Kuran ve modern bilim.

Kaptan

Mecra Yazarı
Katılım
9 Ocak 2012
Mesajlar
15,445
Tepkime puanı
1,111
Puanları
0
Konum
Giresun
Kur’an’da modern bilim olduğu zaman ne oluyor biliyor musunuz? O zaman ilk muhatap Kur’an’ı anlamamış oluyor.
 

Kaptan

Mecra Yazarı
Katılım
9 Ocak 2012
Mesajlar
15,445
Tepkime puanı
1,111
Puanları
0
Konum
Giresun
“İki deniz birbirine karışmıyor” (Rahman 19) ayeti nazil olmuş. Hazreti Ömer, Hazreti Ebubekir, Hazreti Aişe, Hazreti Peygamber şöyle düşünmüşler: Biz bunu anlamadık, ama ileride Müslümanlar gelecek araştıracaklar.” Ben İmam Hatipteydim o zaman -bir kere aşağılık kompleksinin derecesine bakın- düşünebiliyor musunuz, o zevki yaşamak için Kaptan Cousteau’yu Müslüman bile yaptık, adam Katolik öldü zaten, Müslüman olarak ölmedi. Ama şunu varsaydık ya, Hazreti Ömer bu ayeti anlamamış olabilir. Ya sen Hazreti Ömer olsan anlamadan bir ayet geçer misin, bana söyle. Şöyle düşünmez misin: Bu Peygamber, anlamazsa Allah’a sorar, sonra bana söyler. Anlamadan geçebilir mi sahabe Kur’an’ı?
 

Kaptan

Mecra Yazarı
Katılım
9 Ocak 2012
Mesajlar
15,445
Tepkime puanı
1,111
Puanları
0
Konum
Giresun
Cidde’yi biliyorsunuz, Mekke’ye 70 kilometre. Hemen orada Kızıldeniz’de. Girin bakın Youtube’da, sular karışmıyor. Mavi ve sapsarı su yan yana gidiyor. Ticaretle uğraşıyorlar, gemiyle gidip geliyorlar. O kadar biliyorlar ki soru bile sormuyorlar. Benzer durum Cebelitarık’ta da var. Bunun modern bilimle ne alakası var? Bana söyleyin ne alakası var?
 

adams77

Kanalizasyoncu
Katılım
14 Haz 2013
Mesajlar
25,923
Tepkime puanı
2,066
Puanları
113
Konum
Mars
Cidde’yi biliyorsunuz, Mekke’ye 70 kilometre. Hemen orada Kızıldeniz’de. Girin bakın Youtube’da, sular karışmıyor. Mavi ve sapsarı su yan yana gidiyor. Ticaretle uğraşıyorlar, gemiyle gidip geliyorlar. O kadar biliyorlar ki soru bile sormuyorlar. Benzer durum Cebelitarık’ta da var. Bunun modern bilimle ne alakası var? Bana söyleyin ne alakası var?

Kitap sana ayetleri misaller yani meseller ile açıklıyor zaten çoğu ayette müteşabihtir. Mushafta bir anlatım sanatı var benzerlik üzerinden misal veriyor. İki denizin suyu bir birine karışmaz iyi ve kötüde bir birine karışmaz bunun örnekleri çoğaltılabilir.
Modern bilimi boşver onlar materyalist
 

Darul_Beka

Profesör
Katılım
17 Kas 2013
Mesajlar
2,220
Tepkime puanı
175
Puanları
63
Kur’an’da modern bilim olduğu zaman ne oluyor biliyor musunuz? O zaman ilk muhatap Kur’an’ı anlamamış oluyor.
modern bilimi yaratan o kuranı gönderen de o
kuranda bir takım bilimsel ışıkların olması seni neden rahatsız etti ki
 

Kaptan

Mecra Yazarı
Katılım
9 Ocak 2012
Mesajlar
15,445
Tepkime puanı
1,111
Puanları
0
Konum
Giresun
Rahatsız etmedi, meselemiz o değil. Aslında tam ortaya koyamadım. Zaten iddia da bana ait değil. Mesele su; diyorlar ki, bazı ayetleri sahabe anlamadı mesela, hicr 22; bedeviler rüzgarın bitkileri aşılayıcı özelliğini nerden bileceklerdi. Keza, bedeviler Zariyat 47'de evrenin genişlediğinden ne haberi var? Vb.

