Kurt Kanunu dizi oldu

ismail

Yeni
Katılım
3 Mar 2007
Mesajlar
20,475
Tepkime puanı
2,063
Puanları
0
Yaş
45
2x2’yi Bilmezken Kongrede İşi Ne?
Karabekir’in Atatürk için söylediği bu söz, TRT’nin yeni Kurt Kanunu dizisinde.



Kemal Tahir’in ünlü “Kurt Kanunu” romanından aynı isimle uyarlanan dizi 7 şubatta TRT ekranlarında izleyiciyle buluşacak. Atatürk’e yönelik İzmir suikastını konu alan ve büyük yankı uyandırması beklenen dizide romandaki Atatürk, İttihatçılar ve İstiklal Mahkemeleri’ne yönelik eleştirel yaklaşımın korunup korunmayacağı merak ediliyor. Bazı çevrelerin diziye tepki göstermesi beklenirken, dizinin konsept danışmanı yazar Alev Alatlı Taraf ’a yaptığı açıklamada romana sadık kalınacağını söyledi.

Kitaptan sapılmadı

“Kurtlar Vadisi”nin yapımcısı olan Pana film tarafından çekilen dizinin oyuncu kadrosu da güçlü. Dizide başrolleri Ümit Acar, Pelin Akil, Bahar Kerimoğlu ve İlker Kızmaz paylaşıyor. Dizide Ali Başar ve Necati Şaşmaz gibi isimler de yer alıyor.

Konsept danışmanı Alev Alatlı, dizinin Kemal Tahir’den hiç sapmadığını belirterek şunları söyledi: “Kemal Tahir ne dediyse, ne hissettiyse o var. Dizide Kemal Bey’in İttihatçılar, Mustafa Kemal, Enver Paşa ve Talat Paşa hakkında yazdıklarından hiç sapılmadı. Dizi sadece kitaplarla da sınırlı kalmıyor. Dönemin mahkeme zabıtları, TBMM zabıtları açılıyor. Şimdi TRT ne yapar onu bilmiyoruz, görmemiz lazım. Ama şunu gönül rahatlığıyla söyleyebilirim ki Kemal Bey ne demişse, o dizide var. Birinci İzmir İktisat Kongresi’nin başında Kazım Karabekir Paşa’nın ‘Yav iki kere ikiyi toplayamayan adamın burada ne işi var’ lafı dahi var. Benim elimin altında olan bölümler bire birdir. Senaryo icabı romanda olmayan birkaç küçük dolgu var. Onlarda da müthiş bir özen var.”

Dizide Türkiye’nin gündeminde olan davalara gönderme olmayacağını söyleyen Alatlı şöyle devam etti: “Dizinin zaten Kurtlar Vadisi gibi bir formatı yok. Fakat o dönemin bütün hastalıklarını aynen bugüne yansıtmıştır. Dağınıklığı, paçozluğu, ucuz çıkarcılığı, bugünden yarını düşünmeden hareket edilmesini... Dikkatli bir seyirci Türkiye’nin bugüne kadar çözülememiş bu sorunlarının oradan geldiğini görecektir. Kitabın bir yerinde İttihatçı olan Kara Kemal şöyle söyler: Yahu ittihatçılar olarak o kadar kendimize dönüktük ki Abdülhamit’e gelen jurnalleri bile değerlendiremedik. Halbuki o jurnallerde kimin ne mal olduğu, kimin hırsız olduğu yazıyordu.”

Mercek altına alınması yararlı

Tarihçi Halil Berktay ise, “Henüz diziyi görmüş değiliz. Fakat prensip olarak yakın tarihimizin bütün vahim olaylarının didiklenmeye ve tabuların daha fazla kırılmaya başladığı bu dönemde İzmir suikastının da herhangi bir şekilde mercek altına konmasını yararlı buluyorum. 1925-1927 yılları arasında Türkiye’de büyük bir sarsıntı yaşandı. Kemalist rejim bu dönemeçte hemen hemen bütün muhaliflerini şu veya bu şekilde ezdi, bastırdı, yok etti. Böylece tam bir tek parti diktatörlüğüne geçişin zemini hazırlanmış oldu. İzmir Suikastı ve bu vesile ile kurulan İstiklal Mahkemeleri bu devlet teröründe çok önemli rol oynadı. Dolayısıyla tekrar kurcalanmasında elbet yarar var. Ama bundan sonrası tamamen dizinin ne olacağına, nasıl yapılacağına bağlı. İyi de olabilir, çok kötü de olabilir. Altından tamamen bir savunma da çıkabilir ya da sadece “hiç” denilecek derecede kötü yapılmış bir dizi de çıkabilir” dedi.

