaybedip bölünmedi, aynı zamanda fitneleri de, ahlaksızlıkları da, yalanları dolanları da durduramadı.

Milli kahraman sanılanlar hain hain sanılanlar milli kahramanlardır.

Ehl-i Sünnet, Sünnî demek sünnete uymak demektir. Kimin sünnetine? Son peygamberin sünnetine! Ayet, Allah'a, Resul'e, ululemre itaat edin diyor ayet ile.

Biz Müslümanız, müslimiz, yani teslim (müslim) olan. Neye? Allah'a. Allah ne diyor? Resul'e ve ululemre itaat edin benle birlikte.

Allah'a teslim (müslim) olmayan, ayetlere teslim olmayan, reddeden kâfirdir.

Kâfir hakikatin üzerini örten demektir.

Allah'ın laneti hakikatin üzerini örtenlerin, hakikatleri çarpıtanların, ümmeti bölmeye çalışanların, milleti bölmeye çalışanların, dini bozmaya çalışanların, ashabı, ehl-i beyti bölmeye çalışanların üzerine olsun inşallah!

Ayet diyor ki, mü'minler birbirlerine yumuşak, kafire ise serttir.

Bu bölücülere olan nefret, öfke, sertlik imandandır. Mü'minlere olan yumuşaklık da imandandır.

O yüzden bizden olmayan yöneticileri bilmek ve kendimizden uzak tutmak da imandandır!
 

zülcenaheyn

Asistan
Katılım
2 Tem 2013
Mesajlar
202
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Ululemr, bizden olan yönetici, halife kimler olamaz?

Mübarek, Kaddafi, Atatürk, Esed, İnönü, vs.

Kimler olabilir?

Şeriat diyen Erdoğan, şeriat diyen Erbakan, şeriat diyen Mursi, vs. olabilir.

*

Yukarıda M. Kemal'i saydık neler yaptı diye.

Kemalistler Esed'i savunuyorlar değil mi?

Niye?

Bir nedenini söyliyeyim size.

Şimdi bir haber geldi.

Esed, Hz. Peygamber'in s.a.v. "Allah'ın kılıcıdır" dediği Halid bin Velid'in kabrini bombalamış.

Mursi'yi deviren kâfirler Müslümanları namaz kılarken öldürmüştür ve ölü sayıları da artıyor.

M. Kemal'in yaptıkları dışında sonraki devirlerde de her darbe sonrasında yaşanan zulümleri de biliyoruz.


Benim yaşadığım semt kemalist-laiktir. Bir endişeli modern kadın alışveriş merkezinde dualı takvimleri görünce "bu yobazlıktır" diyerek yere fırlatıp attı.

Görüyorsunuz.

Kâfirlik en alt seviyeden en üst seviyeye her yerde var. İslam'a ve Müslümanlara karşı olan nefret her yerde mevcut.

Osmanlı İmparatorluğu iç ve dış düşmanlar eliyle yıkıldıktan sonra ve parçalandıktan sonra bu parçalar her doğrulmaya çalıştığında müdahale edilmiştir.

Şimdi Türkiye yine doğruluyor ve yine şeriat korkusu var kâfirlerde.

Yüz sene evvel diktatörlük yerine demokrasi uygulansa idi bu millet padişahı, halifeyi, şeriatı seçerdi, bugün demokrasi uygulanıyor bu millet yine Müslümanları seçiyor.

Halife olan kişi şeriatı uygulayan yöneticidir.

Bu tevhid'dir, birliktir, İslamî nizamdır.

İslam'ı sadece camiye hapsedenler, sadece ahlak kurallarından ibaret sayanlar Budizm, hinduizm, hristiyanlık, vs. özentileridir ve kendi dinlerinden habersizdirler.

Yazıklar olsun sizin gibilere!
 

Ahter

Kıdemli Üye
Katılım
1 Eki 2009
Mesajlar
5,252
Tepkime puanı
186
Puanları
0
Konum
antalya


eygi çok değişik bir adam.şimdi, onun isteklerini, gülen cemaati dile getirse, vay efendim bunlar zaten diyalogcu,bak papa varda bizde niye halife yok diyorlar.papalığa özeniyorlar,masonluğa özeniyorlar örnek verdikleri kurumlara bakın, bizim elin gavurlarıyla ne işimiz olur diye evvele mehmet eygi karşı çıkardı. ama şimdi kendisi ballandıra ballandıra papalık farmasonluk anlatıyor. uydurulmuş birde hadis var. zamanın imamına biat etmezsek cahiliyye ölümü ile ölmüş olacakmışız.bak sen hele. nelerle tehdit ediyorlar.

halifeliği inkar edeninde dininden şüphe edermiş kendileri. edin yav ederseniz. önüne gelenin din dışına ittiği bu toplumu birazda siz din dışına itin. sahi sizde ehli sünnetmiydiniz? genelde onlar gayrılarının dininden şüphe ediyorda.

