mavera07
Asistan
Biliyorsunuz, Yahudi-Masonik örgütler ile Siyonistler arasındaki iletişim, haberleşme, mesajlaşma yöntemleri son derece şifreli ve özeldir.
İlker Başbuğun yaptığı açıklamaların içerisine kriptolanmış adrese teslim şifreleri, mesajları kısaca anlamaya çalışalım.
-Başbuğ: ”Cezaevinde 26 ay yattım. Bu da tarihin cilvesi midir ki, ben 26. Genelkurmay Başkanıyım!”
Mesaj:” 26. genelkurmay başkanını, tam tamına 26 ay hapiste tutan ve sonrasında tahliye eden güç ve irade AK Parti iktidarı olamaz. Çünkü böyle bir ince ayrıntıyı, zamanlamayı düşünüp gerçekleştirecek üstün akıl, Başbakan Erdoğan’ın çapını aşar!”
-Başbuğ: “Cezaevi ne derseniz, cezaevi acı ızdırap, çile çekmek. Ama bütün samimiyetimle söylüyorum ki bütün bunlara rağmen şu an içimde hiçbir şekilde nefret ve intikam duyguları taşımıyorum. Nefreti, sevgi alt eder. Biz öyle yetiştik. İçimiz sevgi dolu.”
İzahı: “ İsrail’e hizmet ettiğim, menfaatlerini gözettiğim için içeride yattığım 26 aydan en ufak bir pişmanlık duymuyorum. İsrail’e duyduğum sevgi ve muhabbette hiçbir eksilme yok!”
-Başbuğ: “Benim ve bütün arkadaşlarımın elleri ve yürekleri tertemiz. Bunun için bütün arkadaşlarım adına şunu ifade ediyorum bizim tek bir isteğimiz var: Adalet!Ve bu adaletin gerçekleşmesinin elbette takipçisi olacağız.”
Şifre: “ Ben ve arkadaşlarımın tek bir arzusu var!O da Türkiye’nin yeniden İsrail’le metres hayatına geri dönmesi. Bunun gerçekleşmesi için elimizden gelen gayreti, tüm çabayı göstermeye hazırız!”
-Başbuğ: “Ümraniye'de bulunan birkaç el bombasından hareket ederek sanal bir Ergenekon terör örgütü yaratma projesini kimler planlamıştır? Kimler bunu uygulamıştır? Eğer Türkiye Cumhuriyeti tekrar hukuk devleti olmak durumundaysa bu sorunun cevabı mutlaka bulunmalıdır.”
Şifre: “ İlker Başbuğ açıkça İsrail’e şu mesajı veriyor:Bizim tek bir suçumuz var!O da İsrail’e sadakat gösterip hizmet etmek. Bu yüzden bizi cezalandıran derin güç odağını ortaya çıkarıp bulmak ve yaptıklarının hesabını sormak İsrail’in boynunun borcudur. Eğer Türkiye Cumhuriyeti eskiden olduğu gibi tekrar İsrail ve uzantısı Ergenekon derin devleti mensuplarının hâkimiyetine sokulmak isteniyorsa yapılanların mutlaka intikamı alınmalıdır!”
-Başbuğ:” Biz tek bir şey istiyoruz: Adalet istiyoruz. Ve bu adaletin gerçekleşmesi için görev başında nasıl mücadele ettiysem burada iki yıl içerisinde nasıl mücadele ettiysem dışarıda bulunduğum sürede de aynı şeklide mücadeleme devam edeceğim. “
Yorumu: “ Görev başındayken, hapisteyken nasıl İsrail’in çıkarlarını, menfaatlerini koruyup gözettiysem bundan sonrada aynı amaç uğruna tüm gücümle mücadele etmeye hazırım!”
-Başbuğ:” Son olarak söyleyeceğim şudur: Türkiye Cumhuriyeti Devleti Cumhuriyet tarihinin en kritik dönemlerinden birini yaşamaktadır. Özellikle yargı alanında maalesef bütünüyle altını çiziyorum tümünü suçlayamayız. Bütünüyle ayakta kalan bir tek kurum vardır: Anayasa Mahkemesi. “
Anlamı: “ Bizi içeriye tıkan derin devlet ile İsrail arasındaki güç mücadelesinde çok kritik bir dönemeçteyiz. Bu derin güç merkezi özellikle yargıyı tamamen kontrolü altına almış durumda. Bizi serbest bırakan Anayasa Mahkemesi de bu derin devlet yapılanmasının kontrolündedir. Anayasa Mahkemesi tahliye olmamızın önünü açtığına göre bizi devlet idaresinden tasfiye eden güç merkezinin başka bir hesabı olmalı!”
