Ladikli Ahmet Ağa'nın arkadaşı Nesimi hazretleri

Abd-

Üye
Katılım
9 Haz 2014
Mesajlar
50
Tepkime puanı
0
Puanları
0


hayır bunun saygı olduğunu düşünmüyorum.hz. kelimesi saygı olarak yeterlidir bence.zaten islamı merasim dini haline getirdik güya saygı vs diyerek.abdest alacaksın kuran okuyacaksın,kırk tane kural uydurmuşlar,yok kıbleye döneceksin,yok yere oturup diz çökeceksin vs.böyle birşey yok.bunları saygı adı altında sokmuşlar,zorlaştırdıkça zorlaştırmışlar,sonra bunlar yapılmazsa olmaz,,farz statüsüne yükselmiş,yapmayanlar kerih görülmüş,neredeyse dinden çıkarılmış,vs.sonradan saygı adı altında çıkarılan şeylerle dini merasim ve zorluk dini haline getirmişler.
Hz. de yeterse onu koysaydınız keşke. Hz. Peygamber mesela. Deminki ifadenize çokta yakışırdı bence.
 

kodoo

Asistan
Katılım
17 Mar 2012
Mesajlar
478
Tepkime puanı
80
Puanları
28
Konum
Elaziz
Bu ne tuhaf anlayıştır bilmiyorum.

Osmanlı Avrupaya seferler yapar, cepheye hiçbir nebi ve veli dirilip gitmez. Ama ne zaman İmparatorluk (Osmanlı) kalkıp İran ve Memlük (Mısır)'ı işgale gider, o zaman Hz Peygamber (a.s.m.) ordunun önünde yaya yürür! Osmanlının çöküşü ve T.C.'nin kuruluşunda, enbiya ve evliya öncülük etmez ki Tablusgarp ve dahi "Misak-ı Milli" hudutları dışındaki İslam beldeleri korunsun, Osmanlı ve yeni T.C. öylece terk eder o beldeleri, ama bir bakarsın Kore Savaşına evliyaların ruhları katılır, öncülük eder!

Hasılı kelam, "bu tür şeyler (ruhların desteği) mümkün mü değil mi" tartışmasından önce düşünmeliyiz diyorum. Akıl işi midir ki, Peygamberler ve veliler, dünya düşkünü imparatorlar diğer Müslüman ülkeleri işgale giderken onlara öncülük etsin? Mümkün müdür ki, İslam toprakları işgal edilip, Müslümanlar katledilirken ve bu topraklarda 17 uşak krallık, şeyhlik, laiklik vs. hükümetler (süfyani rejimler) yerleştirilirken, Peygamberler ve veliler Müslümanlara öncülük edip kıyam etmesinler, ancak iş bu cihan harbine Almanya safında katılırken veya Korelileri savunmaya gelince, Peygamberler ve evliya dirilsin, Müslümanların bu saflarda savaşmalarına destek olsun?"

Görüyoruz ki, din adını kullanan liderler, Peygamber ve evliyayı diriltip Müslümanlara karşı savaşlarda işgale (mesela Mısır ve İran) öncülük ettiriyorlar, ve yine benzer hikayelerle, kafirlerin kendi aralarındaki savaşlara da İslam adına katılmaya teşvik ediyorlar (mesela cihan harbi ve kore savaşı)! Ve biz de bu hikayelere inanıyoruz! Yanlış anlaşılmasın: şühedanın ve evliyanın diriliğine ve olaylara müdahil olabileceklerine inanıyorum, ancak, onların sadece İslam ülkelerini işgale giderken veya kafir milletleri (özellikle Büyük Şeytan Amerika ve yanlılarını) korurken sözüm ona ortaya çıkmaları olaylarını, bu Süfyani-Münafık liderlerin yalan hikayeleri olmalarından kaynaklandığını düşünüyorum.

Ve, yarın NATO emriyle, Suriye, Irak, İran, Lübnan vs. gibi ülkelere T.C. hükümeti girmeyi hedeflediğinde, satın aldığı hangi bel'amlar, hikayelerinde kimleri diriltip bu savaşlarda "SAF"ları bir araya getirmek için öncülük ettirecek merak etmiyor değilim.

Selametle.
 

Abd-

Üye
Katılım
9 Haz 2014
Mesajlar
50
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Birçok kişi sorar Ahmet Ağa’ya –Ahmet Ağa madem bu kadar operasyona gidiyorsun nedir bu İslam aleminin hali- O da cevap verir, İzin yok oğlum izin yok. Olsa hepsini darmadağın ederiz.
 

