“Kırmızı Kitap”; “İslami Devlet için çalışan Müslümanlar”ın kabusu olacak!

Uzak Yollar

Doçent
Katılım
15 Eki 2009
Mesajlar
569
Tepkime puanı
14
Puanları
0
Yaş
53
“Kırmızı Kitap”; “İslami Devlet için çalışan Müslümanlar”ın kabusu olacak!

Hadi biraz mantık çalışalım.

Birinci önerme: Eğer bir devlette “Kırmızı Kitap” türü “anayasa üstü metinler” varsa, o devletin, daha doğrusu “devleti ele geçirenler”in otoritesi karşısında hiç kimsenin “hukuk güvenliği” yok demektir.

İkinci önerme: Eğer belli bir “inanç, ideoloji, zihniyet, yaşam biçimi”ne sahip bir kişi ya da kadro, “devlet gücü”nün başına geçtiğinde, rakiplerini altetmek için “Kırmızı Kitap” türünden “özel/gizli metinler”i kullanıyor ve bunun için “kendi dairesinde olanlar”ı da kapsama alacak düzenlemeler yapıyorsa, günü gelip “uygulayıcı koltuğu”nu bıraktığında, getirdiği mevzuat ilk olarak kendisinin ve kendi dairesinde olanların boynuna dolanır; çünkü “karşıt ekol” uygulama koltuğuna oturduğunda, onunla aynı skalada olan herkes için tehlike, geri dönülmez biçimde başlamış demektir.

Sonuç: Kuruluşunda ve varlığını devam ettirmede “esas belirleyici” ve etkin olmadığında, “oyunun kurallarının bağlı olduğu çerçeve ve esaslar”ı değiştir(e)mediğin bir sistem/rejim içinde, “anayasa üstü ve hukuk dışı özel ve gizli metinler”le oynamak, son derece tehlikeli ve yüksek düzeyde dikkat ve ihtimam gerektiren bir çalışmadır; eğer sistemi/rejimi değiştir(e)mezsen, bugün için uygulamada sana ve senden olana dokundurtmadığın tehlikeli değişiklik, uygulama mevkiini yitirdiğin anda“senin ve senden olanın en büyük kâbusu” haline gelir.

İki önermeden çıkardığım sonuca katılırsınız veya katılmazsınız. Ancak bir an için “duygusallık”ı, “gözü kapalı tarafgirlik”i, “güncel çekişmeler”i vs. bir kenara bırakıp, “akl-ı selim”le düşünebilir; ipler “başkaları”nın eline geçip köprünün altından geçen suların rengi değiştiğinde neler olabileceğini tahayyül edebilirsiniz.

Biliyorsunuz, Milli Güvenlik Kurulu’nda (MGK) son şekli verilen ve “Kırmızı Kitap” olarak bilinen “Milli Güvenlik Siyaset Belgesi”nde yapılan değişiklikle, “devlete paralel tüm yapılar” en “büyük tehdit” olarak belirlendi.


Devamı için lütfen tıklayınız
 

yah_ya

Üye
Katılım
10 May 2015
Mesajlar
70
Tepkime puanı
4
Puanları
0
90 sene ''gerici yobaz'' denip tahkir ediliyordunuz devlete sokulmuyordunuz tesettürle okumak ve kamu da görev yapılamıyordu o günleri mi özlediniz ?
 

Uzak Yollar

Doçent
Katılım
15 Eki 2009
Mesajlar
569
Tepkime puanı
14
Puanları
0
Yaş
53
İslami Devlet talebin yoksa, korkmana gerek yok kardeş. Düzenin değişmesini isteyenlerin ileride başına gelebilecekleri özetliyor yazı. Ha seninde haberin ola, bu düzenin yıkılıp İslam Devletinin kurulmasını istiyorum diyorsan kırmızı kitaptan seninde nasibin olacak demektir. Yoksa kim neyi özlerse özlesin, sen takma kafana.
 

Kaptan

Mecra Yazarı
Katılım
9 Ocak 2012
Mesajlar
15,445
Tepkime puanı
1,111
Puanları
0
Konum
Giresun
yazinin devami onemli

Her ne kadar bizim basında bu gelişme, Gülen cemaati kastedilerek“paralel yapıyla mücadele” olarak takdim edildiyse de, aslında kazın ayağı öyle değil. Zira bizzat MGK üyesi, Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, NTV’ye verdiği mülakatta, “Fetullah Gülen’le ilgili olarak şu örgütün faaliyetleri veya buna karşı alınacak tedbirler şeklinde münhasıran bir tabir getirilmedi” diyerek, alınan kararın daha geniş kapsamlı olduğunu ifade etti. Arınç, şöyle dedi:

“Legal görünümlü illegal yapılanmalar adıyla, sadece bu cemaatten örgüte dönmüş paralel devlet yapılanması dediğimiz olguyla ilgili değil; şu anda mevcudiyeti düşünülebilecek veya gelecekte de başka cemaatler olabilir,....farklı düşüncelere sahip gruplaşmaların adeta devlete ikinci bir alternatif gibi yapılanması olabilir, bir genel tarif içine sokuldu.”

