Mehmed Zahid Kotku Hz.den Mehdi Uyarısı

hirahos

Kıdemli Üye
Katılım
9 Kas 2006
Mesajlar
35,948
Tepkime puanı
483
Puanları
0
Yaş
55
13 Kasım 1980 günü ahirete irtihal eyleyen Mehmed Zahid Koktu Efendi, kasete alınmış bir sohbetinde Mehdi As’la ilgili olarak şunları söylemektedir:

“ 'Ey Ümmetim, ben sizi bir Mehdi ile tebşir ederim (müjdelerim). Zamanlarınızın korkunç günleri olacaktır. Korkunç günlerinizden sonra sizi hayırlı bir günle tebşir ederim.' Hadis-i Şerifte ‘min Kureyşin’… Mehdi Kureyş’ten olacaktır. Şimdi kimilerine mehdidir diyor insanlar. Filan adam mehdiydi. İyi dinleyiniz ama. Peygamber Efendimiz diyor ki ‘Kureyş’ten olacak’. Araptan olacak. Mekki olacak. Mekkeli bir Arap, Kureyşten. ‘Benim cinsimden, benim silsilemden olacak.’ Başka silsileden değil! Türkten, Acemden, Kürtten değil. İyi dinleyiniz. ‘İnsanların ihtilafa düştüğü bir devirde çıkacak’ ‘Zelzelelerin, felaketlerin, tuğyanların, isyanların olduğu bir zamanda’ Bu Zat çıkacak. ‘Bu Zatın gelmesiyle yeryüzü adalete boğulacak’ Ortalık adalet dolacak, Hz. Ömer’in devri gibi herkes adalet, rahatlık, huzur içerisinde olacak.

Geldi mi böyle bir Zat? Mehdiyiz, hani ya, ortalığın adaletle dolması lazım. Boş şeylere inanmamak lazım. E canım, kitabında yazmış ben mehdiyim diye. Peygamber Efendimizin sözü mü doğru şunun bunun mu sözü doğru!

‘Nasıl ki zulme, cevre, felaketlere düşmüştünüz onun mukabili adalet olacak’ ‘Gökteki Melekler de Ondan razı olacak. Enbiyalar da Ondan razı olacak, yerde yaşayanlar da Ondan razı olacak.’ ‘Malı “müsahat” ile adalet ile dağıtacak. Ümmet-i Muhammed’in gönülleri zenginlikle dolacak’ Gönülleri dedi, elleri demedi. Allah Teala kalblere zenginlik verecek. ‘O kadar bolluk olacak ki diyecek yok mu ihtiyacı olan gelsin’ Herkes zengin. Tenezzül edip şu ihtiyacım var demeyecek. ‘Bir adam çıkar. Ben geldim der. Mehdi As. git hazineye, oradaki görevli hazinedara, maliye vekiline, ne kadar istersen o kadar versin, diyecek’ ‘İstediği kadar verirler’ Adam gidip der ki ben Mehdi tarafından gönderildim. Ne istersem vereceksin. Diyecek ki ne kadar istiyorsan o kadar al. ‘Alıyor, ama kaldıramıyor’ bu sefer… Bir torba altın, ağır. ‘Döküyor döküyor, kaldıracağı kadarını alıyor sırtına’. Çıkıp gidiyor. Ama adamda pişmanlık başlıyor. Diyor ki bu Ümmet-i Muhammed içinde en haris ben miydim yahu. Hiç kimse gelmedi de yalnız ben mi haris miyim ki geldim. ‘Götürür aldıklarını geri vermek ister’ Oradaki görevli der ki ‘Biz verdiklerimizi geri almayız’ Biz verdik bir kere. ”

Sohbetin yayınlandığı kaynak: Tıklayınız
 

AynAlı

Kıdemli Üye
Katılım
16 May 2007
Mesajlar
8,728
Tepkime puanı
1,378
Puanları
0
Mehdi ile ilgili bazı noktalar iyi bilinirse, bu konuda gelen rivayetler ve yapılan yorumlar daha iyi anlaşılır diye düşünüyoruz. Şöyle ki:

-Mehdi meselesi akideye dahil değildir. Yani, bazı ehl-i iman mehdiyi inkar etse dinden çıkmış olmaz, onun feyzinden mahrum kalır, hizmetinden istifade edememiş olur.

