Kadına şiddet, merhamet gözünü körleştiriyor

can feda

Profesör
Katılım
11 Ocak 2015
Mesajlar
1,014
Tepkime puanı
13
Puanları
0
Konum
dünya...
siddet.jpg


Türkiye’de son yıllarda kadına yönelik şiddet gündemden bir türlü düşmüyor. Öyle ki şiddet rakamları artık yüz binlerle ifade edilir oldu. Şiddete maruz kalmada eğitimli olmanın ya da aile desteğinin de hiçbir etkisi yok.
Zira şiddet gören kadınlardan kimi profesör, kimi bir evin bir kızı. Hatta bazıları ölümle, koca dayağından kurtulmak için gittiği baba evinde yüzleşiyor. Oysa önlem almak için 2012’den beri onlarca tedbir ortaya konuldu. Şiddeti Önleme Yasası, elektronik kelepçe, acil yardım butonu, şiddeti önleme merkezleri… Ancak erkeğin aklında ve kalbinde ‘bu zulüm insana nasıl yapılır?’ hissini uyandırmayan tüm uygulamalar, başarısızlıkla sonuçlanıyor. Yaşadıkları bu şiddetin, şefkat kahramanı kadınların dünyasında nasıl bir tahribata yol açtığını anlamak zor değil.
Eskiler kız çocuğuna “kerîme” dermiş. Kerîme, gözbebeği ile aynı mânâya gelirmiş. Büyüklerimiz, kız çocuğuna bu adın verilmesini, ‘Çok kıymetli, kıymetli olduğu kadar lüzumlu, lüzumlu olduğu kadar da en nazik bir uzvu bütün önemiyle ifade etmektedir.’ şeklinde yorumluyor.
Karısına, kızına ya da kız kardeşine şiddet uygulayan erkeklere soralım: Bir kürdan alıp, gözünüze batırabilir misiniz? ‘Artık seni filancaya verdim, ister gözüne taksın isterse çöpe atsın!’ diyebilir misiniz? Ya da ‘Babam artık senden kurtulmamı söyledi’ deyip, gözünüzü söndürüp toprağa atabilir misiniz?
Çevirip başınızı kızınıza ve kız kardeşinize bir bakın. Gözünüz gibi esirgediğiniz bu masuma, Ayşe Paşalı, Özgecan Aslan ve adı unutulup giden binlerce kadının yaşadıkları nasıl reva görülebilir? Sanki gözümüze bir çöp batmış gibi içimiz cız ediyor değil mi? O halde gözbebekleriniz için şefkat, merhamet ve sevgi ile örgülenmiş bir yuva sunun. Büyüklerimizin bir zamanlar ifade ettiği gibi, anneler bir öğretmen gibi kız-erkek ayırt etmeden ruhundaki ilhamı, temiz dimağlara boşaltsın. Sevinç ve kederiyle barışık, kin ve nefrete kapalı, her hâliyle yaşatmaya ve tamir etmeye çaba gösteren nesiller yetiştirsin. İşte o zaman bu sıkıntılar çözüme ulaşır. Yoksa kadına yönelik bu şiddet böyle devam ederse, âmâ bir topluma dönüşeceğiz.
 
Üst