Kars'da öldürülen 9 yaşındaki Mert'in katili yakalandı!!

redyellow

Kıdemli Üye
Katılım
20 Nis 2010
Mesajlar
2,262
Tepkime puanı
875
Puanları
113
Konum
ankara
Web sitesi
redyellow.besaba.com

http://www.ensonhaber.com/karsta-oldurulen-mert-aydinin-katili-yakalandi-2014-04-12.html


DEĞERLENDİRMEM:


Karsda kaybolan 9 yaşındaki mert'in tecavüz edildiği, sonra da öldürüldüğü anlaşılmıştı.

Katil yakalanmış, suçunu da itiraf etmiş.



Ve cezaevine gönderilmiş.


Ne olacak şimdi: Hapiste beslenecek köpekler gibi!


Ama mert?


O kara toprakda!


Suçu sabit olan bütün tecavüzcüler, ırz düşmanları ve insan hayatına kasteden caniler İDAM EDİLMELİDİR!
 

Mugalata

Kıdemli Üye
Katılım
10 Mar 2014
Mesajlar
4,252
Tepkime puanı
146
Puanları
0
Konum
izmir
idam ceza değildir. idam edilen kişi suçunun cezasını bu dünyada çekemeden terk-i diyar eder. işi "öbür dünyaya" kalır.

suç işleyen kişi suçunun cezasını bu dünyada çekmelidir. insanların yüzüne bakamayarak, özgürlüklerinden mahrum bırakılarak, kendi vicdanıyla başbaşa kalarak, suçunun-günahının ağırlığı altında ezilerek... yaşamalıdır.

suç işleyen kişi ölüp giderse cezasız gitmiş olur. mağdurların ve diğer insanların yüreği soğur belki ama bu ilkel bir intikam duygusunun tatmin edilmiş olmasından başka bir şey değildir.

idam cezasına bir itiraz da, suçsuz kişilerin suçlu sanılarak idam edilmesi durumunda geri dönüşün olamayacağı yönüyledir. o yakalanan kişi, aslında suçsuz, gariban biri ise, haksız yere idam edilmiş olacak ve geri dönüşü olamayacak. ama hapis yatarken, suçsuzluğu anlaşılıp serbest bırakılabilir.

ama idam cezasına asıl itiraz gerekçelerinden biri bence şu olmalıdır: adam öldüren kişi de, devlet de cinayet gibi pis bir işe elini bulaştırmış olacaktır. cinayet üzerine kurulu bir toplum düzeni lekeli ve kusurlu bir düzendir. o pis işi kim yapacak? idamı savunanlardan kaç tanesi o pis ve çirkin işi yapabilir?

bir insanın canını almaktan söz ediyoruz sonuçta.

çocuğun ailesine o işi yaptırmak cevabı verilebilir. ama o da doğru bir cevap olmaz.

çocuğun babası veya başka bir yakını şu anki duygularıyla severek idam cezasını uygulayabilir. ama sonradan bu işi yaptığı için vicdanî rahatsızlık duyabilir.

benim de çocuğuma böyle bir şey yapılmış olsa ben de o yapanı başlangıçtaki duygularımla en ağır biçimde öldürmek, hatta öldürmeden önce bir süre ağır acılar yaşatmak isterim.

ama bunları yapsam, daha sonra ne gibi bir lekeyle yaşamak zorunda kalacağımı şimdiden bilemem. bu duygunun ağırlığı ile yaşamak bana neler hissettirir, bilemem.

idam cezalarını uygulamış kişilerin, bu işi meslek olarak yapan kişilerin normal insanlar gibi yaşayıp yaşamadıklarını, huzurlu olup olmadıklarını araştırmak lâzım.
 

Ahmet

Çöl Aslanı
Katılım
26 Ağu 2006
Mesajlar
2,764
Tepkime puanı
224
Puanları
0
Yaş
38
İçeride onun icabına bakarlar.
 

Tahsin EMİN

Kıdemli Üye
Katılım
7 Şub 2012
Mesajlar
11,757
Tepkime puanı
490
Puanları
83
Kişi cezasının karşılığı olarak kısas edilse de bu onun ahirette affedildiği anlamına gelmiyor...

