Hariri'nin soygununa sessiz kalmayın

oguz

Yeni
Katılım
29 Eki 2006
Mesajlar
1,560
Tepkime puanı
36
Puanları
0
1207700462.jpg


Hakkınızı arayın
İşçi emeklisi Salim Yılmaz, kendisinden haksız olarak alınan sabit ücret için Hariri Telekom’a karşı açtığı davayı kazandı


Bu kanunsuz vurgun sona erdirilinceye kadar mücadelesini sürdüreceğini belirten Salim Usta, herkesi hakkını aramaya çağırdı


İstanbul Paşabahçe Tekel Fabrikası’ndan emekli olan 58 yaşındaki Salim Yılmaz ev ve işyeri telefonlarından hiçbir hizmet verilmeden alınan sabit ücrete karşı 6 yıldır kesintisiz savaş veriyor. Beykoz Tüketici Hakları Heyeti, Yılmaz’ın sabit ücret soygununa karşı yaptığı başvuruyu, bilirkişi heyeti de onaylayınca haklı buldu. O güne kadar ödediği sabit ücret bedelini faiziyle birlikte 2007 Aralık ayında Telekom’dan icra yoluyla 659 YTL olarak geri aldı.



Danıştay zaferi
Davayı açmaktaki asıl amacının parayı geri almak değil, vatandaşa isteyince hakkını alabileceklerini göstermek olduğunu vurgulayan Yılmaz, “Ben kazandım ama mücadele daha bitmedi. Haksız uygulama sonlandırılana kadar mücadele edeceğim. Tüm vatandaşlara örnek olsun” dedi. Tüketici Mahkemesi’nin Hariri Telekom’dan yana karar almasının ardından Yılmaz, olayı Danıştay’a taşıdı. Şirketle burada yürüttüğü savaşımını da Danıştay İdari Davalar Genel Kurulu kararıyla kazandı. Emekli Salim Yılmaz, uygulamanın hala devam etmesi nedeniyle geçtiğimiz günlerde Yargıtay’a müracaat etti. Avukatı aracılığıyla incelenmesi ve kararın düzeltilmesi için dosyanın savcılık kanalıyla Adalet Bakanlığı’na gönderilmesini sağladı. Yılmaz şimdi, Yargıtay ve Adalet Bakanlığı’ndan gelecek haberi bekliyor.



Suça karşı göreve
Bir üst kurul olan Danıştay İdari Davalar Genel Kurulu kararına rağmen idarenin sabit soygun ücretine devam etmesinin açıkça suç olduğuna işaret eden Salim Usta şunları söyledi: “Bunlar bu tarihten itibaren suç işliyorlar. Telekom idaresi, 2003’te çıkan tüketici yasası hükümlerini uygulamıyor. Buna göz yumanlar da suça iştirak ediyor. Vatandaş olarak yetkili kuruluşları göreve çağırıyorum. Cumhuriyet Savcıları’na, hakimlere, barolarımıza, tüketici derneklerine, tüketici hakem heyetlerine, Tüketicinin ve Rekabetin Korunması Genel Müdürlüğü’ne, tüm muhalefet ve iktidar partisi milletvekillerine sesleniyorum. Yargı kararlarının idareye uygulatılması ve bu haksızlığa son verilmesi için gereğinin yapılmasını istiyorum.”



9 kapıdan döndü
Salim Usta, Telekom’a karşı savaşında bu aşamaya gelinceye kadar az uğraşmamış. Haksızlıklara tahammül edemediği için bu işe başladığını bildiren Yılmaz, ilk olarak 2002 yılında ilçesinde 4 bin 250 imzalı bir bir dilekçe hazırlanmasına yardımcı olmuş. Beykoz Tüketici Hakem Heyeti’nin lehlerinde karar verdiğini belirten Yılmaz, sözlerini şöyle tamamladı: “Buna rağmen biz bunu uygulatamadık. O imzalar bana güvenilerek verildi. O yüzden işin peşini bırakmadım. Bölge İdare Mahkemesi’ne başvurduk. Mahkeme, Telekom’la ilgili özel hukuk hükümleri olduğu gerekçesiyle geri çevirdi. Tüketici Mahkemesi’de bilirkişi raporu olmadığı için kabul etmedi. Bunun üzerine tekrar Tüketici Hakem Heyeti’ne müracaat ettim. Heyet, bilirkişi raporu hazırlattırdı ve nihayet lehimize karar verdi.”


