Mesnevi'den Alıntılar (Şefik Can-Mesnevi Tercemesi)

alanyali07

Kıdemli Üye
Katılım
11 May 2008
Mesajlar
6,968
Tepkime puanı
845
Puanları
0
-Dünya bağını kopar,maddeye olan bağlılıktan kendini kurtar da, hür ol,
Ey oğul ne zamana kadar altının ,gümüşün esiri olacaksın ?

-Rızıklar denizini, bir testiye dökecek olsan,ne kadarını alır ?
Ancak bir günlük kısmet,bir günlük su...


-Harislerin,dünyayı çok sevenlerin göz testileri hiç dolmaz.
Sedef de kanaat edici olmayınca,içi inci ile dolmaz.

-Halbuki ilahi aşk yüzünden nefsaniyetten kurtulan,benlik elbisesi yırtılan kimse,
hırstan da,ayıbtan da,kötülüklerden de tamamıyla temizlenir.
-...
-Topraktan yaratılmış olan bedenimiz,aşk yüzünden göklere yükseldi.
Dağ bile çevikleşti,oynamaya başladı (Araf 143.ayete işaret)

-Ey Aşık!
Aşk , Tur dağına can olunca, Tur mest oldu,kendinden geçti,Musa da düşüp bayıldı.

istiridye_icinde_inci.png
 

alanyali07

Kıdemli Üye
Katılım
11 May 2008
Mesajlar
6,968
Tepkime puanı
845
Puanları
0
-Edebi olmayan, yalnız kendisine kötülük etmiş olmaz,
belki edepsizliği yüzünden bütün dünyayı ateşe vermiş olur.

-Zahmet ve baş ağrısı olmaksızın,
ilahi lütuf olarak İsrailoğullarına gökten sofra iniyordu.

-Musa kavmi arasında bulunan birkaç edepsiz ;
"Hani sarımsak,hani mercimek?" diye söylediler.

-Bunun üzerine gökyüzünden sofra inmez oldu.
Ekmek kesildi,bıldırcın kuşu ve kudret helvası bulunmaz oldu.

-Büyük bir Zat' ın sofrasında bulunup da
aç gözlülük etmek,hırsa kapılmak nankörlüktür.


-O dilenci suratlı görmemişlerin hırsı yüzünden,
kendilerine o ilahi rahmet kapısı kapandı.

-Edepten dolayı bu gökler,nura gark olmuştur.
Melekler de edeplerinden ötürü temiz ve masum olmuşlardır.

(cilt1 78-91)
 

hikemiyat

Profesör
Katılım
3 Ağu 2014
Mesajlar
752
Tepkime puanı
29
Puanları
0
Şişeleri Kırmak”:Mevlana’dan “Usta ve Şaşı Çırak”

sa’nın devriyle, nöbet onundu. Mûsâ’nın canı oydu, onun canı Mûsâ.
Şaşı padişah, Tanrı yolunda o iki Tanrı demsâzını birbirinden ayırdı.
Usta, bir şaşıya “yürü, var, o şişeyi evden getir” dedi.
Şaşı, ”O iki şişeden hangisini getireyim? Açıkça söyle” dedi.
Usta dedi ki: “O iki şişe değildir. Yürü, şaşılığı bırak fazla görücü olma!”

330. Şaşı, “Usta, beni paylama. Şişe iki” dedi. Usta dedi ki: “O iki şişenin birini kır!”
Çırak birini kırınca ikiside gözden kayboldu. İnsan tarafgirlikten, hiddet ve şehvetten şaşı olur.
Şişe birdi onun gözüne iki göründü. Şişeyi kırınca ne o şişe kaldı, ne öbürü!
Hiddet ve şehvet insanı şaşı yapar; doğruluktan ayırır.
Garez gelince hüner örtülür. Gönülden, göze, yüzlerce perde iner.

335. Kadı kalben rüşvet almaya karar verince zalimi, ağlayıp inleyen mazlumdan nasıl ayırt edebilir?”

Mesnevi, I. Cilt


NOT:: Risalei Nırda veya başka muteber eserlerde tafrifat var diyenlere ithaf olunur​
 

alanyali07

Kıdemli Üye
Katılım
11 May 2008
Mesajlar
6,968
Tepkime puanı
845
Puanları
0
-Farsçada arslan ve süt anlamlarına gelen "şir" kelimesi yazıda birbirine benzerse de manaları ayrıdır. Bunun gibi sen de seçkinlerin,temiz kişilerin halini kendine kıyas etme.