Böyle bir yanlış anlaşılma var...

Bir erkek çocuğa çok afedersiniz tecavüz edilecek ve arkasından öldürülecek,

Fail de öldürüldüğünde bu kötü eyleminden dolayı öbür dünyada göbek atacak...

Böyle bir şey yoktur...

Ahirete yönelik cezasını da çekecek...

Allah en iyi bilendir...

NOT: Bu eylemi yapanın İstanbul'un en büyük meydanında, milyonlarca kişinin önünde öldürülmesi en güzel, hikmet ve ibret olanıdır...

Tabi ki çocuğun annesi babası biz değiliz, onlar bel ki dediğimi onaylamazlardı bilemiyorum...

Onların takdiri önemlidir...
 

lafons7275

Kıdemli Üye
Katılım
19 Şub 2013
Mesajlar
21,533
Tepkime puanı
342
Puanları
0
Konum
İzmir
Osmanlı döneminde tecavüzcülerin hadım edildiğini okumuştum. Tabi bu hadım etme işi kadına tecavüz edildiğindeydi.

Böyle bir durumda (çocuğa tecavüz) İslam Şeriati bu adama nasıl bir ceza verir içinizde bilen varsa yazabilir mi?
 

alitufan2003

Profesör
Katılım
27 Ağu 2013
Mesajlar
1,370
Tepkime puanı
11
Puanları
0
Konum
Yalova
idam ceza değildir. idam edilen kişi suçunun cezasını bu dünyada çekemeden terk-i diyar eder. işi "öbür dünyaya" kalır.

suç işleyen kişi suçunun cezasını bu dünyada çekmelidir. insanların yüzüne bakamayarak, özgürlüklerinden mahrum bırakılarak, kendi vicdanıyla başbaşa kalarak, suçunun-günahının ağırlığı altında ezilerek... yaşamalıdır.

suç işleyen kişi ölüp giderse cezasız gitmiş olur. mağdurların ve diğer insanların yüreği soğur belki ama bu ilkel bir intikam duygusunun tatmin edilmiş olmasından başka bir şey değildir.

Allah'ın emirlerinin yanında KİŞİ'lerin ZAN'larının hiçbir hükmü yoktur!!!! Suçun cinsine göre ceza verilmesi ilâhî adalet gereğidir.

Avrupa Birliği istediği için ölüm cezası ülkemizde kaldırılmıştır.Fakat Kısasın meşruluğu Kur'an-ı kerim, Sünnet-i seniyye, İcmâ ve akıl ile sabittir.
Allah-u Teâlâ zulmü kaldırmak ve insanlar arasında eşitliği sağlamak için kısas Âyet-i kerime'lerini indirmiş ve şöyle buyurmuştur:
"Ey iman edenler! Öldürenler hakkında size kısas farz kılındı." (Bakara: 178)
Bu hitap mümin idarecilere yapılmaktadır. Allah-u Teâlâ devlet başkanına ve onun adına iş gören ve onun makamında bulunan herkese kısas cezasını uygulamayı farz kılmıştır.

Kasten öldürmenin cezası Sünnet-i seniyye'de de belirlenmiştir.
Abdullah bin Ömer -radiyallahu anhümâ-dan rivayet edilen bir Hadis-i şerif'te şöyle buyurulmaktadır:
"Kim mümin bir kimseyi (kasten) öldürürse, katil bu sebeple kısas olunur." (Ebu Dâvud: 4539)

Allah-u Teâlâ kısasın hikmetini beyan etmek üzere Âyet-i kerime'sinde şöyle buyurmaktadır:
"Kısasta sizin için hayat vardır." (Bakara: 179)

Hem Allah'ın hakkı, hem de kulun hakkı olan bu masum yaşama hakkına saldırmak demek, kişinin kendisini de yaşama hakkından mahrum etmek demektir. Kısastaki yok etme, hayatı kaldıran bir vahşeti yok etmektir. Bu ise hayat hakkının yaşaması demektir. Bunun içindir ki dünyada adalet ve eşitliğe kısastan daha büyük bir misal gösterilemez.