Emekli Salim Yılmaz, sabit ücret soygununa karşı nasıl mücadele verdiğini arkadaşımız
Salim Yavaşoğlu’na anlattı



Kaynaklar yabancı tekellere
Türk Haber-Sen Genel Başkanı, özelleştirmenin arkasındaki gerçeğin, milletin kaynaklarının yabancı tekellerin kasasına aktarılması olduğunu iddia etti


Özelleştirme yalanıyla, hükümetin kamuoyunu aldattığının artık iyice ortaya çıktığını söyleyen Türk Haber-Sen Genel Başkanı İsmail Karadavut, “Devlet tekelinden alıp, tabana yaymak suretiyle, hizmetin kalitesi artırılacak. Teknolojik yatırımlar yapılacak, hizmetler kaliteli ve ucuz olacak dediler. O günden bu yana 3 yıl geçti, Türkiye için 5 kuruşluk yatırım yapılmadı” dedi. Karadavut, şöyle dedi: “Bir ara insanlar İnternet’i bile açamadı. Ucuzlayacak derken hizmetler daha da pahalılaştı. Sadece zam yaparak değil; ’Gece şu saatte konuşursanız daha ucuz olur, şu saatte konuşursanız ilave kontör kazanırsınız’şeklindeki kontör oyunlarıyla vatandaşın cebinden parasını aldılar. Sabit ücretler ise daha da pahalılaştı.”



Peşkeş çektiler
Karadavut, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Özelleştirmeden zarar gören Türk Milleti oldu. Daha önce özelleştirilen kurumlardan elde edilen kaynaklar devletin kasasına giderken şimdi yabancı tekellerin kasalarına akıyor. Devletin en çok kar eden ve stratejik öneme sahip kurumlarını özelleştiriyorlar. Hizmetler de, alanlar daha da kazansın diye ucuzlamıyor, pahalılaşıyor. İnkar eden varsa özelleştirme öncesi ve sonrası faturalara baksınlar. Olan da bu kurumların oluşmasını vergileriyle sağlayan bu fakir millete oluyor. Kamu kurumları, açıkları kapatmak amacıyla peşkeş çekilmiştir.”



Özelleştirme süreci
1 Temmuz 2005 tarihinde gerçekleştirilen Türk Telekom’un yüzde 55’inin blok satışına ilişkin ihalede, en yüksek teklifi 6 milyar 550 milyon dolar ile Oger Telecom verdi. Bu bedelin ilk taksidi olan 1 milyar 310 milyon dolarlık dilim Hazine’ye aktarıldı. Kalan tutarın ise 5 yıllık sürede ve 5 eşit taksitle, yıllık anapara taksitleri ve her yıl henüz ödenmemiş tutar üzerinden hesap edilecek yıllık faiziyle birlikte ödeme imkanı sağlandı. Kurumun yeni Yönetim Kurulu’nda Oger’den altı, kamudan dört kişi yer aldı. Alıcı firma Oger Telecom’a devrine ilişkin hissedarlar sözleşmesi ile hisse rehin sözleşmesi 14 Kasım 2005’te imzalandı. Böylece, Türk Telekom’un yüzde 55’i Saudi Oger Telekom’un oldu. Telekom, devir töreniyle birlikte 21 yıl boyunca Lübnanlı Oger Telecom ortaklığıyla işletilecek.



20 milyar dolar değer biçilmişti
1993 yılında özelleştirme tartışmalarının yapıldığı dönemde 20 milyar dolar değer biçilen, ancak o dönemden 2005 yılına kadar bir türlü satılamayan Türk Telekom, 1994 yılında PTT’den ayrılarak ayrı bir genel müdürlük olarak örgütlendi. Bu 12 yıl içinde yeni iş modelleri, yeni teknolojiler, yeni hizmetler kullanıma girdi, telekomünikasyon pazarında tekel dönemi sona erdi. Türk Telekom bu süreçte haberleşme teknolojilerindeki ilerleme ve yenilikleri hızla Türkiye’ye aktardı ve dönüşüm içinde kendini pazarın ve tüketicilerin ihtiyaçlarına göre yeniden yapılandırdı. Günümüzde sadece ADSL abone sayısı 5 milyonu aştı.

09/04/2008
 
Üst