"Mehdi Risale-i Nur dairesinden çıkacak"

manifesto

Yasaklı
Katılım
23 Ara 2006
Mesajlar
0
Tepkime puanı
334
Puanları
0
Konum
Kocaeli
Kanada'da yaşamını sürdüren , doğrudan Risale-i Nur ekolünden olmamasına rağmen Risale-i Nurlara gönül vermiş Nakşibendi silsilesinin salik ve rehberlerinden Dr.Hamza Metiner ile yaptığımız “Ahirzamanda beklenen Zat” ile ilgili enfes söyleşiyi sizlere takdim ediyoruz.

[FONT=book antiqua,palatino]"..Bireysel ön görüm Hazreti Mehdi Aleyhisselamın zuhur edeceği yerin Risaleyi Nur dairesi olacağı...Risaleyi Nurlarla sufizmi birleştirerek ortaya yepyeni bir sentez çıkaracağı yönünde...Hazreti İsa Aleyhisselamın zuhur edeceği en uygun cemaatin Risaleyi Nur dairesi olduğunu düşünmekteyim." [/FONT]

[FONT=verdana,geneva]SORU(1): Ahirzamanın belkide en şiddetli döneminde yaşadığımız şu
günlerde, müminler arasında uhuvvetin , sahabe timsali muhabbetin tesisi
adına farklı meşreblere mensub bazı avam müminlerin istemiyerek de olsa
meydana getirdiği tarafgirane ihtilafa düşmemek adına müminlere düşen
görevler sizce nelerdir ?
[/FONT]
[FONT=verdana,geneva]
[FONT=verdana,geneva]CEVAB : -Allah mevsimler gibi yazgılar yağdırır kulları, ümmetleri üzerine...O,her
[/FONT][FONT=verdana,geneva]şeyi birden yapmaz,zamana yayar...İyiler ve kötüler savaşı her çağda mutlaka
[/FONT][FONT=verdana,geneva]vardır,olacaktır da...Yönü,yöntemi değişik olsa da değişmeyen tek şey kulların
[/FONT][FONT=verdana,geneva]cennet yurdu için hep sınanacakları...
[/FONT][FONT=verdana,geneva]Günümüzde kimi meşreplerin tutucu bir algıyla boy göstermeleri hep
[/FONT][FONT=verdana,geneva]eleştirilir...Dünya gözüyle bakıldığında bu böyledir...İşe hakikat noktasında
[/FONT][FONT=verdana,geneva]bakılınca durum tamamen değişir...Bu yapı Hakk'ın bir muradıdır...Burada akıl
[/FONT][FONT=verdana,geneva]almaz bir sır vardır.Sınır vardır.
[/FONT][FONT=verdana,geneva]Dilerseniz Allah'ın esmalarından hareketle bunu örnekleyelim...Allah'ın
[/FONT][FONT=verdana,geneva]isimleri sonsuzdur...Biz Kuranda bildirilen doksan dokuz esmaya bakalım...Her
[/FONT][FONT=verdana,geneva]esma farklı bir tecelli sırrı taşımakta...Hiç biri diğerini kapsamaz...Rahim
[/FONT][FONT=verdana,geneva]ismi asla Muhyi ismiyle bağdaşmıyor...Kahhar adı Vedud ismine tamamen ters...Bu
[/FONT][FONT=verdana,geneva]örneği bütün isimler için ön görebiliriz...
[/FONT][FONT=verdana,geneva]İnsanlar "Dağlara taşlara emanet edilen ve onlar tarafından yüklenilmeyeni
[/FONT][FONT=verdana,geneva]yüklenen" Allah'ın yüce sanatıdırlar..Her şey insanda gizli...Her
[/FONT][FONT=verdana,geneva]insanın nasıl ki parmak izi bir değildir...Peşinen kabul etmek gerekir ki
[/FONT][FONT=verdana,geneva]kendilerine egemen olan ve üzerlerinde açığa çıkan ilahi isim ya da isimler
[/FONT][FONT=verdana,geneva]tamamen farklıdır...Aralarındaki anlaşmazlıklarının temelinde de bu yatar...Her
[/FONT][FONT=verdana,geneva]insan çok farklı bir dünya taşır yüreğinde...
[/FONT][FONT=verdana,geneva]Bugün hangi cemaate giderseniz gidin bir olma,birlikte bir işi başarma
[/FONT][FONT=verdana,geneva]coşkusunu pek göremezsiniz...Bu yapı inançla gerilmiş pek çok samimi Mümini
[/FONT][FONT=verdana,geneva]oldukça üzer...Adeta yemeden içmeden kesilirler bu durum karşısında.Oysa ruhani dünyadan bakıldığında iş tamamen farklıdır...Allah,yarattığı kulları sayısınca kendine ulaşan yollar yaratmış...
[/FONT][FONT=verdana,geneva]Cemaatlerin bir olmayışında büyük rahmet gizlidir.Allah insanı farklı farklı
[/FONT][FONT=verdana,geneva]yarattığı göz önüne alınırsa rahat edilir.Papatya çiçeğinin dışında yüz
[/FONT][FONT=verdana,geneva]binlerce çiçek türü var...Tek tip cemaat algısı yalnızca papatya çiçeği olsun
[/FONT][FONT=verdana,geneva]başka çiçeğe gerek yok demeye benzer.
[/FONT][FONT=verdana,geneva]Her cemaat bir diğerini sevmeli,onlara dua etmeli...Ama gelin bizim bahçede
[/FONT][FONT=verdana,geneva]açan bir çiçek olun bizden ala çiçek yoktur dememeli...Bu Allah'ın dileği
[/FONT][FONT=verdana,geneva]değil...Öyle olsa Allah tek tip tek algılı insan yaratırdı...Müslümanlar birbirlerini kendi cemaatlerine çağırmamalı...Birbirlerini kendi cemaatlerinden çok sevmeli...Birbirlerine dua desteğiyle yardım etmeli...Kendilerinden bekledikleri yardımı onlardan esirgememeli...Bu ayrı duruşu rahmet bilmeli...Her şeyi Allah'a bırakarak bulunduğu cemaatin algısına göre oturup kalkmayı kendine ilke edinmeli diye düşünüyoruz.
[/FONT][FONT=verdana,geneva]
[FONT=verdana,geneva]SORU(2) : Müminlerin en azından Dua'larda ortak bir noktada buluşmalar hakikati herhalde Mehdiyyetin tezahürü açısından da önemli gözüküyor. Ahirzamanın aktif aktörlerinden olan Hz.Mehdi-Süfyan ile Hz.İsa(AS)-Deccal münasebetlerini şahs-ı manevi olarak benimsemek , yukarıda bahsettiğiniz uhuvvetin tesisi adına , daha doğrudur diyebilirmiyiz ? [/FONT]
[FONT=verdana,geneva]
[FONT=verdana,geneva]CEVAB : Dua üzerine çok şey söylenmiş bu yaşamda... Büyük gereksinimlerin,
[/FONT][FONT=verdana,geneva]çaresizliğin, ümit tükenişinin, sevginin, kardeşliğin bir sesi soluğudur...
[/FONT][FONT=verdana,geneva]Çarenin tükendiği noktada bütün sebeplerin sahibini anımsamak ve ona
[/FONT][FONT=verdana,geneva]yakarmak yürek ateşiyle... Tekbenci yaratılışı ağır basan bireyin, bu yapıdan
[/FONT][FONT=verdana,geneva]sıyrılıp başkalarına yönelmesi Yaratıcı'nın çok sevdiği dilediği bir
[/FONT][FONT=verdana,geneva]ufuktur. Hele de dua edenlerin dua edilenlerde somut ya da soyut bir
[/FONT][FONT=verdana,geneva]beklentileri yoksa... Yalnızca iyiliği, paylaşmayı, kardeşliği tema olarak
[/FONT][FONT=verdana,geneva]alıyorsa... Bu Gerçek, özlü bir dua ufku olur.
[/FONT][FONT=verdana,geneva]Yaratıcı her çağı kendi şartları içinde belli disiplin ve kanuna bağlı
[/FONT][FONT=verdana,geneva]olarak kurar. O,işine hiçbir meleği, peygamberi, evliyayı ya da varlığı
[/FONT][FONT=verdana,geneva]ortak kılmaz. Muradını her bir âlemde çok farklı bir şekilde ön görür.
[/FONT][FONT=verdana,geneva]Bilim, sanat, teknik, yaşam, din kısaca yaşamda olan her şey Allah'ın
[/FONT][FONT=verdana,geneva]koyduğu sınıra bağlı olarak gerçekleşir.
[/FONT][FONT=verdana,geneva]Peşinen kabul etmek gerek ki iyiler-kötüler savaşımında bir ilahi sınır var.
[/FONT][FONT=verdana,geneva]Bir yazgıya bağlı olarak insanlar denenirler. Sözgelimi Allah nurunu hemen
[/FONT][FONT=verdana,geneva]ilk peygamberle tamamlamamış. Her bin yılda özel yetkileri olan peygamberler
[/FONT][FONT=verdana,geneva]göndermiş.
[/FONT][FONT=verdana,geneva]Dikkatle bakılırsa Tevrat, Zebur, İncil gibi Allah'ın buyruğu olan ilahi
[/FONT][FONT=verdana,geneva]kitapların birbirlerinin devamı olmadığı görülür. Aynı tohumdan yeşerseler
[/FONT][FONT=verdana,geneva]de bu mukaddes kitapların dal budakları hep ayrı ayrıdır. Sürekli olarak
[/FONT][FONT=verdana,geneva]büyüyüp dal budak salmıştır bu ulu ağaç. Bu büyüme zaman aralığı bin yıllar
[/FONT][FONT=verdana,geneva]sınırını kapsar. Burada büyük bir sır saklı. Yani her bin yılda. Ta ki
[/FONT][FONT=verdana,geneva]Efendimiz Alehisselama inen Kuran gelene dek... Kuranın inmesiyle bile Allah'ın
[/FONT][FONT=verdana,geneva]nuru tamamlanmamış. O nurun tamamlanması üstün Muhammet Mehdi ve Hazreti İsa A[/FONT][FONT=verdana,geneva]leyhisselamın zamanına kurulu. O beklenen kutluların varlığı, sesi soluğu
[/FONT][FONT=verdana,geneva]inananların zayıf olduğu dönemler için ümit güneşi olmuş.
[/FONT][FONT=verdana,geneva]Mehdi Aleyhi selam Kuran'da yok demek Kuranı yorumlayanlara göre farklılık
[/FONT][FONT=verdana,geneva]gösterir. Birebir tercüme mantığıyla ortaya konma algılı Kuran'da bu yoktur.
[/FONT][FONT=verdana,geneva]Ama Kuran'ın ledün sırrına dayalı en az yüz binlerce yorumu var. Bu tarz
[/FONT][FONT=verdana,geneva]yoruma yetkileri olan özel evliyalar var. Her evliyaya bu sır verilmez.Çok
