Mevlâna Celâleddin-i Rûmî Şiirleri

Sükût_

Asistan
Katılım
26 Tem 2007
Mesajlar
346
Tepkime puanı
1
Puanları
0
"Sevdiğim kulumu dostuma yollarım.." emrine hitaben, yolladığı Sultanımı düşündükçe ve andıkça

Leyla'yım...


Eyvallah...Leyla olabilme duasi ile...
 

NİHAN

Üye
Katılım
7 Ara 2006
Mesajlar
12
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
40
Konum
istanbul
Gitme Demedimmi

yalnzlk3qq9.jpg




Oraya gitme demedim mi sana?
Seni yalnız ben tanırım demedim mi?
Demedim mi bu yokluk yurdunda hayat çeşmesi benim
Kaynağın benim demedim mi?

Bir gün kızsan bana
Alsan başını yüzbin yıllık yere gitsen

Dönüp kavuşacağın yer benim demedim mi?
Demedim mi su görünene razı olma?
Demedim mi sana yaraşır otağı kuran benim ancak ?
Onu süsleyen, bezeyen benim demedim mi?
Ben bir denizim dem
Ben bir denizim demedim mi?
Sen bir balıksın demedim mi?
Demedim mi o kuru yerlere gitme sakın?
Senin duru denizin benim demedim mi?
Demedim mi yolunu vururlar senin?
Demedim mi soğuturlar seni?
Oysa senin ateşin benim
Sıcaklığın benim demedim mi?

Sıcaklığın benim demedim mi?
Türlü şeyler derler sana demedim mi?
Ölmezlik kaynağını kaybedersin ,
Yani beni kaybedersin demedim mi?
Söyle bunları sana hep demedim mi?
 

türkü

Kıdemli Üye
Katılım
18 Tem 2007
Mesajlar
4,973
Tepkime puanı
975
Puanları
0
dinlememek ne büyük bir adım.
anlamak erdem.

mevlana nın bu dizeler..?
 

.şüheda.

depresif polyanna
Katılım
18 Mar 2008
Mesajlar
2,149
Tepkime puanı
483
Puanları
0
Konum
Şehr-i Yâr
Etme!

Duydum ki bizi bırakmaya azmediyorsun, etme.
Başka bir yar, başka bir dosta meylediyorsun, etme.

Sen yadeller dünyasında ne arıyorsun yabancı?
Hangi hasta gönüllüyü kastediyorsun, etme.

Çalma bizi, bizden bizi, gitme o ellere doğru
Çalınmış başkalarına nazar ediyorsun, etme.

Ey ay, felek harab olmuş, altüst olmuş senin için
Bizi öyle harab, öyle altüst ediyorsun, etme.

Ey, makamı var ve yokun üzerinde olan kişi
Sen varlık sahasını öyle terk ediyorsun, etme.

Sen yüz çevirecek olsan, ay kapkara olur gamdan
Ayın da evini yıkmayı kastediyorsun, etme.

Bizim dudağımız kurur sen kuruyacak olsan
Gözlerimizi öyle yaş dolu ediyorsun, etme.

Aşıklarla basa çıkacak gücün yoksa eğer
Aşka öyleyse ne diye hayret ediyorsun, etme.

Ey, cennetin cehennemin elinde oldugu kişi
Bize cenneti öyle cehennem ediyorsun, etme.

Şekerliğinin içinde zehir zarar vermez bize
O zehiri o şekerle sen bir ediyorsun, etme.

Bizi sevindiriyorsun, huzurumuz kaçar öyle
Huzurumu bozuyorsun, sen mahvediyorsun, etme.

Harama bulaşan gözüm, güzelliğinin hırsızı
Ey hırsızlığa da değen hırsızlık ediyorsun, etme.

İsyan et ey arkadaşım, söz söyleyecek an değil
Aşkın baygınlığıyla ne meşk ediyorsun, etme

MevLana
 

Azra

Eylül yüzlü kız...
Katılım
22 Haz 2007
Mesajlar
1,061
Tepkime puanı
169
Puanları
0
Konum
İstanbul
Hak Etmeyene Sunulmayacak Kadar Değerlidir Sevgi...

black%20%26%20white%20girl%20cat.jpg

"...benim meşrebim zordur...
Toprağım kıraç yerden alınmıştır, her bitki büyümez üzerimde,
suyum ekşimiş şarap gibi tatsızdır,
soluğum yalçın kayaları parçalayan rüzgarlar gibi delidir...