-Mehdiyi şahıs olarak belirlemek zordur. Hemen her hizip, kendi üstadını veya şeyhini mehdi görme temayülündedir.

-Mehdi olmak ayrı, kendini mehdi zannetmek ayrıdır. Nitekim zaman zaman bazı meczuplar çıkmakta ve kendilerini mehdi veya İsa olarak takdim etmektedirler. Halbuki, mehdi kendisinin mehdiliğine değil, İslama davet eder. Bir peygamber "ben Allahın elçisiyim, bana tabi olun" der. Ama mehdi, "ben mehdiyim, bana uyun, yoksa küfre düşersiniz" diyemez.

-Her asır, ehl-i imanı ümitsizlikten kurtaracak bir mehdi manasına muhtaçtır. Yani, mehdi manasından her asrın bir çeşit hissesi vardır.

-Bediüzzaman Said Nursi, mehdi konusunda çok kıymetli bilgiler verir. Bunların en mühimlerinden biri şudur:

Bu zaman şahıs zamanı değildir. Eski zamanda bazı harika şahıslar çıkmışlar, kıymettar hizmetlere vesile olmuşlar. Ama bu zamanda küfür şahs-ı manevi olarak hücum etmektedir. Bu hücuma karşı en büyük ferdi mukavemet başarısız kalmaya mahkumdur. Onun için bu külli hücuma mukabil bir şahs-ı manevi çıkarmak gerekir.

-Bediüzzaman, mehdiyetin üç merhalesinden söz eder:
1-İman
2-Hayat
3-Şeriat

Risale-i Nur, temelde iman hizmeti görmekle beraber, diğer iki merhalenin de öncülüğünü yaptığını söyleyebiliriz. Hz. Peygamber (asm) İslam davasının temelinde yer almış, sonraki İslami hizmetlerin de temelini atmıştır. Benzeri bir durumun mehdiyyette olmasına bir engel söz konusu değildir. Yani, iman hizmeti diğer iki hizmet alanını etkileyecektir. Bununla beraber, hayatın geniş dairelerinde hizmet edilirken sıra dışı bazı harika fertlerin eliyle bu hizmetlerin ifa edilmesi medar-ı bahs olabilir. "Melikin atıyyelerini ancak matıyyeleri taşır." Bu kutsi hizmetlerin icrasında elbette bir kısım maneviyat erleri istihdam edilecektir. "Her ormanın kendine göre arslanları olduğu gibi, her meydanın da ona münasip erleri vardır."

-"Mehdi kimdir? Ne zaman gelecektir?" gibi sorular, bazan insanı asıl vazifelerinden alıkoyabilmektedir. Bunun yerine doğrudan aktif hizmetle meşguliyet tercih edilmelidir. Hele hele mehdiyyet konusunu tartışma alanına sokmaktan kaçınılmalıdır. Nakledildiğine göre, Said Nursi sürgünde iken saf gönüllü bir zat "efendim, üzülmeyin. Mehdi gelecek, her şeyi düzeltecek" der. Said Nursi, şu anlamlı mukabelede bulunur: "Mehdi geldiğinde seni vazife başında bulsun!"
 
Katılım
14 May 2008
Mesajlar
2,994
Tepkime puanı
93
Puanları
0
"Mehdi kimdir? Ne zaman gelecektir?" gibi sorular, bazan insanı asıl vazifelerinden alıkoyabilmektedir./B]
Yokarıda ki yazıdan neden alındınız ve güya cevab vermeye çalıştınız pek anlaşılır değil.Hem neden sizi vazifeniz den alıkoyuyor ki.?Bunları öğrenmek kimseyi vazifesinden alı koymaz.Mehdi Aleyhimürrıdvan'la ilgili doğru bilgileri öğrenmek ve öylece itikad etmek Ehli Sünnetin şiarlarındandır.
 

AynAlı

Kıdemli Üye
Katılım
16 May 2007
Mesajlar
8,728
Tepkime puanı
1,378
Puanları
0
ozaman siz arayın. başka işle meşgul olmayın..okurken biraz anlamaya çalışın abi.yada işinize gelmedi diye yazıya bahane bulmayalım..
 
