Hz. Mehdi A.S. Kimdir?

Akif

Yeni
Katılım
29 Haz 2006
Mesajlar
84
Tepkime puanı
44
Puanları
18
İlmi bilgiler ışığında Hz. Mehdi hakkındaki hadisleri derlemeye çalıştım. Bu konuda çok farklı bilgiler var sizlerin yorumunu merak ediyorum. Bana ilginç gelen Mehdiyet ve İstanbul'un fethi arasında bir bağlantının olduğu iddiası yahut rivayeti.

Hicretten bin dört yüz (1400) sene sonraki akidlerden iki veya üç akid say; o vakit Mehdî-i Emin çıkar ve bütün dünya ile harb eder. Dalalete düşenler ve Allah’ın gadabına uğramış olanlar ve münafıklar, İsra ve Mi’raç beldesi olan Kudüs’teki “Meciddun Dağları”nda onun için toplanırlar. Bütün dünyanın ve bütün hilelerin melikesi de Mehdî’ye karşı çıkar ki onun ismi zaniyedir (Amerika). Bu melike o gün bütün dünyayı dalalet ve küfre sevkeder. Yahudiler de o gün dünyaca en yüksek makamdadırlar. Bütün Kudüs’e, mukaddes beldeye hakimdirler. Bütün dünya denizden ve havadan Mehdî’nin üzerine hücum eder. Ancak çok soğuk ve çok sıcak beldeler müstesna. Mehdî bakar ki bütün dünya çirkin hile ve planlarla aleyhinde ittifak ettiklerini görür. Fakat bilir ki Allah daha şiddetli mekr sahibidir ki, onların bütün hilelerini akim bırakır. Ve bütün kainat onun mülküdür ve ona dönecektir ve merci yalnız odur. Ve bütün dünya aslı ve fer’iyle onun bir hilkat şeceresidir. İşte bu kudrete malik olan Cenab-ı Hak, Mehdî’ye nusret için en şiddetli bir darbe ile onları vurur ve karayı, denizi ve semayı onlar üzerine yandırır. Ve Sema da onların üstüne şiddetli yağmurunu yağdırır. O gün bütün ehl-i arz küffara lanet eder. Allah da bütün küfrün zevalini irade eder”.

(Esme-l Mesalik Lieyyam-il Mehdîyy-il Meliki Li Küll-id Dünya Biemrillah-il Malik, Kelde bin Zeyd-216)

Hz. Muâz İbnu Cebel radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm (bir gün):

"Beytu'l-Makdis'in(MESCİD-İ AKSA) imârı Yesrib'in(MEDİNE) harabıdır. Yesrib'in harâbı melhamenin (Armegeddon savaşının) çıkmasıdır. Melhame İstanbul'un fethidir, İstanbul'un fethi Deccâl'in çıkmasıdır!" buyurdular. Sonra elini (Resûlullah), konuşmakta olduğu kimsenin (yani Hz. Muâz'ın) dizine vurdular ve:

"Bu söylediğim kesinlikle hakikattir. Tıpkı senin burada oturman hak olduğu gibi" buyurdular."

Hz. Muaz burada kendisini kasdetmektedir. (Yani Aleyhissalatu vesselam'ın konuştuğu ve dizine elini vurduğu kimse Muaz İbnu Cebel radıyallahu anh'tır.)"

Ebu Davud, Melahim 3, (4294).

Abdullah İbnu Büsr radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:

"Melhame(ARMEGEDDON SAVAŞI) ile Medine'nin(İstanbul'un) fethi arasında altı yıl vardır. Yedinci yılda da Mesih Deccâl çıkar."

Ebu Davud, Melahim 4, (4296); İbnu Mace, Fiten 35, (4093).

"Rumlar(Hıristiyanlar), A'mak ve Dâbık (Irak) nam mahallere inmedikçek Kıyâmet kopmaz. Onlara karşı Medine'den bir ordu çıkar(AL QAİDE). Bunlar o gün arz ehlinin en hayırlılarıdır. Bu ordunun askerleri savaşmak üzere saf saf düzen alınca, Rumlar: ‘Bizden esir edilenlerle aramızdan çekilin de onları öldürelim!’ derler. Müslümanlar da: ‘Hayır! Vallahi sizinle, kardeşlerimizin arasından çekilmeyiz’ derler. Bunun üzerine (Mücahidler) onlarla harb eder. Bunlardan üçte biri inhizama uğrar.(Yağmalama Yapar) Allah ebediyen bunların tevbesini kabul etmez. Üçte biri katledilir, bunlar Allah indinde şehitlerin en faziletlileridir. Üçte biri de muzaffer olur. Bunlar ebediyen fitneye düşmezler. Bunlar İstanbul'u da fethederler. (Fetihten sonra) bunlar, kılıçlarını zeytin ağacına asmış ganimet taksim ederken, şeytan aralarında şöyle bir nidâ atar: ‘Mesih Deccal, ailelerinizde sizin yerinizi aldı!’ Bunun üzerine, çıkarlar. Ancak bu haber batıldır. Şam'a geldiklerinde (Deccal) çıkar. Bunlar savaş için hazırlık yapıp safları tanzim ederken, namaz için ikamet okunur. Derken İsa İbnu Meryem iner ve onlara gitmek ister. Allah'ın düşmanı, Hz. İsa'yı görünce, tıpkı tuzun suda erimesi gibi, erir de erir. Eğer bırakacak olsa, (kendi kendine) helak oluncaya kadar eriyecekti. Ancak Allah onu kudret eliyle öldürür; öyle ki onlara, harbesindeki kanını gösterir." (Müslim, Fiten 34, h. no: 2897)