Abd-

Üye
Katılım
9 Haz 2014
Mesajlar
50
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Böyle hikayelerde uydurma, abartma, yanlış mutlaka vardır. Mesela şurada izahıyla birlikte güzel bir örnek var. Okumanızı tavsiye ederim.
http://www.dinimizislam.com/detay.asp?Aid=14231

Fakat bu benim aklıma yatmadı, bu uydurmadır demek de bence doğru değil.
 

Havas

Kısıtlı Erişim
Katılım
19 Ocak 2012
Mesajlar
4,432
Tepkime puanı
71
Puanları
0
O kıssanın neresinden hocalık yapamamayı çıkardınız merak ettim. Asıl Hızır alesyhisselamın yaptıklarını Hz. Musa anlamlandıramıyor.

musa as 'a sen benle yapamazsın diyor.......gel görki şeyhimle iyi anlaşıyorlar...

musa as pes edip geri çekiliyor..nedense bizim velilerimiz iletişimleri çok iyi gidiyor.


bizim veliler musa as 'ı aşmış..:)
 

cemaliii

Kıdemli Üye
Katılım
24 Ağu 2009
Mesajlar
4,763
Tepkime puanı
982
Puanları
113
Hz. de yeterse onu koysaydınız keşke. Hz. Peygamber mesela. Deminki ifadenize çokta yakışırdı bence.

eski-yeni birçok alim diğer peygamberlerden bahsederken,yusuf peygamber yunus peygamber diye bahsetmişlerdir. onlardan (peygamberlerden) dahi bir zamanlar öyle bahsedilirken, günümüzde işler abartılıp,evliyalarla ilgili hep kuddise sirruhu gibi güya saygı adına kelimeler ekleniyor söyleniyor. ben bunun saygıdan ileri geldiğini düşünmüyorum,birazı yalakalık olarak,birazda fazlaca kutsallaştırmadan kaynaklandığını düşünüyorum.saygıdan,yalakalığa oradan kutsallaştırmaya giden bir silsile olarak görüyorum.

daha önceden islam kıla çula indirgendi (tuğrul inançer) diyorduk,islam şekilciliğe indirildi diyorduk,artık giyimin kuşamın şeklinden geçtik,kelimelerinde şekline takılır oldular.cümleyi anlamak yerine kelimelerdeki şekillerden bahsediyoruz. bakın konu neydi,nereye geldi.neyse tekrar konuya dönelim. şu erenler evliyalar tayyi mekan yapıp,filistin için,ırak için acaba birşey yapmıyorlar mı?
 

alanyali07

Kıdemli Üye
Katılım
11 May 2008
Mesajlar
6,968
Tepkime puanı
845
Puanları
0
Osman Nuri Topbaş :
"...İstanbul'Un fethi:
Rivâyetlere nazaran, fetih esnâsında, tasavvufta himmet ve tasarruf diye ifade edilen mânevî tecellîler de yaşanmıştır. Gönüllerden taşan samimî duâlara ilâveten fethin her merhalesinde bilfiil bulunan Allah dostları olmuştur.
Bunun yanısıra çok uzak memleketlerde bulunan «evliyâullah»tan da fethe mânen ve bedenen iştirak edenler vardır. Meselâ zamanın kutbu Ubeydullah Ahrâr -kuddise sirruh- Hazretleri bunlardan birisidir. Torunu Hâce Muhammed Kāsım şöyle nakleder:Ubeydullah Ahrâr Hazretleri, perşembe günü öğleden sonra ânîden atının hazırlanmasını emretti. Atına binip süratle Semerkant’tan dışarı çıktı. Talebelerine;
«–Siz burada oturunuz!..» buyurdu.
Mevlânâ Şeyh adı ile mâruf bir talebesi, kendisini bir müddet takip etti. Ubeydullah Ahrâr Hazretleri’nin; atının üzerinde bir sağa, bir sola meylinden sonra kaybolduğu haberini verdi. Ubeydullah Ahrâr Hazretleri bir müddet sonra döndü. Talebeleri, heyecanla bu ânî yolculuğun hikmetini sordular. O da;«–Türk sultanı Mehmed Han, benden istiâne etti; yardım diledi. Ben de O’na yardım etmeye gittim. Allah Teâlâ’nın izni ile zafer kazanıldı…» buyurdular.”
Horasan’dan gelip İstanbul fethine iştirak eden Pîr Ubeydullah Ahrâr’ın oğlu Hâce Abdülhâdî şöyle anlatır:İstanbul’a gittiğimde Sultan II. Bâyezid, babam Ubeydullah Ahrâr’ın şekil ve şemâilini şu şekilde tarif etti:
“–Babam Fatih anlattı: Fethin en şiddetli zamanında Rabbim’e ilticâ ederek, zamanın kutbunun imdada yetişmesini istedim. Şu şu vasıfta, bir beyaz atın üzerinde karşıma geldi;«–Korkma! Zafer senindir!..» buyurdu.O pîre;«–Küffâr askeri çok fazla!..» dedim.
O da bana cübbesini açarak;«-İçine bak!» dedi.Hayretle cübbesinin yeninin içinden sel gibi akan bir ordu gördüm:«–Bu ordu sana yardıma geldi…» dedi.Devam etti:“–Şimdi şu tepenin üzerinden üç defa «kös»e tokmak vur! Ve bütün askere hücûm emrini ver!” buyurdu.Ben de aynen öyle yaptım. O pîr de, ordusu ile hücuma iştirak etti. Feth-i mübîn gerçekleşti…”Velhâsıl Fatih’in, fetih sırasında cümle evliyânın rûhâniyet ve istiânesinden müstefîd olduğu tarihî bir vâkıadır.Bütün bunlar göstermektedir ki, Allâh’ın yardımı geldiği zaman, olmazlar olur hâle geliyor ve ilâhî teyidle birlikte maddî-mânevî bütün hârikulâde sebepler sıralanıveriyor."
http://www.osmannuritopbas.com/fethin-manevi-yonu.html
 