Biz de diyoruz ki, efendim sahabe de anladı elbette, o kafayı kaldırıp aya bakıp yıldıza bakıp gökyüzüne bakıp anlıyordu, belki şimdiki gibi aya inip yıldızları karadeliği zoomlayıp neredeyse içine giderecek kadar anlamıyordu ama anlıyordu.

Kuran rabbani olması hasebiyle ilk muhatabı içinde son muhatabı içinde anlaşılan bir kitaptır, aksi mümkün değildir.

Kuantum Kuran'da geçiyor mu? Bilemeyiz geçebilir, şu anda geçerli bir teori olabilir dünyayı daha iyi anyalabilmemiz için ancak gelecekte bir zamanda kuantumun açıklayamadığı seyleri daha yeni başka bir teori kuamtumun yanlislarini bulursa ne diyeceğiz? O zaman kuantumun çürütülmesiyle Kuran da mi çürütülecektir?

Yeni bilimsel teoriler ki adi üzerinde teori, hakikatin ta kendisi değil, Kurana atfedilmemelidir.
 

Darul_Beka

Profesör
Katılım
17 Kas 2013
Mesajlar
2,220
Tepkime puanı
175
Puanları
63
Rahatsız etmedi, meselemiz o değil. Aslında tam ortaya koyamadım. Zaten iddia da bana ait değil. Mesele su; diyorlar ki, bazı ayetleri sahabe anlamadı mesela, hicr 22; bedeviler rüzgarın bitkileri aşılayıcı özelliğini nerden bileceklerdi. Keza, bedeviler Zariyat 47'de evrenin genişlediğinden ne haberi var? Vb.

Biz de diyoruz ki, efendim sahabe de anladı elbette, o kafayı kaldırıp aya bakıp yıldıza bakıp gökyüzüne bakıp anlıyordu, belki şimdiki gibi aya inip yıldızları karadeliği zoomlayıp neredeyse içine giderecek kadar anlamıyordu ama anlıyordu.

Kuran rabbani olması hasebiyle ilk muhatabı içinde son muhatabı içinde anlaşılan bir kitaptır, aksi mümkün değildir.

Kuantum Kuran'da geçiyor mu? Bilemeyiz geçebilir, şu anda geçerli bir teori olabilir dünyayı daha iyi anyalabilmemiz için ancak gelecekte bir zamanda kuantumun açıklayamadığı seyleri daha yeni başka bir teori kuamtumun yanlislarini bulursa ne diyeceğiz? O zaman kuantumun çürütülmesiyle Kuran da mi çürütülecektir?

Yeni bilimsel teoriler ki adi üzerinde teori, hakikatin ta kendisi değil, Kurana atfedilmemelidir.
kuran insan sözü değildir bu nedenle mucizeler barındırması normaldir
dolayısıyla sadece kendi indirildiği zamana değil tüm zamanlara hitap gücüne sahiptir
onu bir insan yazmış olsa dediğin doğruydu sadece o döneme ve o dönemin mantığına hitap eden sözlerden ve mantıktan oluşurdu
kuantum çürütülse haşa kuranda mı çürütülmüş olacak sözün
mantık dışıdır
DOĞRU MANTIK ŞU; EVRENİ VE EVRENDEKİ TÜM KURALLARI YARATAN O KURANI GÖNDEREN DE O
DOLAYISIYLA KURAN VE BİLİM ARASINDA ÇELİŞKİ OLMASI MÜMKÜN DEĞİLDİR
bu kuralı bilirsen sorun kalmaz yani kuantum ileride yanlış bulunursa burada hatalı olan kuran değil kuantumun kuranda geçtiğini iddia eden kişinin hatalı tespiti olur
 
Son düzenleme:

Darul_Beka

Profesör
Katılım
17 Kas 2013
Mesajlar
2,220
Tepkime puanı
175
Puanları
63
KONU AÇILMIŞKEN KURANDAKİ BİLİMSEL IŞIKLARDAN ÖRNEKLER:,
Evrenin Genişlemesi

“Biz göğü ‘büyük bir kudretle’ bina ettik ve şüphesiz Biz (onu) genişleticiyiz.” (Zariyat Suresi: 47)

Demirdeki Sır

“Ve kendisinde çetin bir sertlik ve insanlar için (çeşitli) yararlar bulunan demiri de indirdik“ (Hadid Suresi, 25)

