HER TELDEN !!! MAKALELER (herhangi bir konuda, bir müminin, münafığın, müşriğin, kafirin görüşü)

rabbinsadikkulu

FETÖ nurcu değildir!
Katılım
10 Ocak 2012
Mesajlar
9,937
Tepkime puanı
131
Puanları
0
Erol Bilbilik - David Rockefller'i ve Rockefeller Hanedanlığını Anlatıyor



1545052402164.jpeg
David Rockefeller




lead_720_405.png

henry kissinger



1545052317248.jpeg
Zbigniew Brzezinski
 

rabbinsadikkulu

FETÖ nurcu değildir!
Katılım
10 Ocak 2012
Mesajlar
9,937
Tepkime puanı
131
Puanları
0
47142533_2271410729578100_3147865446309429248_n.jpg



ibrani alfabesinin davudun yıldızı - siyon yıldızı- ndan üretildiğini söylüyor.
 

rabbinsadikkulu

FETÖ nurcu değildir!
Katılım
10 Ocak 2012
Mesajlar
9,937
Tepkime puanı
131
Puanları
0
Murat Bardakçı: Mehmet Akif Ersoy Abdülhamid Han'a küfür ve hakaretlerinden dolayı tevbe etmemiştir !

 

rabbinsadikkulu

FETÖ nurcu değildir!
Katılım
10 Ocak 2012
Mesajlar
9,937
Tepkime puanı
131
Puanları
0
GİZLİ DOSYA - ABD, 1919’da Türkiye’yi işgal mi etti?- Hulki Cevizoğlu 16.12.2018

 

rabbinsadikkulu

FETÖ nurcu değildir!
Katılım
10 Ocak 2012
Mesajlar
9,937
Tepkime puanı
131
Puanları
0
edit: video silindiği için videoyu yeni linki ile ekliyorum


Kadir Mısıroğlu kendisine MİT ajanlığı teklifinin nasıl yapıldığını ve nasıl reddettiğini videonun 11:53 ve 27:40 dakikasında anlatıyor.

18:40 dakikada "Devlet Bahçeli de MİT'ten (siyasete) devirdir" diyor.

16:40 dakikada Mehmet Şevket Eygi nin MİT'e hizmetinin nasıl olabileceğini anlatıyor.

konu ile ilgili kaynak: MİT "Fethullah Gülen sizden mi" sorusuna ne yanıt verdi




Not: Devlet istihbaratsız olmaz. Bizce de MİT'çi olmak peşinen kötü adam olmak manasına gelmez!!! Buradan MİT ajanlarına; hayırlı işlerinde yüce Allah'tan muvaffakiyet diliyoruz. Bu vesile ile bizi takip edip rapor yazan MİT ajanlarına da ( @levent48 ) selam ederiz.

eygiden-iftiralara-sert-cevap-ispatlamazsaniz-h1544961094-010474.jpg



MEHMET ŞEVKET EYGİ'NİN CEVABI


konu ile ilgili kaynak: MİT "Fethullah Gülen sizden mi" sorusuna ne yanıt verdi


Eygi'den iftiralara sert cevap: İspatlamazsanız...

Mehmet Şevket Eygi, Genelkurmay İstihbarat Dairesi eski Başkanı Emekli Korgeneral İsmail Hakkı Pekin’in, kendisi hakkında 1959’da Özel Harp Dairesi içinde görevlendirildiği iddiasına sert tepki gösterdi.


Genelkurmay İstihbarat Dairesi eski Başkanı İsmail Hakkı Pekin, geçtiğimiz günlerde bir televizyondaki tartışma programında "Fetullah Gülen, Mehmet Şevket Eygi gibi isimler 1959’da Özel Harp Dairesi içinde görevlendirildi. Görevleri, Yeşil Kuşak projesi çerçevesinde komünizmle mücadele faaliyetleriydi." İddiasında bulunmuştu.

Milli Gazete’deki "Şerefsiz namussuz alçak rezil vs..." başlıklı bugünkü yazısında, Pekin’in iddialarına cevap veren Mehmet Şevket Eygi"Bu adamlar iddialarını, yalanlarını, iftiralarını ispat edebilirlerse onlara bir ödül de vereceğim. Tek malım olan ve halen oturmakta olduğum apartman dairesini onlara hibe edeceğim. (Kırsal kesimde tarla içinde tek katlı harap bir evim var, onun fazla kıymeti yoktur. Onu da vereceğim.)"dedi.

İşte Eygi’nin o yazısı;

Önce yedi sıfat sayacağım:

Şerefsiz... Namussuz... Alçak... Müfteri (iftiracı)... Yalancı... Vicdanı ve kalemi satılık veya kiralık... Haysiyetsiz.

Bu sıfatlar kime aittir?

Onu da açıklayayım:

Birileri aleyhimde 350 bin dolar aldığımı,

16 Şubat 1969’tarihindeki Kanlı Pazar hadisesini tertiplediğimi, planladığımı, bundan haberdar olduğumu iddia ediyor.

Onların bu iki iddiası doğru ise, doğruluğunu isbat edebilirlerse bu sıfatlar bana ait olur.

Hukukun temel kurallarından biri, “İddia eden, iddiasını ispatla yükümlüdür.”

İddialarını ispat edemezlerse, yukarıda saydığım yedi sıfat onlarındır.

İki iddianın da asılsız olduğuna dair elimde kesinleşmiş mahkeme kararları bulunmaktadır.

Bu adamlar iddialarını, yalanlarını, iftiralarını ispat edebilirlerse onlara bir ödül de vereceğim. Tek malım olan ve halen oturmakta olduğum apartman dairesini onlara hibe edeceğim. (Kırsal kesimde tarla içinde tek katlı harap bir evim var, onun fazla kıymeti yoktur. Onu da vereceğim.)

Haydi baylar, bu sizin için iyi bir fırsat, bir taşla iki kuş vuracaksınız: Hem beni bitirmiş, hem de ödül almış olacaksınız.

Benim vicdanım satılık veya kiralık değildir.

İşkembeden şunu aldı, şunu yaptı demekle ispat olmaz.

Hukuken ispat ediniz. Geçerli ve doğru belgelerle ispat ediniz.

Benim, parayla pulla işim olmadığına dair çok sağlam deliller, karineler bulunmaktadır.

Bunu yazmak istemezdim ama iftiracıların, yalancıların suratlarına bir şamar olması için mecburen ve mahcuben (utanarak) yazıyorum:

Millî Gazete’de 1991’den beri tam 28 yıldır yazmaktayım. Hafta tatili, ay tatili, yıl tatili yapmam, devamlı yazarım. Bu yazılarım karşılığında ücret ve maaş almam. Yazılarım misyon yazılarıdır. Para, ücret, maaş karşılığında Milli Gazete dışında gazetecilik hizmetleri verebilirim, araştırma, röportaj yapabilirim ama misyon yazılarım ücretsizdir.

Siz vicdansızlara şunu söylemek istiyorum: Yirmi yedi sene, her gün ara vermeden ücretsiz yazan biri sizin iddia ettiğiniz gibi para almaz.

İkincisi: Bütün bir ömür boyunca elli binden fazla kitap içeren özel bir kütüphaneye, belgelere sahip oldum. Bunları da hiçbir ücret almadan devlete millete hibe ve vakf eyledim. Bunu yapan biri, sizin iddia ettiğiniz gibi bulaşık paralar almaz, kabul etmez. Bu fakir, parayı dünyalığı sevseydim kitaplarımı para karşılığında satardım.

Üçüncüsü: Mal beyanım ortadadır. Oturduğum bir dairemin ve kırsal kesimdeki harap evimin dışında gayrimenkulüm (taşınmaz malım) yoktur.

Biraz para edecek birkaç hüsnühat levham vardır. Kriz dolayısıyla onları satamıyorum.

Kıymetli antika eşyam yoktur. Bitpazarlarından, eskicilerden toplanmış eşyalarım vardır.

Geçimim Bağkur emekli maaşımla, sahibi bulunduğum küçük yayınevindendir. O da, 15 Temmuzdan beri bana bir şey verememektedir.

Küçük otomobilim şahsıma ait değildir, emaneten kullanıyorum.

Evet iftiracı baylar bayanlar, ya yukarıda beyan ettiğim iki iftiranızı ispat edin ve fakiri bitirin, ödül alın yahut (sizde o insanlık varsa) yazılı olarak iftiradan rücu edin, özür beyan edin, helallik isteyin.

İftiralarınızı ispat ederseniz bana, edemezseniz size ait olacak yedi sıfatı tekrar ediyorum:

Şerefsiz... Namussuz... Alçak... Müfteri (iftiracı)... Yalancı... Vicdanı ve kalemi satılık veya kiralık... Haysiyetsiz. Pislik... Rezil... Saldırgan köpek... Fitneci.

***

Vatanımı milletimi devletimi severim, desteklerim, tutarım, korurum.

Devletimi severim ama Derin Devleti sevmem.

Vesayet rejiminden nefret ederim.

Egemen azınlık sisteminden de nefret ederim.

Millî kimlik ve kültürümüze zıt ve aykırı ideolojilerin hiçbirini benimsemem.

Tarihî, sosyal, kültürel ârızalara, kopukluklara karşıyım.

İngiltere’de, Japonya’da olduğu gibi devamlılık olsun isterim.

Askerî ve sivil bütün darbelere, GEZİ’lere karşıyım.

Derin devletle hiçbir alakam yoktur.

Ehl-i Sünnet ve Cemaat Müslümanıyım.

Dinim İslamdır ama İslamcı değilim.

Marksizme, Darvinizme, Feminizme, Paşanın ölümünden sonra fabrike edilmiş Kemalizme karşıyım.

Tekin Alp takma adıyla yazan Moiz Kohen’in sapık ideolojisine muhalifim.

***

YENİ YALANLAR

Son günlerde beni derin devletin adamı olmakla suçlayan birtakım gülünç, esassız, delilsiz, işkembe-i kübra mahsulü, deli saçması iddialar ortaya atıldı. Bunların hepsi yalandır, iftiradır, düzmecedir.

İnanç ve fikirlerim dolayısıyla hayatım boyunca derin devletin hışmına uğradım, mahkemelerde süründüm, hapishanelerde çürüdüm, çileler çektim.

Altı seneye yakın bir müddet yurt dışında sürgünde yaşadım.

Sahibi bulunduğum iki günlük gazete, zalimler tarafından süresiz kapatılarak iflas ettirildim.

Sadece bozuk ideolojilerle mücadele etmekle kalmadım, din istismarcıları ve sömürücülerle de mücadele ettim.

Derin devletle ilişkim olduğuna dair bütün iddialar yalandır, iftiradır, bühtandır, hayal mahsulüdür, düzmecedir.

Bir açıklama kaleme almaktayım, lütfen beklemenizi istirham ederim.

(...)

Eygi'den iftiralara sert cevap: İspatlamazsanız...
 
Son düzenleme:

rabbinsadikkulu

FETÖ nurcu değildir!
Katılım
10 Ocak 2012
Mesajlar
9,937
Tepkime puanı
131
Puanları
0
Ahmet Akgündüz'ün Yaşar Kemal ile ilgili açıklaması

 

rabbinsadikkulu

FETÖ nurcu değildir!
Katılım
10 Ocak 2012
Mesajlar
9,937
Tepkime puanı
131
Puanları
0
Cumhuriyet tarihinde ilk kez Diyanet İşleri Başkan Yardımcılığına bu yılın başında bir kadın atanmıştı. Erdoğan aynı konuşmasında Diyanet İşleri Başkan Yardımcılığı’na atanan Prof. Dr. Huriye Martı’yı örnek göstererek, "Eğer bugün huzurlarınızda bir Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı hanım hocamız varsa, işte bu tabuları yıkmaya başladığımızın alametidir" demişti.