Katılım
14 May 2008
Mesajlar
2,994
Tepkime puanı
93
Puanları
0
ozaman siz arayın. başka işle meşgul olmayın..okurken biraz anlamaya çalışın abi.yada işinize gelmedi diye yazıya bahane bulmayalım..
Mehdi ile ilgili bilgiler Said Nursi efendinin kitablarındada var.Şimdi siz bu bahsi oradan okuyana ve yazana da böylemi diyeçeksiniz.?Biz bu bilgileri Ehli Sünnet Alimlerinin Kitablarından okuduk.Yani biz arayan değiliz,Doğru bilgileri bileniz.Bu mevzuyu formları inceleyince en fazla Nurcu olan veya olduğunu iddia eden kardeşler kurcalıyor.Yukardaki yazı bir arama değil güzel bir sohbet.Yapan mübarek zata Allah Cellecelalüh gani gani Rahmet eylesin.Aktaran kardeştende Allah-ü Teala Razı olsun. E canım, kitabında yazmış ben mehdiyim diye. Peygamber Efendimizin sözü mü doğru şunun bunun mu sözü doğru!
yoksa bu sözlerdenmi alındınızda bahse cevab yazma ihtiyacı duydunuz.
 

AynAlı

Kıdemli Üye
Katılım
16 May 2007
Mesajlar
8,728
Tepkime puanı
1,378
Puanları
0
Mehdi ile ilgili bilgiler Said Nursi efendinin kitablarındada var.Şimdi siz bu bahsi oradan okuyana ve yazana da böylemi diyeçeksiniz.?Biz bu bilgileri Ehli Sünnet Alimlerinin Kitablarından okuduk.Yani biz arayan değiliz,Doğru bilgileri bileniz.Bu mevzuyu formları inceleyince en fazla Nurcu olan veya olduğunu iddia eden kardeşler kurcalıyor.Yukardaki yazı bir arama değil güzel bir sohbet.Yapan mübarek zata Allah Cellecelalüh gani gani Rahmet eylesin.Aktaran kardeştende Allah-ü Teala Razı olsun. E canım, kitabında yazmış ben mehdiyim diye. Peygamber Efendimizin sözü mü doğru şunun bunun mu sözü doğru!
yoksa bu sözlerdenmi alındınızda bahse cevab yazma ihtiyacı duydunuz.
kitabında kim yazmış ben mehdiyim diye?? yazıdan alınacak bişey yok, risalede anlatışmıştır mehdi ne yapacak veya nasıl biridir diye. bizde yazıyı aktardık. doğruyu siz biliyorsanız size kalsın..
 

hirahos

Kıdemli Üye
Katılım
9 Kas 2006
Mesajlar
35,948
Tepkime puanı
483
Puanları
0
Yaş
55
1973 Yılında ebediyete irtihal eden Şeyh Abdullah Dağıstanî'ye göre Mehdi a.s. Zuhuru öncesinde ortaya çıkması Beklenen Olaylar

Büyük şeyh Abdullah Dağıstaninin geleceğe dair haberleri

Büyükşeyh Abdullah Dağıstani, Allah'ın rahmeti üzerine olsun, bir çok olayı önceden haber verdi. Bunlardan bazıları olup bitti bazılarını ise hala bekliyoruz.

1966 da buyurdu ki, “Gelecek yıl israilliler ile araplar arasında bir savaş olacak, Araplar bozguna uğatılacaklar” İsrailliler ile araplar arasında vuku bulacak olan bir başka savaşı daha haber verdi. Ahirete teşrif etmeden kısa bir süre önce buyurdu ki “İsrailliler ile araplar arasında bir ay içinde büyük bir savaş olacak” bu olup bitti. (1973) Ekim'in üçünde, vefatından üç gün sonra, araplar ve israilliler başka bir savaşa girdi.

Bir keresinde büyükşeyhin kızı, Mediha, kocası ile birlikte Beyrut'da bir ev almayı düşünüyordu ama büyükşeyh olmaz dedi. Kızı ısrar etti, yine de olmaz buyurdu. Kızı ısrara devam etti ama büyükşeyh kızgın olarak dedi ki: “Beyrut'da kan dökülecek. Her hane o kan dökümünden etkilenecek ve hiçkimse onun tesirinden kaçamayacak.” Mübarek 1972 de bundan bahsetti, 1975'de ise meydana gelmeye başladı. Mübarek vefatında önce anlattı ki; “sizi Lübnanın kuzeyinde Trablusşam'da görüyorum” Bu mübareğin Beyrut'dan uzağa gitmemiz tavsiyesi erkanı idi.

