Mevlâna Celâleddin-i Rûmî Şiirleri

Âwdil

Mim Lâmelif Vâv
Katılım
26 Eki 2006
Mesajlar
1,397
Tepkime puanı
312
Puanları
0
Konum
Endülüs
hzn9qr.jpg


Ey düşleri kirlenmiş çocuk,tarumar et tüm kokuşmuş aşkları.Dudağına taktığın zühre yıldızından,gökyüzüne diriliş destanları yaz.Ey kara gözlü seher yeli,esrik sığındığım kör pusularlar,menzilimden çıkar dünyevi ne varsa.Kırmızı seccadeler ser yüreğime.

Ve sen ey bulanık yansıma.Ölüm davetiyeni bastır ansızın,nergislerin toprağına dök kanını.Ve arkadan yırttır al gömleğini.Ey Züleyha'ya direnen Yusuf,yere dök tüm efsunlu kadehleri.Mutluluğun adını bir çift göz koy.Ve kör bak o gözlere,karanlığın içinden görürcesine.
 

Azra

Eylül yüzlü kız...
Katılım
22 Haz 2007
Mesajlar
1,061
Tepkime puanı
169
Puanları
0
Konum
İstanbul
Tatlı bir ömür gibi gitmeye niyetlendin, ayrılık atını eğerledin inadına...​

twohorses.jpg

Tatlı bir ömür gibi gitmeye niyetlendin
ayrılık atını eğerledin inadına.
Git, yeni ülkeler gör, büyülü diyarlarda gez.
Ama benimle eğleştiğin toprakları da unutma, hatırla emi!

Gittin ey sevgili şimdi yollardasın
Ayın değirmisini başına yastık yapmış uyumaktasın
güzel uykular, renkli düşler seninle olsun
ama bir zamanlar dizlerimde yattığını da unutma, hatırla emi...​


Mevlana
 

ismail

Yeni
Katılım
3 Mar 2007
Mesajlar
20,475
Tepkime puanı
2,063
Puanları
0
Yaş
45
güllerden derip güle verin
gülün kıymetin bilmezse
dikenini bakıp gülüverin
 

GENCAKINCI

Profesör
Katılım
21 Ağu 2009
Mesajlar
1,666
Tepkime puanı
26
Puanları
0
Öğrendim‏

[FONT=georgia,serif] Öğrendim‏[/FONT]
[FONT=georgia,serif][/FONT]
[FONT=georgia,serif]Sonsuz bir karanlığın içinden doğdum.
Işığı gördüm, korktum.
Ağladım.
Zamanla ışıkta yaşamayı öğrendim.
Karanlığı gördüm, korktum.
Gün geldi sonsuz karanlığa uğurladım sevdiklerimi...
Ağladım.

Yaşamayı öğrendim.
Doğumun, hayatın bitmeye başladığı an olduğunu;
aradaki bölümün, ölümden çalınan zamanlar olduğunu öğrendim.

Zamanı öğrendim.
Yarıştım onunla...
Zamanla yarışılmayacağını,
zamanla barışılacağını, zamanla öğrendim.

İnsanı öğrendim.
Sonra insanların içinde iyiler ve kötüler olduğunu...
Sonra da her insanın içinde iyilik ve kötülük bulunduğunu öğrendim.

Sevmeyi öğrendim.
Sonra güvenmeyi...
Sonra da güvenin sevgiden daha kalıcı olduğunu,
sevginin güvenin sağlam zemini üzerine kurulduğunu öğrendim.

İnsan tenini öğrendim.
Sonra tenin altında bir ruh bulunduğunu...
Sonra da ruhun aslında tenin üstünde olduğunu öğrendim.

Kâinatı öğrendim.
Sonra kâinatı aydınlatmanın yollarını öğrendim.
Sonunda kâinatı aydınlatabilmek için önce çevreni aydınlatabilmek gerektiğini öğrendim.