Erdoğan "tabu yıkıyoruz" dedi dinciler o görüntüye tepki gösterdi





not: madem öyle, tabular yıkılıyor... Huriye Martı isimli DİB başkan yardımcısını cuma namazı kıldırırken de görmek isteriz!!! :)



(bu bir temenni değildir. durumun vahametini anlatmak için kullanılmıştır)



kadin_vaiz_yeni-1.jpg




kadin_vaiz_yeni-2.jpg






kadin_vaiz_yeni-3.jpg






kadin_vaiz_yeni-4.jpg









DuyZqfpWwAACpgt.jpg






Cübbeli Ahmet Hoca olarak tanınan Ahmet Mahmut Ünlü, İlahiyatçı Prof. Dr. Hayrettin Karaman'a yönelik sert eleştirilerde bulundu.



19:50








15 Aralık günü Antalya'da 18 Aralık'ta da kendi televizyonundaki sohbetinde Hayrettin Karaman'ı hedef alan Cübbeli, vaazını da Hayrettin Karaman gibilerin devleti yönetenlerden uzaklaşması için dua ederek bitirdi.

EN BÜYÜK BELA: KANSER MANSER ANINDA HİÇ KALIR...Antalya sohbetinde "Bugün müslümanların müptela olduğu en büyük bela, müslümanların madde manevi bütün imkanlarının ellerinden alınmasına sebep olacak şu andaki en büyük maraz ve illet, kanser manser yanında hiç kalır, kadın erkek iç içe karışık oturup konuşup görüşmeleri konuşmaları, tokalaşmaları, çalışmaları büyük bir sorun teşkil ediyor" dedi.

SİZ NAYLON MÜCTEHİDLERİN FETVALARINA BAKMAYIN... Bazı ilahiyatçıların kadın erkek birlikte oturup, çalışmaya, sohbet etmeye cevaz veren fetvalar verdiğini belirten Cübbeli Ahmet Hoca, "Siz naylon müçtehitlerden fetva alanlara bakmayın. Onların canı ekşili istiyor, zaten müçtehitleri de tam bir fason, naylon... Onun için onlar fetva verebilirler. Adamın profesör, doçent ilahiyatçı olduğuna bakmayın. Siz Kur'an'a bakın..." ifadelerini kullandı.







HAYRETTİN KARAMAN BÖYLE FETVA VERİYOR BİR DE HOCALARIN HOCASI LAKABI VAR... "Naylon müçtehidin biri çıksa, profesörmüş, doçentmiş, hocaların hocasıymış bu adam dese ki 'niyetin iyiyse kadınla el tutulur'. Az daha dursa yatağa da girilir diyecek affedersiniz yani." diyen Cübbeli Ahmet şöyle devam etti: "Niyetin iyiysesi var mı abi ya... Haram haramdır. 'Niyetin iyiyse içki içilir, 10 bardağa kadar sarhoş olmayana kadar idare eder' denilir mi ya... Niyetin iyi diye bir helal haram kıstası var mıdır? Hayrettin Karaman böyle fetva veriyor. Al bayına belayı. Bir de 'nocaların hocası' lakabı var millet de onu dinliyor."

Cübbeli Antalya vaazında şöyle konuştu: "Cübbeli gerici, İhsan Şenocak gerici, öbürü gerici, beriki gerici... Biz mağaradan çıkmışız ya. Bunlar haza medeni. E peki Kur-an'daki bu ayetler ne olacak? E Kur'an tarihseldir canım, o zamana göreydi, o zamana göreydiyse sen sahabeden daha mı üstünsün? Senin karın kızın annelerimizden (Peygamber eşleri) daha mı temiz? Değil..."

YÖNETİCİLERİMİZİ YANLIŞ YÖNLENDİRİYORLAR... Cübbeli Ahmet Hoca kendi televizyonundaki sohbetinde de Antalya'da söylediklerini hatırlatıp, "Antalya sohbetimde de beyan ettim; maalesef yetkililerimizi yanlış bilgilendiriyorlar. Bunu da bilgilendiren kimler? İlahiyatçılar. Yöneticilerimizin niyeti iyidir, Allah onlara yanlış fetva verenleri ıslah eylesin!" ifadelerini kullandı.

OLAY OLACAK DUA... Cübbeli vaazını şu dua ile bitirdi: "Yöneticilerimizin yanlarında bulunup yanlış fetva verenleri onlardan uzak eyle. Onların yanına ehli sünnet düzgün fetva verip doğru hakikati beyan edecek alimler nasip eyle. Allahım bu dinine kitabına Kur-anına halel getirecek, milletin akidesine halel getirecek adamları yetkililere yakın olmaktan olmaktan muhafaza eyle. Onların güçlerini kuvvetlerini iptal eyle. Makamlarından mansıplarından onları azleyle. Sen fazlı kereminle yöneticilerimizi hakka hakikate irşad eyle. Sırat-ı müstakime irşad eyle. Senin nezdinde hak olan hakikat olan ehli sünnet itikadiyle ameliyle müşererf eyle. İkaz eyle, ilham eyle."