Bununla ilgili bir başka meselede ise mübarek anlattı “John G. Bennett benimle tanışıp şehadeti kabul ettiği zaman ne yapması gerektiğini sordu. Ben de şehadetini gizli tutmasını söyledim. O suretle anavatanı İngiltere de bir çok insanı şehadeti kabul etmesi için getirebiliyordu ve onları maneviyatla ilgilendiriyordu.”

Dedi ki: “İngiltereyi islama girerken görüyorum”. Avrupada bir kraliyet ailesinin damarlarındaki kanın arap olmasından dolayı islamı destekliyeceğini haber verdi. Bu (kanı arap olmasından dolayı) onları maneviyata çekecek, içlerinde bir çok inanca ilgi hissi uyandıracak ve onları (sonunda) ilahi huzura doğru (İslam'a) götürecek.

Buyurdu ki;

Çin, Mehdi as ve İsa as zamanında en büyük evliyalardan biri olacak bir zatın otoritesi altındadır. Onun adı Abdur Ra'uf al-Yemeni'dir. Onun etkisi vesilesiyle Çin, batı ile nükleer silahlarını kulllanmama anlaşması imzalayacak. Çin birçok farklı küçük ülkelere bölünecek. Uzak doğuda problemler olacak Kore yarımadasında, ve bir süper güç o çatışmayı durdurmak için müdahale edecek.”

“Tüm dünyayı petrol kaynaklarının kesilecek olması korkusuna sokacak arap olmayan bir ortadoğu ülkesi -İran- körfez bölgesine saldıracak”.

Dedi ki “Kahire sular altında kalacak.” Sonra Ruslar Assuan barajını inşaa edecekler. Baraj devasa miktarda suyu tutuyor (barındırıyor) ve son zamanlarda barajın sağlam olmayan, aşınıyor olan alttan destek temelleri içerdiği (olduğu) öğrenildi (keşfedildi). Buyurdu ki “Kıbrıs sular altında kalacak ve Bursanın yanında olan Olimpus dağı (Uludağ) patlayacak. Onun altında iki element var. Gaz (petrol) ve ateş, bunlar bu zamana kadar ayrışık (temassız) biçimde tutuldu ve evliyalar bu elementlerin birleşmemesi için her zaman dua ediyorlar. Onun patlamasından yüzlerce ve binlerce insan ağır yaralanacak ve evsiz barksız kalacak.

“Büyük bir ateşin ortaya çıkacağı ve dünyanın geri kalanını kapsayacağı Körfez bölgesinde bir savaş olacak”.

Almanya ve İngiltere tüm Avrupa'ya yön verecek (yönlendirecek). Almanyada insanları maneviyat da yükseltecek ve eğitecek, Mehdi as ve İsa as tarafından görevlendirilen bir veli var. O veli gizli ama onların içerisinde (halkın arasında)...”

Arapların siyaset yaklaşımında büyük bir değişiklik olacak ve güçlü bir rejim (yönetim şekli) daha iyi bir hükümet şekline değişecek”

Vefat etmeden önce en yakın müridleriyle özel bir görüşmede buyurdu ki: “Barış olacak, Amerika , israil ve arapların arasındaki savaşı bitiren barış konuşmalarını yönlendiren tek ülke olacak. Bu olacak. Bunun alameti komünizmin çökmesi ve rus imparatorluğunun çok sayıda parçaya bölünmesidir. Dünyada ABD hariç hiçbir güç olmayacak. Arap hükümetlerin çoğu Amerikalılara dönecek (işbirliği babında). Çatışmalar (savaşlar) yatışacak. Araplar ve israilliler barış içinde yaşayacak. Yavaş yavaş dünyadaki her savaş sona erecek ve her yerde barış olacak. Amerika yönetecek bunu. Ve herkes mutlu olacak ve hiçkimse bir daha yeniden bir savaşın vuku bulacağını beklemeyecek (zannetmeyecek)...


Birdenbire, barışın ortasında , Türkiye’ye komşu ülkelerden biri (Rusya) tarafından bir saldırı gerçekleştirilecek ve yakın bir ülke tarafından Türkiye'nin işgalinin takip edeceği bir savaş başlayacak.

