hirahos
Kıdemli Üye
- Katılım
- 9 Kas 2006
- Mesajlar
- 35,948
- Tepkime puanı
- 483
- Puanları
- 0
- Yaş
- 55
Mehdi As. Hakkında Nur Talebelerine Ciddi Bir Uyarıdır, İmam Rabbani Hz.lerinden
Hadis-i Şerifler, Mehdi As'ın bütün hususiyetlerini açık açık ve ayrıntıyla saymıştır. Nasıl bir Mehdi bekliyorsunuz sorusu abes bir sorudur. Mehdi As'ın teşrifine inanmak Ehli Sünnetçe vaciptir. Onu hayal etmek, kendi kafasından bir Mehdi portresi çizmek diye bir şey yok zira dediğimiz gibi bütün hususiyetleri zaten sayılmıştır. Sayan kimdir? Muhbir-i Sadık Efendimiz Hazretleri... Allahümme Salli Ala Seyyidina ve Nebiyyina Muhammed...
Ne olacağını biliyoruz, bunları ifade ettikten sonra kimi Nurcular tarafından, arkamızdan ahir zaman eşhasının imtihan ve teklif sırrı icabı herkes tarafından anlaşılamayacağı; Hadislerin müteşebbihat olduğu, tevil gerektiği şeklinde peşi peşine izahlar getirilecek.
Şimdiden hoşa gitmeyecek bir haberim var:
İmam Rabbani Hz., kendi zamanında vefat etmiş bir şahsa Mehdi diye inananlar hakkında da yazmıştır. O şahıs vefat etti geçti. Mehdi As. hakkında bildirilmiş 200 civarındaki açık haberlere, Hadis-i Şeriflere bu adam uyuyor mu? Hayır. demiştir. Dikkat ediniz: İmam Rabbani Hz.leri bu haberlerin bir kısmını verirken asla tevil yoluna gitmemiş, müteşebbihat filan dememiştir. Mesela demiştir ki Hadis-i Şerifte "Başı üstünden bir Melek bu Mehdi'dir" diye seslenecek. O vefat eden şahsın üzerinden böyle bir Melek seslenmiş midir? Hayır. Öyleyse Mehdi değildir, demiştir. Bakınız tevil yok. Açık haberi olduğu gibi anlatıp şahsın habere uyup uymadığını sınamak var.
İlgili satırları aktarıyorum:
380. Mektup'tan:
Muhbir-i Sıddık Resulullah Efendimizin haber verdiği kıyamet alametlerin hepsi haktır. Onlarda yalan ihtimali yoktur. Onlar arasında şunlar vardır:
Alışılmışın aksine, güneşin mağripten doğması, Mehdi’nin zuhuru, Ruhullah İsa’nın nüzulü. Resulullah Efendimize ve ona salat-ı selam. Deccalin çıkması, Ye’cuc ve Me’cuc’un zuhuru, Dabbe-i arzın çıkması, Semadan bir dumanın zuhuru ile, insanları kaplayıp onlara elim bir azab ile azab etmesi. O kadar zorlanacaklardır ki artık insanlar şöyle diyecekler:
“Rabbimiz, bizden azabı aç; biz mü’minleriz.” “44/12”
Kıyamet alametlerinin sonuncusu odur ki Aden tarafından bir ateş çıkacaktır.
Cehaletten dolayı, Hindistan ehlinden bir şahıs, kendisi için: Mehdi, iddiasında bulundu diye, onu vaad edilen mehdi sandılar.
Onların zannına göre, Mehdi vefat etti; geçti gitti. Onun kabrinin dahi Kurre’de olduğunu iddia ederler. Halbuki, bu babda gelen sahih Hadis-i Şerifler meşhurdur. Hatta, tavatür-ü manevi derecesinde olup taifenin sözlerini tekzib etmektedir (yalanlamaktadır).
Resulullah Efendimiz, Mehdi’nin alametlerini beyan etmiştir. Bu alametler, o şahısta olmadığı halde, onu Mehdi sanmaktadırlar. Bir Hadis-i Şerifte şöyle gelmiştir:
“Mehdi çıkacaktır. Başının üstünde de bir parça bulut olacaktır. Orada da bir melek bulunacak ve şöyle nida edecektir:
- Bu şahıs, Mehdi’dir kendisine tabi olunuz.”