Dağların Hareket Etmesi

Dağları görürsün de, donmuş sanırsın; oysa onlar bulutların sürüklenmesi gibi sürüklenirler.(Neml Suresi, 88)

Bulutların Ağırlığı

“Rahmetinin önünde rüzgârları bir müjde olarak gönderen O’dur. Bunlar ağırca bulutları kaldırıp yüklendiğinde, onları (kuraklıktan) ölmüş bir şehre sürükleyiveririz ve bununla oraya su indiririz de böylelikle bütün ürünlerden çıkarırız.”(Araf Suresi: 57) “O, size şimşeği korku ve umut olarak gösteren, (yağmur yüklü) ağırlaşmış bulutları (inşa edip) ortaya çıkarandır.” (Rad Suresi: 12)

Bitkilerde Erkeklik Ve Dişilik

“Gökten su indirdi ve onunla çeşit çeşit bitkilerden eşler çıkardık.” (Taha Suresi: 53) “Bütün meyvelerden ikişer eş yaratmıştır.”(Rad Suresi: 3)

Bir Çiğnemlik Et Parçası

“Sonra o damlacığı, asılıp tutunana dönüştürdük. Sonra asılıp tutunanı bir çiğnemlik et haline getirdik.” (Mü’minun suresi,14)

Bebeğin Rahimdeki Üç Karanlık Devresi

“Sizi annelerinizin karınlarında, üç karanlık içinde, bir yaratılıştan başka bir yaratılışa geçirerek yaratmaktadır. İşte Rabbiniz olan Allah budur, mülk O’nundur. O’ndan başka İlah yoktur. Buna rağmen nasıl çevriliyorsunuz?” (Zümer Suresi: 6)

Yeraltı Suları Ve Suyun Çevrimi

“Allah'ın gökten bir su indirdiğini ve onu topraktaki kaynaklara geçirdiğini görmüyor musun?” (Zümer Suresi,21)

Dişi: Ankebut

“Allah'tan başka dostlar edinenlerin misali, kendisine ev edinen dişi örümceğin misaline benzer. Gerçek şu ki, evlerin en çürüğü örümceğin evidir. Keşke bilselerdi!” (Ankebut Suresi, 41)

Döndükçe Kutuplardan Basıklaşma

“Onlar görmüyorlar mı ki, gerçekten Yeryüzü'ne yönelip onu uçlarından eksiltiyoruz. ” (Rad Suresi, 41)

Evrendeki Mükemmel Yörüngeler

Ne güneş aya yetişip çarpar, ne de gece gündüzü geçebilir; onların her biri kendi yörüngesinde yüzerler. (Yasin: 40)

Denizlerin Birbirine Karışmaması

“İki denizi birbirlerine kavuşmak üzere salıvermiştir. Aralarında bir engel vardır, birbirlerine geçip karışmıyorlar.” (Rahman Suresi 19-20)

Arı Bir Matematik Profesörü Müdür?

Rabbin balarısına vahyetti. (Nahl Suresi, 68)

Yuvayı Dişi Arı Yapar

“Rabbin dişi bal arısına vahyetti: Dağlardan, ağaçlardan ve insanların kurdukları kovanlardan evler edin.” (Nahl Suresi, 68)

Aşılayıcı Rüzgârlar

“Rüzgârları aşılayıcılar olarak gönderdik” (Hicr suresi, 22)

Göklerle Yerin Birbirinden Ayrılması

“O inkâr edenler görmüyorlar mı ki, (başlangıçta) göklerle yer, birbiriyle bitişik iken, Biz onları ayırdık ve her canlı şeyi sudan yarattık. Yine de onlar inanmayacaklar mı?” (Enbiya Suresi: 30)

Uykuda Kulakların Aktif Olması

“Böylelikle mağarada yıllar yılı onların kulaklarına vurduk (derin bir uyku verdik).” (Kehf Suresi, 11)
 
Son düzenleme:

Darul_Beka

Profesör
Katılım
17 Kas 2013
Mesajlar
2,220
Tepkime puanı
175
Puanları
63
bir örnek daha sorularileislamiyet gerçekten güzel şeyler yazıyor
Işınlanma olabilir mi? Canlı bir insan ışınlanabilir mi? Hücreler yok edilip tekrar bir araya getirilebilir mi?

