Herkes baba olamaz ki…!

TuaNa MiNa

Paylaşımcı
Katılım
11 Eyl 2006
Mesajlar
358
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
35
Konum
SeVDa OkYaNuSu
Herkes baba olamaz ki…!

…her erkek bir is sahibi olabilir..!
Az-cok demeden, evini gecindirebilecek
kadar para kazanabilir.
Arkadaslari olabilir… kendisine guvenen…
kendisinin de onlara guvendigi…
Akrabalari olabilir… hic incitmedigi…
hic ihmal etmedigi…
Sozu sohbeti keyifli olabilir.
Meslek hayatinda da basarili…
Kim varsa etrafinda, kirmamak icin,
onlara "hayir" dememek icin kosusturabilir…
Aksama kadar bircok kisinin sikintisiyla
ugrasabilir.
iki lokma ekmek goturebilmek icin evine,
kendisini cok yorabilir…
Sosyal ortamlarda, sosyal aktivitelerde
bol bol faaliyet yapabilir…
Sevdigi takimin hicbir macini kacirmayabilir…
alinan yenilgiler icin gunlerce kafa yorabilir…
Evlatlarinin gelecegi icin turlu yatirimlar yapabilir…
Onlara her seyin en iyisini,
en kalitesini almak icin kendisini paralayabilir…
Ozel okullara yollayabilir…
ozel hocalar tutabilir…
Cocuklarina nasihat etmek icin "Aferin… akilli ol…
benim gibi sikinti cekme… calis, adam ol…
ezdirme kendini" diyebilir…
…vs…vs…
Her erkek bunlarin tumunu yapabilir…

…ama her erkek "Baba" olamaz ki…!

Cunku tum bu saydiklarim erkekleri
"BABA" yapmaz ki…!



Kucuk bir erkek cocugundan gelmis gecen gun
bir soru…
Diyor ki "Mehtap Ablacim… ben sizi hergun izliyorum…
siz kucukken sizin babaniz da benim babam gibi
eve az mi geliyordu…?"

Dusundum… babami dusundum… kendimi dusundum…
bu minik kalbin parmaklarindan dokulen satirlari dusundum.

Ne olabilirdi dokuz yasinda bir erkek cocuguna
bunu soyleten?
Babasina hasret, ama bir o kadar da babasiyla bir olmak
istemesini, yasamin kaygan zemininde harekete geciren…

Baba olmak nasil bir sey biliyor musunuz sevgili okurlarim…?

Baba olmak, dibi azgin sularla dolu bir gol uzerinde,
soguk havalarin da etkisiyle buz tutmus
bir kaygan zeminde, dusup basini carpmayacak kadar
basarili bir kosucu…
buzu kirmamayi basaracak kadar hassas hareketlerle
yurumeyi bilen bir dengeleyici…
ve tum bu kosusturmalarin arasinda da elindeki
kendisine emanet edilmis minik kalplere,
babaligin nasil bir sey oldugunu yasatabilecek ve
onlari hayata guvenle hazirlayabilecek kadar
donanimli olabilmeyi basarmaktir.

Oyle bir hayat ki… sizi azgin sularda bogulmadan
yasamanin bir yolunu bulmaya zorluyor…
tum bu zorlantilarin arasinda da olan
cocuklarimiza oluyor.


Cocuklar icin baba, bilincalti surecleri acisindan ve
terapotik bir dille soylemem gerekirse "KAHRAMAN"dir.
Bilincaltinin gizli kahramanlari babalarimizdir.

Baba yanimizdaysa, korkmayiz…
Baba yanimizdaysa guvendeyiz…
Peki ya baba yanimizda degilse…?



Babanin olmadigi yerlerde anneler devreye giriyor
sevgili beyler…!

"Canim yabanci degil ya… o da annesi…
benim yerime ilgilensin…" diyerek kendinizi kurtaramazsiniz.
Cunku annenin karsiladigi duygusal beslemeyle,
babanin karsiladigi duygusal beslemeler son derece farkli.