Resulullah Efendimiz şöyle buyurdu:
“Tüm olarak, yeryüzünün meliki dört tanedir. Onların ikisi mü’minlerden, ikisi de kafirlerdendir. Zülkarneyn ve Süleyman mü’minlerdendir. Nemrud ve Buhtunnasır ise kafirlerdendir. Yere, beşinci olarak Ehl-i Beytimden biri sahip olacaktır.”
Yani Mehdi.
Resulullah Efendimiz bir başka Hadis-i Şerifinde şöyle buyurdu:
“Allah Teala, Ehl-i Beytimden birini çıkarmadıkça, dünya çökmeyecektir. Onun ismi ismime uyan babasının ismi dahi babamın ismine uyar. Daha önce zulüm ve adaletsizlik dolduğu gibi, onun gelmesi ile dünya adalet ve hakların yerini bulması ile dolar.”
Bir başka Hadis-i Şerifte ise, Resulullah Efendimiz şöyle buyurdu:
“Ashab-ı kehf, İsa’nın yardımcıları olacaklardır. İsa “as” Mehdi zamanında yere inecektir. Mehdi, Deccalin katlinde İsa’ya “as” muvafakat eder. Onun saltanatı zamanında, Ramazan ayının on dördünde güneş tutulacaktır; o ayın ikisinde ise, ay kararacak. Bunların oluşu, adetin ve müneccimlerin hesabı hilafına olacaktır.”
Şimdi, insaf edilmelidir. İnsaf nazarı ile bakılmalıdır. Bu alametler, o ölü şahısta var mıdır, yok mudur?
Muhbir-i Sadık Resulullah Efendimiz aleyhisselam tarafından bildirilen, daha çok alametler vardır ki anlatılanlardan başkadır.
Şeyh İbn-i Hacer, Mehdi’nin alametleri üzerine bir risale yazdı ki onlar iki yüz alameti bulur.
Vaad edilen durumu, bu açık bir şekilde iken, son derece cehaletlerinden ötürü bir cemaat dalalete saplandı. Subhan Allah onlara doğru yolu göstersin.
Resulullah Efendimiz şöyle buyurdu:
“İsrailoğulları, yetmiş iki fırkaya ayrıldı. Onlardan biri müstesna, hepsi de cehennemdedir. Ümmetim dahi, 73 fırkaya ayrılacaktır. Onların da hepsi cehennemdedir; ancak biri müstesna...”
Dediler ki
- Bu fırka-i naciye kimdir, ya Resulallah?
Bunun üzerine, Resulullah Efendimiz şöyle buyurdu:
“Onlar, ben ve Ashabımın üzerinde bulunduğu hal üzere olanlardır.”
Burada anlatılan fırka-i naciye, Ehli Sünnet ve’l Cemaattır. Onlar, Resulullah Efendimizin mutabaatını ve onun Ashabının mutabaatını bırakmayanlardır.
Allah’ım, Ehli Sünnet ve’l Cemaat itikadı üzerine bize sebat ver. Bizi onların zümresi ile öldür; bizi onlarla haşreyle...
Dua makamında bir Ayet-i Kerime meali:
“Rabbimiz, bize hidayet ettikten sonra, kalblerimizi kaydırma. Katından bize rahmet hibe eyle. Çünkü, hibesi en çok olansın.” “2/8”
Said Nursi merhum için de açıkça sayılan alametlerin uymadığı açıktır. Zaten uymadığı için hemen tamamı tevil edilerek uydurulmaya çalışılmaktadır ya... Aksi halde haber yazılır, işte durum ortada denirdi... Kimse de itiraza mahal bulamazdı.
Lütfen dikkatle okuyunuz. Meselenin ciddiyetini anlamak için İmam Hazretlerine iyi kulak verelim. Kendi hayrımız için.
Bir Nurcu' Alıntı:Nasıl bir Mehdi Bekliyorsunuz?