-Bütün insanlar, velileri kendi nefisleri ile kıyas ettikleri için yoldan çıkmışlardır.
Bu sebepten ötürü, Allah'ın seçkin kullarından pek az kimse haberdar olabildi.

-O gafiller şekle aldandılar da, Peygamberlerle eşitlik davasına kalkıştılar.
Velileri de kendileri gibi sandılar.

-"İşte biz de insanız,onlar da insan.
Biz de yemeğe içmeğe ve uyumaya mecburuz,onlar da"dediler.

-Körlükleri yüzünden aralarında uçsuz bucaksız bir fark olduğunu bilemediler.

-Her iki çeşit arı , bir yerden gıdalandıkları halde, birinde yalnız iğne bulunur, diğerinde bal vardır.

-İki tür kamış da bir dereden su içtikleri halde, birinin içi bomboştur.Diğeri şekerle doludur.

honeybee_genehanson.jpg
 

alanyali07

Kıdemli Üye
Katılım
11 May 2008
Mesajlar
6,968
Tepkime puanı
845
Puanları
0
-Etrafında insan yüzlü bir çok şeytan vardır.
Bu sebeple, her ele el vermek, her ele bağlanmak, intisab etmek uygun değildir.

-Görmez misin? Avcı, kuşu aldatıp tutmak için ıslık çalar. Kuş gibi ötmeğe çalışır.

-O kuş, kendi cinsinin sesini işitir, havadan iner ve tuzağa düşer.

-Ruhan düşük, alçak bir kişi, bir takım saf kimseleri kandırmak için velilerin sözlerini çalar.

-Velilerin sözleri de, yaptıkları işler de aydınlıktır,sıcaktır,samimidir.
Sahte şeyhlerin,aşağı kişilerin işleri ise kandırmak,hile yapmak ve utanmazlıktır.
 

alanyali07

Kıdemli Üye
Katılım
11 May 2008
Mesajlar
6,968
Tepkime puanı
845
Puanları
0
-Madem ki Güneş battı da o batış bizim gönlümüzü dağladı.
Onun yerine bir çerağ (kandil) uyandırmaktan başka çare yoktur.

-Sevgili, göz önünden kaybolunca,
bize, onun yerini tutacak bir armağan gerekir.

-Gül mevsimi geçip de, gül bahçesi harap olunca, gül kokusunu nereden koklayabiliriz ?
Gül suyundan...


DIY-Rosewater-Spray-Video.jpg
 

alanyali07

Kıdemli Üye
Katılım
11 May 2008
Mesajlar
6,968
Tepkime puanı
845
Puanları
0
-Allah'ım bizi hareket ettiren güç de, bizim var oluşumuz da, senin lütfun, ihsanındır.
Varlığımızın hepsi de sendendir. Senin eserindir, senin icadındır.

-Yok olan bizlere, varlık lezzetini sen tattırdın,sonra tuttun, var gibi görünen bizleri kendine aşık ettin.

-Bizlere verdiğin manevi varlık lezzetini, lütfettiğin nimeti geri alma.
İhsan ettiğin mana aşkının kadehini,şarabını,mezesini bizden esirgeme.

-Eğer o manevi lezzeti,o feyzi esirgersen,onları,senden kim arayabilir ?
Resim, :"Sen beni niye böyle yaptın" diye ressama nasıl olur da çıkışabilir ?

-Allah'ım sen bize bakma.Bizim yaptıklarımızı görme,sen kendi lütfuna,kendi cömertliğine bak...
 

alanyali07

Kıdemli Üye
Katılım
11 May 2008
Mesajlar
6,968
Tepkime puanı
845
Puanları
0
-Bütün putların anası, sizin nefis putunuzdur.
Hariçte görülen putlar,birer yılandır,halbuki nefis putu bir ejderhadır.

-Put kırmak kolaydır,hem de pek kolay,
fakat nefis putunu kırmayı kolay sanmak,bilgisizliktir,bilgisizlik.

