Melek Zeynep Bulut Şiirleri

aHuZaR

Can kayıp can firarda
Katılım
27 Kas 2006
Mesajlar
6,438
Tepkime puanı
23
Puanları
0
Konum
Gönülistan


Hangi devrin ateşidir bu alnıma sardığım
Buzullar çağında, zamanın dik yokuşunda
Ayaklarım dolanıyor, fotoğraflar yanıyor
Başımı çevirdiğim vadiler duman içinde
Ağlıyorsam başımı duvara vurup ta
Eş duruyorsam zamana aykırı
Sorma...

Sokaklara dökülen cinnet düşleri
Kıyamet sahnesinden bir perde midir
Gizlenen satırlar çığlık çığlığa
Duyan var mıdır sessizliğimizi
İlkel uykularda ama atom çağında bir nesil
Ruhunu kemiren bir akrep yorgunluğuyla
Karanlığın yalnızlığına doğru yol almakta
Uyuma...

Gönüllerden geçiyorum
Köprüleri yıkık gönüllerden
Dikişi sökük gönüllerden
Islahı mümkün olmayan gönüllerden
Alıp ümitlerimi geçiyorum o gönüllerden
“Başka deryalara dalma vaktidir zaman! ” diyorum
Durma...

Asra yemin olsun, insan ziyanda
Sayfalar düşüyor yeryüzüne
Çarparak ruhlara ve aynalara
Ay, her imsak vakti yeniden dolanıyor karanlığa
Umut olmak için sabahlara
Yeni baştan okumak gerek kıyamet ayetlerini
Toprağın sessiz duruşuna bakıp ta
Aldanma...
Asra yemin olsun ki insan ziyanda...











Melek Zeynep Bulut​
 

aHuZaR

Can kayıp can firarda
Katılım
27 Kas 2006
Mesajlar
6,438
Tepkime puanı
23
Puanları
0
Konum
Gönülistan
Kalandan Gidene...

Kalandan Gidene

Sen gittin!
Ben bir şehrin gizli yalnızlığında
K i m s e s i z...

Sen gittin!
Ben infazımı müjdeleyen soluklarda
N e f e s s i z...

Sen gittin!
Ben her şarkının sonunda hep böyle
S e s s i z...

Sen gittin!
Ben sanki karlı bir dağın akşamında
A t e ş s i z...

Sen gittin!
Ben yargısız infazlarda
Ş a h i t s i z...

Sen gittin!
Ben fırtınalı bir denizin ortasında
Y e l k e n s i z...

Sen gittin!
Ben ıslık çalarak düşlenen ölümün kollarında
E c e l s i z...

Sen gittin!
Ben terkedilmiş bir mezar taşında
İ s i m s i z...

Sen gittin!
Ben bir kıyametin mahşerinde
Ç a r e s i z...

Sen gittin!
Ben saraylar kurduğum ülkelerde
Y e r s i z...

Gittin!
Ben sensiz...Ben sensiz...Ben sensiz
K a l d ı m! ...












M.Zeynep Bulut
 

sır

Üye
Katılım
18 Haz 2007
Mesajlar
1,002
Tepkime puanı
11
Puanları
0
Yaş
40
Sinner kardese ihvan ahalisinin hediyesi olsun (mu) Ahuzar Sultan ...:)

Rabbim bizleri O'nsuz (c.c) bırakmasın...
 

aHuZaR

Can kayıp can firarda
Katılım
27 Kas 2006
Mesajlar
6,438
Tepkime puanı
23
Puanları
0
Konum
Gönülistan
Yüregi olan herkes icin olsun diyelim...
ve yüregin ne i$e yaradigini bilen....
 

aHuZaR

Can kayıp can firarda
Katılım
27 Kas 2006
Mesajlar
6,438
Tepkime puanı
23
Puanları
0
Konum
Gönülistan
Ankara da Kar Ve Sen