ihvanistanbul

AkhenAton
Katılım
4 Eki 2009
Mesajlar
7,657
Tepkime puanı
2,337
Puanları
113
Konum
istanbul
musa as 'a sen benle yapamazsın diyor.......gel görki şeyhimle iyi anlaşıyorlar...

musa as pes edip geri çekiliyor..nedense bizim velilerimiz iletişimleri çok iyi gidiyor.


bizim veliler musa as 'ı aşmış..:)

Musa as. seriat sahibi ve seriatla amel eden bir peygamber. Hizir as ise seriata inanmakla beraber ilmi ledun sahibi mevlanin olhami ve emriyle direkt hareket ediyor. Musa as bilse ki cocuk buyudugunde cehenneme gidecek yine de onu olduremez (seriata aykiri) ama hizir as emir geldi mi cocukta dinlemez buyukte dinlemez, seriatta dinlemez anlasilan. İkisi farkli kisilikler ve gorevleride farkli. Musa as'a verilen makam hizir as'a verilmedi, hizir as verilen makam da Musa as verilmedi.

Esasen dusunen insanlar icin hizir as kissasinda cok ibretler var. Demek ki Allahin emrinde bizden (insan) birileri seriata aykiri gibi gorulen isler yapiyorlar ve bunun altinda cok buyuk hikmetler var. Demek ki hikmet ehliyle, seriat ehli farkli. Demek ki Allah bir takim kullarini farkli islerde farkli gorevlerle gorevlendirebiliyor. Ustelik bunu Musa as gibi ululazam bir peygamberin yaninda yapiyorsa demek ki peygamberler haricinde de boyle kullar var. Ladikli Ahmet aga hazretleride bu zatlardandir. İlim ehli degil ama ledun ehlidir.


iPhone 'den Tapatalk aracılığı ile gönderildi
 

DostunDostu

Süper Moderatör
Yönetici
Katılım
30 Eyl 2013
Mesajlar
6,183
Tepkime puanı
473
Puanları
83
@ihvanistanbul

Mesela zaman makinesi icad ettiğimizi var sayalım. Sonra aramızda bir adam seçtik ve bunu zaman içinde oraya buraya gönderip duruyoruz. Allah aşkına bu adam hangi vaktin namazını kılacak, hangi şeriatle amel edecek? Bayram günü cumartesi olan bir peygambere ''hadi Musa vakit geldi cuma namazını kılalım'' mı diyecek? Veya İsa a.s'a ''naaptın sen şarap haramdır'' mı diyecek? Veya Adem peygambere ''la cinsiniz mi bozuk sizin, kardeşle evleniyorsunuz'' mu diyecek? Neyi neyle düzeltecek? Daha doğrusu neye göre?

Fakat bu gönderdiğimiz adam her daim ve her zaman diliminde LA İLAHE İLLALLAH'dan mesuldür..
 