[/FONT][FONT=verdana,geneva]özel görevi olan evliyalara verilmiş bir sırdır bu.
[/FONT][FONT=verdana,geneva]Sözgelimi "elif, lam, mim".Birebir tercümede zerre kadar bir şey
[/FONT][FONT=verdana,geneva]diyemezsiniz. Sadece Allah'ın bir muradı der iman edersiniz. Oysa bu "Hurufu
[/FONT][FONT=verdana,geneva]mukattaa"Yirmi dokuz ayetin başında bulunan ve on dört harften oluşan bu
[/FONT][FONT=verdana,geneva]harflere Süryanice anlamlar yüklenmiş. Bu harflerin yüz binlerce cilt anlam
[/FONT][FONT=verdana,geneva]derinliği var. Burada Kıyamete dek hüküm sürecek devletlerin hüküm sürme
[/FONT][FONT=verdana,geneva]zamanları var. Devlet başkanlarının adları var. Cemaatler var. Burada
[/FONT][FONT=verdana,geneva]Muhammet Mehdi ve altın öğrencileri var. Velilerin velayet ufukları var.
[/FONT][FONT=verdana,geneva]Hatta bu mübarek harfler pek çok hastalığa şifa olan ilaçlar gibi tesir
[/FONT][FONT=verdana,geneva]sırrını barındırmakta... Şerlere zırh oluşturma sırrı var.
[/FONT][FONT=verdana,geneva]Muhammet Mehdi mübarek bir evliya.Onunla ilgili öz bilgileri Efendimiz
[/FONT][FONT=verdana,geneva]Aleyhi selamın nurlu beyanlarında görüyoruz.Yani hadislerde.Hicri 1400
[/FONT][FONT=verdana,geneva]apaçık ön görülmüş. Bu tarihi Üstün nispet Sahibi İmam Rabbani Hazretleri de
[/FONT][FONT=verdana,geneva]ön görmekte.Mektubatı Rabbani'de bu var. Hazreti Mehdi ile ilgili en dehşet sır,bilgi Bedüzzaman Sait Nursi Hazretlerine ait.Hazreti Mehdi ile ilgili hadisi şeriflerin mecaz açılımları gerçeğe onun tarafından tercüme edilmiş.Bu bilgiler İslam Dünyası için bir
[/FONT][FONT=verdana,geneva]servet değerinde...Ama bilene.
[/FONT][FONT=verdana,geneva]Hazreti Mehdi'nin 1980 yılı itibariyle kemale erdiği,Allah tarafından irşat
[/FONT][FONT=verdana,geneva]edilerek kendine özel Mehdi makamına oturmuş olmalı. Mehdi,her bakımdan
[/FONT][FONT=verdana,geneva]Efendimiz Aleyhisselamın bir iz düşümüdür.Bedüzzaman Sait Nursi Hazretleri
[/FONT][FONT=verdana,geneva]üzerinde çok özel ledün bilgisi olanların çok acil bir şekilde Makale
[/FONT][FONT=verdana,geneva]yazmaları gerekir.Bu mutlaka yapılmalı.Neden? Çünkü ümmetin beklediği Hazreti
[/FONT][FONT=verdana,geneva]Mehdi'nin Risaleyi Nuru program olarak hizmetine uyarlayacağını ön görür.Bu [/FONT][FONT=verdana,geneva]bizce dehşetli bir İsm-i Azam sırrıdır.Onu bilir ancak hizmetine zarar gelmesin diye söylemez. [/FONT][FONT=verdana,geneva]Hazreti Mehdi perdelidir.O kim olduğunu söylemez.Ona talebe olanlar daire [/FONT][FONT=verdana,geneva]daire olur.Birinci dairede Hazreti Ebubekir Efendimizin yüzde yüz tecellisi [/FONT][FONT=verdana,geneva]olan gruplar vardır.İkinci grupta Ashabı Kehf gençlerinin yüzde yüz [/FONT][FONT=verdana,geneva]tecellisi olanlar bulunur.Bu grupların toplam sayısının 313 olacağı Hadisi [/FONT][FONT=verdana,geneva]şeriflerde ortaya konmakta.
[/FONT][FONT=verdana,geneva]Mehdinin diğer talebeleri ihlas ve imanlarına göre grup grup ve derece
[/FONT][FONT=verdana,geneva]derece olurlar.Mehdinin talebelerine Allah görülmedik çok özel bir nur ve
[/FONT][FONT=verdana,geneva]sevimlilik verir.Onları çarşıda pazarda gören toplulukların pek çok şerleri
[/FONT][FONT=verdana,geneva]yanar kül olur.Yani cehennem alevlerini söndüren nur, bu asrın şerlerini
[/FONT][FONT=verdana,geneva]söndürmeye bir vesile olur.
[/FONT][FONT=verdana,geneva]Mehdi'nin bereketiyle dünyada pek çok değişiklik olur.Deccal'ın birkaç
[/FONT][FONT=verdana,geneva]haftada yaptığı işler nasıl bin gün hükmündeyse mübarek Mehdi'nin hizmetinde
[/FONT][FONT=verdana,geneva]Allah'ın yardımıyla bin yılda yapılacak işler,bereketler birkaç yılda olur.Dua kardeşliği,kalplerde yumuşama;dünyadaki şerlerin sönmesi,zıt kutupların
[/FONT][FONT=verdana,geneva]birbirlerini dinlemeye,anlamaya ve ortak noktada buluşmaya dayalı
[/FONT][FONT=verdana,geneva]birliktelikler hem bu çağda ortaya çıkar.Allah Nurunu Mehdi ile kemale
[/FONT][FONT=verdana,geneva]erdirir ve Hazreti İsa ile o nuru sonlandırır.
[/FONT][FONT=verdana,geneva]Bu gelip gitmeler hep bir zaman takvimine bağlı.Kuran'da bu sırlar ledün
[/FONT][FONT=verdana,geneva]penceresinden bakan özel yetkililere açık.Dua edilse de edilmese de Allah
[/FONT][FONT=verdana,geneva]belli bir zaman diliminde onları mutlaka görevlendirecek ve onların eliyle
[/FONT][FONT=verdana,geneva]nice güzel hizmetler olacak.Bu arada gerçek Mehdiyi perdeleyen pek çok Mehdi
[/FONT][FONT=verdana,geneva]olacak.
[/FONT][FONT=verdana,geneva]Bakınız şimdi sizlerin ve pek çoklarının da yüreğinde müminlerin
[/FONT][FONT=verdana,geneva]kardeşliği,dua ufkunda buluşmaları,kardeşçe yardımlaşıp çekişmemeleri gibi
[/FONT][FONT=verdana,geneva]konularda rüzgar esiyor.Neden? Ezeli yazgı bir zaman dilimine bağlı olarak
[/FONT][FONT=verdana,geneva]her şeyi kusursuz bir şekilde planlamış da ondan.Dua kardeşliği her zaman çok önemli...İyiler-kötüler savaşımının kurak toprağına rahmet yağmurlarını indiren bir sırdır dua.İnanlar aralarına duvar örmemeli perde çekmeli.Bir tül perde. Sevgi,hoşgörü,kardeşlik duyguları perçinlenmeli inananların kardeş olduğu gözardı edilmemeli hiçbir zaman."[/FONT]
[/FONT][FONT=verdana,geneva]
[FONT=verdana,geneva]SORU(3) : [/FONT][FONT=verdana,geneva]Bediüzzaman Hazretleri Ahirzamanın önemli şahıslarını , hassaten Mehd-i Resulu herkesin değil daha çok nur-u iman sahiplerinin tanıyacağından bahsederek , sizinde belirttiğiniz üzere, hikmet-i İlahinin bu gizlilikte aranmasına vurgu yapmaktadır. O zaman bizim gibi sıradan müminlerin falan Zat odur yarışına girip gıbta damarını tahrik etmek yerine, acaba ben Mehd-i Resule daha iyi nasıl zemin hazırlarım, o nurlu hizmetine nasıl daha fazla katkım olur, ona layık bir talebe , şakirt veya mürit nasıl olurum dememiz lazım geliyor diyebilrmiyiz ?
[/FONT][FONT=verdana,geneva]
[FONT=verdana,geneva]CEVAB : Sonsuz aşka ayna bir sufi bilgesi olan Gavs Fakirullah Hazretleri şöyle der:
"Eğer anlarsa bizi uzağımız yakınımızdır;eğer anlamazsa bizi yakınımız
uzağımızdır." Pek çok cemaatte içte olan dıştakiler vardır;bunlar arasında bazen de dışta olan içtekiler vardır.Hazreti Mehdi'nin velayet nuru ile büyüyen hak
tarikatlar içinde bir kısım öğrencileri bulunur.
Bunlar fiziksel olarak hep
dışta olmalarına hiç bilinmemelerine karşın Hazreti Mehdinin dizinin dibinde
oturanlardan çok çok ötede alımlı,çalımlı olurlar.
Hazreti Mehdi'nin kimliği hep "acabalı" kalmalı...Kıyametin haberi,elçisi olan
o yüce zatın bereketiyle dünyada pek çok güzel işler olur.Bin yılda
yapılacak işler,onun velayetinin bereketiyle birkaç günde olur.Dünyanın her
yerinde zıt kutuplar,kanlı-bıçaklı gruplar bir araya getirilirler.Konuşup
anlaşma yolunu seçmeye kimi ortak noktalarda buluşmaya,ortak akıl,ortak
yarar kapsamlı projeleri birlikte yaşama geçirmeye uğraş verirler.
Bakınız.Bütün İslam ülkesinde çok özel bir "Mehdi aşkı" var..Bin yıllardan
bu yana beklenen yüce bir zat O...Mehdi için, "Yeryüzünde Efendimiz Aleyhi
selamın izdüşümüdür." dense yeridir.Karakter,huy,hoşgörü bakımından tamamen
Efendimiz Aleyhiselamın bir tecellisi gibi olur...Halkın Mehdi sevgisine,ona inanış biçimine hiç ilişilmemeli...Mecazı hakikat gibi algılasalar da bu böyle kalmalı...
Soru yoluyla ortaya koyduğunuz düşünce çok güzel...Bizlere düşen Hazreti Mehdi
Aleyhi selamla kalben uyumlu hale gelebilmek...Hangi hizmette bulunuyorsak o
hizmet algısına uygun düşen bir çabayla hayırlara koşmak...Bu en güzeli..."Mehdi
gelecek her yer bahar olacak." algısı tamamen kusurlu...
Bunun elle tutulur