Bu ABD nin Türkiye'deki üslerini tehdit edecek ve daha büyük bir savaşın ortaya çıkmasına neden olacak.

Bu yeryüzünde korkunç bir savaşa ve felakete yol açacak.

Savaşın gidişatı sırasında, evlad-ı Resulün (Hz. Muhammed'in) 40. Nesli olan Mehdi a.s. gelecek ve İsa a.s. dönecek.

Onun görevi adaleti, barışı , ve maneviyatı geri getirmek ve zorbalık, korku ve anarşi ye galip gelmek olacakdır.

Sevgi , mutluluk ve huzur (barış) Allah'ın iradesi ile, Mehdi ve İsa a.s. ın gücüyle, bu dünyayı dolduracak.


KAYNAK: Naqshbandi Sufi Way ; Hisham Kabbani; s.370-373 ; KAZI Publications; Chicago-1995.

===========================================

ORIGINALLY (Yukarıdaki satırların orjinal ifadeleridir:)

Grandshaykh Abdullah ad-Daghestani's Predictions

Grandshaykh `Abdullah ad-Daghestani (q), Naqeeb al-Ummah, may Allah bless his soul, predicted many events, some of which have come to pass and some of which we still await.

He said in 1966, "Next year there will be a war between the Israelis and the Arabs. The Arabs will be defeated." He predicted that another war between Israel and the Arabs would occur. Shortly before he passed away he said, "There will be a big war within one month between the Israelis and Arabs." This came to pass. On the third of October, three days after his passing, the Arabs and Israel entered another war.

One time Grandshaykh's daughter, Madiha, was considering buying a house with her husband in Beirut and Grandshaykh said, "No." She insisted, but still he said, "No." She continued to insist but he was adamant and said: "Beirut is going to be full of bloodshed. Every house is going to be affected by that bloodshed and no one will escape its touch." He mentioned this in 1972, and it began to happen in 1975. He told us before he passed away, "I see you in Tripoli, in the north of Lebanon." This was his way of suggesting that we move away from Beirut.

On a related matter he said, "When John Bennett met me and confirmed his shahada, he asked what he could do. I told him to keep his shahada secret. Thereby he was able to bring many people in his homeland of England to take shahada, and to interest them in spirituality."

He said, "I see England entering Islam." He predicted that a royal family in Europe is going to support Islam, because in their bloodline is the blood of Arabs. "This will draw them into spirituality and arouse in them an interest in many faiths, and draw them towards the Divine Presence."

He said,

"China is under the authority of a great saint, who will be one of the greatest saints in the time of Mahdi and Jesus . His name is `Abdur Ra'uf al-Yamani. Through his influence China will sign an agreement with the West not to use its nuclear weapons. China will split into many different small countries. There will be problems in the Far East, in the Korean Peninsula, and a great power would intervene to stop that conflict."

"A non-Arab Middle Eastern country will attack the Persian Gulf area, which will put the whole world into fear that the source of petroleum will be cut off."

He said, "Cairo is going to sink underwater." Later the Russians built the Aswan Dam; it contains an enormous amount of water and has recently been found to contain loose underpinnings which are eroding. He said, "Cyprus will sink underwater, and Mount Olympus, near Bursa, will erupt. Under it are two elements, gas and fire, which have until now been kept separate, and saints have always prayed that these elements would not combine. From its explosion, hundreds of thousands of people will be wounded and become homeless."

"There will be a war in the Gulf Area where a huge fire will arise and involve the rest of the world."

"Germany and England will lead the whole of Europe. In Germany there is a saint, assigned by Mahdi (as) and Jesus(as), who is to raise and train the people in spirituality. That saint is hidden, but he is among them."

"There will be a big change in the approach of Arabs to politics, and one powerful regime is going to change to a better way of government."

Before he passed away, in a private meeting with some of his closest murids, he said, "There will be peace, and America will be the one leading the talks for peace, which will end the war between the Arabs and Israel. This is going to happen. The sign of it is the collapse of Communism and the splitting of the Russian Empire into many parts. There will be no power in this world, except for America. Most Arab governments will turn to the Americans. The conflict will completely quiet down, and Arabs and Israelis will live in peace. Slowly every conflict on the earth will be put to an end, and everywhere there will be peace. America will lead that. Everyone will be happy and no one will expect war to ever occur again.