Soru Detayı

Fiziksel bir olgu gibi gözüken, kimi taraflarca kabul kimi taraflarca da reddedilen bir olay olan ışınlanmanın Kur'an'da geçtiği söyleniyor. Fakat Kur'an'da geçenin Hz Süleyman'ın asasının ışınlanması olarak anlatılıyor. O bir cisim, peki ya canlı bir insan ışınlanabilir mi? Bir yerden yollanıp başka bir yerden ortaya çıkartılabilir mi?..

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Ayetler, Hz. Süleyman (as)'ın birçok mucizesinden bahseder. Bunlardan bazıları cinleri istihdamı (hizmet ettirmesi); karınca dahil, hayvanların dilinden anlaması ve onlara emirler vermesi; iki aylık yolu havada uçarak bir günde kat etmesi; Sebe melikesi Belkıs'ın tahtını göz açıp kapama anında Kudüs'e celp etmesi; içeri girdiği zaman havuza giriyormuş zannını verdirerek, Belkıs'a eteklerini toplatacak camdan bir saraya sahip olmasıdır.

a) Önce şunu hatırlatalım: Bu kadar mucizeye mazhar olan Hz Süleyman (as)'ın müstesna bir ilme sahip olduğu, yukarıda kaydedilen mucizeleri açıklayan ayetlerden önce belirtilir:

"Gerçekten biz, Davud'a ve Süleyman'a bir ilim verdik de onlar şöyle dediler: 'Hamd olsun o Allah'a ki bizi, mü'min kullarından çoğu üzerine üstün kıldı.' " (Neml, 27/15).

b) Belirtmemiz gereken ikinci nokta şudur: Müstesna ilme sahip olmakta onlar yalnız değildir. Ayet-i kerime, bilhassa Hz. Süleyman (as)'ın etrafında "kitaptan bir ilme sahip" başkasından da söz eder. Üstelik Hz. Süleyman'ın mazhar olduğu Sebe Melikesi Belkıs'ın tahtını Kudüs'e celp mucizesi, Hz. Süleyman'a, "kitaptan bir ilme sahip" bir kimse marifetiyle müyesser kılınmıştır. Ayet şöyle:

(Süleyman yanındaki istişare cemaatine) şöyle dedi: "Ey cemaat, onlar (Belkıs ve kavmi) bana Müslüman olarak gelmezden önce onun (Belkıs'ın) tahtını hanginiz bana getirir? Cinlerden bir ifrit dedi: 'Sen yerinden kalkmadan önce, getiririm. Muhakkak onu taşımağa gücü yeten güvenilir bir kimseyim.' Kendinde kitaptan bir ilim olan biri de şöyle dedi: 'Ben gözünü kırpmadan önce onu sana getiririm.' Derken Süleyman, tahtı yanında duruyor görünce dedi ki: 'Bu Rabbimin fazlındandır. Beni imtihan etmek içindir. Şükür mü edeceğim, yoksa nankörlük mü yapacağım?' " (Neml, 27/38-40).

Ayette dikkatimizi çeken bir iki noktaya parmak basalım:

1) "Kitaptan bir ilme sahip olan kimse" nin cin olmadığı açık. Zira, aynı surenin 17. ayetinde "Bir de Süleyman'a cinlerden, insanlardan ve kuşlardan ordular toplandı. Bütün bunlar sevk ve idare olunuyorlardı." dendiğine göre, Hz. Süleyman (as)'ın istişare meclisinde yer alan ikinci mühim grup insandır. Melek değil. Öyle ise, o kimsenin insan olduğu görüşünde olan müfessirler daha haklı gözüküyorlar.

2) O kimsenin ilim almış olduğu "kitap" nedir? Herhalde dini bir kitap, söz gelişi Hz. Davud'a gelen Zebur olmamalıdır. Çünkü dini kitaplarda böyle bir tekniğin ilmi mevcut değildir, olamaz da.

3) İlmi, bir kısım kanun ve kaidelere dayanan kesin bilgi olarak anlayacak olursak, Hz. Süleyman (as)'a verildiği belirtilen ilmin yazılmış bulunduğu bir kitabın söz konusu olabileceği hükmünü ayetten çıkarabiliriz. Bu açıklamalardan şu netice çıkar: Hz. Süleyman'ın mazhar olduğu mucizeler, bir kısım ilmi düsturlara dayanmaktadır. Bu düsturlar kitap halinde yazılmış olmakla kalmamış, bir kısım insanlara da öğretilmiştir. Hz. Süleyman, bunlara vakıf insanlardan müteşekkil güzide bir cemaatle saltanatını ve icraatını ilmi esaslar çerçevesinde yürütmüştür.