Umuttan çok kuşku vardır yüreğimde, hoşgörüden çok öfke vardır,
nedensiz düşmanlık gütmesem de, olur olmaz şeye sevgi beslemem ben...
Haktan yanayımdır ve de hakikatten.
Bu yüzden sevginin hak edenin hakkı olduğuna inanırım...
Hak etmeyene sunulmayacak kadar değerlidir sevgi..."


Mevlana
 

Azra

Eylül yüzlü kız...
Katılım
22 Haz 2007
Mesajlar
1,061
Tepkime puanı
169
Puanları
0
Konum
İstanbul
Bir çocuğa beden verebilirsin ama onun kalbine, ruhuna tesir edemezsin...

bebish.jpg

"Bir çocuğa beden verebilirsin ama onun kalbine, ruhuna tesir edemezsin. Herkes kendi hayatını yaşar, herkes kendini yaratır. Ama insanı, kendisine götüren köprü çok incedir, çok dar.

Bir tek kendisinin geçmesine izin verir. Kan bağı bir imtiyaz değildir bu yolculukta. Aksine çoğu zaman aşılması zorlu bir engeldir, kırılması imkansız kalın halkalardan oluşmuş bir zincir. İnsanın elini kolunu öyle bağlar ki, hiçbir zaman kurtulamazsın."​


Mevlana
 

Azra

Eylül yüzlü kız...
Katılım
22 Haz 2007
Mesajlar
1,061
Tepkime puanı
169
Puanları
0
Konum
İstanbul
Bil ki her ne arıyorsan o sensin...

mevlevi.jpg

"Can durağını arıyorsan ey can ;
Can da sensin, durak da sensin.
Bir lokma ekmekse peşinden koştuğun,
Elbet ekmek de sensin.
Eğer akıl erdirebiliyorsan bu sözün sırrına;
Bil ki her ne arıyorsan o sensin."​


Hz. Mevlana
 
Katılım
14 Ağu 2009
Mesajlar
766
Tepkime puanı
142
Puanları
0
M€vlAnA dAn İnciler...

1220216932semazen88s.jpg

sordum ney’e-sana kimdir cefa eden
inlersin çığlık çığlığa tek söz etmeden
dedi ayırdılar beni şeker dudaklı dilberden
gayri ağlamadan yaşamayı bilmem ben

der ki gece - dostuyum ben sarhoşların -meyin tiryakisiyim
cümle bağrı yanıkların caniyim ben
aşki bilmeyenlerin de beklerim eşiğinde
ki her gece onlar için ölüm habercisiyim

kadehtir aşk
onun dudaklarından içmekle mutluyum
aşk güveydir
düğününün davulcusuyum
ne zaman ki çalmazsam ben bu davulu
ki işler bozan aşka yeminler olsun
anlarim ki işe yaramazın biri olmuşum

uyaninca içilen sabah şarabıdır aşk
içinde gül bahçesi olduğum bahardır aşk
en işsiz olmadığım günde bile işsizim ben
and içerim işe güce düşmandır aşk

kaçmadı o ay yüzlü seviyesizlerden kişiliksizlerden
ahlaksızlıklardan-bayağılıklardan-terbiyesizliklerden
vermek cömertliktir deme bana
deme –deniz de kaçmaz iyilerden- kötülerden
şeytan bile kaçardı-ama o kaçmadı ,iyiliğimizden


sarhoş bülbülden şarki dinlerim seni
gönlüme ezgini söyler rüzgarın uğultusu
hangi suya baksam yarin hayali
aah toprakta o tanıdık kokusu

sana yakin oldukça senden uzak
anlarım yanındayken bile senden ne kadar ayri
sen olmak isterim oysa - ben seninle olmak değil
bu yüzden hep dertliyim yanındayken
baştan aşağı sayrı