Suddenly, in the midst of peace, an attack will be made on Turkey from a neighboring country and a war will start, followed by an invasion of Turkey by a close neighboring country.

This will threaten the U.S. bases in Turkey and will cause a greater battle to ensue.

This will result in a great disaster on earth and a horrible war.

During the course of the war, Mahdi (as) will come forth and Jesus (as) will return.

His purpose will be to bring spirituality, peace and justice and to overcome tyranny, fear and terror. Love and happiness and peace will fill this earth, with the power of Mahdi (as) and Jesus (as), by the Will of Allah Almighty."


The Secret of the Golden Chain was passed to Shaykh Muhammad Nazim `Adil al-Qubrusi ar-Rabbani an-Naqshbandi al-Haqqani (q).

SOURCE: Naqshbandi Sufi Way by Hisham Kabbani; pp.370-373 ; KAZI Publications; Chicago-1995.

================================================

Şimdi neden Büyük şeyh Abdullah Dağıstani'nin öngürülerinin benim için degerli oldugunu yazmalıyım:

1973'de vefat ederken yeryüzünde bedeni gizlenen Büyük şeyh Abdullah Dağıstani'nin öngörülerinin çoğunluğu vefatından sonraki yıllarda aynen tahakkuk etmiştir.

Bu nedenle Mehdi A.s. hakkındaki haberini de dikkate almak şarttır.

Büyük şeyh Abdullah Dağıstani'nin çok önemli istihracı olan bu habere göre MEHDİ A.S. zuhuru 4 vakıanın ard arda gerçekleşmesi sürecinde beklenmelidir.

1. Türkiye'ye bitişik bir ülkeden saldırı

2. Türkiye'nin işgali

3. ABD'nin bir şekilde olaya dahil olması ve "horrible" (dehşetengiz, dehşetverici) bir savaş çıkışı. Allahu alem bu nukeer bir savaş olacaktır.

4. Hz. Mehdi A.s. zuhur ve Hz. İsa A.s. Nuzülü.


Bu konuya "çok" meraklı olan bir arkadaşım ile bu konuyu paylaştık. Buradaki kritik soru "Türkiye'ye saldıracak komşu ülke"nin hangisi olduğudur. İhtimaller de bellidir.

Daha korkuncu "horrible" savaş ile büyük bir dünyevi yıkımın tahakkukudur.

İşte bunların ardından zuhur-u Mehdiyyet ortaya çıkar.

Şimdi düşünün "Ben Mehdi değilim ama Mehdi bana benziyor" diye saçmalayanların durumunu ;

"Ben Mehdi'yim" diye etrafındaki saf müslümanları sömürerek "siyah bayrak" amblemli siyasi parti kurmak için (bu parti resmen kurulmuştur) İçişleri Bakanlığı'na dosya gönderten "Nakşi şeyhi"nin halini...

İşte hiç değilse bu forumun müdavimleri bu konuları bilsin diye 1998'den bu yana bilgim dahilinde olan bu konuyu artık paylaşmak ve ortadaki "SAHTE Mehdiler BATAKLIĞI"na gençlerin çekilerek mahvedilmesi durumuna müdahale etmek gerektiği kanaatindeyim.

Konunun (bana göre doğrudan ilgili olduğu) "açılım" tuzağı nedeni ile siyasi erk sahiplerince de bilinmesi ülkemizin ve nesillerimizin geleceği açısından son derecede önemlidir.



(Alıntıdır)
 

hirahos

Kıdemli Üye
Katılım
9 Kas 2006
Mesajlar
35,948
Tepkime puanı
483
Puanları
0
Yaş
55
Mübarek İmam Rabbani Hazretlerinden de ciddi bir uyarı var:

Muhbir-i Sıddık Resulullah Efendimizin haber verdiği kıyamet alametlerin hepsi haktır. Onlarda yalan ihtimali yoktur. Onlar arasında şunlar vardır:

Alışılmışın aksine, güneşin mağripten doğması, Mehdi’nin zuhuru, Ruhullah İsa’nın nüzulü. Resulullah Efendimize ve ona salat-ı selam. Deccalin çıkması, Ye’cuc ve Me’cuc’un zuhuru, Dabbe-i arzın çıkması, Semadan bir dumanın zuhuru ile, insanları kaplayıp onlara elim bir azab ile azab etmesi. O kadar zorlanacaklardır ki artık insanlar şöyle diyecekler:

Rabbimiz, bizden azabı aç; biz mü’minleriz.” “44/12”

Kıyamet alametlerinin sonuncusu odur ki Aden tarafından bir ateş çıkacaktır.