İslâm'da İşkence Yoktur:
Cezası olarak ölüme mahkum edilse bile, işkence ile öldürmeyi dinimiz yasaklamıştır.
Bir insanın gözünü çıkararak, burnunu ve kulağını, kolunu ve bacağını, velhasıl bütün uzuvlarını kopararak cesedini belirsiz hale getirmek suretiyle işkence yapmak, bir kâfire de yapılmış olsa dinimizde yasaklanmıştır.
Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz bir Hadis-i şerif'lerinde:
"Öldürdüğünüz zaman bile en güzel tarzda öldürün." (Müslim, Sayd: 57)
Müminler bu ölçülere uyar, haddi aşarak haram edilen tarzlara tevessül etmez.
 

alitufan2003

Profesör
Katılım
27 Ağu 2013
Mesajlar
1,370
Tepkime puanı
11
Puanları
0
Konum
Yalova
bunu, Allah korusun, kendi çocuğun üzerinde bir düşün, aynı şeyi yazabilirmisin....

Bir de şu nokta var...
Allah-u Teala'nın kesin hükmü olan bir konuda zaten kişi'nin tasarrufu olamaz..

Allah-u Teâlâ zulmü kaldırmak için şöyle buyurmuştur:
"Ey iman edenler! Öldürenler hakkında size kısas farz kılındı." (Bakara: 178)
Bu hitap mümin idarecilere yapılmaktadır. Allah-u Teâlâ devlet başkanına ve onun adına iş gören ve onun makamında bulunan herkese kısas cezasını uygulamayı farz kılmıştır.
 

DADAS

Yeni
Katılım
18 Kas 2006
Mesajlar
1,651
Tepkime puanı
76
Puanları
0
Osmanlı döneminde tecavüzcülerin hadım edildiğini okumuştum. Tabi bu hadım etme işi kadına tecavüz edildiğindeydi.

Böyle bir durumda (çocuğa tecavüz) İslam Şeriati bu adama nasıl bir ceza verir içinizde bilen varsa yazabilir mi?

Osmanlı döneminde tecavüzcüler bırakın hadım edilmeyi idam bile ediliyorlardı

Osmanlı kanunnâmelerinde birçok suça para cezası öngörülürken, tecavüz suçuna para değil cismani cezalar verilirdi. Bir kadın veya kıza zorla tecavüz edenlerin cinsel organının kesilmesi cezasının verilmesi kanunnâmelerde yer alır. Ancak bu suçu işleyen kişinin bu konudaki sabıkası kabarıksa kadı, yani hakim takdir hakkını kullanarak idam cezası da verebilirdi.

İddiasını ispat edemeyen kadın cezalandırılırdı

Tecavüze uğrayanlar mahkemeye başvurarak kendisine saldıranların cezalandırılmasını istiyordu. Tecavüz kurbanının iddiasını ispatlaması önemliydi. Kadınların iddialarını ispatladıkları zaman tecavüze uğrayan kız bekârsa evlilik seçeneği teklif edilebiliyordu. Kabul edilmezse veya mağdure bekâr değilse tecavüz edenlere bedensel cezalar verilirdi. Bunların başında da tecavüzcünün cinsel organının kesilmesi vardı. Ceza bazen idama kadar gidebiliyordu.

Tecavüze uğradığını iddia eden kişi iddiasını ispatlayamazsa müfteri durumuna düşüyor ve kendisi cezalandırılıyordu. Fatih kanunnamesine bu durum, "Bir avret veya kız bana zina kıldın dese er inkâr eylese, bunların sözlerine itibar olunmaya. Ere ant vereler, avreti kadın cezalandırsın. İki sopaya bir akçe cürm alına. Avrete er ben sana zina kıldım dese, avret inkâr etse, avret ant içsin, kadı eri cezalandırsın. İki sopaya bir akçe cürm alına" şeklinde izah edilmişti.

17. yüzyılda Kahire'de bir kadın bir adamın kendisini ölümle tehdit ederek, tecavüz ettiğini iddia etmişti. Ancak iddiasını ispatlayamadığı gibi suçladığı kişi de kadının ahlaksız olduğunu ileri sürdü ve iddiasıyla ilgili şahitler gösterdi. Mahkeme bu gelişme üzerine kadını suçlu bularak, oturduğu mahalleden sürülmesine karar verdi.