hiçbir yanı yok... Hangi hizmette olursak olalım bize düşen görevi çok iyi yapınca,bidatlardan kaçınıp sıkı sıkıya sünnete sarılınca her şey güzel olur... Müslümanlar, bilimi,sevgiyi,hoşgörüyü,şefkati baş tacı etmeliler...Uygun olmayan çevreyi iten,dışlayan değil;kendine çeken,sinesindeki şefkatle eriten olabilmeliler.Allah'ın bir sanatı olarak tüm insanları sevebilmeliler...Bu ufuk Mehdi velayetinin ufkudur...Bu inanışla dolan sineler bir anda kendilerini Mehdi Aleyhiselamın velayet güneşinin içinde bulurlar inşallah.Müslümanlar "parça parça olmuşuz.Bir türlü bir araya gelemiyoruz." Algısını terk edip, "Ayrı duruş rahmetiyle amaçta biriz." Sevinciyle dopdolu olmalılar.Türkiye'de eksik olan bir şey var: Herkesi yerinde sevme kültürü...Bu yapının değişimi için Risaleyi Nur talebelerine,bu dairede bulunanlara çok büyük bir görev düşmekte... Alevi,Süryani,Hıristiyan,Yahudi,Musevi cemaatler ziyaret edilmeli,diğeradımda Türkiye'de var olan bütün hak tarikatlar gezilmeli...Bir bayram ziyareti adı altında olabilir.Bu mutlaka yapılmalı...Bu bayram ziyareti yapıldığı an, dünyada müslümanlara kapalı olan pek çok kapı ardına kadar açılır.Beklenen Hazreti İsa Aleyhi selam cismen iner...Ziyareti yapanlar velayet dairesinde ileri gelenlerden olmalı,mümkünse aralarında seyitler olmalı...Sadece bir bayram ziyareti resim karesinde birlikte poz verilmek...Allah için ziyaret...Hepsi bu..Bunu yapmak Risaleyi Nur dairesindekilere düşen çok özel bir görevdir.Görsel ve işitsel basına bu ziyaret yansımalı...Burada akıl almaz,inanılmaz bir sır saklı...
[/FONT]
[FONT=verdana,geneva]
SORU(4) : Kur’an-ı Kerimde geçen "Allah, sizlerden iman edip iyi davranışlarda bulunanlara, kendilerinden öncekileri sahip ve hakim kıldığı gibi, kendilerini de yeryüzüne sahip ve hakim kılacağı...." [FONT=verdana,geneva](Nur Suresi , 55.Ayet-i Kerime) beşaretinin günümüze bakan yönü itibariyle , bu Ayet-i Kerimenin tecellisine katkı sağlamak adına nelere dikkat etmeliyiz ?
[/FONT][FONT=verdana,geneva][FONT=verdana,geneva]
[FONT=verdana,geneva]CEVAB : Yazgılar yağar sırdan ilahi bir kanunla...Bazen sınav salonu dünyaya, bahar
[/FONT][FONT=verdana,geneva]güzelliğinde sımsıcak ruhani bir güneş doğar...Böyle anlarda inananlar rahat
[/FONT][FONT=verdana,geneva]soluk alıverirler.An gelir dünyayı sıkkın bir tecelli kuşatır.Daraldıkça
[/FONT][FONT=verdana,geneva]daralıverirler insanlar.Bu döngü zamanın koşullarına göre değişir durur
[/FONT][FONT=verdana,geneva]yüzyıllar boyunca.
[/FONT][FONT=verdana,geneva]Yüz yıla,bin yıla bağlı olarak değişimler birbirini ardına geliverir...Bu
[/FONT][FONT=verdana,geneva]zaman aralığında bozulan dini yapı peygamberin velayetini temsil eden
[/FONT][FONT=verdana,geneva]"yenileyici,arındırıcı" -müceddid- tarafından sürekli yenilenir.Yüz ve bin
[/FONT][FONT=verdana,geneva]yılda büyük sırlar saklı...
[/FONT][FONT=verdana,geneva]Allah'ın doksan dokuz adı dışında ruhani dünyaya bakan sayısız adları
[/FONT][FONT=verdana,geneva]var...Gün boyu değişen ruh halimiz gibi alemlerde etkili olan binlerce ilahi
[/FONT][FONT=verdana,geneva]ad belli bir kanunla tecelli farklılığını ortaya çıkarır.
[/FONT][FONT=verdana,geneva]İçinde bulunduğumuz şu zaman kesiti oldukça heyecan verici... Hazreti
[/FONT][FONT=verdana,geneva]Mehdi'nin zuhuru için ön görülen her şey gerçekleşmiş ...Bu arada Hazreti İsa
[/FONT][FONT=verdana,geneva]Aleyhi selam pek çok mukaddes din mensubunca beklenmekte...
[/FONT][FONT=verdana,geneva]Ön görümüz, içinde bulunduğumuz zaman diliminde Hazreti Mehdi Aleyhi
[/FONT][FONT=verdana,geneva]selamın üstün velayet bereketiyle "Vedud,Latif,Rauf,Rahim" adlarının öne
[/FONT][FONT=verdana,geneva]çıkacağı...Bu adların bereketiyle "sevginin,affın,merhametin,şefkatin" dünya [/FONT][FONT=verdana,geneva]üzerinde egemen olacağını düşünüyoruz.
[/FONT][FONT=verdana,geneva]Fettah ve Alim adlarının tecellisi ile Hazreti Mehdi ve öğrencilerinin baş
[/FONT][FONT=verdana,geneva]döndüren projeler geliştirecekleri bu yolla dünya hakimiyetine
[/FONT][FONT=verdana,geneva]uzanacaklarına inanmaktayım.
[/FONT][FONT=verdana,geneva]Şu an "Rahim" esması kalplerde bir değişime yol açmakta...Hazreti İsa Aleyhi [/FONT][FONT=verdana,geneva]selamın zuhurundan önce Rahim adı bütün kalpleri şefkatle sarıp
[/FONT][FONT=verdana,geneva]sarmalayacağı günler uzak değil...Dünya hızla bu adın tecellisi ile
[/FONT][FONT=verdana,geneva]kuşatılmakta...Bu adın egemen olmasıyla zıt kutuplar birbirlerini paylamayı
[/FONT][FONT=verdana,geneva]bir nebze bırakırlar.Diyalog,hoşgörü bu adın tecellisine bağlı olarak açığa
[/FONT][FONT=verdana,geneva]çıkar. [/FONT][FONT=verdana,geneva]Sorunuzda belirttiğiniz ayette her asra bakan farklı sırlar var:
[/FONT][FONT=verdana,geneva]Nur süresi 55.Ayette ortaya konan müjde her çağın koşullarına göre farklı
[/FONT][FONT=verdana,geneva]farklı olur.Asrı sadetten Osmanlının çöküşüne değin bu ayet İslam ülkeleri
[/FONT][FONT=verdana,geneva]için"savaş yoluyla yeryüzüne hakim olma" tecelli sırrını taşımaktaydı...
[/FONT][FONT=verdana,geneva]Ama bu ayetin günümüzdeki tecelli şekli Hazreti Mehdi ve Hazreti İsa Aleyhi
[/FONT][FONT=verdana,geneva]selamın zuhuruyla tamamen değişmiştir...Bu asırda inananların yeryüzüne sahip [/FONT][FONT=verdana,geneva]ve varis olmaları asla savaş yoluyla olmayacak...
[/FONT][FONT=verdana,geneva]Sevgiyle,bilimle,hoşgörüyle bu hakimiyet ortaya çıkacak...Bu hizmet
[/FONT][FONT=verdana,geneva]şekli,Hazreti Mehdiyle ön plana çıkacak olan ona ve cemaatine özel büyük bir [/FONT][FONT=verdana,geneva]sırdır.Yani sevginin,hoşgörünün,bilimin baş tacı edilip gönül-akıl birlikteliğiyle [/FONT][FONT=verdana,geneva]yapılacak hizmetler sayesinde zıt kutuplar arasında ortak akıl kültürü [/FONT][FONT=verdana,geneva]egemen olur.Bu yapı İslam dünyası ile Hıristiyan dünyasının birbirlerini [/FONT][FONT=verdana,geneva]anlamaları ve diğer ortak projeler geliştirmeleri için de oldukça önemlidir. [/FONT][FONT=verdana,geneva]Allah nurunu tamamlayacak; ancak Müslümanların bunu hak edecek bir çaba [/FONT][FONT=verdana,geneva]içinde olmaları gerek...Burada madde madde şunu yapın bunu yapmayın deme konumunda değiliz.Din sınırları belli...Nelerin yapılıp nelerin yapılmayacağı Efendimiz Aleyhiselamın nurlu beyanıyla noksansız olarak ortaya konmuş...
[/FONT][FONT=verdana,geneva]Ancak beklenen fethin olması adına şunları önerebiliriz:
[/FONT][FONT=verdana,geneva]Bin yıllardan beri Müslümanlar arasındaki nifakın en büyük nedeni,her
[/FONT][FONT=verdana,geneva]cemaatin kendini merkez bilmesi,diğerlerini uydu kabul etmesi
[/FONT][FONT=verdana,geneva]sorunudur.Diğer bir söylemle :"En iyi hizmeti biz yapıyoruz gelin bize
[/FONT][FONT=verdana,geneva]katılın" düşüncesinin egemen olmasıdır.
[/FONT][FONT=verdana,geneva]Bunun bir tek çaresi var:
[/FONT][FONT=verdana,geneva]Herkes kendi fıtratına uygun bir yol bulması...O yolun usul ve erkanıyla
[/FONT][FONT=verdana,geneva]oturup kalkması,diğer cemaatlerdekilerin de öz kardeşleri olduğu algısıyla
[/FONT][FONT=verdana,geneva]dopdolu olmaları...Allah'ın rahmeti "Müslümanlar arasındaki sevgi alışverişine bağlı olarak"açığa çıkar...Allah'a giden yollar mahlukat sayısıncadır...Önerim Müslümanım diyen kardeşlerimizin yalnız kalmamaları,kendilerine uygun bir cemaat edinmeleri...Orada ihlasla hizmet etmeleri...Bu çok önemli...
[/FONT][FONT=verdana,geneva]Hiçbir cemaate bağlı olmayanları ötelerde çok büyük bir hüsran beklemekte...Allahın rahmet eli cemaatle beraberdir.Bir cemaate girmiş Müslümanlara da önerim "yedi nefis mertebesinin söz konusu olduğu,nefis mertebelerinin da yalnızca Allah'ın zikriyle
[/FONT][FONT=verdana,geneva]geçileceğini hesaba katmaları...Bolca Allah'ı zikretmeye çabalamalarıdır.
[/FONT][FONT=verdana,geneva]Mehdi Aleyhisselamın zuhuru Hazreti İsa Aleyhisselamın gelmesi Allah'ın Müslümanlara dünya hakimiyetini vermesi bireyleri çetin hesaptan kurtaramaz.Niyetler saflaşmalı,din ve sünnet dairesinde kalınmalı,bidatlardan kaçınmalı,ihlasla hizmet yapılmalı,cemaatler bayramları vesile ederek mutlaka birbirlerini ziyaret etmeliler...Bu yapı ayetin tecellisini açığa çıkarma adına oldukça önemli...[/FONT]