Cehaletten dolayı, Hindistan ehlinden bir şahıs, kendisi için: Mehdilik iddiasında bulundu diye, onu vaad edilen Mehdi sandılar.

Onların zannına göre, Mehdi vefat etti; geçti gitti. Onun kabrinin dahi Kurre’de olduğunu iddia ederler. Halbuki, bu babda gelen sahih Hadis-i Şerifle meşhurdur. Hatta, tevatür-i manevi derecesinde olup taifenin sözlerini tekzib etmektedir.

Resulullah Efendimizi, Mehdi’nin alametlerini beyan etmiştir. Bu alametler, o şahısta olmadığı halde, onu Mehdi sanmaktadırlar. Bir Hadis-i Şerifte şöyle gelmiştir:

Mehdi çıkacaktır. Başının üstünde de bir parça bulut olacaktır. Orada da bir melek bulunacak ve şöyle nida edecektir:

- Bu şahıs, Mehdi’dir kendisine tabi olunuz.


Resulullah Efendimiz şöyle buyurdu:

Tüm olarak, yeryüzünün meliki dört tanedir. Onların ikisi mü’minlerden, ikisi de kafirlerdendir. Zülkarneyn ve Süleyman mü’minlerdendir. Nemrud ve Buhtunnasır (Nabukadnesar olduğu rivayet edilir) ise kafirlerdendir. Yere, beşinci olarak Ehl-i Beytimden biri sahip olacaktır.

Yani Mehdi.

Resulullah Efendimiz bir başka Hadis-i Şerifinde şöyle buyurdu:

Allah Teala, Ehl-i Beytimden birini çıkarmadıkça, dünya çökmeyecektir. Onun ismi ismime uyan babasının ismi dahi babamın ismine uyar. Daha önce zulüm ve adaletsizlik dolduğu gibi, onun gelmesi ile dünya adalet ve hakların yerini bulması ile dolar.

Bir başka Hadis-i Şerifte ise, Resulullah Efendimiz şöyle buyurdu:

Ashab-ı kehf, İsa’nın yardımcıları olacaklardır. İsa “as” Mehdi zamanında yere inecektir. Mehdi, Deccalin katlinde İsa’ya “as” muvafakat eder. Onun saltanatı zamanında, Ramazan ayının on dördünde güneş tutulacaktır; o ayın ikisinde ise, ay kararacak. Bunların oluşu, adetin ve müneccimlerin hesabı hilafına olacaktır.

Şimdi, insaf edilmelidir. İnsaf nazarı ile bakılmalıdır. Bu alametler, o ölü şahısta var mıdır, yok mudur?

Muhbir-i Sadık Resulullah Efendimiz aleyhisselam tarafından bildirilen, daha çok alametler vardır ki anlatılanlardan başkadır.

Şeyh İbn-i Hacer, Mehdi’nin alametleri üzerine bir risale yazdı ki onlar iki yüz alameti bulur.

Vaad edilen durumu, bu açık bir şekilde iken, son derece cehaletlerinden ötürü bir cemaat dalalete saplandı. Subhan Allah onlara doğru yolu göstersin.

Resulullah Efendimiz şöyle buyurdu:

İsrailoğulları, yetmiş iki fırkaya ayrıldı. Onlardan biri müstesna, hepsi de cehennemdedir.

Ümmetim dahi, 73 fırkaya ayrılacaktır. Onların da hepsi cehennemdedir; ancak biri müstesna...


Dediler ki

- Bu fırka-i naciye kimdir, ya Resulallah?

Bunun üzerine, Resulullah Efendimiz şöyle buyurdu:

Onlar, ben ve Ashabımın üzerinde bulunduğu hal üzere olanlardır.

Burada anlatılan fırka-i naciye, Ehli Sünnet ve’l Cemaattır. Onlar, Resulullah Efendimizin mutabaatını ve onun Ashabının mutabaatını bırakmayanlardır.

Allah’ım, Ehli Sünnet ve’l Cemaat itikadı üzerine bize sebat ver. Bizi onların zümresi ile öldür; bizi onlarla haşreyle... (380. Mektup)
 
Üst