ben zaten sarhoşum ezelden
sanma ki bu sarhoşluk neyin sesinden
zaten yangınlar içindeyim
bu yangınım ne sudan ne ateşten
aşkın terazisinde öyle hafifim ki öyle
iki batman daha yeğniyim bir hiçten

bu gece aşkın kederinden sarhoşum delice
yakuttan şarabin kadehine değmedik bile
dert- hüzün-dalıp gitmek derinlere helal bu gece
yalnızca yalnızca uyku haramdır bize

aşkın ayı tam yuvarlak bu gece
dolunaydır sevgili bakmakta damların kıyısından
anılar gecesi bu
secdeye kapanmalar
ibadetler demidir
aşk ki helal şarabımız olmuş
uyumak haram bize

gidişim de gelişim de senin köyüne
gözümü alamam senden
gönlüm hep sana -sana akmakta
senin için tüm günahlarını işledim say yeryüzünün
dünyaya geliş sebebim sensin zira

sesini duyunca sesim güzelleşir benim
tanrının verdiği her şey gibi sayısız ölçüsüz olurum
beni yüz kez sattın ama yine senin kölenim
yine sat-sen sat beni-sen sattıkça tazelenenim

sen ki canısın cihanın
seninçin canı da cihanı da kaybettim
sen ki dünyanın mehtabı
ki ben yerimi göğümü şaşırdım
bana şarap sunma ey yar
ağzıma uzat kadehi
bana içir
sarhoşum ki senden öyle
ağzımı yüzümü şaşırdım

dün gece incelik gösterip o yar geldi bana
dedim ey gece sakın sırlarımı aydınlatma
arkana-önüne iyi bak dedi gece-iyi bak
sabahı nasıl getireyim işte bak güneş yanıbaşında

her eksikten uzak bilirim kusursuz güzelliğini
yaratan nakşetmiş her zerresini
neyleyim bilmek için iç evrenini
ben beni bileli beri bilirim seni

hayli zaman aşka dair bir şeyler bilmişim
canimi-yüreğimi-gözümü yar yoluna sürmüşüm
şimdi bildim ki ayrı olsa da bir imiş sevgililer
meğer ben şaşıymışım önceden-biri iki görmüşüm

saki bana kızıl şarap sunarsa neyleyim
dolunayım benden buse umarsa neyleyim
şimdi kavuşma vaktidir-bırakmak olmaz yarına
deli miyim ki şu anda yarından söz edeyim

gece gitti ve hala sarhoşuz biz
yarin devletindeyiz-işimiz kendimiziz
hem aşık-hem gönülsüz-hem sevgiliyiz
kalabalık da biziz-hem bülbül-hem gül bahçesiyiz


üzüm gibi ayaklar altında çiğnenmekteyim
aşk ne yana çekerse o yana dönmekteyim
sen bana –çevremde ne dolanmaktasın?-dedin
tozun sanma ki ben kendi çevremde dönmekteyim

gezegenler gibi dönmeyi ben benden öğrendim
dünyaya gelmeden önce de sonsuzlukta böyle dönerdim
ey bana –sabırlı ve sessiz ol –diyenler ey
sabrı ve sükuneti alın ben size verdim

bana söv-ne dersen de-mestim sana
o kirik dökük sözlerin ki bilsen ne hoş gelir bana
zehir sun hadi kadeh kadeh-bil ki şerbettir bana
sana kesilmişim ben-al teslimim-boyun eğdim-köleyim sana

dün gece kaç defa batırdık adimizi
vardık o vefasızın eteğine el uzattık
onun tam kalbinin üstüne koyduk kalbimizi
dün gece aynayı taşa çarptık

sevgilim dün yüzümü tırmaladı sarhoşlukla
sanki yanağım yanağından laleler toplamakta
dedim tırmalama yüzümü benim
yüzüm ki doğalı beri yüzünün kıblesine tapınmakta

gönlüm gamının tiryakisi olsun ey
öylesine alışsın ki keder ona hoş gelsin
ey gönülsüz gönlüm kucakla yarin gamını hadi
sevgili kederini kendisi yüklenmesin