Abd-

Üye
Katılım
9 Haz 2014
Mesajlar
50
Tepkime puanı
0
Puanları
0
musa as 'a sen benle yapamazsın diyor.......gel görki şeyhimle iyi anlaşıyorlar...

musa as pes edip geri çekiliyor..nedense bizim velilerimiz iletişimleri çok iyi gidiyor.


bizim veliler musa as 'ı aşmış..:)
o Kıssada Musa aleyhisselam meselelerin iç yüzünü bilmiyor. Bizim velilerimiz dediklerinize Hızır aleyhisselam sebebini de söylerse anlamamak vuku bulmaz. Hem bunlar ilahi izinle iş yapan insanlar. Bize kılavuz olsun diye o kıssada belki Musa aleyhisselamın bilmemesi gerekiyordu. Biz karışamayız ki o zaman oraya neden gitmiyor, buna neden yardım etmiyor demek pek uygun değil bence. Hikmet-i İlahi bir kafiri muzaffer edip arkasından daha büyük zillete düşürür belki.
 

Abd-

Üye
Katılım
9 Haz 2014
Mesajlar
50
Tepkime puanı
0
Puanları
0


eski-yeni birçok alim diğer peygamberlerden bahsederken,yusuf peygamber yunus peygamber diye bahsetmişlerdir. onlardan (peygamberlerden) dahi bir zamanlar öyle bahsedilirken, günümüzde işler abartılıp,evliyalarla ilgili hep kuddise sirruhu gibi güya saygı adına kelimeler ekleniyor söyleniyor. ben bunun saygıdan ileri geldiğini düşünmüyorum,birazı yalakalık olarak,birazda fazlaca kutsallaştırmadan kaynaklandığını düşünüyorum.saygıdan,yalakalığa oradan kutsallaştırmaya giden bir silsile olarak görüyorum.

daha önceden islam kıla çula indirgendi (tuğrul inançer) diyorduk,islam şekilciliğe indirildi diyorduk,artık giyimin kuşamın şeklinden geçtik,kelimelerinde şekline takılır oldular.cümleyi anlamak yerine kelimelerdeki şekillerden bahsediyoruz. bakın konu neydi,nereye geldi.neyse tekrar konuya dönelim. şu erenler evliyalar tayyi mekan yapıp,filistin için,ırak için acaba birşey yapmıyorlar mı?
Dediğin gibi hocam mevzu çok uzadı. Ben sana rahatsız olduğum kısmı söyledim. Bu da saygımdan sende fikrini söyledin.
Irak, filistine gelince; Rabb imin izniyle ediyorlardır bence ama ayan beyan olmadığında biz bilmiyoruz bence.
 

Abd-

Üye
Katılım
9 Haz 2014
Mesajlar
50
Tepkime puanı
0
Puanları
0
@ihvanistanbul

Mesela zaman makinesi icad ettiğimizi var sayalım. Sonra aramızda bir adam seçtik ve bunu zaman içinde oraya buraya gönderip duruyoruz. Allah aşkına bu adam hangi vaktin namazını kılacak, hangi şeriatle amel edecek? Bayram günü cumartesi olan bir peygambere ''hadi Musa vakit geldi cuma namazını kılalım'' mı diyecek? Veya İsa a.s'a ''naaptın sen şarap haramdır'' mı diyecek? Veya Adem peygambere ''la cinsiniz mi bozuk sizin, kardeşle evleniyorsunuz'' mu diyecek? Neyi neyle düzeltecek? Daha doğrusu neye göre?

Fakat bu gönderdiğimiz adam her daim ve her zaman diliminde LA İLAHE İLLALLAH'dan mesuldür..
Kardeşim ibarelere dikkat edelim. Bir peygamberie 'La' diye hitap etmek doğru değil. Aklınızda soru oluşmuş doğru. Namazı nasıl kılacak güzel bir soru. Yalnız gidipte şeratı farklı bir peygamberi kimse sorgulamaz. Zaman makinesindeki kişi bilmiyodur. Bu olayları zaman makinesiyle karşılaştırmamalı bence.
 

Havas

Kısıtlı Erişim
Katılım
19 Ocak 2012
Mesajlar
4,432
Tepkime puanı
71
Puanları
0
Musa as. seriat sahibi ve seriatla amel eden bir peygamber. Hizir as ise seriata inanmakla beraber ilmi ledun sahibi mevlanin olhami ve emriyle direkt hareket ediyor. Musa as bilse ki cocuk buyudugunde cehenneme gidecek yine de onu olduremez (seriata aykiri) ama hizir as emir geldi mi cocukta dinlemez buyukte dinlemez, seriatta dinlemez anlasilan. İkisi farkli kisilikler ve gorevleride farkli. Musa as'a verilen makam hizir as'a verilmedi, hizir as verilen makam da Musa as verilmedi.