Ekmeği öğrendim.
Sonra barış için ekmeğin bolca üretilmesi gerektiğini.
Sonra da ekmeği hakça üleşmenin, bolca üretmek kadar mühim olduğunu öğrendim.

Okumayı öğrendim.
[/FONT]
[FONT=georgia,serif]Kendime yazıyı öğrettim sonra...
Ve bir süre sonra yazı, kendimi öğretti bana...

Gitmeyi öğrendim.
[/FONT]
[FONT=georgia,serif]Sonra dayanamayıp dönmeyi...
Daha da sonra kendime rağmen gitmeyi...

Dünyaya tek başına meydan okumayı öğrendim genç yaşta...
Sonra kalabalıklarla birlikte yürümek gerektiği fikrine vardım.
Sonra da asil yürüyüşün bazen kalabalıklara karşı olması gerekebileceğine aydım.

Düşünmeyi öğrendim.
Sonra kalıplar içinde düşünmeyi öğrendim.
Sonra sağlıklı düşünmenin kalıpların dışında da olabileceğini öğrendim.

Namusun önemini öğrendim evde...
Sonra yoksuna yardım etmeden ondan namus beklemenin namussuzluk olduğunu;
gerçek namusun, günah elinin altındayken, günaha el sürmemek olduğunu öğrendim.

Gerçeği öğrendim bir gün...
Ve gerçeğin acı olduğunu...
Sonra dozunda acının, yemeğe olduğu kadar hayata da “lezzet” kattığını öğrendim.
[/FONT]
[FONT=georgia,serif]
Her canlının ölümü tadacağını, ama sadece bazılarının hayatı tadacağını öğrendim.

[/FONT]
Mevlâna
 

Turkbeyi

Ordinaryus
Katılım
27 Eyl 2007
Mesajlar
2,960
Tepkime puanı
273
Puanları
83
Konum
Karaman
Hz. Mevlanın Şiirleri

Duy Şikayet Etmede Her An Bu Ney

Duy Şikayet Etmede Her An Bu Ney
Duy şikayet etmede her an bu ney,
Anlatır hep ayrılıklardan bu ney.

Der ki feryadım kamışlıktan gelir,
Duysa her kim, gözlerinden kan gelir.

Ayrılıktan parçalanmış bir yürek
İsterim ben, derdimi dökmem gerek.

Kim ki aslından ayırmış canını,
Öyle bekler, öyle vuslat anını.

Ağladım her yerde hep ah eyledim,
Gördüğüm her kul için dostum dedim.

Herkesin zannında dost oldum ama,
Kimse talip olmadı esrarıma.

Hiç değil feryadıma sırrım uzak,
Nerde bir göz, nerde bir candan kulak?

Aynadır ten can için, can ten için,
Lakin olmaz can gözü her kimsenin.

Ney sesi tekmil hava oldu ateş,
Hem yok olsun, kimde yoksa bu ateş!

Aşk ateş olmuş dökülmüştür ney'e,
Cezbesi aşkın karışmıştır mey'e.

Yardan ayrı dostu ney dost kıldı hem,
Perdesinden perdemiz yırtıldı hem.

Kanlı yoldan ney sunar hep arz-ı hal,
Hem verir Mecnunun aşkından misal.

Ney zehir, hem panzehir, ah nerde var,
Böyle bir dost, böyle bir özlemli yar?

Sırrı bu aklın bilinmez akl-ile,
Tek kulaktır müşteri, ancak dile.

Gam dolu günler zaman hep aynı hal,
Gün tamam oldu, yalan, yanlış, hayal.

Gün geçer yok korkumuz, her şey masal,
Ey temizlik örneği sen gitme, kal!

Kandı her şey, tek balık kanmaz sudan,
Gün uzar, rızkın eğer bulmazsa can.

Olgunun halinden ah, anlar mı ham?
Söz uzar, kesmek gerektir vesselam.


