Kars'da öldürülen 9 yaşındaki Mert'in katili yakalandı!!

alitufan2003

Profesör
Katılım
27 Ağu 2013
Mesajlar
1,370
Tepkime puanı
11
Puanları
0
Konum
Yalova
suç işleyen cezalandırılmalıdır. ama ceza ölüm olmamalı. o zaman ilahi cezaya kalıyor iş. insani ceza yok sayılmış oluyor. ölüm pek o kadar caydırıcı da değil.

kısas da doğru bir yaklaşım değil.

Ben bazen bu foruma gerçekten şaşırıyorum...
Bu forum felsefe forumu değil!!!
sasın meşruluğu Kur'an-ı kerim, Sünnet-i seniyye, İcmâ ile sabittir.
Adam kalkıyor Allah-u teala'nın emrine bu doğru yaklaşım değildir diyor...
Tövbe tövbe..
Arkadaşım felsefe yapacaksan git başka foruma..


Allah-u Teâlâ zulmü kaldırmak ve insanlar arasında eşitliği sağlamak için kısas Âyet-i kerime'lerini indirmiş ve şöyle buyurmuştur:
"Ey iman edenler! Öldürenler hakkında size kısas farz kılındı." (Bakara: 178)
"Kısasta sizin için hayat vardır." (Bakara: 179)

Kasten öldürmenin cezası Sünnet-i seniyye'de de belirlenmiştir.
Abdullah bin Ömer -radiyallahu anhümâ-dan rivayet edilen bir Hadis-i şerif'te şöyle buyurulmaktadır:
"Kim mümin bir kimseyi (kasten) öldürürse, katil bu sebeple kısas olunur." (Ebu Dâvud: 4539)


Müslümanlar için NOKTA!!!
 

Mugalata

Kıdemli Üye
Katılım
10 Mar 2014
Mesajlar
4,252
Tepkime puanı
146
Puanları
0
Konum
izmir
Ben bazen bu foruma gerçekten şaşırıyorum...
Bu forum felsefe forumu değil!!!
sasın meşruluğu Kur'an-ı kerim, Sünnet-i seniyye, İcmâ ile sabittir.
Adam kalkıyor Allah-u teala'nın emrine bu doğru yaklaşım değildir diyor...
Tövbe tövbe..
Arkadaşım felsefe yapacaksan git başka foruma..

bütün yorumlarımızın felsefî bir temeli vardır. senin bu yorumunun bile... felsefesiz bir düşünce ve iman düşünülemez. senin, bütün yorumların kuran'ın hükümleriyle şeklen uyumlu olması gerektiği düşüncen de bir felsefedir.

kuran'da cariyelik kurumu da vardır. ama şimdi bunu savunan kimse yok, değil mi? şekilci bakarsan bunu da savunmak gerektiğini düşünebilirsin.

kuran, toplumun var olan gerçeklerine çok aykırı, çok ters emirler getirmemiş. var olan kurumları toptan yıkan, yok sayan, yerlerine o zamana kadar bilinmeyen, alışılmadık yeni kurumlar getirmemiş. var olanı ıslahat yoluyla iyileştirmeye ve adaleti sağlamaya çalışmış.

kısas da o zaman ve o toplumda var olan bir uygulama, bir kurumdu. kuran'da öyle bir hüküm yer alması doğaldı. ama şimdi yok bu. insanlığın ulaştığı genel düzey bunu gereksiz ve geçersiz sayıyor. kuran'ın kendisinde bile geçersizleştirilmiş hükümler varken, yüzyıllar sonra bazı hükümlerin, hiç sorgulanmadan aynen kalmasını savunmak da bir felsefedir.

evet ama yanlış ve kötü bir felsefedir.
 

Dua Nur

Kıdemli Üye
Katılım
29 Nis 2007
Mesajlar
37,459
Tepkime puanı
247
Puanları
0
DEMİYORUM, kafa buluyorum :)

Senin saçmalıklarınla ancak kafa bulunur çünkü :)

Aynen, tam kafa bulmalıksın forumun tecavüz haberleri sorumlusu olarak:)))

Madem Erbakan zamanında herkes hidayete erdi ve kimse kimseye tecavüz etmedi !!!