Esasen dusunen insanlar icin hizir as kissasinda cok ibretler var. Demek ki Allahin emrinde bizden (insan) birileri seriata aykiri gibi gorulen isler yapiyorlar ve bunun altinda cok buyuk hikmetler var. Demek ki hikmet ehliyle, seriat ehli farkli. Demek ki Allah bir takim kullarini farkli islerde farkli gorevlerle gorevlendirebiliyor. Ustelik bunu Musa as gibi ululazam bir peygamberin yaninda yapiyorsa demek ki peygamberler haricinde de boyle kullar var. Ladikli Ahmet aga hazretleride bu zatlardandir. İlim ehli degil ama ledun ehlidir.


iPhone 'den Tapatalk aracılığı ile gönderildi

ağzımızda tüy bitti..sen musa as'ı temsil ediyorsun.ne yapsan ne etsen hızır gibi olamazsın diyoruz..senin veli dediklerinde olamazlar ..
musa as'a açılmayan bir kapıyı ne mantıkla velilerinize açıyorsunuz?
kim ilmi ledun sahibi olduğunu söylerse o bir yalancıdır
kim gelecek bana bildiriliyor diyorsa o bir yalancıdır.
hemde katmerli bir yalancı..
 

Havas

Kısıtlı Erişim
Katılım
19 Ocak 2012
Mesajlar
4,432
Tepkime puanı
71
Puanları
0
Osman Nuri Topbaş :
"...İstanbul'Un fethi:
Rivâyetlere nazaran, fetih esnâsında, tasavvufta himmet ve tasarruf diye ifade edilen mânevî tecellîler de yaşanmıştır. Gönüllerden taşan samimî duâlara ilâveten fethin her merhalesinde bilfiil bulunan Allah dostları olmuştur.
Bunun yanısıra çok uzak memleketlerde bulunan «evliyâullah»tan da fethe mânen ve bedenen iştirak edenler vardır. Meselâ zamanın kutbu Ubeydullah Ahrâr -kuddise sirruh- Hazretleri bunlardan birisidir. Torunu Hâce Muhammed Kāsım şöyle nakleder:Ubeydullah Ahrâr Hazretleri, perşembe günü öğleden sonra ânîden atının hazırlanmasını emretti. Atına binip süratle Semerkant’tan dışarı çıktı. Talebelerine;
«–Siz burada oturunuz!..» buyurdu.
Mevlânâ Şeyh adı ile mâruf bir talebesi, kendisini bir müddet takip etti. Ubeydullah Ahrâr Hazretleri’nin; atının üzerinde bir sağa, bir sola meylinden sonra kaybolduğu haberini verdi. Ubeydullah Ahrâr Hazretleri bir müddet sonra döndü. Talebeleri, heyecanla bu ânî yolculuğun hikmetini sordular. O da;«–Türk sultanı Mehmed Han, benden istiâne etti; yardım diledi. Ben de O’na yardım etmeye gittim. Allah Teâlâ’nın izni ile zafer kazanıldı…» buyurdular.”
Horasan’dan gelip İstanbul fethine iştirak eden Pîr Ubeydullah Ahrâr’ın oğlu Hâce Abdülhâdî şöyle anlatır:İstanbul’a gittiğimde Sultan II. Bâyezid, babam Ubeydullah Ahrâr’ın şekil ve şemâilini şu şekilde tarif etti:
“–Babam Fatih anlattı: Fethin en şiddetli zamanında Rabbim’e ilticâ ederek, zamanın kutbunun imdada yetişmesini istedim. Şu şu vasıfta, bir beyaz atın üzerinde karşıma geldi;«–Korkma! Zafer senindir!..» buyurdu.O pîre;«–Küffâr askeri çok fazla!..» dedim.
O da bana cübbesini açarak;«-İçine bak!» dedi.Hayretle cübbesinin yeninin içinden sel gibi akan bir ordu gördüm:«–Bu ordu sana yardıma geldi…» dedi.Devam etti:“–Şimdi şu tepenin üzerinden üç defa «kös»e tokmak vur! Ve bütün askere hücûm emrini ver!” buyurdu.Ben de aynen öyle yaptım. O pîr de, ordusu ile hücuma iştirak etti. Feth-i mübîn gerçekleşti…”Velhâsıl Fatih’in, fetih sırasında cümle evliyânın rûhâniyet ve istiânesinden müstefîd olduğu tarihî bir vâkıadır.Bütün bunlar göstermektedir ki, Allâh’ın yardımı geldiği zaman, olmazlar olur hâle geliyor ve ilâhî teyidle birlikte maddî-mânevî bütün hârikulâde sebepler sıralanıveriyor."
http://www.osmannuritopbas.com/fethin-manevi-yonu.html


böyle masallarla cihadamı anlatılır?vaybeee!cübbesinin içininde bir ordu varmış..