-Nefsin, her anda bir hilesi vardır ki,
onun hilesi ile isyan denizinde yüzlerce Firavun ile o Firavun'a uyanlar batmadadır.

-Sen kurtulmak istiyorsan,Musanın Rabbine ve Musa'ya sığın.
Benliğe kapılıp, firavunluk ederek imanını kaybetme.

-Ey kardeş ! Allahım emrine ve aziz Peygamberin sünnetine uy da,
ten Ebu Cehli'nden ve nefsani isteklerden kurtul...


-Hak erlerinin ayakları altına döşen,toprak ol,
bizim gibi sen de hasedin başına toprak saç.
 

alanyali07

Kıdemli Üye
Katılım
11 May 2008
Mesajlar
6,968
Tepkime puanı
845
Puanları
0
-Ey Hak Talibi can,
önce ambara giren fareden kurtulma çaresini ara,
ondan sonra buğday toplamaya çalış.

-Büyüklerin büyüğü olan, gönüllere gönül kesilen sevgili Peygamberimizin;
"Namaz ancak kalb huzuru ile tamam olur" hadisini hatırla da
nefsten, yani şeytandan kurtulmak için kalb huzuru ile namaza başla.


-Eğer anbarınızda, hırsız bir fare bulunmasaydı,
kırk yıllık ibadet buğdayı nereye giderdi ?!

-Hergün azar azar da olsa,
candan ve sevgi ile yapılan ibadetlerden hasıl olan iç rahatlığı ve huzur
neden gönlümüzde hissedilmiyor ?


 

alanyali07

Kıdemli Üye
Katılım
11 May 2008
Mesajlar
6,968
Tepkime puanı
845
Puanları
0
-Geceleri insanlar uykuya dalınca can atlarının beden eğerlerini soyar alır.
"Uyku,ölümün kardeşidir." hadisinin sırrı budur.

-Fakat sabahleyin tekrar gelmeleri ve tenle ilgilenmeleri için
ruhların ayağına uzun bir ip bağlar.

-Bağlar ki gündüz olunca o mana alemi çayırlığından geri gelsinler,
tekrar kulluk yükü altına girsinler.

-Keşke Cenab-ı Hak, bu ruhu da Ashab-ı Kehf gibi,
yahud Nuh' un Gemisi gibi korusaydı da...

-Bu uyanıklık ve idrak tufanından ,bu anlayış ve akıl uçurumundan,
şu kalbi, şu gözü, şu kulağı kurtarsaydı.

-Dünyada bugün bile nice Ashab-ı Kehf vardır ki,
belki senin yanı başında,karşındadır.


-Onlara yar olan dost da, şimdi mağarada onlarla sohbettedir.
Fakat senin gözün ve kulağın mühürlü olduğu için bundan sana ne fayda...
 

alanyali07

Kıdemli Üye
Katılım
11 May 2008
Mesajlar
6,968
Tepkime puanı
845
Puanları
0
12552314_153355618373595_1674360572_n.jpg


- Şunu iyi biliniz ki, ilahi kudret karşısında bütün mahlukat,
iğne önündeki gergef gibi acizdir.

-İlahi kudret gergefe, bazen şeytan resmi işler,
bazen insan, bazen sevinç, bazen de gam nakşeder.

-Gergefin eli yokturki elini oynatsın da engel olsun, istemediğini yaptırmasın,
dili yokturki, yapılandan şikayet etsin,bir an için olsun, zararından ya da karından bahsetsin.

-Sen bu beytin tefsirini Kuranı Kerimden oku.
Cenabı Hak, Hz. Peygambere "Attığın zaman sen atmadın" diye buyurdu.

-Gerçi görünüşte ok atan biziz, fakat gerçekte, ok atış bizden değildir.
Aslında biz yayız, yayı çekip oku atan Allah'tır.

-Yanlış anlaşılmasın...Bu söylenilen sözler cebir değildir.
Allah'ın cebbar isminin tecellisidir.
Cebbar isminin anılması da Hakk'a yalvarmak, yakarmak ve niyaz içindir.

-Bizim yalvarmamız çaresizliğimizin delilidir.
Mahcubiyetimiz ise irademizin delilidir.


-İrade olmasaydı bu utanma nedir?
Ve bu esef, utanma ve haya nedir ?




 

alanyali07

Kıdemli Üye
Katılım
11 May 2008
Mesajlar
6,968
Tepkime puanı
845
Puanları
0
-Allah'ın bizim nazarımızdan gizli tuttuğu, nice çirkin, güzel mahlukatı vardır ki
onlar her an gönül kapısını çalar dururlar. *

-Yıkanmak için dereye girersen,
su içindeki dikenin sana zararı dokunur.

-Her ne kadar, diken, aşağılarda suyun dibinde gizlenmiştir,görülmemektedir.
Ama batınca, suda diken olduğunu anlarsın.

-İçimize doğan, bizi rahatsız eden şeytani düşünceler, hayaller,vesveseler ;
kalbimize batan, görünmez dikenlerdir.
Bu dikenler, bir kişiden değil, binlerce kişiden gelip kalbimize batmaktadır.

-Sabr et, hislerin değişsin, gönül gözün açılsın da
onları gör, gör de müşkillerin hallolsun.

-O vakit, kimlerin sözlerini dinlememiş,
kimleri kendine baş edinmiş, yol gösterici sanmışsın. Anlarsın...

* İbn Mesud (ra) den rivayet edilen hadiste: "Gerek şeytan ve gerekse melek tarafından insana bir fikir gelir. hayra teşvik ederse Elhamdülillah demeli, şerre dairse Euzu çekmeli ve şeytanın şerrinden Allah'a sığınmalı."
(Şefik Can)
 

alanyali07

Kıdemli Üye
Katılım
11 May 2008
Mesajlar
6,968
Tepkime puanı
845
Puanları
0
-Allah birisinin perdesini yırtmak, ayıbını ortaya dökmek isterse,
onun gönlüne, temiz kişileri kınama isteği verir.

-Allah bir kimsenin de ayıbını örtmek isterse,
o kişi nefs yüzünden kirlenmiş,ayıplara bulanmış insanların bile ayıblarını görmez,söylemez olur.

-Allah bize yardım etmek dilerse,
gönlümüze yalvarma,ağlayıp inleme isteği verir.

-Allah aşkıyla ağlayan göz, ne mutlu gözdür.
Allah aşkı ile tutuşup yanan gönül ne mübarek bir gönüldür.

-Her ağlamanın sonu, gülmektir.
Bu sebepledir ki her hadisenin sonunu gören kişi mutlu ve kutlu bir kuldur.

-Nerede akarsu varsa, orada yeşillik vardır.
Nerede gözyaşı dökülürse,oraya rahmet gelir, merhamet olur.


-Gözyaşı istiyorsan, gözü yaşlı olanlara acı. Acınmak,merhamete kavuşmak arzu ediyorsan,zayıflara,zavallılara merhamet et.

20141120_486555.jpg



 

alanyali07

Kıdemli Üye
Katılım
11 May 2008
Mesajlar
6,968
Tepkime puanı
845
Puanları
0
-Evladım,
baş gözü ile değil de gönül gözü ile bakacak olursan,
su gibi latif olan hilmin ve ateş gibi yakıcı olan hiddetin de Hakk'tan olduğunu görürsün.

-Eğer rüzgarın canı, Hakk'ı bilmeseydi, tanımasaydı,
Ad kavmini, Allah'a inananlardan ayırt edebilir mi idi ?

-Hud Peygamber müminlerin bulundukları yerin etrafına bir çizgi çizmişti.
Şiddetli rüzgarlar,oraya gelince yumuşuyor,hafif ve hoş bir şekilde esiyordu.

-O çizginin dışında kalanların hepsini havaya kaldırıyor,havada param parça ediyordu.

-Tıpkı bunun gibi Şeyban-ı Rai Hazretleri de , koyun sürüsünün etrafına belirli bir çizgi,bir hat çekerdi.

-Cuma günleri,namaz vakti gelince,kurtlar sürüye saldırmasınlar diye böyle yapardı.

-Hiçbir kurt, o çizgiden içeri girmezdi, hiç bir koyun da ,çizgiden dışarı çıkmazdı.

-Allah adamının çizdiği çizgi,kurdun da, koyunun da hırsını, hevasını bağlamıştı.

-Böylece ecel rüzgarı da, ariflere,
Yusuf (as)'ın gömleğinin kokusu yahut gül bahçesinden gelen rüzgar gibi yumuşak,güzel eser.


-Ateş, İbrahim (as)'a diş geçiremedi.
Çünkü o, Hakk'ın sevgilisi, seçkin kulu idi. Onu nasıl ısırabilirdi ?

- Dİn ehli de, şehvet ateşi ile yanmaz.
Din ehli olmayanları ise, o ateş alır, taa yerin dibine götürür.

-Allah'ın emri ile kabaran deniz dalgaları, Hz. Musa'nın adamlarını tanıdı, Kıbtilerden ayırt etti.

-Hakk'ın fermanı gelince yer, Karun'u altınları ve tahtı ile beraber aldı içine çekti,yuttu.

(beyit:850-864)
 

alanyali07

Kıdemli Üye
Katılım
11 May 2008
Mesajlar
6,968
Tepkime puanı
845
Puanları
0
- Hastalık zamanında, insan sağlığa özlem duyar, inler,ağlar;
insan hasta olunca gaflet uykusundan uyanır.

-Sen hasta olunca,günahlarını düşünür,
tevbe eder, bağışlanmak niyazında bulunursun.

-Sana, işlediğin günahların çirkinliği görünür;
"Artık yola geleyim,iyi insan olayım." diye niyet edersin.

-"Bundan sonra iyiliklerden, ibadetden başka birşey yapmıyayım" diye ahidler edersin, söz verirsin.

-Şimdi iyiden iyiye anlaşıldıki ,hastalık sana akıl veriyor,uyanıklık bağışlıyor.

-Ey işin aslını arayan kişi, şu hakikati iyi bil ki,
kimde aşk derdi varsa, kimin gözü yaşlı,gönlü yaralı ise o, ilahi sırlardan koku alır.

-Kim daha uyanıksa, o daha çok dertlidir.
Kim hakikatı daha iyi anlamışsa, onun beti benzi daha çok sararmıştır.


(beyit:623-629)
 

alanyali07

Kıdemli Üye
Katılım
11 May 2008
Mesajlar
6,968
Tepkime puanı
845
Puanları
0
- Hz. Musa'ya göre elindeki sopanın adı asâ,
Allah'ın nazarında ise ejderha idi.

-Hz. Ömer'in adı, önceleri putperestti. Fakat Elest Aleminde ismi mümindi.

-Bizim "meni" adını verdiğimiz erlik suyu Hakk'ın nazarında,
şu varlık ve benlikle kendini gösteren şeklimiz, suretimiz idi.

-Hasılı ind-i ilahide sonumuz ne olacaksa, hakikatte Allah'ın bize verdiği ad ve sıfat o'dur.

-Cenab-ı Hak insanın akıbetine,sonuna göre bir ad koyar,
onun koyduğu ad, halkın koyduğu muvakkat,eğreti ad değildir.

-Melekler Ademde ilahi nurun parladığını gördüler de, ona secdeye vardılar ,hizmetine koştular.
(beyit:1240...)
 

alanyali07

Kıdemli Üye
Katılım
11 May 2008
Mesajlar
6,968
Tepkime puanı
845
Puanları
0
-Adını andığım şu Adem'i, kıyamete kadar medh etsem,
vasıflarını saysam,övüp dursam yine birşey yapmamış,
onun meziyetlerini,büyük ve üstün bir varlık olduğunu tamamıyla anlatmamış olurum.


-Hz. Adem herşeyi bilirdi.
Fakat ilahi kaza ve kader gelip çatınca, "Yapma" emrinin hakikatini bilemedi, hataya düştü.

-Hz. Adem şöyle düşündü.
"Acaba" dedi.
"Hakk'ın bu, "Yapma" emri haram olduğundan mı verildi, yoksa korkutmak için mi?"
Bu yorum , bu tevil onu vehme düşürdü.

