Sabr-el-Hayat
Profesör
- Katılım
- 19 Eyl 2006
- Mesajlar
- 3,776
- Tepkime puanı
- 6
- Puanları
- 0
kedileri çok seviyooruuummmm
- Konbuyu başlatan laedri
- Başlangıç tarihi
AşK_€r
arabeskçi
ne güzel bu kedicikler yaw
teşekkürler cümleten
teşekkürler cümleten
The İmam
Asistan
- Katılım
- 29 Kas 2006
- Mesajlar
- 283
- Tepkime puanı
- 2
- Puanları
- 0
- Yaş
- 38
- Konum
- İST/maltepe/sul
- Web sitesi
- theimamnbahesi.blogspot.com
ya sevilmiycek türden değil bunlar çok şekerler paylaşan ellerine sağlık
Gülçehre
Asistan
Ben malesef küçüklüğümden beri kedileri pek sevmiyorum,orta okul yaşlarındayken evin dışında sofra bezi sirkeletirdi annem bende tarlaya gidiyordum önüme birden bi kedi çıkmadımı sofrabezini havaya fırlamamla kaçmam bir oldu onun için o günden beri hiç sevmiyorum kedileri,gıcık oluyorum hepsine..çok korkunç bakıyorlar...
#17ÖZNUR
Asistan
- Katılım
- 23 Eki 2006
- Mesajlar
- 478
- Tepkime puanı
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 37
- Konum
- ßilinmes
- Web sitesi
- lonelyprincess0.spaces.live.com
DJ KEDİLER 
Sinner
"Suskun, Hüzün-Bâz..."
her nekadar sevimLide dursaLar bende sevmiyorum kediLeri...
#17ÖZNUR
Asistan
- Katılım
- 23 Eki 2006
- Mesajlar
- 478
- Tepkime puanı
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 37
- Konum
- ßilinmes
- Web sitesi
- lonelyprincess0.spaces.live.com
katılıorum bende sewmiyorum kedileri nankör haywanlar
Sinner
"Suskun, Hüzün-Bâz..."
evet nankör ler...
hatta islami olarakta pek hayırLı oldukları söylenmiyor diye biliyorum...
hatta islami olarakta pek hayırLı oldukları söylenmiyor diye biliyorum...
#17ÖZNUR
Asistan
- Katılım
- 23 Eki 2006
- Mesajlar
- 478
- Tepkime puanı
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 37
- Konum
- ßilinmes
- Web sitesi
- lonelyprincess0.spaces.live.com
bu çook hoşuma gitti
Çok hadis rivâyet eden meshur sahâbî.
Adi, Abdurrahman b. Sahr; künyesi, Ebû Hureyre'dir. Câhiliye döneminde ismi Abdüssems idi. Hz. Peygamber onu, Abdurrahman (bazi rivâyetlere göre Abdullah, hattâ baska isimler de ileri sürülmektedir) diye adlandirdi (el-Hâkim en-Nisâbûrî, el-Müstedrek, Beyrut, t.y, III, 507). Ne sebeple Ebû Hureyre diye künye edindigini kendisi söyle açiklamistir: "Bir kedi bulmustum, onu elbisemin yeninde tasirdim; bundan dolayi Ebû Hureyre (kedicik babasi) künyesiyle çagrilir oldum (ez-Zehebî, Tezkiretü'l-Huffâz, Haydarâbâd 1376/1956, I, 32). Hayber gazvesi siralarinda Yemen'den Medine'ye gelip müslüman olmustur (H. 7/M. 629) (ez-Zehebî, a.g.e., ayni yer). O tarihten itibaren Hz. Peygamber'in vefâtina kadar ondan ayrilmayan bir sahâbîsi olmus, kendisini onun hizmetine adamistir. Hizmet süresi yaklasik dört yili buluyordu (ibn Kesir, el-Bidâye ve'n Nihâye, Beyrut 1966, VIII, 108,113).
Hz. Peygamber'in misafirperverligi ve cömertligi sayesinde yasayan Ebû Hureyre, Rasûlullah (s.a.s.)'in mescidinde sadece ibadet ve ilimle mesgul olan Ehl-i Suffe'nin en ileri gelen simasi idi. Hz. Peygamber'i büyük bir muhabbetle sevmis, onun sünnetine uygun olarak yasamis ve manevî yüce mertebelere erismistir (ibn Kesir, a.g.e., VIII, 108, 110).
iffet sahibiydi, eli açik ve cömertti. Hz. Osman'in sehid edilmesinden sonraki fitne olaylarinda kösesine çekildi. Halk onun bu halinden kendisine söz ettiklerinde Rasûlullah (s.a.s.)'in su hadisini rivâyet ediyordu: "Fitneler çikacak. O zamanda, oturanlar ayakta durandan, ayakta duran yürüyenden, yürüyen kosandan daha hayirlidir. Kim dönüp bakmaya yönelirse, o da ona yönelir. Kim bir siginak veya korunak bulursa onunla korunsun" (Buhâri, Menâkib, 25; Müslim, Fiten, I0).