Cemali nin yazılarını okuyunca insanın gülesi geliyor..En ciddi yazılarda bile güya yorum yapacağım diye hiç anlamı olmayan şeyler yazıyor.Aynen yukarıda M.Şevki Eyginin yazısından ''şimdi kendisi ballandıra ballandıra papalık farmasonluk anlatıyor'' yorumunu ! çıkardığı gibi..Bu arkadaşın anlama problemi olduğu çok açık! Ayrıca sahih bir hadise uydurma diye karşı çıkmak, ancak anlama özürlü olmakla izah edilebilir!!!! Allah şifa versin! ne diyelim...Ağzı olan konuşuyor(yazıyor)...
 

müttaki

Profesör
Katılım
20 Kas 2006
Mesajlar
2,775
Tepkime puanı
75
Puanları
48
Konum
istanbul
O yüzden bizden olmayan yöneticileri bilmek ve kendimizden uzak tutmak da imandandır!

sen ve sen gibi düşünenler hiç mi tarih okumuyor araştırmıyorsunuz

muaviye sizden olan yönetici miydi? de emevi arapçılığına kendini yakın görüyorsun
abbasiler sizden olan yöneticiler miydi de abbasi saltanatına kendini yakın görüyorsun

neden sen ve sen gibi düşünenler bu anlayışı kendinizden uzak tutamadınız da biat sırasına girdiniz!

islam'ın hangi kıyısında köşesinde saltanat sahiplerinin hilafetinden bahsediyor.

bu çarpık anlayışla neyi savunursan savun hangi ilimlere ulaşırsan ulaş. sen ve sen gibiler amacını kaybetmiş
bir dinin borazanlığını yapan yahudiler gibi kendi din saltanatınızı sürüyorsunuz

Mustafa Kemal bir din adamı değil. fakat İsa'nın yahudilerin oyununu bozması gibi sizin oyununuzu bozması sizi böyle kahrediyor.

ne diyeyim. ağlayıp sızlayacağına bu işin özünü savun.
 

Ahter

Kıdemli Üye
Katılım
1 Eki 2009
Mesajlar
5,252
Tepkime puanı
186
Puanları
0
Konum
antalya
sen ve sen gibi düşünenler hiç mi tarih okumuyor araştırmıyorsunuz

muaviye sizden olan yönetici miydi? de emevi arapçılığına kendini yakın görüyorsun
abbasiler sizden olan yöneticiler miydi de abbasi saltanatına kendini yakın görüyorsun

neden sen ve sen gibi düşünenler bu anlayışı kendinizden uzak tutamadınız da biat sırasına girdiniz!

islam'ın hangi kıyısında köşesinde saltanat sahiplerinin hilafetinden bahsediyor.

bu çarpık anlayışla neyi savunursan savun hangi ilimlere ulaşırsan ulaş. sen ve sen gibiler amacını kaybetmiş
bir dinin borazanlığını yapan yahudiler gibi kendi din saltanatınızı sürüyorsunuz

Mustafa Kemal bir din adamı değil. fakat İsa'nın yahudilerin oyununu bozması gibi sizin oyununuzu bozması sizi böyle kahrediyor.

ne diyeyim. ağlayıp sızlayacağına bu işin özünü savun.

M. kemal k,mi,n oyununu bozmuş? Sen kemalistmisin.? Allahın ayetini rededenlerin isa peygamberle kıyaslanmasını ancak ahmaklar yapar..ikinci şıkkı atlıyorum..
 

müttaki

Profesör
Katılım
20 Kas 2006
Mesajlar
2,775
Tepkime puanı
75
Puanları
48
Konum
istanbul
M. kemal k,mi,n oyununu bozmuş? Sen kemalistmisin.? Allahın ayetini rededenlerin isa peygamberle kıyaslanmasını ancak ahmaklar yapar..ikinci şıkkı atlıyorum..

ya hu ortalığı boş buldunuz kendiniz çalıp kendiniz oynuyorsunuz

biz ist çi değiliz. belki bizzat kemaliz. sen Mustafa kemal'in kalbini açıp baktınmı da Allahın ayetlerini reddettiğini söylüyorsun.

gerçi kural bu değil mi? dinin saltanat sahiplerinin oyununu bozmak demek Allahın ayetlerini reddetmek oluyor.
yahudiler de Hz.isa'yı böyle suçlamışlardı.
 