Ankara da Kar Ve Sen

Beyazlıyor gecenin saçları
Saçakları titreten kar mıdır,boran mıdır,tipi mi?
Şu giden sensin kazıyarak kaldırımlara izini
Ankara’da bir akşam kalabalığında...
Ve kar yağıyor gecenin saçlarına..
Ben üşüyorum, kimsesiz kuşlar üşüyor tenhalarda
Ne yorgundur köşe başlarında titreyen keşler
Ne de sabaha kalacak, gönülsüz kabullenilmiş düşler
Bağlıyor ayaklarımı ölümler
Ama aşk yine sancılı,aşk yine bıçak yarası
Yine de kaçmıyorum saklanmıyorum aşktan
Hakkını vererek yaşıyorum..
Ankara’yı koynuna alan kar taneleri gibi
Bir gün benim de hükmüm biter de bu yerlerde
Geçip giderim işte salkım saçak, dolu fırtına
Geçip giderim yokluğun bir bıçak yarası gibi sırtımda..
Ve kar yağıyor gecenin saçlarına!
Dışarıda, uzaklarda bir yerlerde
Rüzgarlar saçlarını dağıtıyor biliyorum
Benim kadar üşüyorsun sen de..Benim kadar uykusuz..
Belki benim kadar s e n d e...! ! !
Bir ağıt yalıyor duvarları geceleri
Terkedilmiş çocuklar tekmeliyor karşı pencereden yalnızlığımı
Bir kadın pencerelere yaslanıyor her gece
Yasını tazeliyor belli ki
Yarınlarından habersiz, geçmişinden dağılarak...
Bir kadın şairliğini yansıtıyor kaldırımlara
Çünkü şairleri yalnız kaldırımlar anlayacak...
İçimden bir ses öyle diyor;
-“Galiba kadınlar yalnız kaldıkça (!) şair kalacaklar”
Ve kar yağıyor gecenin saçlarına..
Uzaklardan kopup gelmiş bir hayal içimi ezip geçiyor
Sen özlenildiğini biliyor musun yine?
Yine çağırır gibi duruyorsun san ki beni şehrin öbür yüzünden
“Gel! ” diyorsun yaşantılarımı ikiye bölerek
Her yarımla çoğalıyorum ve çoğalıyorsun benimle..
Geceler uzuyor uykularım daralıyor
Korkuyorum, sensizlikten belki de
“ben hep sensiz mi kalacağım böyle”
Kar yağmaya devam edecek
Saçaklar buz tutmaya, şakaklarsa terlemeye..
San ki gri kentin uzayıp giden sokaklarında
Kaybolup gideceksin sen de
Sanki hep kar yağacak
Sanki hiç dönmeyeceksin..
Farkında mısın?
Ankara, kar ve sen
Yine m u h t e ş e m s i n i z! ...














Melek Zeynep Bulut
 

Rüveydaa

Profesör
Katılım
6 Haz 2006
Mesajlar
2,026
Tepkime puanı
13
Puanları
0
Konum
kendi içimde: )
Web sitesi
www.serzenisler.com
...an-kar-a soğuk...
suratı asık,:mad:
sessiz sedasız öylece bekliyor...

ankara yıllar yılı hep büyük işlerin küçük ve mahsun yürekli sahibesi oldu!

bi çok kez doldu taştı, taşıyamadı minik yüreği, o koskoca yükleri;

yıllar yaşlandırdı ankarayı

şimdi sessiz sedasız öylece bekliyor..
suratı asık, :mad:
..an-kar-a soğuk...​
 

hiba_nur

Profesör
Katılım
24 Nis 2007
Mesajlar
774
Tepkime puanı
6
Puanları
0
An/kara adı gibi kara:(
Doğma büyüme Ankaralıyım ama sevemedim gitti bu şehri...
 

Bîçâre

Profesör
Katılım
23 Şub 2008
Mesajlar
951
Tepkime puanı
57
Puanları
0
Konum
Simeranya...
Ankara...

"Seni sevmiyorum bahtı kara şehir" dedikçe bedenimi kalbine çeken şehirdir Ankara... Şehirlerin kalbide olur mu demeyin, bu coğrafya derslerinin kurak şehrinin, bu memur, bu öğrenci kentinin bile bir kalbi var, varmış meğer... Üzerinde pek çoğunun görmediği bir tabaka vardır Ankara'da, kimi büyü der, kimi kasvet. Bir taraf Yusuf, diğer taraf Nemrut... Sağ tarafta sol, sol tarafta sağ... Derunumda İstanbul'un gölgesinden kurtulamamış ve kurtulamayacak bir şehir olsa da beni benden çok gören, beni benden çok düşünen bir şehirdir Ankara...