[FONT=verdana,geneva]
[FONT=verdana,geneva]SORU(5) : "Sitemiz aracılığıyla okurlara iletmek istediğiniz son sözlerinizi alabilir miyiz ? [/FONT]
[/FONT][FONT=verdana,geneva]
[/FONT][FONT=verdana,geneva]CEVAB :Türkiye'de yaşayan inanan insanlara sizin siteniz aracılığıyla birkaç şey [/FONT][FONT=verdana,geneva]söylemek istiyorum:
[/FONT][FONT=verdana,geneva]Tarikat geleneği içinde yer alan cemaatlere önerim mutlaka Risale-yi Nur'u
[/FONT][FONT=verdana,geneva]okumaları.Bu yapıtlarda inanılmaz nurlar ve sırlar var.Efendimiz Aleyhi
[/FONT][FONT=verdana,geneva]selamdan günümüze İslami sahada yüz binlerce yapıt yazılmış.Kimi akılla,kimi [/FONT]
[FONT=verdana,geneva]kalple kimi de akıl ve kalple...Risaleyi Nurlardaki sır hiçbirinde yok... Hakim, Nur, Rahim, Alim, Latif, Şafi, Ferd, Vedud, Rauf gibi onlarca ismi azama ayna olan bu yapıtlara Allah tarafından vaziyet eden tecelliler,nurlar söz konusu...Risaleyi Nur yazılmamış yazdırılmış bir yapıt...Tarikat şeyhleri ve sufiler,bu kaynaklardan mutlaka yararlanmalı...
[/FONT][FONT=verdana,geneva]Burada şunu söylemek istemiyoruz.Tarikat şeyhleri Risaleyi Nur yoluna iltihak etsinler kendi mesleklerini bıraksınlar...Bu değil...Hiçbir Risaleyi Nur ekolüne girmeden bu yapıtları kendi aralarında okumalılar...Yani zakir şakirtler arasına girmeliler...
[/FONT][FONT=verdana,geneva]Bu eserlere sırt dönmek tarikat sahası için telafisi olanaksız bir kayıptır.
[/FONT][FONT=verdana,geneva]Risaleyi Nur talebelerine önerim zikretmeye çok önem vermeleri...Cevşenle,tesbihatla hizplerle yetinmemeleri...Kalplerin Allah'ın zikriyle mutmain olacağını hesaba katarak bolca Allah,la ilahe illallah,Rahim,Nur,Kuddüs,gibi adlarla beş on bin ufkunda Allah'ı
[/FONT][FONT=verdana,geneva]anmaları,selavat çekmeleri...Aksi halde zikirsiz Risaleyi Nur talebesi akıl
[/FONT][FONT=verdana,geneva]nurunu alıp kalp nurunda sığ kalabilir...Bu hiçbir zaman gözardı edilmemeli... [/FONT][FONT=verdana,geneva]Risaleyi Nur'un müellifi Bedüzzaman Sait Nursi Hazretleri bu sahada en [/FONT][FONT=verdana,geneva]önemli bir model...Onun hakikat ve velayet ilmi akıl ve kalp birlikteliği [/FONT][FONT=verdana,geneva]ufukludur...Bedüzzaman Hazretleri gibi çokca zikretmeye Nur talebeleri önem [/FONT][FONT=verdana,geneva]vermeli...
[/FONT][FONT=verdana,geneva]Bireysel ön görüm Hazreti Mehdi Aleyhisselamın zuhur edeceği yerin Risaleyi Nur dairesi olacağı...Risaleyi Nurlarla sufizmi birleştirerek ortaya yepyeni bir sentez çıkaracağı yönünde...Hazreti İsa Aleyhi selamın zuhur edeceği en uygun cemaatin Risaleyi Nur dairesi olduğunu düşünmekteyim...Pek çok kaynakta Hazreti Mehdi Aleyhi selamın "tabut u sekine" yi Antakya'da çıkaracağı zikredilmekte...Bir hadis-i şerifte şöyle denmekte:"Hazreti Mehdi Tabut u Sekineyi Antakya mağarasından çıkaracaktır.(El-Kavlu'l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, 54)"
[/FONT][FONT=verdana,geneva]Bu hadis gerçek anlamda çözümlendiği zaman ortaya ilginç bir sonuç
[/FONT][FONT=verdana,geneva]çıkar.Hazreti Mehdiyi herkes tanıyacaktır.Oysa durum hiç de öyle değil...Hazreti Mehdiyi kendi öğrencileri arasından velayet ilmine,ferasetine sahip olanlar tanıyabilecekler...Bu hadiste "güven,esenlik,sekine veren tabut" olarak ön görülen Risaleyi Nurlardır. Risalelerde resmen sekine nuru var...Başta da dediğim gibi Risaleyi Nurları veliler mutlaka inceden inceye tetkik etmeliler...
[/FONT][FONT=verdana,geneva]Bireysel görüşüm şu ana dek Risaleyi Nur gruplarından çoğunun bu yapıtları
[/FONT][FONT=verdana,geneva]"akıl nuruyla" okudukları...Bu çok sığ bir okumadır...Risaleyi Nurlar kalple, sırla, ledünle,havasla"okunduğunda ortaya inanılmaz sırlar çıkar...Cemaatsiz olan inananlara önerim yaratılışlarına uygun bir cemaatin talebesi olmaları boşta kalmamaları...Son söz yukarıda söylenenlerin hakikatini en iyi bilen Allah'tır deriz...
[/FONT][FONT=verdana,geneva]Müminlerin kardeş olduğu hakikatinden hareketle siteniz vesileliğiyle tüm
[/FONT][FONT=verdana,geneva]kardeşlerime iki cihan saadeti diliyorum.Bizlerle söyleşi yapan kardeşlerime en kalbi şükran ve teşekkürlerimi bir borç biliyorum...Yayın hayatlarında başarılar diliyorum...
[/FONT]
[FONT=verdana,geneva]::Genç::Adam - Diyalog Felsefesi - Interfaith Dialogue - "Ahirzamanda beklenen Zat; Risale-i Nur dairesinden ç?kacakt?r."[/FONT]
[FONT=verdana,geneva][/FONT]
[FONT=verdana,geneva]İlginç geldiği için paylaşıyorum[/FONT]
[FONT=verdana,geneva]Yoksa mehdi onlardan gelecek diye kesin bir inanç içinde değilim[/FONT]
[FONT=verdana,geneva]
[/FONT][/FONT]
[/FONT]
[/FONT]
[/FONT]
[/FONT]
[/FONT]
[/FONT]
 