Ahter

Kıdemli Üye
Katılım
1 Eki 2009
Mesajlar
5,252
Tepkime puanı
186
Puanları
0
Konum
antalya
ya hu ortalığı boş buldunuz kendiniz çalıp kendiniz oynuyorsunuz

biz ist çi değiliz. belki bizzat kemaliz. sen Mustafa kemal'in kalbini açıp baktınmı da Allahın ayetlerini reddettiğini söylüyorsun.

gerçi kural bu değil mi? dinin saltanat sahiplerinin oyununu bozmak demek Allahın ayetlerini reddetmek oluyor.
yahudiler de Hz.isa'yı böyle suçlamışlardı.

Bir insanın kafir mi Müslüman mı olduğunu öğrenmek için kalbini yarmak lüzümunu sen nerden çıkardın? Konuştukça cehaletin fışkırıyor!! İlmihal seviyesinde dahi değilken ,kalkmış burda ahkam kesiyorsun!!! Git ilmihal oku!!!
arap-oc49flunun-yavelerini-tc3bcrk-oc49fullarc4b1na-c3b6c49fretmek-ic3a7in.jpg
 

müttaki

Profesör
Katılım
20 Kas 2006
Mesajlar
2,775
Tepkime puanı
75
Puanları
48
Konum
istanbul
Bir insanın kafir mi Müslüman mı olduğunu öğrenmek için kalbini yarmak lüzümunu sen nerden çıkardın? Konuştukça cehaletin fışkırıyor!! İlmihal seviyesinde dahi değilken ,kalkmış burda ahkam kesiyorsun!!! Git ilmihal oku!!!
arap-oc49flunun-yavelerini-tc3bcrk-oc49fullarc4b1na-c3b6c49fretmek-ic3a7in.jpg

Sayın ahter. ismin ne kadar anlamlı. hatır yaşamakla ilgilidir. insan yaşadığı birşeyi hatırlar.
yada yaşadıklarının insanda hatırı vardır.

sen ise ilmihal diyorsun. sen ilmihalde yazan hiçbirşeyi yaşamadın ki ilmihalin sende bir hatırı olabilsin.
yaşadıktan sonraysa zaten ilmin hal olmuş olur.

sen inançsız olarak gördüğün mustafa kemal kadar inancını tanımıyorsun ki beni ahkam kesmekle itham ediyorsun.

eklediğin resmi yüz kere okusam gene de o sözün doğruluğundan bir kere bile şüphe etmem.
neden biliyormusun!!!!

Numan bin Sabit.. yani Ebu hanife.. neden emevilerce hapse atıldı. neden öldürüldü. neyin mücadelesini verdi de böyle cezalandırıldı

bunun cevabını bul. sonra o cevabı Mustafa Kemal'in Karabekir paşaya söylediği söz ile neyi kastettiğini anla.

siz mezhebinizin sünni hanefi olduğunu söylüyorsunuz. neden ebu hanefinin verdiği mücadeleden haberiniz yok!!!
 

zülcenaheyn

Asistan
Katılım
2 Tem 2013
Mesajlar
202
Tepkime puanı
1
Puanları
0
sen Mustafa kemal'in kalbini açıp baktınmı da Allahın ayetlerini reddettiğini söylüyorsun.

Kimsenin kalbi bilinemez. Bize düşen zahire bakmaktır.

Yukarıda bir iki sözünden örnek verdim. Kuran'a safsata demek, Arap uşağının yaveleri demek, vs. zaten büyük küfürdür.

Bunun gibi çok sözü var. Rivayet değil. Kendi el yazısı ile ortaya çıktı bunlar. Hatta birisini İşçi Partisi başkanı çıkardı. Ama o lehinde konuştu. Bakın Atatürk ateist biz de öyleyiz demeye getirdi. Malum komünist oldukları için hoşlarına gitti M. Kemal'in bu sözleri.

M. Kemal'in ne yaptığı bizi ilgilendirmez. İmanı da ilgilendirmez. Bizi ilgilendiren şey onun umumu etkileyen hareketleridir. Topluma zararı olan hareketleridir.

Saltanat konusu ise insanlara bırakılmıştır. Saltanat, demokrasi, cumhuriyet, vs. fark etmez. Bu insanlara kalmıştır. Mühim olan şeriattır.
 

müttaki

Profesör
Katılım
20 Kas 2006
Mesajlar
2,775
Tepkime puanı
75
Puanları
48
Konum
istanbul
Kimsenin kalbi bilinemez. Bize düşen zahire bakmaktır.