İdamın yasak olduğu bir zamanda, Ak Parti iktidarından tecavüzcülere idam bekleyen Erbakancılar ; peki hapisteki tecavüzcüler Erbakan iktidar olunca neden asılmadı? Erbakan'dan onların idamını neden istemediniz. İdam yasak değildi üstelik.
 

abdullah birisi

Kıdemli Üye
Katılım
12 Mar 2013
Mesajlar
10,357
Tepkime puanı
517
Puanları
0
Konum
istanbul
Ben bazen bu foruma gerçekten şaşırıyorum...
Bu forum felsefe forumu değil!!!
sasın meşruluğu Kur'an-ı kerim, Sünnet-i seniyye, İcmâ ile sabittir.
Adam kalkıyor Allah-u teala'nın emrine bu doğru yaklaşım değildir diyor...
Tövbe tövbe..
Arkadaşım felsefe yapacaksan git başka foruma..


Allah-u Teâlâ zulmü kaldırmak ve insanlar arasında eşitliği sağlamak için kısas Âyet-i kerime'lerini indirmiş ve şöyle buyurmuştur:
"Ey iman edenler! Öldürenler hakkında size kısas farz kılındı." (Bakara: 178)
"Kısasta sizin için hayat vardır." (Bakara: 179)

Kasten öldürmenin cezası Sünnet-i seniyye'de de belirlenmiştir.
Abdullah bin Ömer -radiyallahu anhümâ-dan rivayet edilen bir Hadis-i şerif'te şöyle buyurulmaktadır:
"Kim mümin bir kimseyi (kasten) öldürürse, katil bu sebeple kısas olunur." (Ebu Dâvud: 4539)


Müslümanlar için NOKTA!!!

neden şaşırıyorsun ki, eleman kendin inancına göre konuşuyor, islama göre değil...
 

abdullah birisi

Kıdemli Üye
Katılım
12 Mar 2013
Mesajlar
10,357
Tepkime puanı
517
Puanları
0
Konum
istanbul
Aynen, tam kafa bulmalıksın forumun tecavüz haberleri sorumlusu olarak:)))

Madem Erbakan zamanında herkes hidayete erdi ve kimse kimseye tecavüz etmedi !!!

İdamın yasak olduğu bir zamanda, Ak Parti iktidarından tecavüzcülere idam bekleyen Erbakancılar ; peki hapisteki tecavüzcüler Erbakan iktidar olunca neden asılmadı? Erbakan'dan onların idamını neden istemediniz. İdam yasak değildi üstelik.

Din İslam olacak, akp değil....
 

alitufan2003

Profesör
Katılım
27 Ağu 2013
Mesajlar
1,370
Tepkime puanı
11
Puanları
0
Konum
Yalova
kısas da o zaman ve o toplumda var olan bir uygulama, bir kurumdu. kuran'da öyle bir hüküm yer alması doğaldı. ama şimdi yok bu. insanlığın ulaştığı genel düzey bunu gereksiz ve geçersiz sayıyor. kuran'ın kendisinde bile geçersizleştirilmiş hükümler varken, yüzyıllar sonra bazı hükümlerin, hiç sorgulanmadan aynen kalmasını savunmak da bir felsefedir.

Kur’an-ı Kerim Kıyamete Kadar Hak Kitaptır
Hükmünü “Zaman”la Sınırlamaya Çalışmak,
Hükmünün geçersiz olduğunu savunmak,
Felsefe değil
Küfürdür!!!


İslâm’ın ve Kur’an’ın hükmü kıyamete kadar bakidir.
Bu temel İslâm akaidi asgarî dini bilgilere sahip her müslümanın bildiği bir hükümdür.
Bu hüküm Allah-u Teâlâ’nın zamandan ve mekandan münezzeh uluhiyetinin bir tezahürüdür.
Bütün insanlığa gönderildiği için, bozulmadan muhafaza edileceği de garanti altına alınmıştır.

Âyet-i kerime’sinde:
“Bir zikir olan Kur’an’ı biz indirdik ve onun koruyucusu da biziz.” buyuruyor. (Hicr: 9)
Bu hitab-ı ilâhî, Kur’an-ı kerim’in kıyamete kadar bâki ve dâim olacağına en büyük delildir.

Amma bugün ifsatçılar ortalığı sarmış... Ahir zaman... Şaşmamak lazım...
Bazılarına hadis-i şerif'i gösteriyorsun, zaten hadis'i inkar ediyor...
Ayet-i kerime diyorsun, o ayet'in hükmü kalktı diyor...
Tövbe tövbe...