Yani anlaşılan, tüm gruplar vs., “legal görünümlü illegal yapılanmalar”tanımlaması çerçevesinde “iç tehdit” kapsamına alınabilecek.

Bakınız, Arınç ne diyor:

“Yasal zeminde faaliyetleri yürüten herkes, cemaat de olsa özgürdür. Ama bu varoluşlarını devleti ele geçirmek, hükümete paralel bir yapı kurmak ve devletin bütün kurumlarını kendi emir ve talimatları doğrultusunda yönetebilmek için bir oluşum meydana gelmişse, onun korkması lazım.”

Peki, müslümanlar, mevcut “dinsiz devlet düzeni”ni “İslami devlet düzeni”ne dönüştürmek için “devleti ele geçirme”ye çalışırlarsa, bunun“Allah indinde nasıl bir sakıncası var” da, benim müslüman kardeşim, birilerine kızarak “İslami Hareket”in önünü kesecek bir mevzuat ve mekanizmayı geliştiriyor?

Yani, “İslam Cemaati” demek, aslında “İslam Devletinin Rolmodeli” demek değil mi de, benimle aynı kıbleye dönenler, bunun önünü kesecek bir kapıyı açıyorlar? Böylece, tüm müslümanları, “Laik-Kemalist devlet düzeni”ne bağlı kalmaya icbar ed(ebil)iyorlar!...

Hukukta karşılığı ve mahiyetini belirten tanımı olmayan “legal görünümlü illegal yapılanmalar” tabirini eline geçiren bir “İslam ve müslüman düşmanı”nın bunu nasıl uygulayacağını, bu tabirin yerine konulduğu“irtica” kavramının uygulama geçmişinden yeterince tecrübe etmiş olmamız lazımdı.

Bu sakıncayı/tehlikeyi düşünmeyen müslüman kardeşlerimden şu sualin cevabını istiyorum: “Laik-Kemalist devlet tağut olmaktan çıktı mı?”

Öyle görünüyor ki, “Kırmızı Kitap”; “İslami Devlet için çalışan müslümanlar”ın kâbusu olacak!

Suçlu bir şahıs veya grup varsa onu cezalandırın. Ancak tüm müslümanların kâbusu olacak bir mevzuat üretmeden ve mekanizma kurgulamadan...

Yeni Akit / Faruk Köse
 

talib

Kıdemli Üye
Katılım
11 Tem 2006
Mesajlar
21,906
Tepkime puanı
1,076
Puanları
0
Konum
İstanbul
Kırmızı kitabı biz silip biz yazdığımız sürece sorun yok. Fetö için olduğuna inanıyorum. Genel tanımlama yoluna gidilmesi normal, bu kaygılar da normal. Ama daha bu kaygıları haklı çıkaracak bir şey yok ortada.
 

cemaliii

Kıdemli Üye
Katılım
24 Ağu 2009
Mesajlar
4,763
Tepkime puanı
982
Puanları
113
bülent arınç,hüseyin çelik,melih gökçek gibi adamlar ak partide olduğu sürece,ak partinin paralel yapıyla mücadele ettiğine asla inanmıyorum. şuan bence sadece mücadele ediliyor görüntüsü veriliyor,oda erdoğana karşı reklam amaçlı yapılıyor,erdoğandan çekindikleri için mücadele eder gibi yapıyorlar.her ne kadar sevmesemde tek mücadele azmi,iradesi erdoğanda var.gerisi fasa fiso.
 

Uzak Yollar

Doçent
Katılım
15 Eki 2009
Mesajlar
569
Tepkime puanı
14
Puanları
0
Yaş
53
Egemenlik savaşı var ortada, iktidar mücadelesi. Aslında paralel yapı falan hikaye, asıl amaç ılımlı İslam projesini daha dinamik hale getirmek, devlet dilinde radikal diye tabir edilen muvahhid kesimin önünü kesmeye çalışmak.
 

hirahos

Kıdemli Üye
Katılım
9 Kas 2006
Mesajlar
35,948
Tepkime puanı
483
Puanları
0
Yaş
55
Fethullahçılar ihanetlerinin faturalarını öderken yalnız kaldılar. Zaten yalnızlardı. Devlet tepelerine bindi. Her şeylerini kaybedecekler. Çoğu hapislerde ömrünü tamamlayacak. Yanlarına destekçi olarak dindarları, cemaatleri, tarikatları almaya çalışıyorlar ama nafile. Bir nevi canlı kalkan arıyorlar. Yoksa Müslümanları sevdiklerinden değil. Kimse tınmıyor. Bunun için Mgkda, kırmızı kitapta, siyaset belgelerinde bütün Müslümanlara cephe alınmış algısına oynuyorlar. :) Ümitsiz vaka bunlar.

Önceden beridir tepeden baktıkları, adam yerine koymadıkları, önünü kesmeye çalıştıkları herkes... Fethullahçılarla aralarına mesafe koyuyor. 17/25 Aralık saldırsından sonra vakıfların, derneklerin topluca hükumetimizin yanındayız ilanlarını hatırlayınız.

Olan biten bu.

Fethullahçılar yalnız yaşayacaklar. Yalnız ölecekler. Yalnız başlarına bitecekler.
 
Üst