Yukarıda bir iki sözünden örnek verdim. Kuran'a safsata demek, Arap uşağının yaveleri demek, vs. zaten büyük küfürdür.

Bunun gibi çok sözü var. Rivayet değil. Kendi el yazısı ile ortaya çıktı bunlar. Hatta birisini İşçi Partisi başkanı çıkardı. Ama o lehinde konuştu. Bakın Atatürk ateist biz de öyleyiz demeye getirdi. Malum komünist oldukları için hoşlarına gitti M. Kemal'in bu sözleri.

M. Kemal'in ne yaptığı bizi ilgilendirmez. İmanı da ilgilendirmez. Bizi ilgilendiren şey onun umumu etkileyen hareketleridir. Topluma zararı olan hareketleridir.

Saltanat konusu ise insanlara bırakılmıştır. Saltanat, demokrasi, cumhuriyet, vs. fark etmez. Bu insanlara kalmıştır. Mühim olan şeriattır.

ya hu Zülcenaheyn. sen iki taraf sahibisin. iki taraf sahibi demek

işine geldiğinde kalbi ancak Allah bilir deyip zahire bakmaktır.
işine geldiğinde ise ameller niyetlere göredir demektir.

iki taraf sahibi demek bu demek değildir. müminler Allahın nuru ile nazar ederler demektir.

Mustafa Kemal'in inancının ne olduğunu işçi partisinden öğrenecek değiliz. bizce malumdur.

şeriat.. hiçbirşeyi saltanata demokrasiye veya cumhuriyete bırakmaz. bu ne biçim bir şeriat anlayışıdır.
bunların varlıklarının şeriat gibi hükümleri vardır. ve şeriate ortak olurlar. şeriat ise ortaklığı kabul etmez.

sadede gelirsek

Türkiye cumhuriyetini Osmanlıya
Osmanlıyı Selçukluya
Selçukluyu Abbasiye
Abbasiyi ise emeviyeye Tercih ederiz.

fakat aslolan dört halife dönemi anlayışıdır.
fakat aslolanı asimile eden Mustafa kemal değil emeviler abbasiler dir.

eğer garez ve kin ile yargılayacaksan cenaheynini bunlara yönelt. mustafa kemale değil.

selametle
 

zülcenaheyn

Asistan
Katılım
2 Tem 2013
Mesajlar
202
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Zülcenaheyn. Yani hem ahirete hem dünyaya ait. Bir ayağı ahirette bir ayağı dünyada.

Ama hakaret etmek isteyen her kelimeden bir şey bulur. Şeytani zeka ne de olsa.


Ayrıca sadece M. Kemal'i suçlamıyoruz biz. Her şeyi o tek başına yapmamıştır.

Onun sebep olduğu yasaklar kalktığı vakit, zaten onunla ve onun ideolojisi ile bir derdimiz olmaz lanetle anmaktan başka.

Alevilerin cemevlerinin açılması ya da tanınması bile tekke yasağının kalkmasına bakar.
 

manifesto

Yasaklı
Katılım
23 Ara 2006
Mesajlar
0
Tepkime puanı
334
Puanları
0
Konum
Kocaeli
Eygi bütün hayatını popülizm ile geçirdi.
Müslümanların meselesi halife değil.
Müslümanlar en ağır yenilgileri en büyük işgalleri en büyük darbeleri yediğinde Halifesi vardı
Fayda etmedi
Mesele Halife meselesi değil

Müslüman toplumların İslami değerlere yeniden yönelmesi
Bunu halife yapamaz sen yapacaksın ben yapacağım millet ve Müslümanın kendisi yapacak
Kimisi işi Mehdiye havale eder kimisi Halifesizliğe havale eder

Haydi Halife seçiyoruz
1-Halife Sünni mi olacak Şii mi ? :)
Kim kimin seçtiği halifeyi kabul eder
Araplar Türkleri mi ,Şiiler sünnileri mi?
Vahhabiler selefileri mi? taliban nusayrileri mi kabul eder?
Kandırmasın kendisini boş boş şeyler de yazmasın yok yere


1918 de bir halifemiz vardı da ne oldu? Yenilgiler işgaller tehditler yıldırmalar
Geri itilen İslam yok edilmeye çalışılan İslam ve Müslümanlar

Bu yüzden bu Popülist ve boş hayalleri bir kenara bırakıp herkes BEN NE YAPABİLİRİM? diye sormalı

HALİFE SENSİN uzatma işini yap
 

müttaki

Profesör
Katılım
20 Kas 2006
Mesajlar
2,775
Tepkime puanı
75
Puanları
48
Konum
istanbul
Zülcenaheyn. Yani hem ahirete hem dünyaya ait. Bir ayağı ahirette bir ayağı dünyada.