Baba, "ozguven, guc, kuvvet, yasam karsisinda guclu olma"
duygularini beslerken;
anneler "merhamet, vicdan" duygularinin olusmasina
neden oluyor.

Baba iliskisi yeterince gelismemis cocuklarda
ozguven sorunuyla karsilasirken;
annesiyle yeterince duygusal iliski gelistirememis cocuklarda da
merhamet duygulariyla ilgili zorlantilar oldugunu goruruz.

Babanin duygusal iliski kurmadigi, konusmadigi, sohbet etmedigi,
evladiyla yakin ve sicak iletisim kurmadigi durumlarda,
babayla yeterince muhatap olamayan cocuklarda,
anneden gelen duygular agir basmaya baslar.

Size garip gelebilir ama hic dikkat ettiniz mi?
onceden sokakta kavga eden cocuklar,
birbirlerini tehdit ederken: "Seni babama soyluyceemmmm…"
derlerdi.
Son donemlerde bu sozun yerini ne aldi…?
Evet bildiniz…
"Seni anneme soyluyycemmm…"

Ozellikle erkek cocuklar icin "anneye soyleme" durumu
bence tehlikeli.

Neden…?
Birincisi; babanin, yasamin bir parcasi olmamasina isaret eder.
İkincisi; erkek cocugun, baba figuruyle yeterince
muhatap olmamasindan dolayi, yani ozdesim kuracagi,
benzemeye calisacagi bir yakin baba iliskisi olmamasindan dolayi,
anneyi "benzeme nesnesi" olarak kullanmaya baslamasi anlamina gelir.

…ne demek bu "anneyi benzeme nesnesi olarak
gormeye baslamasi" durumu?

Annelere benzeyen erkek cocuklarin cogalmasi demek…!
Bu tehlikeli sevgili babalar.

Dikkat ediyor musunuz?
Son on yildir duygusal, her seye aglayan,
olaylar karsisinda asiri duygusal tepkiler veren
delikanlilarin sayisinda cogalma oldu.
Universite ogrencisi genc erkekler,
kendilerini "ben cok duygusalim" diye tanimlamaya basladi.
Halbuki bu ozellik, ayni yastaki kiz cocuklarina
ozgu bir tavirdir.
Herhangi bir zorluk oldugunda genel beklenti
kizlarin uzulup aglamasi;
erkeklerin de aglayan insanlari teselli etmesidir.
Ya da olaya daha sagduyulu,
daha akilci bir cerceveden bakmasidir.

Ne oldu da isler bu noktaya dayandi?

Cok basit… babalar, "baba" olamadilar…

Babalar, erkek evlatlarina ve kiz evlatlarina
yeterince yakin davranmadilar.

Babalar, para kazanmanin, onlarin fiziksel ihtiyaclarini
doyurmanin asli gorevleri oldugu duygusunu uzerlerinden
atamadilar.

Babalar, cocuklarinin, kendileri icin kazanacaklari paradan
daha cok, baba iliskisine, babanin sarilip opmesine,
babayla oturup uzun sohbetler yapilmasina ihtiyac duyduklarini
bir turlu goremediler.

Ve… ve… yasam kosullari agirlastikca… evlerdeki paraya endeksli
ihtiyaclar arttikca… babalarin daha fazla calisip daha fazla
para kazanmalari gerekti…
ve bu madde, bu materyal, bu fiziksel ihtiyaca dayali malzeme,
onlarin "varliklarinin" yerini almaya basladi…

Oysa…
oysa cocuklarin paraya degil babaya ihtiyaclari var.
Mutsuz ve yeterince oturmamis bir sig iliskide, cocugunuza
en pahalisindan bilgisayar alirsiniz… yine de mutlu edemezsiniz…

…ama duygu yuklu, koruyan, gozeten, kusatan, destekleyen,
dengeleyen, sicacik bir baba-evlat iliskisinde, sizinle oynayacagi
on dakika saklambac, oturup sohbet edecegi saatler,
dunyanin en guzel hediyesidir de haberiniz bile yoktur…!