(Farsça, çev: F. Halıcı)
Mevlana Celaleddin Rumi​
 

eylül

Veled-i kalbî
Katılım
15 Ara 2006
Mesajlar
5,223
Tepkime puanı
1,026
Puanları
0
Konum
mavera...
İsyan Etmişim
[video=dailymotion;xfm6pb]http://www.dailymotion.com/video/xfm6pb_semih-sergen-ysyan-etmiyim-mevlana-kurtlar-vadisi-yiiri_music[/video]
Aya öfkelenmişim ben,
İşte böyle kapkaranlık bir gece olmuşum.
Padişaha kızmışım,
Çırılçıplak bir yoksul olmuşum.

Güzeller sultanı gel demiş,
Evine çağırmış beni.
Ben bir yolunu bulmuşum,
Yola başkaldırmışım.

Sevgilim baş çeker, naz ederse,
Gamlara atar, kararsız korsa beni,
Biz kez olsun ah demem, inad için.
Ah'a da kızmışım ben!

Bir bakarsın altınla aldatır beni o,
Bir bakarsın şanla şerefle aldatır beni.
Oysa altın falan istemiş değilim ondan,
Şanla şerefe hele çoktan boş vermişim.

Ben bir demirim,
Mıknatıstan kaçıyorum,
Bir saman çöpüyüm ben,
Mıknatıslara yan çizmişim!

Ben öyle bir zerreyim ki,
Bütün aleme isyan etmişim!
Havaya, toprağa isyan etmişim!
Ateşe, suya isyan etmişim!
Altı yöne isyan etmişim!
Beş duyuya isyan etmişim!

Hava, toprak, Ateş, su da neymiş ki,
Altı yönde neymiş,
Beş duyu da ne.
Benim hiç bir şey umurumda değil!

Mevlâna Celaleddin-i Rumi


Not: videoyu göremıyorum ama sız görüyorsunuzdur inşaAllah.
Semih Sergen buldum diye sevindim ama linkte Kurtlar vadisi yazıyor. Video güzeldır umarım :(
 

eylül

Veled-i kalbî
Katılım
15 Ara 2006
Mesajlar
5,223
Tepkime puanı
1,026
Puanları
0
Konum
mavera...
من به هر جمعيتى نالان شدم
جفت بد حالان و خوش حالان شدم

Ben her toplulukta ağladım, inledim.

Kötü hallilerle de eş oldum, iyi hallilerle de.

ea8b16964afc176e302e8f2ud1.jpg


"Ben dost ve arkadaş bulup, ayrılık derdini açarak kendisiyle paylaşmak amacıyla her topluluğun içine girdim, onların arasına katıldım. Oralarda inledim durdum. Durumları iyi olanlarla da kötü olanlarla da, üst tabakalardan insanlarla da alt kesimlerden insanlarla da birliktelikler kurdum. Onlara içimi açtım. Bu dizedeki “kötü halli” sözcüğü; “hasta”, üzüntülü” ve “perişan” anlamlarında kullanılmıştır. Mecazî olarak da; “iç dünyası kararmış”, “talihsiz insan” anlamını ifade eder. “İyi halli” sözcüğü ise “mutlu”, “huzurlu” ve “şanslı” karşılığında kullanılmıştır. Bunun mecazî anlamı da; “iç dünyası huzurlu”, “ağırbaşlı kişi”dir.[13] Ekberâbadî’ye göre: bu dizede geçen “cem’iyyet: topluluk” kelimesi, “meclis”i simgelerken dinleyiciler de iki kısımdan oluşmaktadır: iyi halliler ve kötü halliler.
“İyi halli” kimse, dinlediği nağmelerin ahengiyle marifet ve huzur kapılarını aralayabilen, açılmaz kapıların kendisine açıldığı kişidir. “Kötü halli” de iç dünyası bozgunculuk ve fitnecilik kaynağı düşüncelerle dopdolu, yaratılışından getirdiği kötü özellikleriyle birlikte mal ve makam sevdasına kapılmış kişidir.[14] Hekîm Sebzevârî’ye göre olgun insan, yaratıcının bütün kutsal sıfatları ve isimlerinin yanı sıra onun kahredici sıfatları ve lütfunu da kişiliğinde ve benliğinde sergileyebilecek özellikler taşıyabileceği için, hem iyilerle ve hem de kötülerle birlikte olabilir. [15] "
 