Ama hakaret etmek isteyen her kelimeden bir şey bulur. Şeytani zeka ne de olsa.


Ayrıca sadece M. Kemal'i suçlamıyoruz biz. Her şeyi o tek başına yapmamıştır.

Onun sebep olduğu yasaklar kalktığı vakit, zaten onunla ve onun ideolojisi ile bir derdimiz olmaz lanetle anmaktan başka.

Alevilerin cemevlerinin açılması ya da tanınması bile tekke yasağının kalkmasına bakar.

ya hu bir ayağı dünyaya bir ayağı ahirete bakan arkadaşım. sen lanetini islamı asimile eden anlayışa değil de
Türkiye cumhuriyetinin kurucusuna yöneltiyorsun. sen ne dersen de senin samimiyetine inanmam. inananada şaşarım.

alevilerin cemevlerinin tanınıp tanınmamasını bile kendi din anlayışınıza malzeme yapabiliyorsunuz.
 

zülcenaheyn

Asistan
Katılım
2 Tem 2013
Mesajlar
202
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Her insan halifetullahtır.

Bir cihad bir de cihad-ı ekber vardır.

Bireysel şuur ile toplumsal şuur ayrıdır.

Öncelik elbette halifetullah oluşumuzun farkına varmaktır.

Bu olmadıktan sonra hadis zaten diyor, nasıl iseniz öyle idare olunursunuz diye, toplum manen hazır olmadıktan sonra halife bostan korkuluğu gibi kalacaktır.

İsviçre'ye şeriatı getirmekten bir farkı olmaz. İçi tamamen boş olur.

Toplum hazır olursa zaten şeriat hükümlerinin sırayla gelmesi toplumda rahatsızlık yaratmaz.

Hükûmetin içki yasakları kademe kademe büyüyor mesela. Bu şeriatın kendisidir işte.


Cihad çağrısına ise Filistin'den, Hindistan'dan ve diğer yerlerden sayısız insan gelmiştir Birinci Cihan Harbi devrinde.

Çanakkale Zaferi'nde sadece Anadolu insanı değil, Rumeli, Afrika, Hindistan, Filistin Müslümanları da iştirak etmiştir.

İştirak etmeyenler de olmuştur fakat bunun sebebi de açıktır: İttihat ve Terakki Cem'iyyeti hükûmeti'dir.

Halifeliğin en işe yarar devri Sultan II. Abdülhamid devrinde olmuştur.

Biz halifeliği sözde "bir işe yaramıyor" iddiası ile kaldırmadık Lozan Antlaşması görüşmelerinde İngilizlerin bizi hilafet için 6 ay bekletmesinden dolayı kaldırdık.

Nitekim M. Kemal hilafetçi, İslamcı, hoca gibi konuşurken, hilafeti savunurken.

Yahudi Haim Naum'um ile İzmir'deki görüşme sonrasında İzmir İktisat Kongresi açılışınca hilafete verip veriştirmiştir ve daha sonra "gökten indiği sanılan kitap" gibi açıklamalarla İslam'a, Kuran'a da hücum etmiştir. Lozan kırılma noktasıdır.

Bazı cahiller maalesef halifelikten vazgeçmemizin sebebini uydurdukları bir iki iftiraya bağlıyorlar fakat tarihte ne olduğundan habersizler.


Halife şeriatı uygular. Yani Kuran ve Sünneti. Sünni, Şii, vs. mezhep fark etmez, Müslüman olması yeterli. Hz. Ali namaz kılarken öldü bu yüzden ben de namaz kılmayacağım diyen bir ahmak neden halife olmak istesin ki????? Adam zaten şeriata inanmıyor.

Şeriat Müslümanlar içindir, kâfirler için değil, dinde zorlama olmadığı için gayrimüslimler kendi hukuklarınca yargılanır. Osmanlı'nın çokhukuklu oluşunu hatırlatırım.


Son olarak kişi ne arasa kendinde aramalıdır.

Öncelik cihad-ı ekber'dir.

Aksi halde cihad-ı ekbersiz cihad tek başına, içi boş olacaktır.

Hz. Ali bile savaşırken kendisine tüküren birisine kılıç çekmemiştir, nefsi için değil Allah için savaşmak için.
 
Üst