Hossohbet, temiz ve ince duygulu, saf gönüllü idi (Zehebî, Tezkire, 1, 33). Emirlik ve valilik ona kibir vermedi. Üstelik alçak gönüllülügünü arttirdi. Medine valisi Mervan'a vekâlet ettigi siralarda, üzerine semeri baglanmis bir esekle, hurma lifinden örülmüs bir baslik basinda oldugu halde çarsiya çikar ve, "Savulun emir geliyor!" dermis (ibn Sa'd, et-Tabakatü'l-Kübrâ, Beyrut 1380/1960, IV, 336).
imam sâfii gibi büyük âlimlerin bildirdigine göre Ebû Hureyre kendi dönemindeki hadis nakledenlerin içinde hafizasi en saglam olanidir (ibn Hacer, el-isâbe fî Temyîzi's-Sahâbe, Misir 1328, IV, 205).
Adi, Abdurrahman b. Sahr; künyesi, Ebû Hureyre'dir. Câhiliye döneminde ismi Abdüssems idi. Hz. Peygamber onu, Abdurrahman (bazi rivâyetlere göre Abdullah, hattâ baska isimler de ileri sürülmektedir) diye adlandirdi (el-Hâkim en-Nisâbûrî, el-Müstedrek, Beyrut, t.y, III, 507). Ne sebeple Ebû Hureyre diye künye edindigini kendisi söyle açiklamistir: "Bir kedi bulmustum, onu elbisemin yeninde tasirdim; bundan dolayi Ebû Hureyre (kedicik babasi) künyesiyle çagrilir oldum (ez-Zehebî, Tezkiretü'l-Huffâz, Haydarâbâd 1376/1956, I, 32). Hayber gazvesi siralarinda Yemen'den Medine'ye gelip müslüman olmustur (H. 7/M. 629) (ez-Zehebî, a.g.e., ayni yer). O tarihten itibaren Hz. Peygamber'in vefâtina kadar ondan ayrilmayan bir sahâbîsi olmus, kendisini onun hizmetine adamistir. Hizmet süresi yaklasik dört yili buluyordu (ibn Kesir, el-Bidâye ve'n Nihâye, Beyrut 1966, VIII, 108,113).
Hz. Peygamber'in misafirperverligi ve cömertligi sayesinde yasayan Ebû Hureyre, Rasûlullah (s.a.s.)'in mescidinde sadece ibadet ve ilimle mesgul olan Ehl-i Suffe'nin en ileri gelen simasi idi. Hz. Peygamber'i büyük bir muhabbetle sevmis, onun sünnetine uygun olarak yasamis ve manevî yüce mertebelere erismistir (ibn Kesir, a.g.e., VIII, 108, 110).
iffet sahibiydi, eli açik ve cömertti. Hz. Osman'in sehid edilmesinden sonraki fitne olaylarinda kösesine çekildi. Halk onun bu halinden kendisine söz ettiklerinde Rasûlullah (s.a.s.)'in su hadisini rivâyet ediyordu: "Fitneler çikacak. O zamanda, oturanlar ayakta durandan, ayakta duran yürüyenden, yürüyen kosandan daha hayirlidir. Kim dönüp bakmaya yönelirse, o da ona yönelir. Kim bir siginak veya korunak bulursa onunla korunsun" (Buhâri, Menâkib, 25; Müslim, Fiten, I0).
Hossohbet, temiz ve ince duygulu, saf gönüllü idi (Zehebî, Tezkire, 1, 33). Emirlik ve valilik ona kibir vermedi. Üstelik alçak gönüllülügünü arttirdi. Medine valisi Mervan'a vekâlet ettigi siralarda, üzerine semeri baglanmis bir esekle, hurma lifinden örülmüs bir baslik basinda oldugu halde çarsiya çikar ve, "Savulun emir geliyor!" dermis (ibn Sa'd, et-Tabakatü'l-Kübrâ, Beyrut 1380/1960, IV, 336).
imam sâfii gibi büyük âlimlerin bildirdigine göre Ebû Hureyre kendi dönemindeki hadis nakledenlerin içinde hafizasi en saglam olanidir (ibn Hacer, el-isâbe fî Temyîzi's-Sahâbe, Misir 1328, IV, 205).
zümrüd-ü anka
Profesör
- Katılım
- 4 Nis 2007
- Mesajlar
- 1,560
- Tepkime puanı
- 4
- Puanları
- 0
kedilerden korkuyorum ve hiç sevmiyorum :lac: köpekler çok tatlı mesela ama hediler sanmıyorum:lac:
Seyfullah Kara
Kula KUL olma!
- Katılım
- 18 Mar 2007
- Mesajlar
- 1,585
- Tepkime puanı
- 4
- Puanları
- 0
- Yaş
- 45
Seyfullah Kara
Kula KUL olma!
- Katılım
- 18 Mar 2007
- Mesajlar
- 1,585
- Tepkime puanı
- 4
- Puanları
- 0
- Yaş
- 45