Eski devirlerde yaşayanların, Batılıların yakın zamana kadar ısrarla söyledikleri şekilde, vahşi, ilimsiz ve teknikten mahrum olmadıklarını gösteren bir başka haber, Hz. Süleyman (as)'ın yaptırdığı camdan sarayla ilgili olanıdır. Ayet şöyle:

"Ona (Belkıs'a): 'Saraya gir!' dendi. O (Belkıs) sarayı görünce derin bir su zannetti ve (ıslanmasın diye eteğini kaldırarak) bacaklarından bir miktar açtı. (Süleyman): 'O, camdan yapılmış şeffaf bir saraydır.' dedi." (Neml, 27/44).

Bu ayet, o devirde çeşitli ilim ve tekniğin son derece geliştiğini ifade eder. Çünkü mesken inşaatı, mühendislik ve mimarlıktan başka, demircilik, marangozluk, camcılık, tezyin, dekor gibi yüksek bir medeniyetin mahsulü olan pek çok ilim ve tekniği gerektiren bir sektördür. Kendisine ilim verilmekle mümtaz kılındığı belirtilen saltanat sahibi bir peygamberin, hükümran olduğu cemiyette, böylesi bir ilmi-teknik seviyenin olmadığı, her seferinde mucizevi yollarla bunları gerçekleştirdiği iddia edilemez.
 

Darul_Beka

Profesör
Katılım
17 Kas 2013
Mesajlar
2,220
Tepkime puanı
175
Puanları
63
Burada hatıra gelebilecek bir soru şudur: Hz. Süleyman (as) bu kitabı ne yapmıştır?

Varlığı hususunda tahmin yürütülmüş olan bu kitabın ilmine, mahdut sayılan kimseler vakıf olmuş olabilir. Nitekim İsrailoğulları'nın tarihi, dini kitapları olan Tevrat'ın bile mükerrer seferler maddeten yok edilmesi vakalarına sahne olmuştur. Öte yandan, dört bin yıldan fazla bir müddet fiilen hükümran olan koskocaman Mısır medeniyeti bile, devasa piramitlerine rağmen, asırlar boyu tamamen unutulmuş, bilinmez olmuş iken XIX. asırdan bu yana aydınlatılmaya başlanmış; dini, tıbbi, edebi, terbiyevi her çeşit kitapları ortaya çıkarılmıştır. Ayrıca dünyanın her tarafında, geçmiş devirlerdeki insanların bıraktıkları son derece harika eserlere rastlanmaktadır. Bu eserler o kadar harikadır ki; daha önce de belirttiğimiz üzere, "Batı medeniyeti dışında medeniyet yoktur, insanlık mutlak bir vahşet devrinden düz bir terakki yoluyla Batı medeniyeti seviyesine ulaşmıştır." düşüncesini hala devam ettiren bir kısım Batılı yazarlar, o eserleri yorumda, çıkar yolu, onları, gökten inen devlerle izah etmede bulmuşlardır. Bizim açımızdan, çok garip görünse bile, peygambere, vahye inanmayanların düşecekleri safsatanın en makulü budur.

Peygamberlerin mucizeleri, ilmin o konudaki nihayi hududunu çizmektedir. Işınlama da Allah'ın bir kanunudur. İlim bu kanunu keşfettiği takdirde yapılması mümkündür.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
 

Kaçak

Yeni
Katılım
21 Ara 2012
Mesajlar
8,416
Tepkime puanı
896
Puanları
0
Adam anlamı gömdü tarihe ..
Şimdi burdan anlam güzellemesi yapıyor ...
Kardeş anlam sabit mi ki anlaşılır anlaşılmaz yaptın ...
 

Kaptan

Mecra Yazarı
Katılım
9 Ocak 2012
Mesajlar
15,445
Tepkime puanı
1,111
Puanları
0
Konum
Giresun
DarulBeka meseleyi anlayamamışsın kusura kalma.
 

Kaptan

Mecra Yazarı
Katılım
9 Ocak 2012
Mesajlar
15,445
Tepkime puanı
1,111
Puanları
0
Konum
Giresun
Ben anladığımı idda etmedim zaten, anlamaya çalışıyorum.. Günümüzde bilimle ortaya konan ve ayetlerle desteklendirilen bir takım meseleri sahabe nasil anliyordu?