Serkan Ayazoğlu / TARAF
 

ismail

Yeni
Katılım
3 Mar 2007
Mesajlar
20,475
Tepkime puanı
2,063
Puanları
0
Yaş
45
Kurt Kanunu dizi oldu


Kemal Tahir’in meşhur romanlarından “ Kurt Kanunu”, Kurtlar Vadisi’nin yapımcıları Pana Film tarafından dizi haline getirildi.


Kemal Tahir’in meşhur romanlarından “ Kurt Kanunu”, Kurtlar Vadisi’nin yapımcıları Pana Film tarafından dizi haline getirildi. TRT 1’de 7 Şubat Salı akşamı ekrana gelecek dizinin, romanda anlatılan dili, sinematografik açıdan nasıl ele alacağı şimdiden merak konusu oldu.

Roman, İzmir Suikastı merkezinde dönemin iç hesaplaşmalarını, Cumhuriyet kadrolarının yol ayrımını, İttihatçılar arasındaki çekişmeyi, mücadeleyi ve yapılan tasfiyeleri yalın bir dille anlatıyordu. Yakın çağın tartışmalı konularından olan ve tartışmaların hep merkezinde olan bu olay ve sonrasının dizide hangi örgü ve anlatımla izleyiciyle buluşacağını ve başarılı olup olmayacağını bekleyip göreceğiz.



Kemal Tahir’in hayal kırıklıklarını da gizlemediği bu önemli romanı beyaz perdeye aktarmanın da ayrı bir cesaret olduğunun altını çizelim. Dizinin tarih danışmanlığını Türkiye’de yakınçağ denince akla gelen isimlerin başında gelen ve alanının en iyilerinden olan Prof. Dr. Vahdettin Engin’in yapması da hayli önemli bir durum. İlk bölüm fragmanıyla büyük ilgi gören dizi, sosyal medyada da en çok ilgi çeken konuların başında geliyor.



TRT 1’de Salı akşamları saat 22.00’da izleyiciyle buluşacak olan Yapımcılığını Pana Film’in, yönetmenliğini Yasin Uslu’nun üstlendiği Kurt Kanunu’nda başrolleri Ümit Acar, Ali Başar, Pelin Akil, Bahar Kerimoğlu ve İlker Kızmaz paylaşıyor. Kurt Kanunu’nun oyuncu kadrosunda Ahmet Somers, Funda İlhan, Göker Ersivri, Seda Yıldız, Uğur Arslanoğlu, Halil İbrahim Kalaycıoğlu, Ferhat Yılmaz, Yüksel Arıcı, Ferda İşil gibi isimler yer alıyor.



Ercan Yılmaz

HaberKültür.Net
 

ismail

Yeni
Katılım
3 Mar 2007
Mesajlar
20,475
Tepkime puanı
2,063
Puanları
0
Yaş
45
Dizilerle gelen tarih


Kurt Kanunu yürürlükte...


Kemal Tahir'in ilk basımı 1969'da yapılan 'Kurt Kanunu' romanının TRT tarafından dizi film olarak gösterime sunulması, Mustafa Kemal Paşa'ya 1926 yılında tertiplendiği iddia edilen 'İzmir Suikasdi' olayını medyanın gündemine taşıdı.

'Kurt Kanunu' dolayısıyla 'İzmir Suikasdi' ile ilgili yazılar, röportajlar, TV'de açıkoturumlar vs., vs. Kanunî döneminin harem dedikodularının konu edildiği 'Muhteşem Yüzyıl' dizisi için de öyle! 'Fetih 1453' için de!