Hikem

Kıdemli Üye
Katılım
31 Ağu 2009
Mesajlar
6,073
Tepkime puanı
702
Puanları
0
Dr.hamzanın yazısında yararlanılacak hususlar var.Yazıyı okuyunca ,üstad İsmail Çetin hafizahullahın şu sözünü hatırladım:''Ekmel-ul-ulema(Bediüzzaman) En-Nur ismişerifinin mazharı olduğu için, kendisine gelen nurlardan kıvılcımları , eserlerini okuyanların kalblerine aksettirdiğine inanıyorum.Simaları yüzlerinde görülür.Bu nurdan mahrum olan nurcu sayılmaz.Elbette hakiki nurcu , itikadını Risalei Nurla, amelini fıkıh kitablarıyla, ahlak ve zikrini tasavvuf kitablarıyla tashih edenlerdir,yoksa felsefeciler değiller.''
 

Duha

Profesör
Katılım
13 Ocak 2007
Mesajlar
794
Tepkime puanı
34
Puanları
0
Web sitesi
www.risaletalim.com
Risale-i Nur'un böyle şeyler için alet edilmesi çok üzücü.

Yazı güya Risale-i nur anlayışı ile Mehdi-i Azamı anlatmak için yazılmış, oysa Risale-i Nur'un Mehdi-i Azam anlayışından çok çok uzaktır.

Tek şu kafidir:

Mehdi-i Azam Risale-i Nur'u programı yapacaktır.

Çünkü, Mehdi-i Azam'ın birinci vazifesi iman hakikatlerini göstermektir. İman ise bir mesleğe, meşrebe; cemaate, tarikate ait değil umum insanlağın malıdır ve ihtiyacıdır.