- Gönlünde tevil üstün gelince, şaşırdı da,
bu şaşkınlıkla "Yapma" emrini unutup "buğday"a koştu.
(beyit:1250...)
 

alanyali07

Kıdemli Üye
Katılım
11 May 2008
Mesajlar
6,968
Tepkime puanı
845
Puanları
0
- Kendinde bulunandan gafil olan, kendindeki hakikati göremeyen kişi,
kendi atının üstünde bulunduğu ve
atını hırçınlıkla koşturduğu halde kendi atını kaybolmuş sanır.

-Evet, o kişi, kendi atını kaybolmuş sanır,
atı ise onu rüzgar gibi koşturmaktadır.

-O şaşkın feryad eder,
her tarafta atını arar,sorar soruşturur, kapı kapı gezer durur.

-"Atımızı çalan kimdir ? Nerededir?" diye söylenir.
"Efendi, sen kendi atının üstündesin, neyi arıyorsun?" diye sorulsa,

-"Evet , bu attır,fakat benim atım nerede?" cevabını verir.
Ey atının üstünde olduğu halde, atını arayan yiğit binici, kendine gel.

-Aradığımız sevgilimiz, canımız,apaçık ortadadır.
Ve bize çok yakındır.

Bu yüzden onu göremiyoruz, bu yüzden o kaybolup gitmiştir.
İnsan da içi su dolu, fakat ağzı kuru bir küpe benzer.

(beyit 1115...)
 

alanyali07

Kıdemli Üye
Katılım
11 May 2008
Mesajlar
6,968
Tepkime puanı
845
Puanları
0
- Sen her lahzada, bir göz açıp kapamada ölüyor, tekrar diriliyorsun.
Hz. Mustafa (sav) Efendimiz "Dünya bir andan ibarettir" diye buyurdu.

-Cümle alem, her an yok olur gider.
Sonra tekrar, varlık alemine dönüp beka şeklinde görünür.
Alemin varlığı, daima gidip gelmededir.
Tek nefes bile bu soyunup giyinmeden hâli değildir.
...
-Her nefeste, dünya ve dünyada bulunan herşey yenilenir.
Adeta, heran ölür ve dirilir.
Fakat biz, onu hiç değişiklik olmadan, duruyor,görürüz de bu yenilenmeden haberimiz bile olmaz.


-Ömür,ırmak gibi yeniden yeniye gelir gelir akar gider, yenisi gelir.
Fakat biz, bu akışı, kesintisiz görürüz.

-Ucu yanmakta olan ateşli bir sopayı hızla sallasan,
o ateş noktası sana uzun bir çizgi gibi görünür.

-Bu ömür uzunluğu, bu sürüp giden zaman, yaratılışının süratindendir.
Cenab-ı Hakk'ın yeniden yeniye ve hızlı yaratması, ömrü böyle uzun ve daimi gösteriyor.

(beyit:1142...

(Mesnevide anlatılan bu hakikatin, günümüzde parçaçık fiziğinin keşfettiği ,maddenin en küçük enerji yapılarının her an oluşup-kaybolması durumuyla mutabık olması hayret verici. )
 

alanyali07

Kıdemli Üye
Katılım
11 May 2008
Mesajlar
6,968
Tepkime puanı
845
Puanları
0
-Gönül sahibi olan kişi en öldürücü zehiri bile yese, o zehir ona ziyan vermez.

- Çünkü o sağlığa, esenliğe kavuşmuştur.
Perhizden kurtulmuştur.
Halbuki, nefsani hastalıklara tutulmuş zavallı talib, ateşler içinde yanmaktadır.
Bu yüzden ona perhiz gerekir.

-Sende bir nemrud var.
Nefis nemrudunun alt etmeden ateşe atılma, yanarsın.

Atılmak istiyorsan önce İbrahim ol.

-Ne yüzme biliyorsun, ne de denizcisin; hissine uyup da kendini denize atma..

-Vahdet deryasının usta yüzücüsü, denizin dibinden inci çıkarır.
Ziyanlardan bile faydalanmasını bilir.

-Kamil insan, toprağı tutsa altın olur.
Kamil olmayan kişi altını alsa da bir yere götürse, altın onun elinde kül olur.

-Ey atlı ile yarışa girişen yaya, sen bu yarışı kazanamazsın.
İyisi mi bu işten vazgeç...

(beyit:1603...)
 
Üst