Evet bildiklerini paylaş ama ciddi ol lütfen.
 

Kaçak

Yeni
Katılım
21 Ara 2012
Mesajlar
8,416
Tepkime puanı
896
Puanları
0
Dücanenin türban örneğini bilir misin ?
 

Darul_Beka

Profesör
Katılım
17 Kas 2013
Mesajlar
2,220
Tepkime puanı
175
Puanları
63
Kur’an’da modern bilim olduğu zaman ne oluyor biliyor musunuz? O zaman ilk muhatap Kur’an’ı anlamamış oluyor.
Ben anladığımı idda etmedim zaten, anlamaya çalışıyorum.. Günümüzde bilimle ortaya konan ve ayetlerle desteklendirilen bir takım meseleri sahabe nasil anliyordu?

Evet bildiklerini paylaş ama ciddi ol lütfen.
iki mesajın arasında çelişki var
ilk mesajın kuranda bilimsel ışıklar olmadığı yada olmaması gerektiği yönünde
ikinci mesajın kurandaki bilime ışık tutan ayetleri sahabelerin nasıl anladığı yönünde
konu ile ilgili kafandaki çelişki benim meseleyii anlamadığım gibi bir izlenim oluşturmuş sende
bu da normal
 

Kaptan

Mecra Yazarı
Katılım
9 Ocak 2012
Mesajlar
15,445
Tepkime puanı
1,111
Puanları
0
Konum
Giresun
DarulBeka müsaade et lütfen, tamam çelişki bende olsun.
 

Kaçak

Yeni
Katılım
21 Ara 2012
Mesajlar
8,416
Tepkime puanı
896
Puanları
0
Kız gibisin da ...
Telefondan cık cık yazmak zor oluyor eskiden klavye denen şeyden yazardık :)
Neyse son soru senin burnun kıllı mı dayı ?
Arkadaşın biri fitne çıkarttı resmen kendimi tuhaf hissediyorum ...

Dücane amcam der ki ...
Sene 1900 lerin başı ...
Gazetelerde şöyle bir manşet atıldı ...
Türbanlılar heryeri sardı ..
Asgari bir ülke evladının anlayacağı şey , din elden gidiyor ...
Çünkü türban kavramı henüz hayatımıza yeni yeni girmekte ve Paris ekolünü temsil etmekte ...
Fransız usulü uydurma sosyete tesettür işi ...
Cari olan çarşaf ..
Aynı gazete bu manşeti 1998 de attı netekim ..
Ve gene asgari yurdum insanı bundan hertarafta dinciler geziyor şeriat gelebilir ...
İşte der anlam böyle birşeydir ...
Aynı kelimeye yüklediğin anlam doğar , gelişir dönüşür Ve ölür ....
Bu anlamda Kuran’dan çok örnekler getirir ...
Şahsen çok hazzetmem ama özellikle meal Ve anlam üzerine yazılarının okunması taraftarıyım. ...
İmdi ...
Bilimsel yorum ...
Sevgili ağabeyim henüz 1750 lerden önce bilimsel diye bir kavram bile yoktu ...
Diyeceksin ki epistemolojik olarak “bilimsel “ kelimesini bulduk derim ki nah buldun :)
Çok büyük iddalarda bulunmayı sevmem ama bilimsel kelimesi 1920 lerden eskiye bile gitmez tahminimce , kaldı ki yorumu olsun ...
Hasılı sahabe ayetle muhattap olduğunda elbette birşey anlıyordu anlam çıkartıyordu ...
Ama o anlam , çoğrafyaya , tarihe ve dile göre değişiyor ...
Ama şu muhakkak ...
Kuran o dönemde canlı hayata indiğinden mütevellit en taze en net en keskin anlamı o dönemdekiler anladı ...
Öyle ki hz Ömer’in müslüman oluş hikayesi bunun en çarpıcı örneğidir , gerçekten kalplere işledi ...


Bakmıyorlar mı o develere, nasıl yaratılmış?

Ayetini düşünelim :)
Bilmiyorum “ bilimsel “ bakıştan Zihni’ni beri tutabilecek misin ama ...
Devenin kuyruğunun tersinde ki çengelin ucundaki hücrenin endoplazmik retikulumun aslında çöle uygun olduğu bilgisi değildir etkileyici olan ..
Deveye binip çölü aşmaktır ...
Devene bin , yola devran ol demiş adamın biri ...
 
Üst