“Onlara: “Allah’ın indirdiği Kur’an’a ve Peygamber’e gelin!” denildiği zaman, münafıkların senden büsbütün uzaklaştıklarını görürsün.” (Nisâ: 61)

NOKTA...
 

Mugalata

Kıdemli Üye
Katılım
10 Mar 2014
Mesajlar
4,252
Tepkime puanı
146
Puanları
0
Konum
izmir
neden şaşırıyorsun ki, eleman kendin inancına göre konuşuyor, islama göre değil...

etiketlemek bu forumda da yaygın eğilim galiba. oysa burada daha büyük bir ayıp olmalıydı. neden böyle dediğimi biraz düşünüp utanır mısınız acaba?

etiketleyeceğine ileri sürdüğüm fikri çürütmeye çalışmalısın. ama bu zahmetli ve zor, değil mi?
 

Mugalata

Kıdemli Üye
Katılım
10 Mar 2014
Mesajlar
4,252
Tepkime puanı
146
Puanları
0
Konum
izmir
Kur’an-ı Kerim Kıyamete Kadar Hak Kitaptır
Hükmünü “Zaman”la Sınırlamaya Çalışmak,
Hükmünün geçersiz olduğunu savunmak,
Felsefe değil
Küfürdür!!!

kuran'da nushedilmiş, artık geçersiz sayılan ayetler bulunduğu, yine kuran'ın hükmüdür. söz gelişi içki konusundaki yasaklama aşama aşama gelmiştir ve sonraki ayet, esilerini geçersiz kılmıştır.

kuran, toplumun mevcut maddî yapısına, kurumlarına aykırı hükümler ve emirler getirmemiş, ıslahatla düzeltmeye çalışmıştır. bunları daha önce de yazdım. tekrarlatma bana.

kuran'ın özünü değil, kimi hükümlerini zamanla sınırlamak doğrudur. o da zaten kaçınılmazdır. toplumların yaşayışları, kurumları, teknolojik durumu vb değişmiyor mu? bunların eskide kalması kaçınılmaz hükümlere göre yönetilmesini savunmak şekilciliğin getirdiği bir yanlışlık oluyor.

şekle değil, öze bakmalısınız. özü görmek gerekir. şekilciler özü ihmal ediyor ve kuran'ın asıl anlatmak istediklerini gözden uzak tutmuş oluyor.
 

abdullah birisi

Kıdemli Üye
Katılım
12 Mar 2013
Mesajlar
10,357
Tepkime puanı
517
Puanları
0
Konum
istanbul
etiketlemek bu forumda da yaygın eğilim galiba. oysa burada daha büyük bir ayıp olmalıydı. neden böyle dediğimi biraz düşünüp utanır mısınız acaba?

etiketleyeceğine ileri sürdüğüm fikri çürütmeye çalışmalısın. ama bu zahmetli ve zor, değil mi?

çok basit... kendi başına gelmediği vakit, tavır farklı, kendi başına ( ki bunu istemem) tavır farklı..... öldüreceği vakit, öldürüleceğini kesin bilen biri, karşısındakine zarar veremez.. bundan iyi adaletmi var....yoksa köpek kadar kimsenin canının kıymeti olmaz.. tavuk gibi adam öldürülüyor, ceza ne kocaman bir hiç.. bumı adalet.... 9 yaşındaki 1 çocuğu öldüreceksin ve sen yaşayacaksın... ve bunun adı adalet olacak...
 

Mugalata

Kıdemli Üye
Katılım
10 Mar 2014
Mesajlar
4,252
Tepkime puanı
146
Puanları
0
Konum
izmir
çok basit... kendi başına gelmediği vakit, tavır farklı, kendi başına ( ki bunu istemem) tavır farklı..... öldüreceği vakit, öldürüleceğini kesin bilen biri, karşısındakine zarar veremez.. bundan iyi adaletmi var....yoksa köpek kadar kimsenin canının kıymeti olmaz.. tavuk gibi adam öldürülüyor, ceza ne kocaman bir hiç.. bumı adalet.... 9 yaşındaki 1 çocuğu öldüreceksin ve sen yaşayacaksın... ve bunun adı adalet olacak...

burada benim dediklerime cevap vermemişsin nedense. ama bunlara bir cevap vereyim. bakın mesela bu son olaydaki kişi, askerliğini yaparken kendisine 3 asker tarafından tecavüz edildiğini anlatmış. zaten tecavüz vakalarının buna benzer bir arka planı, bir geçmişi, bir öyküsü vardır.