Mehdi'nin elinde kılıcı olacak,
beyaz atı olacak..
bir anda islami hakim yapacak manasında mı bekliyorsunuz..
o zaman alnında haza kafir yazan birini de bekleyin..
çıkarsa o zaman süfyan çıktı mı diyeceksiniz.
ya deccalin boyu ne kadar olacak.. minare kadar mı..
ya hadi anlatın, ANLAŞALIM BU KONUDA..
Hadis-i Şerifler, Mehdi As'ın bütün hususiyetlerini açık açık ve ayrıntıyla saymıştır. Nasıl bir Mehdi bekliyorsunuz sorusu abes bir sorudur. Mehdi As'ın teşrifine inanmak Ehli Sünnetçe vaciptir. Onu hayal etmek, kendi kafasından bir Mehdi portresi çizmek diye bir şey yok zira dediğimiz gibi bütün hususiyetleri zaten sayılmıştır. Sayan kimdir? Muhbir-i Sadık Efendimiz Hazretleri... Allahümme Salli Ala Seyyidina ve Nebiyyina Muhammed...
Ne olacağını biliyoruz, bunları ifade ettikten sonra kimi Nurcular tarafından, arkamızdan ahir zaman eşhasının imtihan ve teklif sırrı icabı herkes tarafından anlaşılamayacağı; Hadislerin müteşebbihat olduğu, tevil gerektiği şeklinde peşi peşine izahlar getirilecek.
Şimdiden hoşa gitmeyecek bir haberim var:
İmam Rabbani Hz., kendi zamanında vefat etmiş bir şahsa Mehdi diye inananlar hakkında da yazmıştır. O şahıs vefat etti geçti. Mehdi As. hakkında bildirilmiş 200 civarındaki açık haberlere, Hadis-i Şeriflere bu adam uyuyor mu? Hayır. demiştir. Dikkat ediniz: İmam Rabbani Hz.leri bu haberlerin bir kısmını verirken asla tevil yoluna gitmemiş, müteşebbihat filan dememiştir. Mesela demiştir ki Hadis-i Şerifte "Başı üstünden bir Melek bu Mehdi'dir" diye seslenecek. O vefat eden şahsın üzerinden böyle bir Melek seslenmiş midir? Hayır. Öyleyse Mehdi değildir, demiştir. Bakınız tevil yok. Açık haberi olduğu gibi anlatıp şahsın habere uyup uymadığını sınamak var.
İlgili satırları aktarıyorum:
380. Mektup'tan:
Muhbir-i Sıddık Resulullah Efendimizin haber verdiği kıyamet alametlerin hepsi haktır. Onlarda yalan ihtimali yoktur. Onlar arasında şunlar vardır:
Alışılmışın aksine, güneşin mağripten doğması, Mehdi’nin zuhuru, Ruhullah İsa’nın nüzulü. Resulullah Efendimize ve ona salat-ı selam. Deccalin çıkması, Ye’cuc ve Me’cuc’un zuhuru, Dabbe-i arzın çıkması, Semadan bir dumanın zuhuru ile, insanları kaplayıp onlara elim bir azab ile azab etmesi. O kadar zorlanacaklardır ki artık insanlar şöyle diyecekler:
“Rabbimiz, bizden azabı aç; biz mü’minleriz.” “44/12”
Kıyamet alametlerinin sonuncusu odur ki Aden tarafından bir ateş çıkacaktır.
Cehaletten dolayı, Hindistan ehlinden bir şahıs, kendisi için: Mehdi, iddiasında bulundu diye, onu vaad edilen mehdi sandılar.
Onların zannına göre, Mehdi vefat etti; geçti gitti. Onun kabrinin dahi Kurre’de olduğunu iddia ederler. Halbuki, bu babda gelen sahih Hadis-i Şerifler meşhurdur. Hatta, tavatür-ü manevi derecesinde olup taifenin sözlerini tekzib etmektedir (yalanlamaktadır).