çok güzel haraketler bunlar!!:D

ulan istanbulun fethinide sahiplendiniz..bakalım nereye gidecek bu iş!!!

hep zaferlere bu veli dayılar gelip konarken ,yeniliglerde toz oluyorlar..

bak sana bir hikaye anlatıyım..


ismail havvasi k.s hazretleri balıkıcılıkla geçinirdi .çok takva birisiydi..haçlı donanmasınının akdenizi ele geçirmek üzere haraket ettiğini duymuş..
muritlerine ,ben savaşa katılacağım demiş.
kaptanı deryanın yanın gelerek yardıma geldiğini söylemiş..

kaptanı derya :neyle yardıma geldin demiş.?

ismail havvasi h.z cubbesini açmış tam 20 bin gemi görünyomuş cubbede.!

kaptanı derya hemen o veli zatı askere almış..

kenidlerinden emin bir şekilde donanma yola çıkmış..

inebahtıda iki donanma karşılaşmışlar..

kaptanı derya allahu eker demiş haçlı donanmasına saldırmışlar .

malesef savaş tam bir hezimetle bitmiş.osmanlı donanması darmadağan olmuş.kaptanı derya oldürülmüş.

ismail havvasi hazretleri canın zor kurtarmış ,izmir açıklarında sahile zar zor ulaşmış..

iki gün yorgunluk bitkinlik içinde sahilde uyaya kalmış.

sabah kendine gelmiş köyüne yola çıkmış..

giderkende düşnüyormuş .neden yenildik diye? ben müritlerime ne diyeceğim ?

paçayı nasıl kurtaracağım?


köyüne geldiğinde ,hemen aklına o müthiş karizma kurtarma planı gelmiş..


muritleri;şeyhim ne oldu savaşda kim kazandı?


ŞEYH;malesef kaybettik!

muritler; şeyhim nasıl olur ,siz keşfe açık keramet ehlisiniz nasıl yenilirsiniz.allah yardımınıza koşmadımı?


şeyh isamil havvasi hazretleri; savaş vaşladığında butun askerler ve kaptan allahdan yardım istediler ,beni aracı yapıp allahdan isteselerdi kazanırdık.yanlış yaptılar!!!

muritleri;Aaaaaaaaaa! çok haklısınız şeyhim demiş......




nasıl güzel dimi..:D
 

Abd-

Üye
Katılım
9 Haz 2014
Mesajlar
50
Tepkime puanı
0
Puanları
0
ağzımızda tüy bitti..sen musa as'ı temsil ediyorsun.ne yapsan ne etsen hızır gibi olamazsın diyoruz..senin veli dediklerinde olamazlar ..
musa as'a açılmayan bir kapıyı ne mantıkla velilerinize açıyorsunuz?
kim ilmi ledun sahibi olduğunu söylerse o bir yalancıdır
kim gelecek bana bildiriliyor diyorsa o bir yalancıdır.
hemde katmerli bir yalancı..
Doğrudur. Kim bana gelecek bildiriliyor derse yalancıdır. Hatta şu da var ben Mehdi yim vs gibi şeylerde söyleyebilir bu yalancılar. Şurasını netleştirelim. Sizin karşı olduğunuz kısım velilerin çok abartılması mı?
 

Abd-

Üye
Katılım
9 Haz 2014
Mesajlar
50
Tepkime puanı
0
Puanları
0
ağzımızda tüy bitti..sen musa as'ı temsil ediyorsun.ne yapsan ne etsen hızır gibi olamazsın diyoruz..senin veli dediklerinde olamazlar ..
musa as'a açılmayan bir kapıyı ne mantıkla velilerinize açıyorsunuz?
kim ilmi ledun sahibi olduğunu söylerse o bir yalancıdır
kim gelecek bana bildiriliyor diyorsa o bir yalancıdır.
hemde katmerli bir yalancı..
İsa aleyhisselam Allah ın izniyle ölüleri diriltmedi mi? Peki Allah ın izniyle ölüyü dirilten evliya yok mu? Allah ü Teala dilerse şu yukarıdaki herşeyi (sizin yazdığız ismail havvasi dahil) herşeyi halk edebilir.
 

alanyali07

Kıdemli Üye
Katılım
11 May 2008
Mesajlar
6,968
Tepkime puanı
845
Puanları
0
böyle masallarla cihadamı anlatılır?vaybeee!cübbesinin içininde bir ordu varmış..