Entelektüel gündemin ancak görsellikle sunulabildiğinde ilgi uyandırdığı bir çağda başka türlüsü de beklenemezdi elbet. 'İzmir Suikasdi'nin de yeniden tartışmaya açılması da şüphesiz bu bağlamda olacaktı: 'Kurt Kanunu' vesile oldu, kısacası...

Bilinen bir gerçeği tekrarlayayım: 'İzmir Suikasdi', Mustafa Kemal Paşa aleyhdarı grubu öncelikli olmak üzere İttihad ve Terakki Fırkası'nın acımasızca tasfiyesidir. Kemal Tahir'in 'Kurt Kanunu'dur bu: 'Kurtlukta düşeni yemek, kanundur!'

Milli Mücadele'yi yürüten asker ve sivil kadronun, 'geniş ölçüde' İttihadçılardan oluştuğu biliniyor. Bunlardan bir kısmı, Milli Mücadele'de bilfiil Mustafa Kemal Paşa'nın yanında yer almış, bir kısmı da bilfiil yer almakla birlikte gerek Birinci Meclis'te 'İkinci Grup' olarak, gerekse 1924'te Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası'nı kurarak Mustafa Kemal Paşa'ya muhalif kalmıştır. Ama asıl önemli muhalif grup, Milli Mücadele'ye katılmayıp İstanbul'da kalanlardır. Prof. Dr. Mete Tunçay'ın 'Türkiye Cumhuriyeti'nde Tek Parti Yönetiminin Kurulması' adlı çalışmasında da belirttiği gibi 'bunlar arasında Ankara'nın en çok çekindiği, örgütçülük yeteneğiyle eski İaşe Nazırı Kara Kemal, bilgi ve düşünce gücüyle de eski Maliye Nazırı Cavit Beylerdi[r].' Cavit Bey, 'Kurt Kanunu'nda şöyle anlatılır: 'Bütün başka sorumluluklarına rağmen eski Maliye Nazırı Cavid Bey'in tabancalı bombalı işlerle hiçbir ilintisi olmadığı biliniyordu.' Ama Cavid Bey İttihadçıdır ve Mustafa Kemal Paşa'nın İttihadçılara ilişkin tedirginliğini Fethi Okyar'a şöyle anlattığı söylenir: 'Bilirsiniz ki bir İttihadçı iyi dosttur, iki İttihadçıdan korkulur, üç İttihadçı için ise iktidarı almaktan başka tatmin yolu yoktur.'

'İzmir Suikasdi'ne bakan İstiklâl Mahkemesi, sadece, İstanbul'da kalarak Milli Mücadele'ye katılmayan Kara Kemal ve Cavid Bey'i değil, Mustafa Kemal Paşa ile birlikte bu mücadeleyi sürdüren asker ve sivil İttihadçıları da hedef almıştı. Fakat, bence asıl dikkate değer olan, Başvekil İsmet Paşa'ya yakın olan İttihadçıların bu acımasız yargılamadan etkilenmemiş olmalarıdır: Recep Peker, Şükrü Saraçoğlu, Abdülhalik Renda gibi! Çünkü suikast iddiasına karışsın ya da karışmasın, asıl gaye, bir defa daha tekrarlayayım: Mustafa Kemal Paşa muhalifleriyle birlikte İttihad ve Terakki'nin kökünün kazınmasıdır. Kâzım Karabekir Paşa'nın da Başvekil'in müdahalesiyle idamdan döndüğü biliniyor.

Kemal Tahir'in 'Kurt Kanunu' 1969'da ilk yayımlandığında, Cumhuriyet'i eleştirme ve Mustafa Kemal Paşa'yı küçük düşürme konusundaki birtakım iddialara yol açtı. Romanda Kara Kemal'e belirli bir sempatiyle yaklaşıldığı çok açık. Kemal Tahir, Kara Kemal'in ağzından bu suikasd teşebbüsünün iktidarca 'çok önceden bilindiği'ni, 'dikkatle izlendiğini' söylüyor. Fethi Naci'nin deyişiyle, romanın birinci bölümünün başlığının 'Kanlı Tuzak' olmasının anlamı da bu!

Kaynak: ZAMAN
 
Üst