Resulullah Efendimiz, Mehdi’nin alametlerini beyan etmiştir. Bu alametler, o şahısta olmadığı halde, onu Mehdi sanmaktadırlar. Bir Hadis-i Şerifte şöyle gelmiştir:
“Mehdi çıkacaktır. Başının üstünde de bir parça bulut olacaktır. Orada da bir melek bulunacak ve şöyle nida edecektir:
- Bu şahıs, Mehdi’dir kendisine tabi olunuz.”
Resulullah Efendimiz şöyle buyurdu:
“Tüm olarak, yeryüzünün meliki dört tanedir. Onların ikisi mü’minlerden, ikisi de kafirlerdendir. Zülkarneyn ve Süleyman mü’minlerdendir. Nemrud ve Buhtunnasır ise kafirlerdendir. Yere, beşinci olarak Ehl-i Beytimden biri sahip olacaktır.”
Yani Mehdi.
Resulullah Efendimiz bir başka Hadis-i Şerifinde şöyle buyurdu:
“Allah Teala, Ehl-i Beytimden birini çıkarmadıkça, dünya çökmeyecektir. Onun ismi ismime uyan babasının ismi dahi babamın ismine uyar. Daha önce zulüm ve adaletsizlik dolduğu gibi, onun gelmesi ile dünya adalet ve hakların yerini bulması ile dolar.”
Bir başka Hadis-i Şerifte ise, Resulullah Efendimiz şöyle buyurdu:
“Ashab-ı kehf, İsa’nın yardımcıları olacaklardır. İsa “as” Mehdi zamanında yere inecektir. Mehdi, Deccalin katlinde İsa’ya “as” muvafakat eder. Onun saltanatı zamanında, Ramazan ayının on dördünde güneş tutulacaktır; o ayın ikisinde ise, ay kararacak. Bunların oluşu, adetin ve müneccimlerin hesabı hilafına olacaktır.”
Şimdi, insaf edilmelidir. İnsaf nazarı ile bakılmalıdır. Bu alametler, o ölü şahısta var mıdır, yok mudur?
Muhbir-i Sadık Resulullah Efendimiz aleyhisselam tarafından bildirilen, daha çok alametler vardır ki anlatılanlardan başkadır.
Şeyh İbn-i Hacer, Mehdi’nin alametleri üzerine bir risale yazdı ki onlar iki yüz alameti bulur.
Vaad edilen durumu, bu açık bir şekilde iken, son derece cehaletlerinden ötürü bir cemaat dalalete saplandı. Subhan Allah onlara doğru yolu göstersin.
Resulullah Efendimiz şöyle buyurdu:
“İsrailoğulları, yetmiş iki fırkaya ayrıldı. Onlardan biri müstesna, hepsi de cehennemdedir. Ümmetim dahi, 73 fırkaya ayrılacaktır. Onların da hepsi cehennemdedir; ancak biri müstesna...”
Dediler ki
- Bu fırka-i naciye kimdir, ya Resulallah?
Bunun üzerine, Resulullah Efendimiz şöyle buyurdu:
“Onlar, ben ve Ashabımın üzerinde bulunduğu hal üzere olanlardır.”
Burada anlatılan fırka-i naciye, Ehli Sünnet ve’l Cemaattır. Onlar, Resulullah Efendimizin mutabaatını ve onun Ashabının mutabaatını bırakmayanlardır.
Allah’ım, Ehli Sünnet ve’l Cemaat itikadı üzerine bize sebat ver. Bizi onların zümresi ile öldür; bizi onlarla haşreyle...
Dua makamında bir Ayet-i Kerime meali:
“Rabbimiz, bize hidayet ettikten sonra, kalblerimizi kaydırma. Katından bize rahmet hibe eyle. Çünkü, hibesi en çok olansın.” “2/8”
Said Nursi merhum için de açıkça sayılan alametlerin uymadığı açıktır. Zaten uymadığı için hemen tamamı tevil edilerek uydurulmaya çalışılmaktadır ya... Aksi halde haber yazılır, işte durum ortada denirdi... Kimse de itiraza mahal bulamazdı.
Lütfen dikkatle okuyunuz. Meselenin ciddiyetini anlamak için İmam Hazretlerine iyi kulak verelim. Kendi hayrımız için.