Mearic Suresi'nde Jüpiter Gezegeni...

ŞAKİROĞLU

Asistan
Katılım
16 Nis 2013
Mesajlar
375
Tepkime puanı
3
Puanları
18
Yaş
73
Konum
İSTANBUL
Web sitesi
www.hikayeler.net
Mearic Suresi, indiği zamanda anlaşılamayacak konuyu içeriyor. Bindörtyüz yıl sonrası bugün bile konuyu anlayabilmek mümkün değil. Fakat, günümüzün genel kültürü çerçevesinde, anlatılandan biraz hissedebilmek mümkün.

Hissedileni dile getirebilmek için, suredeki kelimeleri irdelememiz gerekiyor.

Birinci ayette ''azabın vâkıın'' şeklinde bir tamlama var. Bu tamlama o zamanın muhataplarına, ileride oluşacak kötü bir olay sebebiyle ortaya çıkacak azabı haber veriyor. Haber verme, merak eden bir kişinin sorması üzerine oluyor. Azap denen şey, o zamanın toplumunda bilinen, görülen ve yaşanan bir şey olmalıdır.

İkinci ayette, oluşacak olayın azabının, kafirler için olduğu uyarısı var. Şu akla gelir: Acaba müminlerin durumu ne olacak? Acaba kafir istilası hengamında ortalıkta 'mümin' kimseler mi kalmayacak?

Burada 'kafir' tanımından, sosyal hayattaki yanlışların terkedilmesi uyarısını dinlemeyen, dinlese de kabul etmeyen kimseler anlaşılmalıdır. Kabul etmeme sebepleri değişik olabilir. Hangisi olursa olsun, terk edilmeyen yanlışların sonucunun azaba dönüşeceğidir.

O olayla oluşacak azabın def edilmesi, ondan kurtulunması tek bir güce istinad edilmeden mümkün olmayacaktır.

O gücün Allah olduğu belirtiliyor üçüncü ayette. Fakat, anlamı kolay anlaşılamayacak 'mearic' ismi bu ayette kendini gösteriyor: ''Allahü zi'l-mearic''. Yani, mareclerin sahibi olan Allah'tan başka, hiç bir gücün, oluşacak azabı insanlardan uzaklaştırması mümkün değil.

Mearic, marec kelimesinin çoğuludur. Marecler demektir.

Marec, bir şeyin yukarıya yükseldiği yer veya bir şeye doğru yükselinen yer demektir. Mecaz anlamda manen yükselme yeri olarak da bilinebilir. Hz. Muhammed'in miracının gerçekleştiği Mescid-i Aksa, marec konusu içindedir.

Çoğul olan 'mearic' kelimesi, Dünya üzerinde pek çok yükselme yerlerinin olacağını bildiriyor.

Kim... Kimler... Nereye... nereden yükseleceklerdir?

Yükselinecek şeyin mesafesi nedir?

Dördüncü ayet, 'melaike' ve 'rûh' adlarını zikrediyor. Onların yükselme vasıflarını belirtip, Dünya'daki yer ile yükselinecek yer arasındaki mesafeyi görece olarak belirtiyor. Bu mesafe, insanların bir günde gittikleri mesafenin elli bin yıl tutarındaki mesafesidir.

O zamanın insanlarının bir günde kat ettikleri mesafe ne kadardı?

Fıkıhta namaz ve oruç muaflığının üç günlük yol sonrası başladığı belirtilir.

Günümüzde üç günlük yol mesafesi 90 km ile 104,4 km olarak kayda geçmiş. Bunun bir günlüğü 30 km ile 34,8 km olarak değişir.

Melaike ve ruhun yükselme mesafesi bunun elli bin yıllık kısmıdır.

50 bin yıl X 365 = 18 milyon 250 bin gün eder.

Hanefi fıkhına göre üç günlük yol 90 km kabul edilirse:

18 miyon 250 bin gün X 30 km = 547 milyon 500 bin km eder.

Şafi, Maliki ve Hanbeli fıkhına göre üç günlük yol 104,4 km kabul edilirse:

18 miyon 250 bin gün X 34,8 km = 635 milyon 100 bin km eder.

Ayette adları zikredilen melaike ve ruhun o zamanın bir gününde katettikleri mesafenin bu olduğu bulunduğunda akla şu soru gelir:

Melaike ve ruhun bir günde bu muazzam mesafeyi kat ettikleri yer neresidir? Orada ne vardır?

Uzayda Güneş sistemi içindeki gezegenler, bir hizaya geldiğinde, Güneş'e uzaklıkları belirlenmiştir. Dünya ile diğer gezegenler arası uzaklık da buradan anlaşılır.

Jüpiter gezegeninin Güneş'e uzaklığı 741 milyon km iken, Dünya gezegenine uzaklığı 594 milyon km ile 665 milyon 100 bin km'dir.

Mearic Suresi'nde zikredilen melaike ve ruhun, yeryüzünden yükselecekleri yerin Jüpiter gezegeni olduğu anlaşılıyor.

Kafirler için azap getirecek olay nasıl bir olaydır acaba? O olaydan kaçıp kurtulunacak yer Jüpiter midir?

Oluşacak olayın nasıl vukua geleceğini hissetme ve kavrama gücümüz yok. Acaba, Uzay'daki bir olay Dünya gezegenini mi etkileyecektir? Yoksa, Dünya üzerindeki insanlar yeryüzünü yaşanmaz mı edecektir?