Cübbeli Ahmet Hoca'dan İlahiyatçı Hayrettin Karaman'a büyük suçlama
 
Son düzenleme:

rabbinsadikkulu

FETÖ nurcu değildir!
Katılım
10 Ocak 2012
Mesajlar
9,937
Tepkime puanı
131
Puanları
0
eygiden-iftiralara-sert-cevap-ispatlamazsaniz-h1544961094-010474.jpg



MEHMET ŞEVKET EYGİ'NİN CEVABI


konu ile ilgili kaynak: MİT "Fethullah Gülen sizden mi" sorusuna ne yanıt verdi


Eygi'den iftiralara sert cevap: İspatlamazsanız...

Mehmet Şevket Eygi, Genelkurmay İstihbarat Dairesi eski Başkanı Emekli Korgeneral İsmail Hakkı Pekin’in, kendisi hakkında 1959’da Özel Harp Dairesi içinde görevlendirildiği iddiasına sert tepki gösterdi.


Genelkurmay İstihbarat Dairesi eski Başkanı İsmail Hakkı Pekin, geçtiğimiz günlerde bir televizyondaki tartışma programında "Fetullah Gülen, Mehmet Şevket Eygi gibi isimler 1959’da Özel Harp Dairesi içinde görevlendirildi. Görevleri, Yeşil Kuşak projesi çerçevesinde komünizmle mücadele faaliyetleriydi." İddiasında bulunmuştu.

Milli Gazete’deki "Şerefsiz namussuz alçak rezil vs..." başlıklı bugünkü yazısında, Pekin’in iddialarına cevap veren Mehmet Şevket Eygi"Bu adamlar iddialarını, yalanlarını, iftiralarını ispat edebilirlerse onlara bir ödül de vereceğim. Tek malım olan ve halen oturmakta olduğum apartman dairesini onlara hibe edeceğim. (Kırsal kesimde tarla içinde tek katlı harap bir evim var, onun fazla kıymeti yoktur. Onu da vereceğim.)"dedi.

İşte Eygi’nin o yazısı;

Önce yedi sıfat sayacağım:

Şerefsiz... Namussuz... Alçak... Müfteri (iftiracı)... Yalancı... Vicdanı ve kalemi satılık veya kiralık... Haysiyetsiz.

Bu sıfatlar kime aittir?

Onu da açıklayayım:

Birileri aleyhimde 350 bin dolar aldığımı,

16 Şubat 1969’tarihindeki Kanlı Pazar hadisesini tertiplediğimi, planladığımı, bundan haberdar olduğumu iddia ediyor.

Onların bu iki iddiası doğru ise, doğruluğunu isbat edebilirlerse bu sıfatlar bana ait olur.

Hukukun temel kurallarından biri, “İddia eden, iddiasını ispatla yükümlüdür.”

İddialarını ispat edemezlerse, yukarıda saydığım yedi sıfat onlarındır.

İki iddianın da asılsız olduğuna dair elimde kesinleşmiş mahkeme kararları bulunmaktadır.

Bu adamlar iddialarını, yalanlarını, iftiralarını ispat edebilirlerse onlara bir ödül de vereceğim. Tek malım olan ve halen oturmakta olduğum apartman dairesini onlara hibe edeceğim. (Kırsal kesimde tarla içinde tek katlı harap bir evim var, onun fazla kıymeti yoktur. Onu da vereceğim.)

Haydi baylar, bu sizin için iyi bir fırsat, bir taşla iki kuş vuracaksınız: Hem beni bitirmiş, hem de ödül almış olacaksınız.

Benim vicdanım satılık veya kiralık değildir.

İşkembeden şunu aldı, şunu yaptı demekle ispat olmaz.

Hukuken ispat ediniz. Geçerli ve doğru belgelerle ispat ediniz.

Benim, parayla pulla işim olmadığına dair çok sağlam deliller, karineler bulunmaktadır.

Bunu yazmak istemezdim ama iftiracıların, yalancıların suratlarına bir şamar olması için mecburen ve mahcuben (utanarak) yazıyorum:

Millî Gazete’de 1991’den beri tam 28 yıldır yazmaktayım. Hafta tatili, ay tatili, yıl tatili yapmam, devamlı yazarım. Bu yazılarım karşılığında ücret ve maaş almam. Yazılarım misyon yazılarıdır. Para, ücret, maaş karşılığında Milli Gazete dışında gazetecilik hizmetleri verebilirim, araştırma, röportaj yapabilirim ama misyon yazılarım ücretsizdir.

Siz vicdansızlara şunu söylemek istiyorum: Yirmi yedi sene, her gün ara vermeden ücretsiz yazan biri sizin iddia ettiğiniz gibi para almaz.

İkincisi: Bütün bir ömür boyunca elli binden fazla kitap içeren özel bir kütüphaneye, belgelere sahip oldum. Bunları da hiçbir ücret almadan devlete millete hibe ve vakf eyledim. Bunu yapan biri, sizin iddia ettiğiniz gibi bulaşık paralar almaz, kabul etmez. Bu fakir, parayı dünyalığı sevseydim kitaplarımı para karşılığında satardım.

Üçüncüsü: Mal beyanım ortadadır. Oturduğum bir dairemin ve kırsal kesimdeki harap evimin dışında gayrimenkulüm (taşınmaz malım) yoktur.

Biraz para edecek birkaç hüsnühat levham vardır. Kriz dolayısıyla onları satamıyorum.

Kıymetli antika eşyam yoktur. Bitpazarlarından, eskicilerden toplanmış eşyalarım vardır.

Geçimim Bağkur emekli maaşımla, sahibi bulunduğum küçük yayınevindendir. O da, 15 Temmuzdan beri bana bir şey verememektedir.

Küçük otomobilim şahsıma ait değildir, emaneten kullanıyorum.

Evet iftiracı baylar bayanlar, ya yukarıda beyan ettiğim iki iftiranızı ispat edin ve fakiri bitirin, ödül alın yahut (sizde o insanlık varsa) yazılı olarak iftiradan rücu edin, özür beyan edin, helallik isteyin.