Sevgili babalar… siz para kazanmak icin evden uzaklastikca…
herhangi bir takimin macina ayirdiginiz zaman kadar bile
evlatlariniza zaman ayirmadikca ne oluyor biliyor musunuz?

Ozetle soyleyeyim…

Duygusal iliski kurup, besleme yapmadiginiz kizlariniz,
olmadik adamlarla evlenmeye kalkiyorlar.
Cunku kendilerine en yakin olan erkekle yeterince duygusal bir doyum gerceklesmedigi icin, sacinin telini bile vermeyeceginiz tur adamlarla
iliski yasamaya kalkiyorlar.

Ogullariniza gelince… ogullariniz… ogullariniz erkek gibi davranmayi
ogrenemiyorlar.
Surekli kadinlarla muhatap olmaktan, kadinlarin gittikleri
cay pogaca toplantilarina katilmaktan, kadinlarin sohbetlerini dinlemekten,
kadinlarin tepkilerini izlemekten, kadinlar gibi dusunup, kadinlar gibi
davranmaya basliyorlar.

Unutmayin ne olur… erkek davranislariyla kadin davranislari
birbirinden farklidir.
Ani bir durum ve olaya, kadinin verdigi tepkiyle erkegin verdigi tepki
kesinlikle birbirinden farklidir.

Sonucta kiz/erkek fark etmez,
her ikisi de ozguven sahibi olmayi, cabalamayi,
hayata saglikli gozlerle bakmayi,
duygularin basincindan uzak akilci dusunmeyi
babadan ogrenirler…

Onlara "ogretebilecek baba"lari varsa tabii…

Sevgiyle kalin…


mehtapkayaoglu
(Dn.Psikolog& Psikoterapist)
ahsugin <>
Date: Wed Jun 13, 2007 1:26 am
Subject: Herkes Baba olamaz kii..
Herkes "Baba" Olamaz Ki…!

Herkes baba olamaz ki…!

…her erkek bir is sahibi olabilir..!
Az-cok demeden, evini gecindirebilecek
kadar para kazanabilir.
Arkadaslari olabilir… kendisine guvenen…
kendisinin de onlara guvendigi…
Akrabalari olabilir… hic incitmedigi…
hic ihmal etmedigi…
Sozu sohbeti keyifli olabilir.
Meslek hayatinda da basarili…
Kim varsa etrafinda, kirmamak icin,
onlara "hayir" dememek icin kosusturabilir…
Aksama kadar bircok kisinin sikintisiyla
ugrasabilir.
iki lokma ekmek goturebilmek icin evine,
kendisini cok yorabilir…
Sosyal ortamlarda, sosyal aktivitelerde
bol bol faaliyet yapabilir…
Sevdigi takimin hicbir macini kacirmayabilir…
alinan yenilgiler icin gunlerce kafa yorabilir…
Evlatlarinin gelecegi icin turlu yatirimlar yapabilir…
Onlara her seyin en iyisini,
en kalitesini almak icin kendisini paralayabilir…
Ozel okullara yollayabilir…
ozel hocalar tutabilir…
Cocuklarina nasihat etmek icin "Aferin… akilli ol…
benim gibi sikinti cekme… calis, adam ol…
ezdirme kendini" diyebilir…
…vs…vs…
Her erkek bunlarin tumunu yapabilir…

…ama her erkek "Baba" olamaz ki…!

Cunku tum bu saydiklarim erkekleri
"BABA" yapmaz ki…!



Kucuk bir erkek cocugundan gelmis gecen gun
bir soru…
Diyor ki "Mehtap Ablacim… ben sizi hergun izliyorum…
siz kucukken sizin babaniz da benim babam gibi
eve az mi geliyordu…?"