Tecavüz suçuna idam cezası
Genç tarihçilerimizden Doç. Dr. Zübeyde Güneş Yağcı, Osmanlı dönemi Balıkesir mahkeme kayıtlarında bulduğu belgelere göre tecavüzcülerin idam edildiği iki örneği ortaya çıkarmıştır.

710 numaralı Balıkesir Şer'iyye Sicili Defteri'nde geçen hadise şöyledir. 1699'da Balıkesir'in Hacı İshak Mahallesi'nde oturan Mustafa oğlu Mehmed ve annesi Mustafa kızı Sultan mahkemeye başvurarak Mehmed Beşe ve Çikin Kelle Mehmed Beşe ve Çoban Ebubekir Beşe'nin Ramazan ayında Kadir Gecesi'nde herkes ibadetle meşgulken Sultan'a tecavüz ettiklerini iddia ettiler.

Balıkesir mahkemesi mübarek bir günde yapıldığı iddia edilen böyle bir eylemi hemen soruşturmaya başladı. Tecavüzcülerin daha önce de bu gibi suçları işledikleri ortaya çıktı. Tecavüzcüler daha önce de Bernak adındaki bir gayrimüslimin evini basıp karısına saldırmışlardı. Ayrıca bir han basıp Dimitri adındaki gayrimüslimi de yaralamışlardı.

Osmanlı döneminde insanların birbirleri hakkındaki kanaatleri çok önemliydi. Tecavüzcüler hakkında şehrin saygın insanlarının görüşleri istendi. Şehrin ileri gelenleri tecavüzcülerin eşkıya olduklarını söylediler. Bunun üzerine Müftü Esseyyid Ali Efendi'den fetva istendi. Ali Efendi bu kadar suç işleyen kişilerin katlinin şer'an caiz olacağı yönünde fetva verdi. Bunun üzerine Mehmed idam edildi.

1699 yılında Balıkesir'de yine Hacı İshak Mahallesi'nde oturan Mehmed oğlu Mehmed, mahkemeye başvurarak bir gece Çobanoğlu Bayram'ın evine girerek, karısına saldırdığını, malını da yağma ettiğini iddia etti. Çobanoğlu Mehmed yakalanıp, mahkemeye çıkarıldı. Ancak kendisine yöneltilen suçlamaları kabul etmedi.

Bunun üzerine Mehmed oğlu Mehmed, mahkemeden soruşturma yapılarak, şehrin ileri gelenlerinin görüşlerinin alınmasını talep etti. Mahkeme, Müderris Mehmed Efendi, Esseyid Hacı Yahya Çelebi, İmam Hacı Mustafa Efendi, Kethüda Mustafa Ağa Çeribaşı Mehmed gibi şehrin ileri gelenlerine Bayram oğlu Mehmed'in durumunu sordu. Şehrin ileri gelenleri de Çobanoğlu Mehmed'in ahlaksız ve eşkıya olduğunu söyledi. Bu gelişme üzerine Bayram oğlu Mehmed, Esseyid Ali Efendi'nin fetvası ile idam edildi.

Tecavüz edenin cinsel organını keserler

Kanuni Kanunnamesi'nde tecavüz ve tacizle ilgili şu hükümler vardı:

Eğer oğlan çeken veya kız çeken kimselerin hıyanet ile evine girenin ve avret kız çekmeğe bile varanın zekerini (cinsel organını) keseler.

Kız veya avret çekip zorla nikâh ettireni zorla boşatıp ve nikâh ettirenin sakalını kesip, kuvvetli dayak atalar.

Bir kimse bir kişinin avretini veya kızını öpse yoluna varıp söylese kadı muhkem cezalandırıp, sopa başına bir akçe cürm alına.

Osmanlı Kanunnameleri, IV, yay. Ahmet Akgündüz, İstanbul 1992.
 

abdullah birisi

Kıdemli Üye
Katılım
12 Mar 2013
Mesajlar
10,357
Tepkime puanı
517
Puanları
0
Konum
istanbul
evet 12 yıldır iktidarda olan bir hükümet, hemen hemen her kesimin onaylayacağı bir cezayı neden gündeme getirmez... hadi diğerleri malum,, peki islami hassasiyeti olan bir iktidar niye teklif etmez...
 