İlker Başbuğun yaptığı açıklamaların içerisine kriptolanmış adrese teslim şifreleri, mesajları kısaca anlamaya çalışalım.
-Başbuğ: ”Cezaevinde 26 ay yattım. Bu da tarihin cilvesi midir ki, ben 26. Genelkurmay Başkanıyım!”
Mesaj:” 26. genelkurmay başkanını, tam tamına 26 ay hapiste tutan ve sonrasında tahliye eden güç ve irade AK Parti iktidarı olamaz. Çünkü böyle bir ince ayrıntıyı, zamanlamayı düşünüp gerçekleştirecek üstün akıl, Başbakan Erdoğan’ın çapını aşar!”
-Başbuğ: “Cezaevi ne derseniz, cezaevi acı ızdırap, çile çekmek. Ama bütün samimiyetimle söylüyorum ki bütün bunlara rağmen şu an içimde hiçbir şekilde nefret ve intikam duyguları taşımıyorum. Nefreti, sevgi alt eder. Biz öyle yetiştik. İçimiz sevgi dolu.”
İzahı: “ İsrail’e hizmet ettiğim, menfaatlerini gözettiğim için içeride yattığım 26 aydan en ufak bir pişmanlık duymuyorum. İsrail’e duyduğum sevgi ve muhabbette hiçbir eksilme yok!”
-Başbuğ: “Benim ve bütün arkadaşlarımın elleri ve yürekleri tertemiz. Bunun için bütün arkadaşlarım adına şunu ifade ediyorum bizim tek bir isteğimiz var: Adalet!Ve bu adaletin gerçekleşmesinin elbette takipçisi olacağız.”
Şifre: “ Ben ve arkadaşlarımın tek bir arzusu var!O da Türkiye’nin yeniden İsrail’le metres hayatına geri dönmesi. Bunun gerçekleşmesi için elimizden gelen gayreti, tüm çabayı göstermeye hazırız!”
-Başbuğ: “Ümraniye'de bulunan birkaç el bombasından hareket ederek sanal bir Ergenekon terör örgütü yaratma projesini kimler planlamıştır? Kimler bunu uygulamıştır? Eğer Türkiye Cumhuriyeti tekrar hukuk devleti olmak durumundaysa bu sorunun cevabı mutlaka bulunmalıdır.”
Şifre: “ İlker Başbuğ açıkça İsrail’e şu mesajı veriyor:Bizim tek bir suçumuz var!O da İsrail’e sadakat gösterip hizmet etmek. Bu yüzden bizi cezalandıran derin güç odağını ortaya çıkarıp bulmak ve yaptıklarının hesabını sormak İsrail’in boynunun borcudur. Eğer Türkiye Cumhuriyeti eskiden olduğu gibi tekrar İsrail ve uzantısı Ergenekon derin devleti mensuplarının hâkimiyetine sokulmak isteniyorsa yapılanların mutlaka intikamı alınmalıdır!”
-Başbuğ:” Biz tek bir şey istiyoruz: Adalet istiyoruz. Ve bu adaletin gerçekleşmesi için görev başında nasıl mücadele ettiysem burada iki yıl içerisinde nasıl mücadele ettiysem dışarıda bulunduğum sürede de aynı şeklide mücadeleme devam edeceğim. “
Yorumu: “ Görev başındayken, hapisteyken nasıl İsrail’in çıkarlarını, menfaatlerini koruyup gözettiysem bundan sonrada aynı amaç uğruna tüm gücümle mücadele etmeye hazırım!”
-Başbuğ:” Son olarak söyleyeceğim şudur: Türkiye Cumhuriyeti Devleti Cumhuriyet tarihinin en kritik dönemlerinden birini yaşamaktadır. Özellikle yargı alanında maalesef bütünüyle altını çiziyorum tümünü suçlayamayız. Bütünüyle ayakta kalan bir tek kurum vardır: Anayasa Mahkemesi. “
Anlamı: “ Bizi içeriye tıkan derin devlet ile İsrail arasındaki güç mücadelesinde çok kritik bir dönemeçteyiz. Bu derin güç merkezi özellikle yargıyı tamamen kontrolü altına almış durumda. Bizi serbest bırakan Anayasa Mahkemesi de bu derin devlet yapılanmasının kontrolündedir. Anayasa Mahkemesi tahliye olmamızın önünü açtığına göre bizi devlet idaresinden tasfiye eden güç merkezinin başka bir hesabı olmalı!”