Elbette, iman tarafsızdır. Bir fırkanın veya cemaatin veya tarikatin tekelinde olamaz. Elbette iman mesleği umum mesleklerin fevkindedir.

Tarikatsiz, cemaatsiz cennete gidilir, imansız cennete gidilemez. Elbette iman hakikatlerine aklı ve ilimle ilişen süfyana mukabele etmek için akıl ve ilimi esas almış bir program bir savaş atı lazımdır.

O da Risale-i nur'dur.

Mesela, Tarikatçilerde kader meselesi hemen hemen hiç yoktur. Felsefenin dahi "akıl ile haşri ispat edilemez, teslim lazım" dediği yerde elbette kalb ehli olan Ehl-i Tasavvuf bu asrın insanına Kader ve Haşiri anlatmaktan ve ıspat etmekten uzaktır. Zira, asırlardır teslimi iman ettiklieri o iki iman esasına süfyan ve deccal hüzum etmiş ve çoklarının imanının çalmıştır.

Elbette, o gedik Risale-i Nur ile sed edilmiş. Elbette Mehdi o seddi süfyan ve deccale karşı kullanacak.Yoksa taklid ile teslimi iman etmekle sebeb oldukları o gediği tamir için Sufilerin mesleğinden gitmeyecektir.
Elbette her kim olursa olsun haşir ve kader gibi iman hakikatlerini öğrenmek mecburdur. Ama hiç kimse Tarikati öğrenmek mecbur değildir. Elbette herkez fıkh-ı asgara mecburdur, fıkh-ı ekber ulemanın işdir. o meselede kafi ulema vardır. Demek Mehdi fıkıh mesleğinde de olmayacak. Amel ve hal mesleklerinde de olmayacaktır. Çünkü, dört ve on iki mezheb Mehdi-i Azam'a ihtiyaç bırakmıyor.

Elbette Mehdi-i Azam mecbur olmayan ve ihtiyaç duyulmayan meslekten değil mecbur olan meslekten çıkacak. Bütün meslek ve meşreblerin üstünde ve herkeze lazım bir mesleğe sahip olacak.

Evet, bir kişinin imanının kurtarmak bin kişiyi veli yapmaktan evladır kaidesince Mehdi-i Azam madem imanı kurtarmak için gelecek, elbette Müslümanları veli yapmak mesleğinde sulük etmeyecek. Elbette Sahabi Mesleğinde olacak. Elbette Risale-i Nur mesleğine dahil olacak. Elbette Tasavvuf ve Felsefe mesleği ile, Mezheb ve Fıkıh gibi ilimlerle işi olmayacak. Elbette Ehl-i Tariki o mesleğe yani -iman mesleğine- dahil edecek.Yoksa en geniş ve en yüksek olan İman ve Sahabi mesleğini bırakıp asrın hastalıklarına çare olmaktan uzak Tasavvuf mesleğinde sulük etmeyecek.
 

ATTAR

Asistan
Katılım
21 Şub 2007
Mesajlar
479
Tepkime puanı
2
Puanları
0
Yaş
46
arkadaşım sen bu satırları yazarken ayıkmıydın.?

misal şu aşağıdaki yazından ötürü [1] dahi tövben gerekir..!!!!

Mesela, Tarikatçilerde kader meselesi hemen hemen hiç yoktur. Felsefenin dahi "akıl ile haşri ispat edilemez, teslim lazım" dediği yerde elbette kalb ehli olan Ehl-i Tasavvuf bu asrın insanına Kader ve Haşiri anlatmaktan ve ıspat etmekten uzaktır. Zira, asırlardır teslimi iman ettiklieri o iki iman esasına süfyan ve deccal hüzum etmiş ve çoklarının imanının çalmıştır.

Elbette, o gedik Risale-i Nur ile sed edilmiş. Elbette Mehdi o seddi süfyan ve deccale karşı kullanacak.Yoksa taklid ile teslimi iman etmekle sebeb oldukları o gediği tamir için Sufilerin mesleğinden gitmeyecektir.


Allah hidayet eyleye amin..
 

ATTAR

Asistan
Katılım
21 Şub 2007
Mesajlar
479
Tepkime puanı
2
Puanları
0
Yaş
46
yahu ekseriniz risaleleri anlamaz....osmanlıca bilmez - osmanlıca okuyamaz bile ..okuyamadığı için anlatamaz.. medrese lerde şer-i ilim namına hiç tahsiliniz yoktur..

bırakın akaid - fıkıh - hadis metinleri arapça talim etmeyi türkçelerinden [tercume edilenlerden] bile okumamışsınızdır..sonra geleceksiniz diyeceksiniz sofilik mesleğine gönül verenler kader ve haşr bahsini anlatmakdan ve ispat etmekden uzakdır. bu en azından bana iftiradır.fakirin tahsil gördüğü hocalarına iftiradır.eserler yazan alimlere ifriradır.

bu zamanda ki mürşidi kamillere iftiradır..

forum ortamı nedeni ile herşeyi yazamıyorum.. lakin en azından sana buğz ediyorum Allah için..senin gibi düşünenlerede...senin gini itikadı olan nursuz nurcularada..

ne denmiş yukarda.

Elbette hakiki nurcu , itikadını Risalei Nurla, amelini fıkıh kitablarıyla, ahlak ve zikrini tasavvuf kitablarıyla tashih edenlerdir,yoksa felsefeciler değiller.'

acaba bu zamanda böyle nurcu varmıdır.? varsada onlar sizler değilsiniz...
 

Hikem

Kıdemli Üye
Katılım
31 Ağu 2009
Mesajlar
6,073
Tepkime puanı
702
Puanları
0
''Mesela, Tarikatçilerde kader meselesi hemen hemen hiç yoktur. Felsefenin dahi "akıl ile haşri ispat edilemez, teslim lazım" dediği yerde elbette kalb ehli olan Ehl-i Tasavvuf bu asrın insanına Kader ve Haşiri anlatmaktan ve ıspat etmekten uzaktır. Zira, asırlardır teslimi iman ettiklieri o iki iman esasına süfyan ve deccal hüzum etmiş ve çoklarının imanının çalmıştır.''

(Duhan)

Bu sözler hakiki bir nurcunun sözleri olamaz.Üstad Hazretlerinin Mektubat isimli eserinin ''Telvihatı Tis'a'' kısmını okuyup anlayamayanların, güya Risalei Nuru öveceğim diye ,Ehli Tasavvufa dil uzatması, çok çirkin bir tutum.Cehaletin zifiri karanlığı!Ehli Tasavufun hangi eserini okudun ve anladında bu kırıntı sözleri sarfediyorsun.Risalei Nur , İhlası ön plana çıkarmış, tasavvuftanda esinlenmiş bir meşrebdir.Üstad mezkur eserinde diyorki:'' Tarikatta hissesi olmayan ve kalbi harekete gelmeyen, bir muhakkik alim zat da olsa, şimdiki zındıkların desiselerine karşı kendini tam muhafaza etmesi müşkilleşmiştir.'' Vesselam.
 

tevhidul_hareket

پايگاه ا
Katılım
19 Ara 2006
Mesajlar
829
Tepkime puanı
11
Puanları
0
yüceltmeci mantığının en önemli kısmını gördüm insanlar o kadar farklılaşmıs ki ben parmagımla ayı gösteriyorum insanlar aya degilde parmaga bakıyorlar üstad da peygamberimnizi göstermis ama yüceltmeci mantık yine parmaga bakmaya devam ediyor islama zarar vermeye devam ediyorlar
 

tevhidul_hareket

پايگاه ا
Katılım
19 Ara 2006
Mesajlar
829
Tepkime puanı
11
Puanları
0
ha birde mehdi nurculardan olsa ne olur ayagı kesik bir siyahi olsa ne olur yada bir baska cemaatten olsa ne olur sonuçta kurana göre hükmetmeyecek mi ha sizler eger risaleye göre hükmedecek derseniz bilemem
 
Katılım
27 Mar 2010
Mesajlar
512
Tepkime puanı
120
Puanları
0
Çok değişik vahiy mi gelmişte bunları idda ediliyor..Neye dayanarak acaba. herkes kendi kafasından kur'an-ı kerime mana veriyor..Bunu mevladan başka kimse bilemez..
İkinciside duha kardeşim, kim demiş tarikatçılar kadere inanmaz. Nerden araştırdınızda bu kanaate vardınız..Tarikat uleması genelde ehli sünnet çerçevesi altındadır..Ve kaderi inkâr edenler hakkındada tarikat uleması reddiye çıkarmıştır.. Ve Allah dostlarının çoğuda tarikate bağlıdır, tarikatte ilerlemiş makamları yükselmiştir..

