Derin Manâ
Asistan
- Katılım
- 5 Haz 2007
- Mesajlar
- 260
- Tepkime puanı
- 0
- Puanları
- 0
Cumhuriyet Başyazarı İlhan Selçuk'a yönelik operasyon gerçekleştirildikten sonra Ergenekon'un medya bağlantıları deşifre olmaya başladı.
Türkiye'yi istediği yörüngede, yarı canlı, kontrol edilebilir düzeyde tutmaya çalışan Ergenekon'un suikastler, bombalamalar, satın almalar ve ******lerin kullanıldığı kasetlerle sürdürdüğü bu düzende, medyanın önemli bir yeri vardı.
Aslında yıllardır “tek merkezden atılan başlıklar” şeklinde ifade edilen şey, Ergenekon'un bu “LOBİ” gücünden kaynaklanıyordu. Anayasası da “LOBİ” ismini taşıyan Ergenekon, yıllardır Medyayı etkin biçimde kullandı.
Gözaltına alınan Vedat Yenerer'den Güler Kömürcü'ye kadar pek çok isim farklı düzeylerde medya ilişkileri içinde vardılar.
Ancak bir kale olan Cumhuriyet'in Başyazarı İlhan Selçuk'un bağlarının tespit edilmesi, Ergenekon Operasyonu'nda ulaşılan belgelerin derinliğine işaret ediyor. Bu derinliğe inilince de ister istemez “Büyük Medya”daki bağlantılara rastlanılacak.
Şamil Tayyar'ın köşesinde verdiği “Geçen ay Ergenekon soruşturması kapsamında 'tanık' sıfatıyla dinlenen birine şu soru yöneltilmiş: Aydın Doğan bu işlerin neresinde?” sorusu, Savcı Zekeriya Öz'ün bu noktayı araştırdığının delili.
Aslında birazdan okuyacağınız ve Ergenekon Operasyonu dosyasına da giren MSN kayıtları, Doğan Grubu ile Ergenekon arasındaki bağlantıları, Ergenekon'un Doğan Grubu'ndaki etkinliğini, Doğan Grubuna nasıl yazı ve haber sokabildiğini, hatta Doğan Grubu'na yazar bile kabul ettirebildiğini anlatıyor.
Önce MSN kayıtlarını okuyun, sonra olayların perde arkasına geçelim:
Türkiye'yi istediği yörüngede, yarı canlı, kontrol edilebilir düzeyde tutmaya çalışan Ergenekon'un suikastler, bombalamalar, satın almalar ve ******lerin kullanıldığı kasetlerle sürdürdüğü bu düzende, medyanın önemli bir yeri vardı.
Aslında yıllardır “tek merkezden atılan başlıklar” şeklinde ifade edilen şey, Ergenekon'un bu “LOBİ” gücünden kaynaklanıyordu. Anayasası da “LOBİ” ismini taşıyan Ergenekon, yıllardır Medyayı etkin biçimde kullandı.
Gözaltına alınan Vedat Yenerer'den Güler Kömürcü'ye kadar pek çok isim farklı düzeylerde medya ilişkileri içinde vardılar.
Ancak bir kale olan Cumhuriyet'in Başyazarı İlhan Selçuk'un bağlarının tespit edilmesi, Ergenekon Operasyonu'nda ulaşılan belgelerin derinliğine işaret ediyor. Bu derinliğe inilince de ister istemez “Büyük Medya”daki bağlantılara rastlanılacak.
Şamil Tayyar'ın köşesinde verdiği “Geçen ay Ergenekon soruşturması kapsamında 'tanık' sıfatıyla dinlenen birine şu soru yöneltilmiş: Aydın Doğan bu işlerin neresinde?” sorusu, Savcı Zekeriya Öz'ün bu noktayı araştırdığının delili.
Aslında birazdan okuyacağınız ve Ergenekon Operasyonu dosyasına da giren MSN kayıtları, Doğan Grubu ile Ergenekon arasındaki bağlantıları, Ergenekon'un Doğan Grubu'ndaki etkinliğini, Doğan Grubuna nasıl yazı ve haber sokabildiğini, hatta Doğan Grubu'na yazar bile kabul ettirebildiğini anlatıyor.
Önce MSN kayıtlarını okuyun, sonra olayların perde arkasına geçelim: