mersin'de tecavüze uğrayan 12 yaşındaki kız

Darul_Beka

Profesör
Katılım
17 Kas 2013
Mesajlar
2,220
Tepkime puanı
175
Puanları
63
bu konu ile ilgili değil ama
KADININ BEYANI ESASTIR LAFI SON GÜNLERDE MODA OLDU
BUNU ESAS ALIRSA HZ YUSUFU DA MAHKUM ETMİŞ OLURUZ
deliller önemli
HUKUK BUNU GEREKTİRİR
 

ihvanistanbul

AkhenAton
Katılım
4 Eki 2009
Mesajlar
7,662
Tepkime puanı
2,338
Puanları
113
Konum
istanbul
Kadin degil cocuk. 12-13 yasinda kiz cocugu. 3 kez intihara niye kalkisir?
İmama iftira atmasini gerektirecek ne gibi bi husumeti olabilir?
2015 ve oncesinde yaz kuran kursuna giden cocuk 2015 ten sonra niye gitmez?
Tum devlet kurumlari ( aile ve sosyal g. Bakanligi, barolar vs ) ve savci tutuklama isterken hakim niye serbest birakiyor?
Ben hic parti adi zikretmemisken, olayi particilige cekmemek adina siyasi tartisma mesajlarini silip uyarmisken sen niye olayi baglamindan kopartiyorsun?
Kisi imam olunca masum mu oluyor? Boyle bir iddianin geregi savcininda dedigi gibi TUTUKLU yargilamadir. İmam fetocudur iddiasi olsaydi ve salinsaydi tepkin ne olacakti?
Cocuklar bu ulkenin gercek sahipleridir. Habere inanip inanmamak senin vicdaninin isi. Olabilir celiskili bulursun inanmazsin vs. Kalkip olayi particilik laik kemalist vs baglamina sokarsan bu magdurada adaletede ihanettir.
Soyleyecek cok soz var da anlayacagindan umidim yok bir de olay siyasi mecraya kaysin istemiyorum.
 

ihvanistanbul

AkhenAton
Katılım
4 Eki 2009
Mesajlar
7,662
Tepkime puanı
2,338
Puanları
113
Konum
istanbul
Allah kimsenin başına vermesin de, iddianın ispat edilmesi gerekmez mi...
Elbette gerekir de bu kadar agir bir iddianin, adli tip raporunun,celiskisiz ifadelerin, savcinin ve bakanlik avukatlarinin, baro avukatlarinin vs diger avukatlarin tutuklu yargilanma talebinin goz onune alinip en azindan yargilamanin tutuklu devam etmesi gerekmez mi?

Bu suc x kisiyi dovmek, y kisiyle tartismak gibi bir mesele degil. Ne yazik ki ulkemizin adalet sistemi sabikali. Sosyal medyada tepki olmayinca gucluye hic islemiyor. Tepki olunca bi nebze cark donuyor.
 

bi husben

Kıdemli Üye
Katılım
7 Mar 2007
Mesajlar
5,664
Tepkime puanı
322
Puanları
83
Simdi darul bekaya gore aile ve sosyal politikalar bakanligi da serefsiz ve laiklere yaranmaya calisiyor cunku vekili sanigin tutuklanmasini istemis!

valla bu olayla ilgili değilde bu aile politikalar bakanlığı rezaletin ötesinde ister haklı ister haksız olsun kadının beyanı esastır hükmü şerefsizlikle eşdeğerde bir karardır.
Kadın isterse adamı ipe götürürü bu kanunla
 

ihvanistanbul

AkhenAton
Katılım
4 Eki 2009
Mesajlar
7,662
Tepkime puanı
2,338
Puanları
113
Konum
istanbul
ayşe arman‘ın 27.03.2018 tarihli köşe yazısında 29 mart’ta tecavüze uğrayan çocuk için tarsus adliyesi’ne başlıklı yazısı:

“saadet öğretmen’in sosyal medyadaki paylaşımını gördünüz mü? isyan etti saadet öğretmen. nasıl etmesin bu rezalet karşısında? yine bir cinsel istismar vakası! küçük bir kız, dört yıl önce yaz tatilinde gittiği kuran kursunda, cami imamı m.d’nin cinsel saldırısına uğradı. feci olay yaşandığında e.s. daha 12 yaşındaydı. bu korkunç olayın ardından küçük kız, üç kez intihara kalkıştı. annesi şimdi başında bekliyor. çığlıklar içinde uyanıyor uykusundan... e.s. bu travmayla boğuşurken, ailesini ve duyarlı vatandaşları isyan ettiren bir karar çıktı tarsus’taki mahkemeden. mahkeme sanığı tutuksuz yargılanmak üzere serbest bıraktı. yazıklar olsun! bir de üstüne “serbest kalması suçsuz olduğu anlamına gelmez! uzman avukatlarınızla bir üst mahkemeye gidersiniz, hakkınızı ararsınız!” dedi mahkeme başkanı... saadet öğretmen de ağlayarak çıktı o duruşmadan. çocuğun annesi feryat ediyordu, çocuk yere düşmüş, baygınlık geçiriyordu... insanlık dramı! 29 mart’a ertelenen e.s’nin davasını başından beri takip eden ‘çocuk istismarı derneği’ başkanı saadet özkan, tüm duyarlı vatandaşları adalet arayışlarında desteğe çağırıyor. “bu ülkenin çocuklarını korumak, onlara sahip çıkmak hepimizin görevi!” diyor. haksız mı? yarın bu köşede saadet öğretmen’le yaptığım röportajı okuyacaksınız...”

28.03.2019 tarihli röportaj:
saadet öğretmen’i unutmaya imkân var mı? izmir menderes’te küçük çocuklara istismarda bulunan okul müdürünü kendi çabalarıyla ortaya çıkarmış, inanılmaz mücadeleler sonucunda suçlunun ceza almasını sağlamıştı. akabinde ucim’i kurdu. türkiye’nin her yerinden hukukçular ve gönüllülerle birlikte aileler de üye oldu.
nerede bir çocuk istismarı vakası var, onlar orada! en son tarsus’taydılar. kuran hocası tarafından istismara uğrayan 12 yaşındaki e.s. için. saadet özkan efe’ye sordum...

- tarsus’ta yaşanan çocuk istismarı vakası hepimizi derinden etkiledi. yine küçücük bir çocuk... yine vahim bir tecavüz... ve serbest bırakılan bir sanık... neler söylemek istersin?

üzüntümü tarif edecek kelime bulmakta zorlanıyorum! evet, yine bir çocuk istismarı... yine küçük bir kalp korkunç bir insanlık suçuyla karşı karşıya kaldı! “yine mi bir kuran kursu?” diyerek görevini iyi niyetle yapan diğer insanları zan altında bırakmak istemem. ama biz artık böyle acıları bu ülkede yaşamak istemiyoruz. çok şey mi istiyoruz? maalesef bu suç toplumun her alanında karşımıza çıkıyor. çocuk istismarı suçunun, dili, dini, mesleği yok. o pisliğe bulaşan herkes suçludur. evet, sanık ne yazık ki tutuksuz yargılanıyor ama henüz her şey bitmiş değil. 29 mart’taki karar duruşmasını bekliyoruz adalete tüm inancımızla. çocuğumuzun arkasında izmir’den mersin’e, antalya’dan erzurum’a kadar türkiye’nin dört bir yanından destek vermek isteyen aileler geldi. halk gücü onun yanında. sanığın, kanunlar çerçevesinde en ağır cezayı alması için mücadele veren avukatlarımız var. bizim çabamız, çocuğumuzu yeniden hayata döndürmek, hayaller kurabilmesini sağlamak... istismarcıları ayrıkotu gibi bu toplumdan temizleyene dek mücadele etmeye devam edeceğiz!

- siz olaya dernek olarak nasıl dahil oldunuz?

bize ucim.org.tr’den yardım talebinde bulundular. dava boyunca avukatlarımızla birlikte yanlarında olduk. ve çocuğumuzu tarsus’ta evinde ziyaret ettik. haliyle büyük bir travma yaşıyor. bugünleri atlatması için elimizden geleni esirgemeyeceğiz. bu zor günler geçecek, ben inanıyorum.

o mahkeme salonunda hepimizin kalbine kurşun sıkıldı

- duruşma sonucunda sanık serbest kalınca neler oldu?

ah! çok fenaydı! o gün, o koridordaki feryadı ömrüm boyunca unutabileceğimi sanmıyorum. mahkemede dimdik durmaya çalışan bir çocuk düşünün. tutuksuz yargılanma haberini duyunca, kâbuslarının devam edeceği düşüncesiyle şoka girdi. “ben adalet istiyorum!” derken sesinin titremesi, kendini çaresiz hissetmesi çok üzüntü vericiydi. bir anne düşünün, “yaktınız ciğerimi! yaktınız çocuğumu!” diye haykırıyordu. ve bu anne-baba, her gün çocukları bir kere daha intihara teşebbüs etmesin diye, çocuklarının başında nöbet tutuyor...

- o feryadın anlamı neydi sence?

“ya adalet yerini bulmazsa ya çocuğum kendine bir daha zarar verirse...” bir aile için bu taşıması çok ağır bir yük. bizler, toplum olarak bu ailenin üzerinden bu ağır yükü almalıyız. bu çocuğumuza sahip çıkmalı, onun sesine ses olmalı ve yaralarını sarmalıyız. göz göre göre, geleceğimize, çocuklarımıza uzanan bu kirli ellerin, özgürce çocuklarımızın arasında dolaşmasına izin vermemeliyiz! bu konuda herkes duyarlı olmalı. ben çok kötü hissettim kendimi. o çocuğun acısını içime hapsetmek istedim. ben bu dünyanın kötülüklerine alışmak istemiyorum.

bu davada sanki istismara uğrayan çocuk yargılanıyordu

- mahkeme başkanının sözleri için ne diyeceksin?

bence çok talihsiz bir açıklamaydı. “serbest kalması suçsuz olduğu anlamına gelmiyor. bir sürü avukatınız var, bir üst mahkemeye çıkarsınız!” sözü, benim ne aklımın ne de vicdanımın kabul edebileceği bir şey! bir çocuğun hak arayışında, umutla ağzından çıkacak bir sözü beklediği anda, bir hukuk insanının söylediği bu sözler, küçük bir çocuğun adalete olan inancını sarsmak. böylesi hassas bir davada sarf edilen bu cümlelerin o çocukta aştığı derin yarayı hiçbir şey telafi edemez. biz ucim olarak istismar davalarında “çocuk ihtisas mahkemeleri”nin kurulmasını işte tam da bu yüzden istiyoruz. bu mahkemelerde çocukların dilinden, psikolojisinden, yaşadıkları travmaların etkilerinden anlayabilecek hâkimlerin olmasını bu yüzden talep ediyoruz. o mahkeme salonunda hepimiz kalbine kurşun sıkıldı. o çocuğun karşısında insanlığımdan utandım! zaten bu davada, ne yazık ki sanki istismara uğrayan o küçük çocuk yargılanıyor gibiydi!

- nasıl yani?

çocuğun ifadesi bir adli görüşme odasında alınması gerekirken, durmadan, bir kere daha, bir kere daha aynı sorular sorularak herkesin içinde sorguya çekildi. suçlu oymuş gibi. sert bir dille konuşan, çocuğun psikolojisini yok sayan ve örseleyen bir heyet vardı. ama bizim toplumumuz, yanlışlar karşısında dik duran, mücadeleci bir toplum. üzülüyoruz, isyan ediyoruz ama asla pes etmiyoruz, etmeyeceğiz de... biz pek çok davaya katılıyor, pek çok örnekle karşılaşıyoruz. çocuğa, “anneni öperek amca seni nasıl öptü bize göster bakalım!” diyen hâkimler de görüyoruz. ama kanunu layıkıyla uygulayan, çocuğun ifadesini alırken psikolojisini önemseyen, ifadeleri “çocuk izlem merkezleri” ve “adli görüşme odaları”nda alan, hatta çocuğun karşısında dizlerinin üstüne çöküp cübbesini çıkaran hâkimler de görüyoruz. eksiklik ve yetersizlikleri tartışılsa da bizim çocukları koruyan kanunlarımız var. bu kanunları uygulayan hâkimlerimiz de var. hukuk bizler için, geleceğimiz için, en çok da çocuklar için var. pes etmiyoruz, hukukun ve adaletin gücüne inanıyoruz. dediğim gibi, dava henüz devam ediyor, nihai karar belli değil, umutsuzluğa kapılmıyoruz.

kötülerin cezası bu dünyada verilsin

“mucizelere inanmaktan hiçbir zaman vazgeçmeyeceğim. 29 mart tarihinde, sevgiye, şefkate inanan ve vicdanın sesini dinleyen herkesi saat 13:00’te tarsus adliyesi’ne bekliyoruz. bu dünyada masumlara kötülük yapanların cezası, bu dünyada verilmeli!”
 

cemaliii

Kıdemli Üye
Katılım
24 Ağu 2009
Mesajlar
4,763
Tepkime puanı
982
Puanları
113
İşte ideolojik saplantı olunca doğruyu göremeyişimiz veya görmek istemediğimizin örneği bir konu.

Tacizi yapan imam veya dini vakıf cemaat veya partimizin il ilçe başkanı olunca dosdoğru olamıyoruz.

Üzgünüm bu konuda muhafazakar mahalle diğer mahallelerin gerisinde. Asla çuvaldızı kendine batıramıyor dahası çuvaldızı göremiyor dahası çuvaldızı duymak bile istemiyor.
 

yenidenrefah

İhvan Forum Üye
Katılım
17 Mar 2019
Mesajlar
100
Tepkime puanı
9
Puanları
0
1. Cocugun psikolojisi bozuluyor intihar girisiminde bulunuyor ( annesinin beyanina gore 3 kez )
2. İlk kez Cocugun durumunu rehber ogretmeni farkedip ortaya cikartiyor ve dava oyle aciliyor ( 2015 te olmus niye 2019 da dava aciliyor diyorsun ya rehber ogretmen farketmese belki cocuk hic cesaret edemeyecek )
3. Cocugun beyanlari celiskisiz ve taniklarin ( mekani ve zamani bilen kimselerin ) beyanlariyla ortusuyor.
4. Savci tutuklama istiyor
5. Hakim saliyor!
6. Sanigin avukati XX partinin ilce baskani!

Biraz insan ol!

Mahkeme tutanaklarini okudun mu? Haberin detaylarini okudun mu? Konuyu bastan okudun mu?
olay siyasi boyuta cekilmesin diye uyarida bulunuyorum ama senin yaptigin tam ....
Yanlış anlamayın da, vakanın çocuk olması ile, aynı suçun bir yetişkinin başına gelmesi arasında bir fark var mı? Çocuğa karşı işlenirse ceza oranında bir artırım söz konusu olur. Diye biliyorum..

Meseleye yaş-ırk-cinsiyet-ünsiyet-etnisite katılmış katılacağı kadar zaten.. Mağdurun arkasında aile bakanlığı ve bir sürü avukat var..?

Bence o dilekçeyi -hatta bütün paylaşımı kaldırın oradan aleyhinize imamın avukatı dava açabilir. Haklıda çıkar yani.. 6. madde avukat x parti li demişsiniz ya.. Öyle olmaza zaten vay o imamın haline.. Orantısız yargıya müdahale ve etki zaten fazlası ile mevcut bide siz üstüne gitmişsiniz..
 
Son düzenleme:
Üst