İftiralarınızı ispat ederseniz bana, edemezseniz size ait olacak yedi sıfatı tekrar ediyorum:

Şerefsiz... Namussuz... Alçak... Müfteri (iftiracı)... Yalancı... Vicdanı ve kalemi satılık veya kiralık... Haysiyetsiz. Pislik... Rezil... Saldırgan köpek... Fitneci.

***

Vatanımı milletimi devletimi severim, desteklerim, tutarım, korurum.

Devletimi severim ama Derin Devleti sevmem.

Vesayet rejiminden nefret ederim.

Egemen azınlık sisteminden de nefret ederim.

Millî kimlik ve kültürümüze zıt ve aykırı ideolojilerin hiçbirini benimsemem.

Tarihî, sosyal, kültürel ârızalara, kopukluklara karşıyım.

İngiltere’de, Japonya’da olduğu gibi devamlılık olsun isterim.

Askerî ve sivil bütün darbelere, GEZİ’lere karşıyım.

Derin devletle hiçbir alakam yoktur.

Ehl-i Sünnet ve Cemaat Müslümanıyım.

Dinim İslamdır ama İslamcı değilim.

Marksizme, Darvinizme, Feminizme, Paşanın ölümünden sonra fabrike edilmiş Kemalizme karşıyım.

Tekin Alp takma adıyla yazan Moiz Kohen’in sapık ideolojisine muhalifim.

***

YENİ YALANLAR

Son günlerde beni derin devletin adamı olmakla suçlayan birtakım gülünç, esassız, delilsiz, işkembe-i kübra mahsulü, deli saçması iddialar ortaya atıldı. Bunların hepsi yalandır, iftiradır, düzmecedir.

İnanç ve fikirlerim dolayısıyla hayatım boyunca derin devletin hışmına uğradım, mahkemelerde süründüm, hapishanelerde çürüdüm, çileler çektim.

Altı seneye yakın bir müddet yurt dışında sürgünde yaşadım.

Sahibi bulunduğum iki günlük gazete, zalimler tarafından süresiz kapatılarak iflas ettirildim.

Sadece bozuk ideolojilerle mücadele etmekle kalmadım, din istismarcıları ve sömürücülerle de mücadele ettim.

Derin devletle ilişkim olduğuna dair bütün iddialar yalandır, iftiradır, bühtandır, hayal mahsulüdür, düzmecedir.

Bir açıklama kaleme almaktayım, lütfen beklemenizi istirham ederim.

(...)

Eygi'den iftiralara sert cevap: İspatlamazsanız...


ve-elemanimizdi-denilen-eygi-konustu-22121857_m2.jpg


KAMUOYUNA

Emekli bir general, bir TV programında “Fethullah Gülen’le beraber sanırım belki şey olur, Mehmet Şevket Eygi, birkaç böyle… Bu insanların hepsi, Özel Harp’te Seferberlik Tetkik Kurulu kapsamında alınan adamlar” cümlesini sarf etti. Bu iddia TAMAMEN yalandır, iftiradır, düzmecedir, gülünçtür, hayalîdir. Bendeniz o tarihte 26 yaşında silik bir memurdum. FG ise 16 yaşında bir molla, bir medrese talebesi… Yalan olduğu buradan belli!.. Generali iddiasını ispata çağırıyorum. Bunu yapamazsa kendisini mahkemeye verecek, yalancı müfteri olduğunu tescil ettirip hükme bağlatacağım.

DİNİN İÇİNİN BOŞALTILMASI

Dinin, tasavvufun içinin boşaltılması nedir, nasıl yapıyorlar, bunun sonunda ne olur? Bu suallere çok kısa açık, (akl-ı selim sahipleri için) mukni cevaplar vermek istiyorum:

  1. Güldür güldür 100 desibel şiddetinde sabah ezanları okunuyor ama camiler boşsa orada dinin içi boşaltılmıştır?
  2. Dinin içini kimlere boşalttırıyorlar?.. Cahil Müslümanlara.
  3. Ümmet birliği yıkılmış, Müslüman halk başı boş kalmış, birbirinden kopuk binlerce bid’at hizip ve fırkası oluşmuş. Bunlar birbiriyle tartışıp duruyor... Orada dinin içi boşaltılmıştır.
  4. Müslümanlar, raşid râsih ehliyetli kâmil muhlis muttaqi bir İmam’a biatlı ve itaatli değil... Orada dinin içi boşalır.
  5. İcazetli ulema ve fukaha yetiştiren İslam medreseleri kapalı... Dinin içi boşalır.
  6. Orada, olgun ârif mürüvvetli fütüvvetli samimi Müslüman yetiştiren tasavvuf tarikatları kapalı… Bu eksiklik dinin ve tasavvufun içinin boşalmasına yol açar.
  7. Ortalığı yarı âlimler, yarı mühtediler, sahte şeyhler, bilmezler istila etmiş... Orada Dinin içinin boşaltılmasını önleyemezsiniz. (Bendeniz tasavvufa tarikatlara, meşâyihe son derece taraftar bir Müslümanım.)
  8. Binlerce İmam-Hatip mektebi açılır ama bir tanesinde bile vakit namazlarının, okul camiinde, okul imamının ardında cemaatle kılınması (bırakın cemaati namaz kılmak bile) mecburî değildir, orada Din yıkılır, Ümmet çöker. (Osmanlı devletinde, Galatasaray Lisesinde bile, bütün Müslüman öğrencilerin vakit namazı cemaatle kılmaları mecburî idi.)
  9. Çocuklar, gençler, yeni nesiller gerçek İslam mekteplerinde okutulmaz, onlara islamî eğitim verilmezse Dinin içi boşalır.
  10. Müslüman halk, Müslüman okumuşlar, Müslüman gençler ilmihal bilgilerine sahip değillerse Dinin içi boşalır.
  11. Din sömürüsünün yaygın olduğu yerde Dinin içi boşalır. Dinin içi boşaltılırsa sömürücüler ve soyguncular meydanı boş bulur, çok voli vurur.
  12. Sokakta Müslüman ile gayr-i müslim tefrik edilemezse (ayırt edilemezse) Dinin içi boşalmış demektir.
  13. İslamın estetik, sanat, güzellik boyutu yitirilirse, Dinin içi boşalır. (Son elli yılda yapılan 50 bin camiden sadece 50’si mimarlık ve sanat bakımından güzel oldu...)
  14. Ticaret, sanayi, iş, çalışma hayatında Fütüvvet ahlakı ve ilkeleri yitirilirse Dinin içi boşalır ve Ümmet çöker.
  15. İslam ailesi yitirilirse Dinin içi boşalır ve topyekûn bir çöküş olur.
  16. Erkeğin, ailenin reisi olmadığı yerde Din çöker. (Bugünkü Medenî Kanuna göre ailenin reisi yoktur. Başsız bir aile...)
  17. Kur’an-ı Kerimin ehliyetsiz kişiler tarafından re’y ve heva ile tefsir edildiği, kitap piyasasında yüzlerce yanlış tercümenin, mealin, tefsirin bulunduğu, cahillerin Kutsal Kitabı kendi kafalarına ve işkembelerine göre yorumladığı bir yerde Dinin için boşalır.
  18. İslam yetmiyormuş gibi yüzlerce İslamcılığın zuhur ettiği bir ülkede Dinin için boşaltılır.
  19. Emr-i maruf ve nehy-i münker yapılmayan bir yerde Dinin içi boşalır.
  20. Müslüman okumuşların, ziyalıların, elitlerin, idarecilerin; islamî Kur’anî Nebevî Şer’î ölçütlerle (kıstas kriter) düşünmediği, muhakeme etmediği bir toplumda Dinin için boşalır.
  21. Müslümanlar İslam zihniyetine sahip olmazlarsa orada Dinin içi boşalır ve sonunda feci bir sukut ve tahribat olur.
  22. Müslümanlar nefs-i emmareleriyle Büyük Cihad yapmazlarsa Dinin içi boşalır.
  23. Resulullah (Salat ve selam olsun ona) Din nasihattir buyurmuştur. Kur’anî Nebevî nasihatin olmadığı, halkın etkili nasihatlerle çekilip çevrilmediği yerde Dinin için boşalır.
  24. Cami imamlıklarının (istisnalar dışında) parayla, ücretle, maaşla namaz kıldırma memurluğu seviyesine indirildiği Müslüman bir ülkede İslamın içi boşalır.
  25. Fırka-i Nâciye olan Ehl-i Sünnet ve cemaatin horlandığı, bid’at fırkalarıyla bir tutulduğu bir yerde Dinin için boşalır.
  26. Resulullahın Sünnetinin ya tamamen, yahut bir kısmının inkar edildiği, hafife alındığı, mütevâtir ve sahih hadislerin red ve tekzib edildiği bir yerde Dinin için boşalır.
Yirmi altı madde yazdım... Ey Müslümanlar!.. Ellerinizden öperim, İslamın Tasavvufun içi boşaltılıyor. Lütfen ilgisiz kalmayınız. Bilenler çareler çözümler arasın, Dinini içi boşaltılmasın. Ehliyetli bir ulema heyeti TOPYEKÛN bir ISLAH planı projesi hazırlasın. Bu program hayata tatbik edilsin. Allah saklasın, Din yıkılırsa kâfirlerle, münafıklarla, İslam düşmanları ile birlikte biz Müslümanlar da enkazın altında kalır helak oluruz.

Kamuoyuna...
 

seringel

İhvan Forum Üye
Katılım
12 Ara 2018
Mesajlar
127
Tepkime puanı
5
Puanları
0
ve-elemanimizdi-denilen-eygi-konustu-22121857_m2.jpg


KAMUOYUNA

Emekli bir general, bir TV programında “Fethullah Gülen’le beraber sanırım belki şey olur, Mehmet Şevket Eygi, birkaç böyle… Bu insanların hepsi, Özel Harp’te Seferberlik Tetkik Kurulu kapsamında alınan adamlar” cümlesini sarf etti. Bu iddia TAMAMEN yalandır, iftiradır, düzmecedir, gülünçtür, hayalîdir. Bendeniz o tarihte 26 yaşında silik bir memurdum. FG ise 16 yaşında bir molla, bir medrese talebesi… Yalan olduğu buradan belli!.. Generali iddiasını ispata çağırıyorum. Bunu yapamazsa kendisini mahkemeye verecek, yalancı müfteri olduğunu tescil ettirip hükme bağlatacağım.

DİNİN İÇİNİN BOŞALTILMASI

Dinin, tasavvufun içinin boşaltılması nedir, nasıl yapıyorlar, bunun sonunda ne olur? Bu suallere çok kısa açık, (akl-ı selim sahipleri için) mukni cevaplar vermek istiyorum:

  1. Güldür güldür 100 desibel şiddetinde sabah ezanları okunuyor ama camiler boşsa orada dinin içi boşaltılmıştır?
  2. Dinin içini kimlere boşalttırıyorlar?.. Cahil Müslümanlara.
  3. Ümmet birliği yıkılmış, Müslüman halk başı boş kalmış, birbirinden kopuk binlerce bid’at hizip ve fırkası oluşmuş. Bunlar birbiriyle tartışıp duruyor... Orada dinin içi boşaltılmıştır.
  4. Müslümanlar, raşid râsih ehliyetli kâmil muhlis muttaqi bir İmam’a biatlı ve itaatli değil... Orada dinin içi boşalır.
  5. İcazetli ulema ve fukaha yetiştiren İslam medreseleri kapalı... Dinin içi boşalır.
  6. Orada, olgun ârif mürüvvetli fütüvvetli samimi Müslüman yetiştiren tasavvuf tarikatları kapalı… Bu eksiklik dinin ve tasavvufun içinin boşalmasına yol açar.
  7. Ortalığı yarı âlimler, yarı mühtediler, sahte şeyhler, bilmezler istila etmiş... Orada Dinin içinin boşaltılmasını önleyemezsiniz. (Bendeniz tasavvufa tarikatlara, meşâyihe son derece taraftar bir Müslümanım.)
  8. Binlerce İmam-Hatip mektebi açılır ama bir tanesinde bile vakit namazlarının, okul camiinde, okul imamının ardında cemaatle kılınması (bırakın cemaati namaz kılmak bile) mecburî değildir, orada Din yıkılır, Ümmet çöker. (Osmanlı devletinde, Galatasaray Lisesinde bile, bütün Müslüman öğrencilerin vakit namazı cemaatle kılmaları mecburî idi.)
  9. Çocuklar, gençler, yeni nesiller gerçek İslam mekteplerinde okutulmaz, onlara islamî eğitim verilmezse Dinin içi boşalır.
  10. Müslüman halk, Müslüman okumuşlar, Müslüman gençler ilmihal bilgilerine sahip değillerse Dinin içi boşalır.
  11. Din sömürüsünün yaygın olduğu yerde Dinin içi boşalır. Dinin içi boşaltılırsa sömürücüler ve soyguncular meydanı boş bulur, çok voli vurur.
  12. Sokakta Müslüman ile gayr-i müslim tefrik edilemezse (ayırt edilemezse) Dinin içi boşalmış demektir.
  13. İslamın estetik, sanat, güzellik boyutu yitirilirse, Dinin içi boşalır. (Son elli yılda yapılan 50 bin camiden sadece 50’si mimarlık ve sanat bakımından güzel oldu...)
  14. Ticaret, sanayi, iş, çalışma hayatında Fütüvvet ahlakı ve ilkeleri yitirilirse Dinin içi boşalır ve Ümmet çöker.
  15. İslam ailesi yitirilirse Dinin içi boşalır ve topyekûn bir çöküş olur.
  16. Erkeğin, ailenin reisi olmadığı yerde Din çöker. (Bugünkü Medenî Kanuna göre ailenin reisi yoktur. Başsız bir aile...)
  17. Kur’an-ı Kerimin ehliyetsiz kişiler tarafından re’y ve heva ile tefsir edildiği, kitap piyasasında yüzlerce yanlış tercümenin, mealin, tefsirin bulunduğu, cahillerin Kutsal Kitabı kendi kafalarına ve işkembelerine göre yorumladığı bir yerde Dinin için boşalır.
  18. İslam yetmiyormuş gibi yüzlerce İslamcılığın zuhur ettiği bir ülkede Dinin için boşaltılır.
  19. Emr-i maruf ve nehy-i münker yapılmayan bir yerde Dinin içi boşalır.
  20. Müslüman okumuşların, ziyalıların, elitlerin, idarecilerin; islamî Kur’anî Nebevî Şer’î ölçütlerle (kıstas kriter) düşünmediği, muhakeme etmediği bir toplumda Dinin için boşalır.
  21. Müslümanlar İslam zihniyetine sahip olmazlarsa orada Dinin içi boşalır ve sonunda feci bir sukut ve tahribat olur.
  22. Müslümanlar nefs-i emmareleriyle Büyük Cihad yapmazlarsa Dinin içi boşalır.
  23. Resulullah (Salat ve selam olsun ona) Din nasihattir buyurmuştur. Kur’anî Nebevî nasihatin olmadığı, halkın etkili nasihatlerle çekilip çevrilmediği yerde Dinin için boşalır.
  24. Cami imamlıklarının (istisnalar dışında) parayla, ücretle, maaşla namaz kıldırma memurluğu seviyesine indirildiği Müslüman bir ülkede İslamın içi boşalır.
  25. Fırka-i Nâciye olan Ehl-i Sünnet ve cemaatin horlandığı, bid’at fırkalarıyla bir tutulduğu bir yerde Dinin için boşalır.
  26. Resulullahın Sünnetinin ya tamamen, yahut bir kısmının inkar edildiği, hafife alındığı, mütevâtir ve sahih hadislerin red ve tekzib edildiği bir yerde Dinin için boşalır.
Yirmi altı madde yazdım... Ey Müslümanlar!.. Ellerinizden öperim, İslamın Tasavvufun içi boşaltılıyor. Lütfen ilgisiz kalmayınız. Bilenler çareler çözümler arasın, Dinini içi boşaltılmasın. Ehliyetli bir ulema heyeti TOPYEKÛN bir ISLAH planı projesi hazırlasın. Bu program hayata tatbik edilsin. Allah saklasın, Din yıkılırsa kâfirlerle, münafıklarla, İslam düşmanları ile birlikte biz Müslümanlar da enkazın altında kalır helak oluruz.

Kamuoyuna...



Eygi beği nasıl bilirsiniz?

Sol tarafın anlatımından ve yazılardan tanımaya kalkarsam kötü bilirim.
Sağ tarafın '' '' '' '' iyi bilirim.

********************

Neyse bireyin iyiliği de kendine- kötülüğü de kendinedir. Hatta kendince iyi işler yaptığının- iyi insan olduğunun(15 temmuz uçak ve tank kaçıranlar mesela) sanrısında böyle belki ülkede bir sürü insan vardır. Ben eygiyi şahsen tanımam yazılarından kendisini az buçuk tanımışlığım vardır. O bakımdan ben islam düsturunca bir tanımlama olan, peygamberin tanımlaması olan, kendisine ne iyidir- ne de kötüdür diyeceğim. Tanırısı kişinin ne olduğunu daha iyi bilir diyip başka noktalara değineceğim,
Sayın general bir şeyler iddia ediyorsa. Orada duracaksın. Ve koskoca Paşa diyeceksin. Öyle işkembei kübradan atıp tutmaz tutamaz diyecek temkinli bakıp- tartacaksın!