göğsünde bi parça gönül olanlar
aşkına tutulmadan yaşıyor değildir
zülfünün zincirden buklesini görenler
zincire vurulmak için gönlüyle delirir

gönlünün ayağını zincirine vuranlar
yok oldukça yeniden varlık bulurlar
ey bana şarap iç de sarhoş olma diyenler
içenler elbette sarhoş olur

gayri senin ilacını neyleyim
gözlerim yollarında kör oldu kaldı
gayri neye yarar vefan
gönül aşkınla farıdı
artik ne işe yarar güzel sözlerin
kederinden can da kül oldu-ciğer de yandı

yaratan gönlümü dünya meylinden esirgesin
gönlüm ki aşktan gayrisine eğilmesin
ecel gelip de kapıma dayandığında
aşkı bırakıp can derdine düşen gözden şikayetçiyim

denizler kandırmaz ki beni-ırmak neye yarar
gül bahçeleri isterim bana yetmez hoş kokular
yari yanında olana kaygı mı var tasa mı var
bir ben bir de benim sabrım neyleriz-nereye kadar

ne alçaklık ne yükseklik olamaz sevdada
hatta ayrılık da olmaz sarhoşluk da
ne demek hafiflik-şeyhlik-müritlik
kalleşlik-düşkünlük-rintlik hatta

aşk ki padişahtır ama dikili bayrağı yok
hak dinidir aşk ama yazılı ayeti yok
her aşık bir avcıdan ok yemiş yaralı av
kendi kanını içer ama ortada yarası yok

hala kabukla öğrenmeye kalkan
sen özden uzak gafiller gafili
iyi bak can içindedir sevgili
bedenin özü duygu-duygunun özüyse can
tenden-duygudan –candan geçersen bulunur sevgili

git ey akıl
hiç akıllı yok burada
sana kil kadar yer yok
aşk güneşi var burada
ki her ışık mahkumdur karşısında yok olmaya

kapın ki yurdumuz-otağımızdır
zülfün gönül bağımızdır
her köşede bir kaç mum-üç beş pervane dünya
pervanemiz olan o mum bizim çerağımızdır

aşıklığın sırrından bi haber olanlar
güya aşkın sırlarını açıklayıp şöhret buldular
namus diye aşklarını gizli tutanlar
bir ömür ayrılık derdiyle paralandılar

aşıkların bu çığlıkları sevinçtendir
mum gelince susar mı hiç pervaneler
geceden de gündüzden de aydınlık sevgili gel
gel ey can-can ışığı seni beklemektedir

şu gördüğümüz evren-şu dönüp duran gökyüzü
tanrının kudretinde bir tek andan da önemsiz tekmili
her zerre bir timsah kadar büyüse
o sonsuz deryada birer balık gibi kalır her biri

daracık gönüllerde bitmeyen bu kötülük neden
aşk ki nedendir insanın belini büken
ten kafesinde gece gündüz her yere benimle giden
onun için çırpınan bu gönlün savaşı neden



avatar10733cs.gif
 
Katılım
14 Ağu 2009
Mesajlar
766
Tepkime puanı
142
Puanları
0
[FONT=Georgia, Arial, Helvetica, sans-serif]Hava soğuktu. Kar yağıyor dondurucu bir tip ortalığı kasıp kavuruyordu. [/FONT]
[FONT=Georgia, Arial, Helvetica, sans-serif]Adamın biri yürürken bir köleye rastladı. Üzerinde yırtık bir elbise vardı sadece. D[/FONT][FONT=Georgia, Arial, Helvetica, sans-serif]işleri birbirine çarpıyordu soğuktan.[/FONT]
[FONT=Georgia, Arial, Helvetica, sans-serif]Adam‘niçin efendine sana daha kalın bir şeyler almasını söylemiyorsun?’ dedi.[/FONT]
[FONT=Georgia, Arial, Helvetica, sans-serif]Köle ‘ Niye söyleyeyim ki görmüyor mu halimi? Beni benden iyi bilen birinden ne isteyebilirim?’ [/FONT]
[FONT=Georgia, Arial, Helvetica, sans-serif]Bu sözler üzerine kendinden geçen adam[/FONT]
[FONT=Georgia, Arial, Helvetica, sans-serif]‘İşte bir kılavuz… Gerçeklere ulaşmak isteyenler yolu bu köleden öğrensin’ dedi.[/FONT]​