Dua Nur

Kıdemli Üye
Katılım
29 Nis 2007
Mesajlar
37,459
Tepkime puanı
247
Puanları
0
evet 12 yıldır iktidarda olan bir hükümet, hemen hemen her kesimin onaylayacağı bir cezayı neden gündeme getirmez... Hadi diğerleri malum,, peki islami hassasiyeti olan bir iktidar niye teklif etmez...

erbakan hÜkÜmetİ getİrseydİ???
 

redyellow

Kıdemli Üye
Katılım
20 Nis 2010
Mesajlar
2,262
Tepkime puanı
875
Puanları
113
Konum
ankara
Web sitesi
redyellow.besaba.com
evet 12 yıldır iktidarda olan bir hükümet, hemen hemen her kesimin onaylayacağı bir cezayı neden gündeme getirmez... hadi diğerleri malum,, peki islami hassasiyeti olan bir iktidar niye teklif etmez...

erbakan hÜkÜmetİ getİrseydİ???

Kırmızı yeri okuyun, sonra gene Erbakan deyin.

Ve ikincisi: ERBAKAN HÜKÜMETİ DÖNEMİNDE İDAM CEZASI VARDI.

Zaten olan şeyi erbakan nasıl tekrar getirsin ki?

Ayrıca her ne olursa olsun Erbakan deme huyunuzu bırakın artık hakkaten ayıp ediyorsunuz.

12 sene tek başına iktidar olan bir partiye en ufak bir eleştiride nerdeyse 20 sene geriye giderek birilerine laf atmanız sadece sadece sizi küçük düşürüyor.

ayıp denilen şey duydunuzmu....

Sanmam duymamıştır:)
 

Mugalata

Kıdemli Üye
Katılım
10 Mar 2014
Mesajlar
4,252
Tepkime puanı
146
Puanları
0
Konum
izmir
idam cezası aleyhine düşüncelerimi yazdım. ama bana cevaben kendi düşüncelerini yazmadılar. başka şeyler yazdılar.

genellikle forumlarda hep böyle oluyor.

ha, o alçak, aşağılık, ********, namussuz adama karşı en intikamcı düşüncelere ve duygulara sahibim. o ayrı.
 

Hakperest

Kıdemli Üye
Katılım
13 May 2013
Mesajlar
10,144
Tepkime puanı
3,186
Puanları
113
Konum
:::::YerKüre:::::
idam ceza değildir. idam edilen kişi suçunun cezasını bu dünyada çekemeden terk-i diyar eder. işi "öbür dünyaya" kalır.

suç işleyen kişi suçunun cezasını bu dünyada çekmelidir. insanların yüzüne bakamayarak, özgürlüklerinden mahrum bırakılarak, kendi vicdanıyla başbaşa kalarak, suçunun-günahının ağırlığı altında ezilerek... yaşamalıdır.

suç işleyen kişi ölüp giderse cezasız gitmiş olur. mağdurların ve diğer insanların yüreği soğur belki ama bu ilkel bir intikam duygusunun tatmin edilmiş olmasından başka bir şey değildir.

idam cezasına bir itiraz da, suçsuz kişilerin suçlu sanılarak idam edilmesi durumunda geri dönüşün olamayacağı yönüyledir. o yakalanan kişi, aslında suçsuz, gariban biri ise, haksız yere idam edilmiş olacak ve geri dönüşü olamayacak. ama hapis yatarken, suçsuzluğu anlaşılıp serbest bırakılabilir.

ama idam cezasına asıl itiraz gerekçelerinden biri bence şu olmalıdır: adam öldüren kişi de, devlet de cinayet gibi pis bir işe elini bulaştırmış olacaktır. cinayet üzerine kurulu bir toplum düzeni lekeli ve kusurlu bir düzendir. o pis işi kim yapacak? idamı savunanlardan kaç tanesi o pis ve çirkin işi yapabilir?

bir insanın canını almaktan söz ediyoruz sonuçta.