TARİKAT BİLMEYEN BİLMEZ HAKİKAT,
HAKİKAT BİLMEYEN BİLMEZ TARİKAT.
BU YOLLARDAN GEÇİP HAKKA GİDELİM,
CEMALİ BA KEMALİ SEYR EDELİM.. Risale-i kutsiyye.. İsmet garibullah hazretleri..
 

tevhidul_hareket

پايگاه ا
Katılım
19 Ara 2006
Mesajlar
829
Tepkime puanı
11
Puanları
0
Risalei nur adı altında islama darbe vurulmaya çalısılıyor ne risalei nur sizin bu yazdıkla4ınızı tasdik eder nede saidi nursi saidi nursi kendisini dahi mehdi olarak görmemisken yapmayın kardesler
 

tevhidul_hareket

پايگاه ا
Katılım
19 Ara 2006
Mesajlar
829
Tepkime puanı
11
Puanları
0
TARİKAT BİLMEYEN BİLMEZ HAKİKAT,
HAKİKAT BİLMEYEN BİLMEZ TARİKAT.
BU YOLLARDAN GEÇİP HAKKA GİDELİM,
CEMALİ BA KEMALİ SEYR EDELİM.. Risale-i kutsiyye.. İsmet garibullah hazretleri..

KARDES BU SÖZ ÇOK LAF GÖTÜRÜR çünkü siz bu yazılanları nereden biliyorsunuz derken hakikatide tarikatın dısına çikarmamissiniz lütfen yazılan sözlere dikket edelim peygamberimiz zamanında tarikatler olusmadıgı için hakikat bilinmiyor muydu iyi düsünmek gerek bu sözler feraseti yerle bir eder
 

cahid

Kıdemli Üye
Katılım
18 Ağu 2009
Mesajlar
6,069
Tepkime puanı
1,417
Puanları
113
Konum
Muamma...!
KARDES BU SÖZ ÇOK LAF GÖTÜRÜR çünkü siz bu yazılanları nereden biliyorsunuz derken hakikatide tarikatın dısına çikarmamissiniz lütfen yazılan sözlere dikket edelim peygamberimiz zamanında tarikatler olusmadıgı için hakikat bilinmiyor muydu iyi düsünmek gerek bu sözler feraseti yerle bir eder

Tarikat ne demektir? Manası nedir mümkünse bize açıklayabilir misiniz kardeşim?
 

manifesto

Yasaklı
Katılım
23 Ara 2006
Mesajlar
0
Tepkime puanı
334
Puanları
0
Konum
Kocaeli
Arkadaşlar bu tepki ne?
Yani bu zat-ı muhteram filan mehdidir falan mehdidir dememiş
"mehdi risale-i nur dairesinden çıkacak" demiş
Ki bu kendi görüşü
Siz de yok çıkmayacak dersiniz olur biter
Dinden çıktı
Filmden çıktı falan
Acip mucip tepkiler ne demek..
 

Duha

Profesör
Katılım
13 Ocak 2007
Mesajlar
794
Tepkime puanı
34
Puanları
0
Web sitesi
www.risaletalim.com
Evet, Mehdi-i Azam gelecekse "başüstüne" buyursun gelsin.

Ama gelecekse elbette ilmi-i kelam, felsefe ve tasavvuf cenahından gelmeyecek. Belki her üçünü içinde barındıran, lakin her üçündün fevkinde ve her birinin dışından olan, Kur'an-ı Kerimin cadde-i kübrasından gelecek.

İmam-ı Rabbani hazretleri Mehdi-i Azam'da sülük ve cezbe olmadığını ve Sahabi Mesleğinde geleceğini beyan etmiş. Daha ne bilgi sahibi olmadan fikir sahibi oluyorsunuz.

Evet, Risale-i nur Sahabi Mesleğinde gidiyor. Ne ilm-i kelam, ne felsefe, ne tasavvuf değildir. Hepsi içinde, ama hepsindne farklıdır.

Risale-i nur Mehdi-i Azam'ın birinci vazifesi olan iman mesleğinde gider.

Risale-i nur asrın hayret içinde kalmış, yolunu kaybetmiş, aklı bozulmuş, ilimle dalalete düşmüş insanının imanını kurtarıyor. Tarikat veli yapıyor.

Elbette, Mehdi-i Azam'ın derdi iman kurtarmaktır. Müslümanaları veli yapmak değildir.

Elbette, bir kişinin imanını kurtarmak bin kişiyi veli yapmaktan evladır.

Asrın aklı keşfetmiş, ilmin en üst seviyesine çıkmış insanına haşiri, kaderi, meleği, ruhu, nübüvveti nasıl anlatacaksın?

Yahu, Tarikatçisinizi mesleğinizin ne olduğunu bilmiyorsunuz? Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi oluyorsunuz. Bana tek bir Tarikat büyüğü gösterin ki, Haşir ve kader meselelerinde ilmi izah ve ıspatlarda bulunsun. Yüzeysel olarak geçiştirmiş. Hatta ahir ömründe iman hakikatleri mesleğinde sulük eden İmam-ı Rabbani dahi bir açıdan kadere temas etmiş.
Yahu, Tarikatlerin cadde-i kübrası olan Tasavvuf mesleği iman hakikatlerini izah ve ispat etmek değil ki, kızıyorsunuz.
Oysa bu asrın insanı imani yönden hasta ve sakat.
Tasavvuf o meslekten gitmiyor diye suç bizde mi, bunu söylemek de ne gibi bir sapkınlık var?

Fesübhanallah.
Mesela, ilm-i kelam akıl ile imanı ıspat ve izah metodu izliyor. biz desek ki, insan sadece akıldan ibaret değil ki ilm-i kelam imanı izah ve ıspat için kafi olsun. İlm-i kelama hakaret mi yok saymak mı olur?

Her asrın maddi hastalıkları farklı olduğu gibi manevi hastalıklarıda farklıdır.
Elbette eski asrın moda hastalığı Frengi doktorunu kanser için kullansan mezarını kendin kazmaktır.

Elbette bui asırların manevi hastalıklarını Tarikat ile Felsefe ve İlm-i Kelam ile tedavi edemezsiniz.

Edemiyorsunuz.

Yahu, eski insanlar güya ilk okul talebesi idi. Bu asrın insanı Üniversite talebesi gibidir. Aklı ve ilmi çoğalmış.

Hala ilk okul mektebine giden çocuklara öğretilen dersleri bu asrın insanına veremezsin.

İster kabul et. İster kabul etme....

Evet, Tarikat hak ve hakikattır. Bu asırda da lazımdır.

Risale-i nur ilim ve fenden ve akıldan gelen itirazları ve küfrü izale eder.

Tarikatler kalbi marazları tamir eder.

Aramızda rekabet ve husumete medar hiç bir husus yoktur.

Ahiret işlerinde ihtilaf ve rekabet olmaz.

Mehdi illaki bizden olsun diyenin muhakkak dünyevi bir çıkarı vardır
vesselam
 
Katılım
27 Mar 2010
Mesajlar
512
Tepkime puanı
120
Puanları
0
Tarikat arapçada yol demektir..Allaha giden yoldur.Tarikat bir mürşidi kamile tam manasıyla bağlanmaktır.Aşk, sevgi,ibadet Allah (c.c) rızasını kazanmaya çalışan hak aşıklarının yoludur.. buda Allahü tealayı zikretmekle olur. yanisi tarikat tasavvuftur. Allahu tealaya daha yakın olmaktır. şöyleki. insan yemeği yer ve doyar. ardından meyvesini yemesede olur. kendinden bir şey kaybetmez. lakin meyve yerse daha vitaminli,güçlü olur.

