Kız gibisin da ...
Telefondan cık cık yazmak zor oluyor eskiden klavye denen şeyden yazardık
Neyse son soru senin burnun kıllı mı dayı ?
Arkadaşın biri fitne çıkarttı resmen kendimi tuhaf hissediyorum ...
Dücane amcam der ki ...
Sene 1900 lerin başı ...
Gazetelerde şöyle bir manşet atıldı ...
Türbanlılar heryeri sardı ..
Asgari bir ülke evladının anlayacağı şey , din elden gidiyor ...
Çünkü türban kavramı henüz hayatımıza yeni yeni girmekte ve Paris ekolünü temsil etmekte ...
Fransız usulü uydurma sosyete tesettür işi ...
Cari olan çarşaf ..
Aynı gazete bu manşeti 1998 de attı netekim ..
Ve gene asgari yurdum insanı bundan hertarafta dinciler geziyor şeriat gelebilir ...
İşte der anlam böyle birşeydir ...
Aynı kelimeye yüklediğin anlam doğar , gelişir dönüşür Ve ölür ....
Bu anlamda Kuran’dan çok örnekler getirir ...
Şahsen çok hazzetmem ama özellikle meal Ve anlam üzerine yazılarının okunması taraftarıyım. ...
İmdi ...
Bilimsel yorum ...
Sevgili ağabeyim henüz 1750 lerden önce bilimsel diye bir kavram bile yoktu ...
Diyeceksin ki epistemolojik olarak “bilimsel “ kelimesini bulduk derim ki nah buldun
Çok büyük iddalarda bulunmayı sevmem ama bilimsel kelimesi 1920 lerden eskiye bile gitmez tahminimce , kaldı ki yorumu olsun ...
Hasılı sahabe ayetle muhattap olduğunda elbette birşey anlıyordu anlam çıkartıyordu ...
Ama o anlam , çoğrafyaya , tarihe ve dile göre değişiyor ...
Ama şu muhakkak ...
Kuran o dönemde canlı hayata indiğinden mütevellit en taze en net en keskin anlamı o dönemdekiler anladı ...
Öyle ki hz Ömer’in müslüman oluş hikayesi bunun en çarpıcı örneğidir , gerçekten kalplere işledi ...
Bakmıyorlar mı o develere, nasıl yaratılmış?
Ayetini düşünelim
Bilmiyorum “ bilimsel “ bakıştan Zihni’ni beri tutabilecek misin ama ...
Devenin kuyruğunun tersinde ki çengelin ucundaki hücrenin endoplazmik retikulumun aslında çöle uygun olduğu bilgisi değildir etkileyici olan ..
Deveye binip çölü aşmaktır ...
Devene bin , yola devran ol demiş adamın biri ...