"Bir tarafı karada bir tarafı da denizde olan bir şehir işittiniz mi?"(İstanbul) diye sordular. Oradakiler: ‘Evet!’ deyince, şöyle buyurdular: "İshakoğullarından yetmiş bin kişi bu şehre sefer tertiplemedikçe Kıyâmet kopmaz. Askerler şehre gelince konaklarlar. Ancak silahla savaşmazlar, tek bir ok dahi atmazlar. "Lailahe illallahu vallahu ekber!" derler. Bunun üzerine şehrin deniz tarafı düşer. Sonra askerleri ikinci kere, "Lailahe illallahu vallahu ekber" derler, şehrin diğer tarafı da düşer. Sonra tekrar "Lailahe illallahu vallahu ekber!" derler. Bu sefer onlara (kapılar) açılır. Oradan şehre girerler ve şehrin ganimetini toplarlar. Ganimetleri aralarında taksim ederlerken, yanlarına bir münadi gelip: "Deccal çıktı!" diye bağırır. Askerler her şeyi bırakıp geri dönerler" (Müslim, Fiten 78, h. no: 2920)

Hatip, Müttefek ve Müfterek’inde Ebu Hureyre’den tahric ettiler:
 

Akif

Yeni
Katılım
29 Haz 2006
Mesajlar
84
Tepkime puanı
44
Puanları
18
Rumlar benim soyumdan ve ismi ismime uygun bir vali (Mehdi) ye gadr ettikten sonra Amik denilen yerde sizinle savaşacaklardır. Burada müslümanların üçte biri öldürülür. Üçüncü gün ise savaş Rumlar aleyhine döner. Müslümanlar böylece savaşa devam ederler ve Konstantiniyye’yi fetheder ve oradaki malları taksim ederler. Tam bu sırada “Deccal sizin evinize girmiş ve çocuklarınızı esir almıştır” şeklinde bir ses duyacaklardır.

Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman 73

(Mehdi) Rumlarla 3 gün savaşacak 3. gün galibiyet onun olacak. Konstantiniyye fetholana kadar savaşa devam edecektir.

El-Kavlu’l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, 29

İbni Cerir tefsirinde Sudiy’den tahric etti:

Allah-u Teala’nin “Onların dünyadaki zilleti, Mehdi’nin çıkıp Konstantiniyye’yi fethetmesi ve Rumları yenmesidir.

Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, 76

Hz. Huzeyfe'den rivayet edilmiştir:

Aranızda "Nübüvvet" Allah'ın istediği kadar sürer sonra onu kaldırmayı istediği zaman da kaldırır. Ve Allah'ın murad ettiği kadar devam eden "Şiddetli bir Meliklik" idaresi gelir. Sonra onu kaldırmayı istediği zaman kaldırır. Sonra zorba bir idare gelir. Sonra da "Nübüvvet yolu üzere bir hilafet" gelir.

Ramuz El-Ehadis, 1/257 (Ebu Davud "Tayalisi" -Ahmet b. Hanbel "Müsned"inden)

Fitneleri önlemenin kendisine zor gelmeyeceği ve öldürmenin de onu vazgeçiremeyeceği Ehli Beytime mensup birisi (Mehdi) sahip olmadan günler geceler bitmeyecektir.

Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, 12

Amr b. Avf’dan (r.a.) rivayet edilmiştir.

Siz muhakkak Benü’l-Asfar ile savaşacaksınız. Sizden sonra gelenler de onlarla savaşacaklar. Nihayet Allah yolunda hiçbir kınayanın kınamasından korkmayan seçkin müslümanlar onlarla savaşa çıkacaklar ve tesbihler ve tekbirlerle Konstantiniyye’yi fethedecekler.

Sünen-i Ibni-i Mace, 10/359

"Yakında size Horasan tarafindan siyah bayraklılar gelecek. Kar üzerinde emekliyerek olsa da onlara iltihak ediniz. Zira onların arasında Allah'in halifesi 'Mehdi' vardır."

(Hz. Sevban r.a. / Ramuz El-Ehadis 1. Cilt, Sayfa 298, No 2)

Ahmet, Müslim, İbni Cüreyr ve İbni Hibban, Cabir b. Abdullah(r.a.) tahric ettiler:

Kıyamete (Deccal ile savaşa) kadar benim ümmetimden bir grub hak üzere galip olarak çarpışacaktır. Ve İsa b. Meryem gökten nüzul ettiğinde onların emiri (Mehdi) kendisine, “Gel bize namazı kıldır” der. Ancak O su ümmete Allah’ın bir ikramı olarak “Sizin biriniz, diğerlerinize emridir” cevabını verir.

Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman 80
 
Üst