Dusundum… babami dusundum… kendimi dusundum…
bu minik kalbin parmaklarindan dokulen satirlari dusundum.

Ne olabilirdi dokuz yasinda bir erkek cocuguna
bunu soyleten?
Babasina hasret, ama bir o kadar da babasiyla bir olmak
istemesini, yasamin kaygan zemininde harekete geciren…

Baba olmak nasil bir sey biliyor musunuz sevgili okurlarim…?

Baba olmak, dibi azgin sularla dolu bir gol uzerinde,
soguk havalarin da etkisiyle buz tutmus
bir kaygan zeminde, dusup basini carpmayacak kadar
basarili bir kosucu…
buzu kirmamayi basaracak kadar hassas hareketlerle
yurumeyi bilen bir dengeleyici…
ve tum bu kosusturmalarin arasinda da elindeki
kendisine emanet edilmis minik kalplere,
babaligin nasil bir sey oldugunu yasatabilecek ve
onlari hayata guvenle hazirlayabilecek kadar
donanimli olabilmeyi basarmaktir.

Oyle bir hayat ki… sizi azgin sularda bogulmadan
yasamanin bir yolunu bulmaya zorluyor…
tum bu zorlantilarin arasinda da olan
cocuklarimiza oluyor.


Cocuklar icin baba, bilincalti surecleri acisindan ve
terapotik bir dille soylemem gerekirse "KAHRAMAN"dir.
Bilincaltinin gizli kahramanlari babalarimizdir.

Baba yanimizdaysa, korkmayiz…
Baba yanimizdaysa guvendeyiz…
Peki ya baba yanimizda degilse…?



Babanin olmadigi yerlerde anneler devreye giriyor
sevgili beyler…!

"Canim yabanci degil ya… o da annesi…
benim yerime ilgilensin…" diyerek kendinizi kurtaramazsiniz.
Cunku annenin karsiladigi duygusal beslemeyle,
babanin karsiladigi duygusal beslemeler son derece farkli.

Baba, "ozguven, guc, kuvvet, yasam karsisinda guclu olma"
duygularini beslerken;
anneler "merhamet, vicdan" duygularinin olusmasina
neden oluyor.

Baba iliskisi yeterince gelismemis cocuklarda
ozguven sorunuyla karsilasirken;
annesiyle yeterince duygusal iliski gelistirememis cocuklarda da
merhamet duygulariyla ilgili zorlantilar oldugunu goruruz.

Babanin duygusal iliski kurmadigi, konusmadigi, sohbet etmedigi,
evladiyla yakin ve sicak iletisim kurmadigi durumlarda,
babayla yeterince muhatap olamayan cocuklarda,
anneden gelen duygular agir basmaya baslar.

Size garip gelebilir ama hic dikkat ettiniz mi?
onceden sokakta kavga eden cocuklar,
birbirlerini tehdit ederken: "Seni babama soyluyceemmmm…"
derlerdi.
Son donemlerde bu sozun yerini ne aldi…?
Evet bildiniz…
"Seni anneme soyluyycemmm…"

Ozellikle erkek cocuklar icin "anneye soyleme" durumu
bence tehlikeli.

Neden…?
Birincisi; babanin, yasamin bir parcasi olmamasina isaret eder.
İkincisi; erkek cocugun, baba figuruyle yeterince
muhatap olmamasindan dolayi, yani ozdesim kuracagi,
benzemeye calisacagi bir yakin baba iliskisi olmamasindan dolayi,
anneyi "benzeme nesnesi" olarak kullanmaya baslamasi anlamina gelir.

…ne demek bu "anneyi benzeme nesnesi olarak
gormeye baslamasi" durumu?

Annelere benzeyen erkek cocuklarin cogalmasi demek…!
Bu tehlikeli sevgili babalar.

Dikkat ediyor musunuz?
Son on yildir duygusal, her seye aglayan,
olaylar karsisinda asiri duygusal tepkiler veren
delikanlilarin sayisinda cogalma oldu.
Universite ogrencisi genc erkekler,
kendilerini "ben cok duygusalim" diye tanimlamaya basladi.
Halbuki bu ozellik, ayni yastaki kiz cocuklarina
ozgu bir tavirdir.
Herhangi bir zorluk oldugunda genel beklenti
kizlarin uzulup aglamasi;
erkeklerin de aglayan insanlari teselli etmesidir.
Ya da olaya daha sagduyulu,
daha akilci bir cerceveden bakmasidir.

Ne oldu da isler bu noktaya dayandi?

Cok basit… babalar, "baba" olamadilar…

Babalar, erkek evlatlarina ve kiz evlatlarina
yeterince yakin davranmadilar.

Babalar, para kazanmanin, onlarin fiziksel ihtiyaclarini
doyurmanin asli gorevleri oldugu duygusunu uzerlerinden
atamadilar.

Babalar, cocuklarinin, kendileri icin kazanacaklari paradan
daha cok, baba iliskisine, babanin sarilip opmesine,
babayla oturup uzun sohbetler yapilmasina ihtiyac duyduklarini
bir turlu goremediler.

Ve… ve… yasam kosullari agirlastikca… evlerdeki paraya endeksli
ihtiyaclar arttikca… babalarin daha fazla calisip daha fazla
para kazanmalari gerekti…
ve bu madde, bu materyal, bu fiziksel ihtiyaca dayali malzeme,
onlarin "varliklarinin" yerini almaya basladi…

Oysa…
oysa cocuklarin paraya degil babaya ihtiyaclari var.
Mutsuz ve yeterince oturmamis bir sig iliskide, cocugunuza
en pahalisindan bilgisayar alirsiniz… yine de mutlu edemezsiniz…

…ama duygu yuklu, koruyan, gozeten, kusatan, destekleyen,
dengeleyen, sicacik bir baba-evlat iliskisinde, sizinle oynayacagi
on dakika saklambac, oturup sohbet edecegi saatler,
dunyanin en guzel hediyesidir de haberiniz bile yoktur…!

Sevgili babalar… siz para kazanmak icin evden uzaklastikca…
herhangi bir takimin macina ayirdiginiz zaman kadar bile
evlatlariniza zaman ayirmadikca ne oluyor biliyor musunuz?

Ozetle soyleyeyim…

Duygusal iliski kurup, besleme yapmadiginiz kizlariniz,
olmadik adamlarla evlenmeye kalkiyorlar.
Cunku kendilerine en yakin olan erkekle yeterince duygusal bir doyum gerceklesmedigi icin, sacinin telini bile vermeyeceginiz tur adamlarla
iliski yasamaya kalkiyorlar.

Ogullariniza gelince… ogullariniz… ogullariniz erkek gibi davranmayi
ogrenemiyorlar.
Surekli kadinlarla muhatap olmaktan, kadinlarin gittikleri
cay pogaca toplantilarina katilmaktan, kadinlarin sohbetlerini dinlemekten,
kadinlarin tepkilerini izlemekten, kadinlar gibi dusunup, kadinlar gibi
davranmaya basliyorlar.

Unutmayin ne olur… erkek davranislariyla kadin davranislari
birbirinden farklidir.
Ani bir durum ve olaya, kadinin verdigi tepkiyle erkegin verdigi tepki
kesinlikle birbirinden farklidir.

Sonucta kiz/erkek fark etmez,
her ikisi de ozguven sahibi olmayi, cabalamayi,
hayata saglikli gozlerle bakmayi,
duygularin basincindan uzak akilci dusunmeyi
babadan ogrenirler…

Onlara "ogretebilecek baba"lari varsa tabii…

Sevgiyle kalin…


mehtapkayaoglu
(Dn.Psikolog& Psikoterapist)


Şimdi bu soruyu kendime soruyorum...
Ben baba olabildim mi???

Selam ve dua ile en güzeline emanetsiniz...
 
Üst