o adama gençken tecavüz etmişler. o 3 asker de belki başka olaylar yaşamıştır. bilemeyiz.

bunları mazur göstermek için yazmıyorum. ama şunu söyleyin bana: şimdi, tam bu olayı öğrendikten sonra, yine o adamın idamını aynı istekle talep ediyor musunuz?

adam mazur değil, mazeret değil, ama kabul etmek gerekir ki açıklayıcı bir sebep.

idam edilmesi yanlış. devletlerin uygar yüzüyle başdaşmaz. ben de dahil kime verseniz adamı linç etmeye kalkarız. ama devlet yine de soğukkanlı olmak zorundadır.

ayrıca ölmek ve yaşamak bir ceza ve ödül değil.
 

abdullah birisi

Kıdemli Üye
Katılım
12 Mar 2013
Mesajlar
10,357
Tepkime puanı
517
Puanları
0
Konum
istanbul
burada benim dediklerime cevap vermemişsin nedense. ama bunlara bir cevap vereyim. bakın mesela bu son olaydaki kişi, askerliğini yaparken kendisine 3 asker tarafından tecavüz edildiğini anlatmış. zaten tecavüz vakalarının buna benzer bir arka planı, bir geçmişi, bir öyküsü vardır.

o adama gençken tecavüz etmişler. o 3 asker de belki başka olaylar yaşamıştır. bilemeyiz.

bunları mazur göstermek için yazmıyorum. ama şunu söyleyin bana: şimdi, tam bu olayı öğrendikten sonra, yine o adamın idamını aynı istekle talep ediyor musunuz?

adam mazur değil, mazeret değil, ama kabul etmek gerekir ki açıklayıcı bir sebep.

idam edilmesi yanlış. devletlerin uygar yüzüyle başdaşmaz. ben de dahil kime verseniz adamı linç etmeye kalkarız. ama devlet yine de soğukkanlı olmak zorundadır.

ayrıca ölmek ve yaşamak bir ceza ve ödül değil.

yanlış yerden bakıyorsun.... burda canı yanan devlet değil... bu yüzden cezayı devlet veremez, devletin görevi cezayı uygulamaktır...
 

alitufan2003

Profesör
Katılım
27 Ağu 2013
Mesajlar
1,370
Tepkime puanı
11
Puanları
0
Konum
Yalova
Lut Aleyhisselâm’ın kavmi de bu ahlâksızlıkları sebebiyle helâk olmuşlardı. Memleketleri altüst olmuş, başlarına taşlar yağmıştı.
Lut Aleyhisselâm, kavmini şöyle ikaz etmişti:
“Sizden önce âlemlerden hiçbirinin yapmadığı hayâsızlığı mı yapıyorsunuz?
Siz kadınları bırakıp şehvetle erkeklere gidiyorsunuz. Doğrusu siz çok aşırı giden bir kavimsiniz.” (A’raf: 80-81)
“Tanyeri ağarırken o korkunç çığlık onları yakalayıverdi. Şehirlerinin üstünü altına getirdik. Üzerlerine de balçıktan pişirilmiş taşlar yağdırdık.” (Hicr: 73-74)


Lut gölü şimdiki Ölü Deniz’dir.
“O yerler işlek yollar üzerinde hâlâ durmaktadir.”(Hicr: 76)


Kureyşlilerin ticaret kervanlari Şam ve Filistin taraflarina gidip gelirlerken sürekli olarak bu yerlerden geçiyorlardi.
“Siz onların yerlerinden sabah akşam geçip gidiyorsunuz. Hâlâ akıllanmayacak mısınız?” (Saffat: 137-138)


Câbir -radiyallahu anh-den rivayet edilen bir Hadis-i şerif’lerinde Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz şöyle buyurmuşlardır:
“Ümmetim için için en çok korktuğum şey, Lut kavminin amelidir.” (Tirmizî: 1457 - İbn-i Mâce: 2563)


Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz Hadis-i şerif’lerinde bu gibi kimseleri yerin bile kabul etmeyeceğini haber vermişlerdir:
“Ümmetimden Lut kavminin fiilini işleyerek ölen kimseyi Allah, cesetlerini Lut kavminin yanına nakledip onlarla haşreder.” (Câmiüs’sağîr)


Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz bir Hadis-i şerif’lerinde şöyle buyurmuşlardır:
“Lut kavminin kötü fiilini işleyenlere Allah lânet etsin.” (Ahmed bin Hanbel)
 
Üst