[FONT=Georgia, Arial, Helvetica, sans-serif]Sabır aşka kar etmez. Sabırla aşk bir arada bulunamaz. [/FONT]
[FONT=Georgia, Arial, Helvetica, sans-serif]Akılda aşığın derdine yetişemez derman bulamaz.[/FONT]​


[FONT=Georgia, Arial, Helvetica, sans-serif]Biz güzeliz sen de güzelleş beze kendini.[/FONT]
[FONT=Georgia, Arial, Helvetica, sans-serif]Bizim huyumuzla huylan[/FONT]
[FONT=Georgia, Arial, Helvetica, sans-serif]Bize alış başkalarına değil…[/FONT]​


[FONT=Georgia, Arial, Helvetica, sans-serif]Beri gelberi![/FONT]
[FONT=Georgia, Arial, Helvetica, sans-serif]Daha da beri![/FONT]
[FONT=Georgia, Arial, Helvetica, sans-serif]Niceye şu yol vuruculuk?[/FONT]
[FONT=Georgia, Arial, Helvetica, sans-serif]Mademki sen bensin ben de senim[/FONT]
[FONT=Georgia, Arial, Helvetica, sans-serif]Niceye şu senlik benlik…[/FONT]​


[FONT=Georgia, Arial, Helvetica, sans-serif]Dünyayı isterken de sus[/FONT]
[FONT=Georgia, Arial, Helvetica, sans-serif]Bir dileğe kavuşmak isterken de.[/FONT]
[FONT=Georgia, Arial, Helvetica, sans-serif]Öylece seyre dal gitsin…[/FONT]​


[FONT=Georgia, Arial, Helvetica, sans-serif]Zamanlar geldi geçti.[/FONT]
[FONT=Georgia, Arial, Helvetica, sans-serif]Şimdi yeni bir zaman…[/FONT]
[FONT=Georgia, Arial, Helvetica, sans-serif]Ay o ay ama su o su değil.[/FONT][FONT=Georgia, Arial, Helvetica, sans-serif]Su kaç kere aktıdeğişti.[/FONT]
[FONT=Georgia, Arial, Helvetica, sans-serif]Ama ayın aksi hep aynı…[/FONT]​


[FONT=Georgia, Arial, Helvetica, sans-serif]Bu dünyada seninle hoş o dünya da.[/FONT]
[FONT=Georgia, Arial, Helvetica, sans-serif]Bu dünyada bensiz olma bensiz gitme o dünyaya da…[/FONT]​


[FONT=Georgia, Arial, Helvetica, sans-serif]Tutalım ki dikenim hem de kötü bir diken.[/FONT]
[FONT=Georgia, Arial, Helvetica, sans-serif]Ama nihayetinde güllerle bir aradayım.[/FONT]​
 

Ümmî Ebiha

KuzeyiN Kızı
Katılım
8 Kas 2007
Mesajlar
1,125
Tepkime puanı
276
Puanları
0
[FONT=Georgia, Arial, Helvetica, sans-serif]Dünyayı isterken de sus[/FONT]
[FONT=Georgia, Arial, Helvetica, sans-serif]Bir dileğe kavuşmak isterken de.[/FONT]
[FONT=Georgia, Arial, Helvetica, sans-serif]Öylece seyre dal gitsin…[/FONT]​


Allah (c.c.) razı olsun çok güzeldi...:gul
 

Ah Min'el AŞK

Kıdemli Üye
Katılım
7 Haz 2008
Mesajlar
5,481
Tepkime puanı
1,108
Puanları
113
Web sitesi
askinelinden.wordpress.com
Olduğum gibi kim görebilir beni
Ne rengim var benim, ne nişanım
Benim de bildiğim sırlar var diyeceksin ama
Hem o sırlarım ben, hem de o sırları saklayanım
Bu gönül ne vakit durulacak bilmem
Ama şu anda hiç kımıldamadan duran da benim
Yürüyüp giden de ben
Ben bir denizim, kendi varlığı içinde taşan
Uçsuz bucaksız, alabildiğine geniş, kıyısız, hür bir deniz