çocuğun ailesine o işi yaptırmak cevabı verilebilir. ama o da doğru bir cevap olmaz.

çocuğun babası veya başka bir yakını şu anki duygularıyla severek idam cezasını uygulayabilir. ama sonradan bu işi yaptığı için vicdanî rahatsızlık duyabilir.

benim de çocuğuma böyle bir şey yapılmış olsa ben de o yapanı başlangıçtaki duygularımla en ağır biçimde öldürmek, hatta öldürmeden önce bir süre ağır acılar yaşatmak isterim.

ama bunları yapsam, daha sonra ne gibi bir lekeyle yaşamak zorunda kalacağımı şimdiden bilemem. bu duygunun ağırlığı ile yaşamak bana neler hissettirir, bilemem.

idam cezalarını uygulamış kişilerin, bu işi meslek olarak yapan kişilerin normal insanlar gibi yaşayıp yaşamadıklarını, huzurlu olup olmadıklarını araştırmak lâzım.


islami ukubatta birinci hedef suçluya acı çektirmek değildir
birinci hedef toplumun maddi ve manevi olarak korunmasıdır

kısasın olmaması, toplumda kan davalarına sebeb olur.
modern hukuk, bir kişiyi kurtarayım derken;
onlarca yüzlerce hatta binlerce cinayeti tetikler.

dünyada kısas kültürü olsaydı, ceza olarak uygulansaydı;
birinci dünya savaşı tarih kitaplarında olmayabilirdi belki de..

kan davalarında harcanmış nice genç,
mutlu huzurlu korkuyla geçmeyen bir yaşam sürebilirlerdi belki
 

Dua Nur

Kıdemli Üye
Katılım
29 Nis 2007
Mesajlar
37,459
Tepkime puanı
247
Puanları
0
Kırmızı yeri okuyun, sonra gene Erbakan deyin.

Ve ikincisi: ERBAKAN HÜKÜMETİ DÖNEMİNDE İDAM CEZASI VARDI.

Zaten olan şeyi erbakan nasıl tekrar getirsin ki?

Ayrıca her ne olursa olsun Erbakan deme huyunuzu bırakın artık hakkaten ayıp ediyorsunuz.

12 sene tek başına iktidar olan bir partiye en ufak bir eleştiride nerdeyse 20 sene geriye giderek birilerine laf atmanız sadece sadece sizi küçük düşürüyor.



Sanmam duymamıştır:)

Erbakan kaç tecavüzcü astırdı?
 

SeTTaR

Profesör
Katılım
1 Eyl 2009
Mesajlar
1,148
Tepkime puanı
135
Puanları
63
Konum
Biryerlerde
Ömür boyu hapis cezası = 36 sene. indirim =11
36-11=25 sene
yaklaşık 25 sene yatacak ya ondan sonra...
 

Muminaga

Yeni
Katılım
19 Ara 2006
Mesajlar
8,208
Tepkime puanı
989
Puanları
0
bir de genel af talepleri var.
ipsizi sapsızı sapığı teröristi namussuzu ********i çıkıp af talebinde bulunur.

idam cezası geri getirilsin,
çünkü suça yönelimi caydırır,
tecavüz, yüz kızartıcı suçların karşılığı dünya gözüyle ancak idam cezasıyla pak bulur.
 

redyellow

Kıdemli Üye
Katılım
20 Nis 2010
Mesajlar
2,262
Tepkime puanı
875
Puanları
113
Konum
ankara
Web sitesi
redyellow.besaba.com
Erbakan kaç tecavüzcü astırdı?

2 milyar 800 milyon 333 bin 458

:)

Bazen o kadar abuk subuk şeyler yazıyorsunuz ki inanın muhatap aldığım için üzülüyorum :)

Kimse akp neden tecavüzcüleri asmıyor vs. demiyor iyi okuyun, İDAM CEZASINI NEDEN GÜNDEME GETİRMİYOR diyor.

Bunda gocunacak, bunda gücenecek, hemen erbakannnnnnnnnnn demenizi gerektirecek bir şey yok akp yandaşı arkadaş.
 
Üst