çok güzel haraketler bunlar!!:D

ulan istanbulun fethinide sahiplendiniz..bakalım nereye gidecek bu iş!!!

hep zaferlere bu veli dayılar gelip konarken ,yeniliglerde toz oluyorlar..

bak sana bir hikaye anlatıyım..


ismail havvasi k.s hazretleri balıkıcılıkla geçinirdi .çok takva birisiydi..haçlı donanmasınının akdenizi ele geçirmek üzere haraket ettiğini duymuş..
muritlerine ,ben savaşa katılacağım demiş.
kaptanı deryanın yanın gelerek yardıma geldiğini söylemiş..

kaptanı derya :neyle yardıma geldin demiş.?

ismail havvasi h.z cubbesini açmış tam 20 bin gemi görünyomuş cubbede.!

kaptanı derya hemen o veli zatı askere almış..

kenidlerinden emin bir şekilde donanma yola çıkmış..

inebahtıda iki donanma karşılaşmışlar..

kaptanı derya allahu eker demiş haçlı donanmasına saldırmışlar .

malesef savaş tam bir hezimetle bitmiş.osmanlı donanması darmadağan olmuş.kaptanı derya oldürülmüş.

ismail havvasi hazretleri canın zor kurtarmış ,izmir açıklarında sahile zar zor ulaşmış..

iki gün yorgunluk bitkinlik içinde sahilde uyaya kalmış.

sabah kendine gelmiş köyüne yola çıkmış..

giderkende düşnüyormuş .neden yenildik diye? ben müritlerime ne diyeceğim ?

paçayı nasıl kurtaracağım?


köyüne geldiğinde ,hemen aklına o müthiş karizma kurtarma planı gelmiş..


muritleri;şeyhim ne oldu savaşda kim kazandı?


ŞEYH;malesef kaybettik!

muritler; şeyhim nasıl olur ,siz keşfe açık keramet ehlisiniz nasıl yenilirsiniz.allah yardımınıza koşmadımı?


şeyh isamil havvasi hazretleri; savaş vaşladığında butun askerler ve kaptan allahdan yardım istediler ,beni aracı yapıp allahdan isteselerdi kazanırdık.yanlış yaptılar!!!

muritleri;Aaaaaaaaaa! çok haklısınız şeyhim demiş......




nasıl güzel dimi..:D

Kaynak alalım.. İsmail Havvas kimmiş öğrenelim..

Ayrıca "uydurduğun" hikayede savaşın kazanılması gerekiyor. " Allah yardım etmemiş de kafire mi yardım etmiş.. ??

Arkadaş senin durumun Kabe önünde rezil olan Vehhabi alime benziyor. Bu Vehhabi alim,tasavvuf ehli bir alimi tüm halk önünde rezil etmek istemiş. "Madem ölüden yardım istiyorsunuz, ve ölü yardım edebiliyor hadi şu elimdeki kalemi benden alsın" demiş.
Tabi böyle birşey olmayacağını bilen halk da tasavvuf ehlinin rezil olduğunu zannetmiş..
Ama tasavvuf ehli kişi güzel bir cevap vermiş. "Bu mümkün değil, lütfen siz Allahdan yardım isteyin ve benim elimdeki kalemi alsın size versin" demiş..
Vehhabi alimin mantığına göre bu da o an içn olmayacağına göre haşa "Allah yok" demesi gerekiyor.
Çünkü onun mantığına göre var olandan yardım istenir ve gerçekleşmesi lazım..gerçekleşmiyorsa o yoktur..
Vehhabi alim rezil olarak ordan ayrılmış :)

Yani Allah da her zaman bizim isteklerimizi birebir aynısıyla gerçekleştirmez. Allah dostları da her zaman tasarrufta bulunmaz. Allah'ın iznine bağlıdır.
 

Havas

Kısıtlı Erişim
Katılım
19 Ocak 2012
Mesajlar
4,432
Tepkime puanı
71
Puanları
0
BAKIN SİZE BİR HİKAYE DAHA!!!

Erzurumlu eski bir vaiz varmış.Abid zahid ,iyi niyyetli lakin gururluymuş.Allaha çok dua eder ,ondan yardım ister ,kıssalar anlatırken çok ağlar ve sızlar adete kendini anlattığı zamanın içinde hissedeermiş.