Sonbaharı; adı bilmem ne olan fakat yaprakları tozlu asfalta yapışan bir cadde, kışı; paltolara sarılmış insanlar içinde yalnızlığa gebe bir pencere, ilkbaharı; az olan fakat azlığının farkında olan ağaçlara nazır açan çiçeklerle, yazı; unutulmuş bir şehri terk edenlerle, unutmayanların avuçları içinde...
 

DaLokay

уüяєкℓєя∂є
Katılım
13 Tem 2006
Mesajlar
6,392
Tepkime puanı
89
Puanları
0
Konum
Göçebe
Web sitesi
www.youtube.com
Ankara potansiyelinde çok güzelliği barındırsada,

Aynı soğuk'u ayaz'ı gibi insanı çarpmakta.

Amman alışık olmaya dikkat!..
 
Katılım
10 Ağu 2007
Mesajlar
72
Tepkime puanı
2
Puanları
0
Yaş
43
ANKARA:::güzel şehir,sade ,temiz düzenli bir şehir,kıymetini bilmek gerek....eksik olan tek şey deniz...oda olsaymış doyum olmazmış bu şehire...ankara seni herkes anlayamaz ki?
 

eylül

Veled-i kalbî
Katılım
15 Ara 2006
Mesajlar
5,223
Tepkime puanı
1,026
Puanları
0
Konum
mavera...
Ahh Sidar!

...
Kalbimi kanatıyor sevdan
Yaralıyım ah yar
Yaraladığın kadar..
Çizdiğin yoldan öte gidemiyorum
Ve bir daha geri dönemiyorum gittiğim yerden
Bir şey öğret bana sevdaya dair
Ki o şey umuda götürsün beni yeniden..
Ardına diken dökme artık
G e l e m i y o r u m...
Kalbimi kanatıyor sevdan
Yıkık köprüler gibi
Müptelayım ayak sesine
Ah Sidar!
Ah doğunun pranga süslü gençliği
Ah sefil saraylarda sürgün manolya
Bu geçit vermez dağlarda
Senin kadar ölüme gün saymışım
Senin kadar susamışım ölüme
Ben yıkılmışım yine
Ben yaralanmışım
Adım “mecnun! ” diye geçmiş kayıtlarıma
Ne desem nafile
Dua tutmuyor dilim
Ellerim indiği gün kınanmışım
Ben yanmışım ah Sidar sen yanma!
Gül atan her alkışa inanma
Acıtmaz sandığın her yara depreşir zamanla

Ah Sidar
Ah kavgayı alnıma dayayan güzel
Ah kalleş korkuların gözümde büyüyüşü
Bu sevda yaralıdır
Ve hep yaralı kalacak...
Ezelden yazılmış alnıma oysa
Sen dağlarıma ilk karın yağışı gibi
Yağdın ve bir ömür kaldın orada
Hala gurbete türkü yakamıyorum ben
Hala seni a n l a t a m ı y o r u m...
Anlamıyor kimse adını versem
Oysa adın Vefa dağlarında menzil
Adın şaha kalkmış bir direniştir
Kimse a n l a m ı y o r bizi..

Kalbimi kanatıyor sevdan
Sevmek aşka kurban vermekmiş meğer
Bilmişsen ve direnmişsen
Bir kurbanda sen vermişsen

Hey aşkın delikanlısı Sidar
Bu kadar cesaretli olma demiştim sana
‘Korku bir yerde yakalar’
Ve sürgün kılar yarı kalmış ömrünü..
Mahkum olmak yakışmıyor sana
Ve asla yakışmayacak
Bunu anlattım hep soranlara
“benim Sidar’ım silah tutmaz
onun ellerine GÜL yakışır ancak..”
Hey dağları yorgun göğsüne yaslayan kartal
Hey çölleri aşka getiren deli fırtına
Gayrı direnme boşa
Bu sevda hep yaralı kalacak (?)
...


Melek Zeynep Bulut
 
Üst