Evet, T.C. bir takım insanlar vardır. Ve bu insanlar gerek jıt olsun gerek emayti olsun. Gerektiğinde görevlendirilirler. İllegal olarak. Sayın Eygi' ye ait emayti de bu şahıslardandır. Bizim elemanızmdır diye fişlenmişse. Sayın eygi bence yanlış kişiye çatmaktadır.

O görevi kabul etmeden önce düşünecekti. İlle para almasına gerek yoktur. Bir mahalle bakkalıi bir mahalle manavı bir bilmem ne esnafı veya falanca sivile böyle bir görev teklif edilmiş ve ismi o resmi olmayan görevli(seferberlik hali) kişilere kaydedilmiş olabilir. Ki toplumda böyle bir çok insanlar karşılaşırız. Adam daha dünkü çulsuzdur. Bir bakmışsın sermyesiz birden bir takım işlere kalkışabilmiştir? Demek ki general öyle hepden havaya atıp tutmuyor olsa gerek. Devlete çalışan sayın Susurluk ayran tosttan da mı akletmezsiniz .) Devlet içinde devletçilik işleri tehlikeli işler. Adam iyi insandır. Beşerdir. Bir gün gelir şaşar. Ama bu para için olur. Ama başka imkanlar olur. Makam mevki şöhret. v.s.

Sayın eygi den sokağa çıksak binlerce kat daha iyi yazar çizer bulunabilir. Evet sayın eygi kendisinin bedava yazdığını söylüyor. Doğrudur veya değildir bilmem. Ama onun gibi bir bilinmiş gazetede yazmak için üstüne para verecek daha iyi yazarlar bulunabilir. Bunuda iddia ediyorum.
Denemesi bedava bugün ilan verin atıyorum milliyet gazetesinde, sınavla ve liayakalta üzerine bize para verecek köşe yazarları aranıyor diye. Ertesi gün on binlerce yazarın başvurusu olmazsa bende hiç bir şey bilmiyorum. Ve ayrıca bütün köşebaşları tutulmuştur.
Öyle para'lel odaklarca kollanmadan seni oralarda yazdırmazlar.. Yok öyle bir Türkiye.. Sayın eygi bu masalları birilerine yutturur da bizim gözler bu ilizyona kapalı maalesef. Hem ben kendisinin esasında başka bir ülkede mesela bir arapistan veya diğer şeriat ülkelerinde yazmamasını garipsemekteyim. Bu ülkenin kanunlarına rağmen muhalifmiş gibi yapamazsın. Ancak öyle yaptırtırlar gösterirler adama..

Sayın eygi bundan neden rahatsızdır? İllegal devlete yardım ettiğinin elbetteki mahkemede ispatı yapılamaz. Ayrıca ceketimden başka hiç bir şeyim yok argümanını nurcufetoş da kullanmıştır. VE bugün sayın REİSİ CUMHURUMUZ da bu sahtekarlığı afişe etmiştir.
Hülasa akım demekle fetonur cemaati ak-la-na-maz.

CEKET1.jpg


Sayın Reisi Cumhur Recep Tayyip Beyefendimiz. Bu fetonurculara sızmayı başarıp şimdilik boyun eğdirimiştir.
Yarın ne olur orasını bilemem. Şu anık durum budur.
 
Son düzenleme:

rabbinsadikkulu

FETÖ nurcu değildir!
Katılım
10 Ocak 2012
Mesajlar
9,937
Tepkime puanı
131
Puanları
0
Hüsnü Mahalli: Barzani'yi ölmekten Türkler kurtardı


 

rabbinsadikkulu

FETÖ nurcu değildir!
Katılım
10 Ocak 2012
Mesajlar
9,937
Tepkime puanı
131
Puanları
0
Türkiyede Siyaset ve Din - Dücane Cündioğlu & Yıldıray Oğur (Medya Analiz - TV 5 - 28.12.2018)


 

rabbinsadikkulu

FETÖ nurcu değildir!
Katılım
10 Ocak 2012
Mesajlar
9,937
Tepkime puanı
131
Puanları
0
Aytunç Altındal: Dünya her 108 senede bir büyük değişim yaşar. Son değişim 1989 da başladı...

 

rabbinsadikkulu

FETÖ nurcu değildir!
Katılım
10 Ocak 2012
Mesajlar
9,937
Tepkime puanı
131
Puanları
0
İbretlik ilahiyatçılardan biri daha....

İlahiyatçı Hasan Aydın, Mustafa Kemal'in İslam Dinine Hizmetini (!?) anlatıyor...




İlahiyatçı Hasan Aydın, "HZ.MUHAMMED (SAV) SAKAL, CÜBBE, SARIK GETİRMEDİ" diyor...




not: sonra bunun yetiştirdiği ilahiyat mezunlarından hayır bekler de dururuz....
 

rabbinsadikkulu

FETÖ nurcu değildir!
Katılım
10 Ocak 2012
Mesajlar
9,937
Tepkime puanı
131
Puanları
0
Hulki Cevizoğlu: Amerika 1919'da Türkiye'yi İşgal Etti

 

rabbinsadikkulu

FETÖ nurcu değildir!
Katılım
10 Ocak 2012
Mesajlar
9,937
Tepkime puanı
131
Puanları
0
dinlerarası diyalog ihaneti hakkında (konuşmacı: halil huli)

 
Üst