ukubat
Profesör
- Katılım
- 9 May 2007
- Mesajlar
- 1,942
- Tepkime puanı
- 103
- Puanları
- 0
- Konum
- istanbul,fatih
- Web sitesi
- www.ismailaga.org.tr
Çok hevesim var eski hâle gelmenize (şeriat ilimlerine dönmenize). Bu mevsimde (zor zamanda hizmeti yürütebilmem için) bana yardım edenlere Allâh-u Te‘âlâ yardım etsin.
Karnın acıktığı vakitte iş arıyorsun. Senin karnın dinden daha mı üstün? Onun için her yere gidiyorsun da, dinin için, ilim için hiçbir yere gitmiyorsun.
Öyle bir kitap ki, başı Allâh (Celle Celâluhû) ve Rasûlü’nün (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) ismiyle başlamıyor, o kitabın kârı mahşer gününün hüsrânıdır. Mevlâ soracak: “Niye sildin benim ismimi o kitaptan sen, böyle bir kitabı neden okudun?”
Siz o kadar büyük insansınız ki devlet başkanı sizin talebenizdir. Fatih Sultan Hazretleri, Molla Hüsrev’in talebesiydi.
Medrese ve icazete önem verelim, her yerden hoca istiyorlar. Bir an önce Dîn-i Mübîn-i İslâm’a hizmet için kendimizi yetiştirmeye gayret edelim, iş işten geçmeden uyanalım.
Ben derdim ki: “Yâ Rabbi! İki sığayı bir öğrenseler yeter.” Şimdi yirmi dört sığa, yirmi dört kitabı Yâ Rabbi! Ekmek verdiğin gibi katığını da ver! Bize ilim verdin ihlâsını da ver. Âmîn!
Yâ Rabbi! Hocalarımızı çoğalt, sabır ve kanaat ver. Yâ Rabbi! Çok hoca ver bize. Bunları da yazın yağan kar gibi eritme. İlmin kıymetini bilmek nasib et.
Hoca hanımlardan birisi bana geldi, sordu: “Benim maddi durumum iyi değil, bana izin verir misiniz evde terzilik yapayım?” O, ilim ve sohbet mevzuunda dili döndüğü için ona izin vermedim. Bu mevzularda becerebilenler, o işlerle değil, ilimle meşgul olsunlar.
Erkek Kur’ân kursu lazım. Talebeye at yollayacaksın, gelsin okusun diye. Gerekirse gidip sen alacaksın, ona sen at olacaksın.
Allah (Celle Celâluhû)nun ilmini, adamın kör, sağır, dilsiz, çirkin kızını övmesi gibi öveceğini, size zorla vereceğini mi zannetiniz? Bu dini tahsil bir altın. Altın çamura düşse onu alıp yıkarsanız, o yine aynı değerinde bir altındır.
Ben sizin yerinizde olsam âhirete okumadan gitmem. Bugün başla öl, hocasın! “Rûhu’l-Beyan”da var, adamın birisi tarikata girdi, Mevlâ’ya vasıl olamadan vefat eti, kabirde tamamladılar.
Göreyim sizi, millet ağızlarını açmış bekliyor. Yani millet ilimden geri kalmaları sebebiyle ağızlarını açmış hoca bekliyorlar. Nereye gidiyorsanız mutlaka dinin müşterisini buluyorsunuz. Okuyun ilerleyin.
Talebeler! Kafanıza dizmiş olduğunuz ilim incileri size yeter. Başınızdaki o nurlu taç size yeter. Başka bir şey arzunuz olmasın. Alçak dünyaya himmet eden neticede alçak olur. Âli himmet ol, yüksek himmetlileri Allâh sever.
Tevbe edeceğiz. Nasıl tevbe? “Ben tevbe etim” demekle olmaz. Ya nasıl tevbe? Her bir mahalleye hem bir kız, hem bir erkek medresesi açmakla ve mahallenin halkını oraya çağırmakla.
Beni sevindirmenin ne kadar iyi olduğunu bilseydiniz, yarın akşama kadar hepiniz hoca olurdunuz. Mahmud’un gönlünü alın, Arapça okumakla alın. Bu insan kadar kendi canına düşman görmedim.
Kaynak: “Mahmud Efendi Hazretlerinden Nakledilen Hikmetli Sözler” adlı eserden derlenmiştir.