İki dünya da yok oldu gitti bende
Artık ne bu dünyadan sorsunlar beni, ne o dünyadan
Sen bizim aynımızsın dedim ey can!
Amma yaptın dedi, o da ne demek
Şu gördüklerin hep benim
Yoksa dedim sen O musun?
“Hey, kendine gel! Sus!” dedi.
“Benim ne olduğum dile gelmez..”
Öyleyse dedim sana işte dilsiz, dudaksız konuşan biri
Yoklukta ayaksız yürümedeyim, gökteki ay gibi
İşte sana elsiz ayaksız durmadan koşan biri
“Böyle koşup durmak,” dedi bir ses, “senin nene gerek?”
Bak bana, apaçık ortadayım da gene gizliyim
Sen beni gör asıl beni!
Eşi bulunmaz bir gizli maden olmuşum
Eşi bulunmaz bir deniz olmuşum ben
Tebrizli Şems’i gördüm göreli

Mevlana
 

nekwa

Kalbim seninle =)
Katılım
24 Şub 2007
Mesajlar
1,629
Tepkime puanı
224
Puanları
0
Yaş
36
Konum
Fatihin Fatihi
Web sitesi
sayendesairoldumben.azbuz.com
Olduğum gibi kim görebilir beni
Ne rengim var benim, ne nişanım
Benim de bildiğim sırlar var diyeceksin ama
Hem o sırlarım ben, hem de o sırları saklayanım
Bu gönül ne vakit durulacak bilmem
Ama şu anda hiç kımıldamadan duran da benim
Yürüyüp giden de ben
Ben bir denizim, kendi varlığı içinde taşan
Uçsuz bucaksız, alabildiğine geniş, kıyısız, hür bir deniz


İki dünya da yok oldu gitti bende
Artık ne bu dünyadan sorsunlar beni, ne o dünyadan
Sen bizim aynımızsın dedim ey can!
Amma yaptın dedi, o da ne demek
Şu gördüklerin hep benim
Yoksa dedim sen O musun?
“Hey, kendine gel! Sus!” dedi.
“Benim ne olduğum dile gelmez..”
Öyleyse dedim sana işte dilsiz, dudaksız konuşan biri
Yoklukta ayaksız yürümedeyim, gökteki ay gibi
İşte sana elsiz ayaksız durmadan koşan biri
“Böyle koşup durmak,” dedi bir ses, “senin nene gerek?”
Bak bana, apaçık ortadayım da gene gizliyim
Sen beni gör asıl beni!
Eşi bulunmaz bir gizli maden olmuşum
Eşi bulunmaz bir deniz olmuşum ben
Tebrizli Şems’i gördüm göreli

Mevlana

sor beni doğan güneşe,yağan kara kor ateşe,kayan yıldızlara sor beni...
gündüzlere,gecelere,satır satır hecelere,yanık türkülere sor beni...
 

Azra

Eylül yüzlü kız...
Katılım
22 Haz 2007
Mesajlar
1,061
Tepkime puanı
169
Puanları
0
Konum
İstanbul
Sana dilsiz, dudaksız sözler söyleyeceğim...​

bisiklet.jpg

Sana dilsiz, dudaksız sözler söyleyeceğim/
Bütün kulaklardan gizli sırlardan bahsedeceğim/
Bu sözleri sana, herkesin içinde söyleyeceğim/
ama senden başka kimse duymayacak/
Kimse anlamayacak...​


Mevlana
 

_sercan_

Doçent
Katılım
21 Ağu 2009
Mesajlar
687
Tepkime puanı
89
Puanları
0

Sana dilsiz, dudaksız sözler söyleyeceğim...
bisiklet.jpg


Sana dilsiz, dudaksız sözler söyleyeceğim/
Bütün kulaklardan gizli sırlardan bahsedeceğim/
Bu sözleri sana, herkesin içinde söyleyeceğim/
ama senden başka kimse duymayacak/
Kimse anlamayacak...

Mevlana

teşekkürler kardeşim..
 

