ister tanı ister tanıma, bugün israil bir KÜFÜR otoritesidir ve cibiliyetinin iktizası olan ZULMÜ işletmeye devam edecektir.. şeytanın keydi (hilesi) zayıftır ama -Allah'ın kaza ve kaderi ile- teshirini icra ettiği fert ve kavimler üzerinde bir otoritesi (yaptırım gücü) vardır..
işte bu otorite o otoritedir.. Hocaefendi'nin kullandığı "otorite" kelimesi bu siyonist yapıyı, zalim ve terörist devleti bir tasvib ve tezkiye manası içermiyor.. Hoca- haşa ve kella- israil'i gizliden gizliye onore de etmiyor alttan alttan kayırmıyor da; zımnî uyarı yapıyor uyarı..!
maksud: araklayın kendinizi, kafanıza göre hareket etmeyin, şerrinden sakının bu kafirlerin, ki her türlü kalleşliği kötülüğü işleyecek potansiyeli haizdirler demeğe gelir.. (*)
[istitrad: Hocaefendi aslında hassas dakik dengeli bir insan, her zaman zarif (kavl-i leyyin) kelimeler kullanır.. hatta uslubumuz namusumuzdur der.. ama 70 yılda bir cellalenip şöyle ağız dolusu "yeter! Allah belanızı versin! Allah size lanet etsin be! ey yalancılar! ey zalimler güruhu!" diyesi geldi onu da müla'ane ve mübahase tarzı ile Sünnet-i seniyyeye uygun bir zerafetle yerine getirdi.. Maşeallah.. Barekallah..
]
(*) bu ne korkaklıktır ne de gamsızlık; açık basit sivil siyasetidir.. somut ve reel çözüm, devletler arası pazarlık, diyalog ve diplomasiye kalmıştır; devlet (otorite) devlete (otoriteye) zor yoldan bir şeyi kabul ettirebilir tehdit de edebilir blöf de yapabilir ama silahsız savunmasız sivillerin devletlere kabul ettirebilecekleri bir şey yoktur..
ancak yüce sultan ALLAH'a yapılan Dualar müstesnadır.. [Takva ve İhlas-ı şerif ile olursa..]
Hocaefendi evvelsi gün şöyle diyor: (videosu var) "..sizden ricam DUA edin günde ÜÇ SAAT da Dua etseniz yine az Dua etmiş olursunuz.." [kılınan namazlar kazalar nafileler, okunan Kur'anlar ezberler, hatimler, çekilen evrad-ı şerifler ve sair salavatlar ve bu arada okunan kütüb ve makalat ve sohbet-i canan hariç ÜÇ SAAT DUA..]
fefhem cidden.. (iyi anla) va'mel kat'an.. (ve mutlaka amel et)