Nitekim ayeti kerimelerde.

Ela bizikrillahi tedmeinnul kulüp. Kalpler ancak Allahü tealayı zikretmekle mutmain olur.

Diğer bir ayeti kerimede.

Vema halektul cinne vel inse illa liya'budun. Ben insanları ve cinleri ancak bana ibadet etsinler diye yarattım. tefsir uleması Liye'budune kelimesini tefsir ederken irabını verirken Liye'rifuni yani beni bilsinler diye yarattım. anlamını taşıdığını ifade ederler.

Buda en güzel şekilde yani meyveyide yiyerek. Allahü tealanın ipine sımsıkı sarılarak.gelir.

Yemeğin Üstene Meyveyi Seven Tarikata Yani Allaha Giden yola. Tasavvufa Derin İlimlere.. Allahü tealayı zikretmeye gider.

Bir Bakıma Tercih meselesidir. ve Dinimizin Önde gelen alimlerin bir çoğu gönül deryası olan tasavvuftan faydalanmışlardır

Tasavvufta 4 kapı vardır.

1- şeriat kapısı
2- tarikat kapısı
3- mağfiret kapısı
4- hakikat kapısı

Öğreti olarak bu kapılar birer birer geçilerek hakikate ulaşılır.

Öğrencilerinden biri mevlana'ya sormuş:

"efendim bu 4 kapı meselesini ben pek anlayamıyorum. bana anlayabileceğim bir lisanla anlatır mısınız?"

"şimdi bak, karşı medresede dersini çalışan dört kişi var ve
hepsi rahlelerine eğilmiş. sen git bunların hepsinin ensesine bir şamar at, sonra gel sana anlatayım."

öğrenci gitmiş birincinin ensesine bir tokat aksetmiş. tokadı yiyen derhal ayağa kalkıp arkasını
dönmüş ve daha kuvvetli bir tokatla mevlana'nın ögrencisini yere yıkmış. öğrenci dayağı yemiş,
geri dönecek ama hocasına itaat var. yaradana güvenip ikinciye de bir tokat aksetmiş.
o da derhal ayağa kalkıp elini kaldırmış. tam tokadı vuracakken vazgeçip yerine oturmuş.
öğrenci devam etmiş, üçüncüye de bir tokat atmış. üçüncü söyle bir kafasını çevirip baktıktan sonra çalışmasına devam etmiş.
dördüncü, tokadı yemesine rağmen hiç oralı bile olmadan calışmasına devam etmiş. öğrenci mevlana'ya dönmüş,
olanları anlatmış. mevlana:

"işte sana istediğin örnekler... birinci, şeriat kapısını geçememiş biri idi. şeriatta kısasa kısas olduğu için,
tokadı yiyince kalktı, aynısını sana iade etti. ikinci, tarikat kapısındadır. tokadı yiyince o da kalktı,
tam tokadı iade edecekti ki tarikat öğretisinde verdiği söz aklına geldi. "sana kötülük yapana bile iyilik yap".
onun için döndü, oturdu. üçüncü, mağfiret kapısına kadar gelmiştir. iyinin ve kötünün tek yaradandan geldiğini bilir,
inanır. yaradan bu kötülüğe hangi iblisi alet etti diye merakından söyle bir dönüp baktı. dördüncü,
hakikat kapısını da geçmiştir. iyinin ve kötünün tek sahibi olduğunu ve aynı olduğunu bilir.
onun için kendisini hesaba çekti ben ne yaptımda mevla bana kötü ceza verdi diye arkasını dönüp bakmadı bile..

İmam-ı rabbani hazretleri;
"Tarikat ve hakikat şeriatın hadimi hizmetçileridir."Diye buyurmuştur..

Tarîkatı kabul etmek istemeyen bazı kimselerin, “Hz. Peygamber devrinde tarikat mı vardı?” şeklindeki soruları, bir cerbezeden ibarettir.

Zira, tarîkatın bütün esasları, zaten Resulullah’ın tatbikatına dayanmaktadır. Yani, uygulama vardır, fakat adı tarikat değildir. Tarikatın belli bir sistem içinde ortaya çıkması , hicri 3. asra dayanır. Cüneyd-i Bağdadî, Bayezid-i Bistami gibi zatlar, tarîkatın ilk önderlerindendir. Daha sonraki dönemlerde gelen Şah-ı Nakşibend, Abdülkadir-i Geylanî, Mevlâna Celaleddin-i Rûmi, İmam-ı Rabbani gibi zatlar ise, tarîkatın en meşhur kahramanlarıdırlar. Vesselam..
 

tevhidul_hareket

پايگاه ا
Katılım
19 Ara 2006
Mesajlar
829
Tepkime puanı
11
Puanları
0
teşekkür ederim sordugunuz için kardesim öncelikle söyle belirtmek isterim Yol, yollardemektir genel manası ile.
Tasavvufta, Allah’a ulaşmak için tutulan yol. Bu yol boyunca yapılan yolculuk bir şeyhin öncülüğünde gerçekleşir. Her yolun, kurucusu, öncüsü tarafından belirlenen birtakım kuralları, töreleri vardır. Mutasavvıflara göre Allah’a ulaşan yollar sayısızdır.peki bende size söyle bir soru sormak isterim KURANDA YOL KAVRAMI İÇERİSİNDE SIRATI MUSTAKİM DOGRU YOL OLARAK TABİR EDLİLİR DOGRU BİRDİR YOL BİRDİR VE ONUN ADI KURAN SÖZLÜGÜNDE SIRATI MÜSTAKİM OLARAK GEÇER AMA TARİKAT TÜM YOLLARI KAPLIYOR .BURDA DİKKAT GEREK BEN DEMİYORUM Kİ TARİKAT YANLIS BİR YOL HAYIR OSMANLI TARİKATININ NE DERECE ÖNEMLİ OLDUGUNU BİLİYORUZ GÜNÜMÜZDE İSLEVİNİ YİTİRMİS OLSADA AMA SADECE TARİKATSIZ OLMAZ SÖZÜ SONRADAN OLUSAN TERİMLERLE BİZİ YANLISA SÜRÜKLEYEBİLİR DİKKAT ETMEK GEREK SAYGILARLA DUA BUYRUNUZ.
 

hacifersat

Doçent
Katılım
11 Nis 2010
Mesajlar
717
Tepkime puanı
59
Puanları
0
selam .... mehdi nin nerden çıktığı hiçte önemli değil. isterse şiaanın içinden çıksın, ister ehl-i sünnetin, ister nakşi olsun ,ister nurcu , ister yemenden çıksın, ister türkiyeden, benim için hiç önemli değil. önemli olan onun mehdi olduğunu bilmek ona biat etmek. üzülürüm ki yahudiler gibi son resul bizden çıkmadı die biat etmeyeceklerin çıkacağıdır.

mehdi ile alakalı bir çok hadis rivayet edilmekte . bu konuda isabetli tesbitlerde bulunmak için o hadislere vakıf olmak gerek. yani birilerinin mehdi şuradan çıkacak demesiyle mehdinin ordan çıkmayacağı ise bir realite. herneyse biz hadise yapışalım yoksa daha çok vakit harcarız.

vesselam.
 

furkan

Asistan
Katılım
7 Haz 2010
Mesajlar
486
Tepkime puanı
21
Puanları
0
Karar verin artık, Mehdi Saidi Nursi mi, Fethullah Gülen mi yoksa risale okuyacak bir şakirt mi?
 

hacifersat

Doçent
Katılım
11 Nis 2010
Mesajlar
717
Tepkime puanı
59
Puanları
0
selam. dördüncü bir sık yok mu ? mehdi sen ol. bende abid olayım :) hem sen mutlu ol hem de ben ... :)
 

furkan

Asistan
Katılım
7 Haz 2010
Mesajlar
486
Tepkime puanı
21
Puanları
0
İşaretler beni göstermiyor. Şansına küs.

Mehdi muhabbetleri ile arzı endam eyleyip, kendilerince 4. şık bırakmamak gayretinde olanlara ve yüzyıllardır gelen işaretleri ters yüz edenlere seslenmiştim. Siz de 4. bir şık söyleyebilirsiniz.

"abid olayım"ı sürçü lisan kabul eyledik.
 
Üst