Allahda bu iyi niyetinden dolayı onu yüceltmiş.Okullar açmış,dünyanın her bir tarafına dağılmış .
Cemaati katlanarak ,kitapları yok satmaya balamış,televizyonlarda prtokollerde görünmeye başlamış ,medyasıyla bankasıyla zirveye ukaşmış.
Fetullah gülen di bu zat..okadar kibirden uzak durmaya çalışırmışki ,kenidisine sade hoca efendi denmesini istermiş..
Vaazlarda kibrin ve gururun kötülğünü anlatmak olmuyor bu işler .bir gün mutlaka sınanma zamın geldiğini geçde olsa anlarsın..
Hoca efendi hazretleri bir gün çok dehşetli bir rüya görmüş..
Kendisini çok güzel cennet gibi gibi bir yolda ilerlediğini görmüş.ne garipdirki etrafdan çok garip dehşetli uyarılar duyuyormuş.
--hocaaa!bu yolun süsüne püsene aldanma,bu yol cehenneme gider haa!
Hoca o güzelliğe dayanamış bir kapıya yanaşmış bakmış kapının önünde UZUN BOYLU bir adam var .yüzü nurdan görünmüyor.Elinde ise çok biyik bir kamçı var!
Uzun boylu adam; neden böyle süslere püslere aldandın ,daha önce doğru yoldayken neden yanlış yola saptın ve saptırdın!!!!! Diyerek diyerek yüzüne bir kamçı vurmuş!
Hoca efendi;hayır ben allaha çağırdım!yapmaaa!
Uzunboylu adama;sus edebisiz!malının karizamnın gururuna kibrine kapıldın yanlıştasın!! Diye bağırarak bir kamçı daha patlatmış yüzüne!!
Hoca efendi;yapma etme!diyor ..uzun adam ise devamlı kamçılıyormuş..kendine dön ,deyyus!bu kapı cehenneme açılır!!!
Hoca korku panik içinde uyanmış!korkudan terden su olmuş..kim bu uzun boylu adam?
Galiba hızır as olabilir..yanlışım neydi acaba?hizmet haraketi güzel işliyor nesi yanlış?
Bir çözüm bulamamış…
Gel zaman git zaman türkiyenin başına tayyip Erdoğan gelmiş..uzun boylu karizmatik bir siyasetçi olup milleti peşine takmayı çok iyi biliyormuş.
Onun hizmet haraketi cemaatin hizmet harkaetinin yanında daha çok konuşulur olmuş.
Sanki cemaat çalışssa tayyip Erdoğan pirim kazanıyor gibi bir hava oluşmuş..
Hocaefendiye dokunmaya başlamış bu siyeasetcinin başarısı.
Geceleri uyuyamaz olmuş..kibrini bastırmak istemişssede ,her daim akıl oyunlaryla kibri gururu baskın çıkıyordu fakat hoca efendi bunun farkında değildi.
Tayyip Erdoğan gitmeliydi zararlıydı…!Bir allah dostunu alaşağı etmek için ,para babalarıyla ,israille ,amerikayla anlaşıyordu…şeytan ihlasını sokmuştu kalbine...tayyip nurcu değildi ,dersaneleri kapatmıştı.kötüydü!!
Eğer onu devirirsek tamamen cemaatten bir başbakan ile türkiyeye hakim olbilirdik.zaten amerikda arkamızda değilmiydi.
Tezgah kuruldu .devirme planı devreye sokuldu.hoca efendinin medyası tam gaz vuruyordu tayyip erdoğana.müjedeli rüyalar bile vardı!tayyip gitmişti..
Vuruyordu amma!
Bir haftada saldırı çökmeye başladı..uzun boylu adam öyle bir tepki vermiştiki,ne cemaat kalmıştı karşısında ne Amerika nede İsrail!
Cemaat tam bir hezimetteydi.


Yüklü bir sermaye havaya uçmuştu.

Taban desdeği silinmişti!

Baş köşlerde oturtulan hoca efendinin şimdi millet yüzüne tükürür olmuştu….


Hoca efendi amerikada hezimetini anlayınca karakara düşünmeye başladı ..

Neden böyle olmuştu?

Birden taaa yıllar önce gördüğü kamçılı UZUN ADAM rüyası aklına geldi..şaşırdı kaldı!

Evet “uzun adam” kendi takmıştı bu lakabı…uzun adam tayyip erdoğandı..
Batılda olan kendisiydi…haksızlığı anladı ..kenara çekildi…..bir davayı gurura ve kibre heba etmişti!!!
İŞTE BUNLARDA ALDIĞI TOKATLA POPSUNUN ÜZERİNE OTURAN VELİ DAYI KISSALARI!!
 
Üst