MAV!M

muamma
Katılım
16 Kas 2009
Mesajlar
3,735
Tepkime puanı
1,163
Puanları
0
teşekkürler...
çok güzel kelimeler,çok muhteşemler... mevlana gibi....
 

ArZu

GülenAy
Katılım
7 Haz 2006
Mesajlar
30,610
Tepkime puanı
2,100
Puanları
0
Konum
Kayıp Şehir...
Web sitesi
www.arzuzum.blogcu.com
Etme!!...

… ETME …

sekil.jpg


Allah'ım Bu Vuslatı Hicran Etme

Duydum ki bizi bırakmaya azmediyorsun etme
Başka bir yar başka bir dosta meylediyorsun etme

Sen yâd eller dünyasında ne arıyorsun yabancı
Hangi hasta gönüllüyü kasdediyorsun etme

Çalma bizi bizden bizi gitme o ellere doğru
Çalınmış başkalarına nazar ediyorsun etme

Ey ay felek harab olmuş alt üst olmuş senin için
Bizi öyle harab öyle alt üst ediyorsun etme

Ey makamı var ve yokun üzerinde olan kişi
Sen varlık sahasını öyle terk ediyorsun etme

Sen yüz çevirecek olsan ay kapkara olur gamdan
Ayın da evini yıkmayı kastediyorsun etme

Bizim dudağımız kurur sen kuruyacak olsan
Gözlerimizi öyle yaş dolu ediyorsun etme

Aşıklarla başa çıkacak gücün yoksa eğer
Aşka öyleyse ne diye hayret ediyorsun etme

Ey cennetin cehennemin elinde olduğu kişi
Bize cenneti öyle cehennem ediyorsun etme

Şekerliğinin içinde zehir zarar vermez bize
O zehiri o şekerle sen bir ediyorsun etme

Bizi sevindiriyorsun huzurumuz kaçar öyle
Huzurumu bozuyorsun sen mahvediyorsun etme

Harama bulaşan gözüm güzelliğinin hırsızı
Ey hırsızlığa da değen hırsızlık ediyorsun etme

İsyan et ey arkadaşım söz söyleyecek an değil
Aşkın baygınlığıyla ne meşk ediyorsun etme


~. Mevlana Celâleddin Rumi .~
 

Azra

Eylül yüzlü kız...
Katılım
22 Haz 2007
Mesajlar
1,061
Tepkime puanı
169
Puanları
0
Konum
İstanbul
kacis.jpg

Yaşadıkça, kanım damarlarımda dolaştıkça, kendimden kaçıyorum.

Çünkü insanın kendinden kaçması kolay değildir.

Başkasından kaçan, ondan kurtulunca rahatlar,

Bir yerde karar eder...

Halbuki benim düşmanım da benim,

Benden kaçan da ben!


Şu halde kıyamete kadar kaçmam gerek.

Çünkü kaçarken kendimi de beraber götürüyorum,

Kendimden nasıl kurtulabilirim ki?​

Mevlana
 

Azra

Eylül yüzlü kız...
Katılım
22 Haz 2007
Mesajlar
1,061
Tepkime puanı
169
Puanları
0
Konum
İstanbul
Cahillik engelinden atlayamayan, bilgi yükünü taşıyamaz...

kubbe.jpg

"iki alem vardır: İlki varlık alemi, ikincisi mana alemi.
Varlık alemi gündüz gibidir, olanı biteni açıkça görürsün,
kendini kolayca ele verir. Mana alemi ise gece gibidir,
onu bulmak için mutlaka gönül ışığını yakman gerekir."​


Mevlana
 

Azra

Eylül yüzlü kız...
Katılım
22 Haz 2007
Mesajlar
1,061
Tepkime puanı
169
Puanları
0
Konum
İstanbul
Göz...

kelepce.jpg

His gözü elin avucuna benzer. Avucun bütün fili elleyebilmesi imkansızdır.

Derya gözü başka, köpük başkadır. Köpüğü bırak, deryaya bakmak hayırdır.

Köpüğün hareketi gece gündüz deryadandır. Hayret, köpüğü görüyor da, deryayı görmüyorsun!​


Mevlana
 
Üst