İbrahim Faik Bayav ŞAKİROĞLU
(14.02.2020 07:45)
 

ömerusta

Kıdemli Üye
Katılım
16 Ocak 2012
Mesajlar
6,913
Tepkime puanı
239
Puanları
0
atma şakir tutmaz vay şu meshebe göre şöyle şu mesebe göre böyle hesaplarla bir yere varılmaz
nursuz sayıdın kıyamet hesabına döner bu iş sonucu kafir zihniyetine hizmettir
kafa karıştırmada ayetin tamamını ön ayeti ard ayeti vede içinde bu ayete atıfta bulunan yakın ayetleri okumanı tavsiye ederim bunları oku anla okuduğun ayetlerin tamamını koy tartışalım anladınmı şakir atma günahtır
 

ömerusta

Kıdemli Üye
Katılım
16 Ocak 2012
Mesajlar
6,913
Tepkime puanı
239
Puanları
0
Sûre Hakkında
Mekke'de nâzil olan bu sûre, 44 (kırkdört) âyettir. Adını, üçüncü âyetindeki "el-meâric" kelimesinden almıştır. Meâric, "ma'rec"in çoğulu olup "yükselme dereceleri" demektir.
12.gif

Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla
1,2,3. Soran birisi, yükselme yollarının sahibi(1) Allah tarafından kâfirlere kesinlikle inecek olan ve hiç kimsenin uzaklaştıramayacağı azabı sordu.(2)
(1) "Allah'ın sahip olduğu yükselme yolları" ile; meleklerin, kendisine yükseldiği özel yol ve boyutlar kastedilmiş olabileceği gibi, 33-47. âyetlerde gündeme getirilen ve kulları yüceltip Allah'a yaklaştıran yollar konumundaki ibadet ve güzel davranışlar da kastedilmiş olabilir.
(2) Kureyş kabilesinin müşrik liderlerinden olan Nadr b. Hâris ve benzerleri, Hz.Peygamberin uyarılarıyla ve Kur'an'la alay ederek, "Ey Allah! Eğer şu Kur'an senin katından inmiş bir hak kitap ise, üzerimize hemen gökten taş yağdır veya elem dolu bir azap getir" (Enfâl sûresi, âyet, 32) demeleri üzerine bu âyet inmiştir.
4. Melekler ve Ruh (Cebrail) ona süresi elli bin yıl olan bir günde yükselir.
5. (Ey Muhammed!) Sen güzel bir şekilde sabret.
6. Şüphesiz onlar o azabı uzak görüyorlar.
7. Biz ise onu yakın görüyoruz.
8,9. Göğün, erimiş maden gibi ve dağların atılmış renkli yün gibi olacağı günü hatırla.
10. (O gün) hiçbir samimi dost, dostunu sormaz.
11,12,13,14. Birbirlerine gösterilirler. Günahkâr kimse ister ki, o günün azabından kurtulmak için oğullarını, karısını, kardeşini, kendisini koruyup barındıran tüm ailesini ve yeryüzünde bulunanların hepsini fidye olarak versin de, kendisini kurtarsın.
15,16. Hayır (ne mümkün)! Şüphesiz cehennem, derileri kavurup çıkaran alevli ateştir.
17,18. O, (hakka) arka döneni ve (imandan) yüz çevireni; servet toplayıp yığanı kendine çağırır.
19. Şüphesiz insan çok hırslı ve sabırsız olarak yaratılmıştır.
20. Kendisine kötülük dokunduğu zaman sızlanır.
21. Ona bir hayır dokunduğunda da eli sıkıdır.
22. Ancak, namaz kılanlar başka.
23. Onlar, namazlarına devam eden kimselerdir.
24,25. Onlar, mallarında; isteyenler ve (isteyemeyip) mahrum kalanlar için belli bir hak bulunan kimselerdir.
26. Onlar, ceza gününü tasdik eden kimselerdir.
27. Onlar, Rablerinin azabından korkan kimselerdir.
28. Çünkü, Rablerinin azabından emin olunamaz.
29. Onlar, mahrem yerlerini koruyan kimselerdir.
30. Ancak eşleri, yahut sahip oldukları cariyeleri başka. Çünkü onlar (eşleri ve cariyeleri ile olan ilişkileri konusunda) kınanmazlar.
31. Kim bunun ötesini isterse, işte onlar sınırı aşan kimselerdir.
32. Onlar, emanetlerini ve verdikleri sözü gözeten kimselerdir.
33. Onlar, şahitliklerini dosdoğru yapan kimselerdir.
34. Onlar, namazlarını titizlikle koruyan kimselerdir.
35. İşte onlar cennetlerde ikram göreceklerdir.
36,37. Şimdi, inkâr edenlere ne oluyor ki, boyunlarını uzatarak (alay etmek için) sağdan soldan gruplar hâlinde sana doğru koşuyorlar?
38. Onlardan her biri Naîm cennetine sokulacağını mı umuyor?(3)
(3) Müşrikler bölük bölük gelerek, Hz.Peygamber'in etrafındakilerin arasına karışır, onun sözlerini dinleyip, "Şâyet bunlar, Muhammed'in dediği gibi cennete gideceklerse, biz elbette onlardan önce cennete gireriz" diye alay ediyorlardı.
39. Hayır (ne mümkün)! Şüphesiz biz onları kendilerinin de bildikleri şeyden (meniden) yarattık.
40,41. Doğuların ve Batıların Rabbine yemin ederim ki, şüphesiz onların yerine daha iyilerini getirmeye bizim gücümüz yeter. Bizim önümüze geçilemez.
42. Sen onları bırak, uyarıldıkları günlerine kavuşuncaya kadar batıl inançlarına dalsınlar ve oynasınlar.
43,44. Dikili putlara akın akın gidercesine, gözleri inmiş, kendilerini zillet kaplamış bir hâlde mezarlarından süratle çıkacakları o günü hatırla! İşte o, uyarıldıkları gündür.



bu sureyi okuduğunda yıldızları nereden çıkardın
 
Üst