eylül

Veled-i kalbî
Katılım
15 Ara 2006
Mesajlar
5,223
Tepkime puanı
1,026
Puanları
0
Konum
mavera...
هر كسى كاو دور ماند از اصل خويش
باز جويد روزگار وصل خويش‏


Aslından uzak kalmış kişi,

Yine kavuşma zamanını arar durur.
 

eylül

Veled-i kalbî
Katılım
15 Ara 2006
Mesajlar
5,223
Tepkime puanı
1,026
Puanları
0
Konum
mavera...
هر كسى از ظن خود شد يار من
از درون من نجست اسرار من‏

61849_437594334700_128712209700_4827160_2652976_n.jpg


Herkes kendi zannınca benim dostum oldu,
Ama kimse içimdeki sırları araştırmadı.
 

eylül

Veled-i kalbî
Katılım
15 Ara 2006
Mesajlar
5,223
Tepkime puanı
1,026
Puanları
0
Konum
mavera...
سر من از ناله‏ى من دور نيست
ليك چشم و گوش را آن نور نيست‏



Benim esrarım feryadımdan uzak değildir,

Ancak (her) gözde, kulakta o nur yok.



İç dünyamdaki bana ait örtülü sırlar, iniltilerimde gizli olsa da sırlarım iniltilerimden asla ayrılmasa ve inlemelerim herkesin kulağına erişse de ne yazık ki gözlerin onları görecek güçleri ve kulakların da onları dinleyip kavrayacak özellikleri asla yoktur. Mevlânâ bu dizesiyle gizli bir soruya cevap vermektedir: sanki birisi burada şöyle bir soru sormaktadır: “Ey Mevlânâ, Allah’ın veli kulları ve ariflerin iç dünyalarına ve gizemli evrenlerine normal ve maddî yollardan erişilemezse o halde onların gizemli hazineleri ve nur saçan ocaklarına ulaşarak oradaki sırları öğrenmenin başka yolları var mıdır? Varsa bu yollar nelerdir?” bunun karşılığında verilen cevap: “Benim sırlarım feryadımdan uzak değildir” olmuştur. Çünkü söz bir ayna gibi söyleyenin iç dünyasını dışa yansıtan bir araçtır. Ancak halkın gözü ve kulağında veliler ve ermişlerin sözlerinden yola çıkarak iç dünyalarındaki durumu anlayıp kavrayabilecek yetileri yoktur.

Furûzânfer bu konuda şunları söyler: “Herkes söylediği sözden, ses tonundan tanınabilir. Çünkü insanın hareketleri ve tavırları iç dünyasındaki durumları dışa yansıtır. Mevlânâ’nın ifadelerine göre: insanların sözleri ve yaptıkları, onların ruhsal durumlarının tanığı ve kanıtıdır. Sözü ve hareketlerinden yola çıkarak insanların iç dünyalarına ve gizli evrenlerine erişilebilir. Herkesin gizli dünyası iç evreni sözünde ve işlerinde kendini gösterse de fizikî yetilerle bunların kavranması çoğu zaman mümkün olamaz. Bütün bunları kavrayabilmek için kirlenmemiş, parıldayan, tertemiz bir gönül sahibi olmak gerekir.”
 

eylül

Veled-i kalbî
Katılım
15 Ara 2006
Mesajlar
5,223
Tepkime puanı
1,026
Puanları
0
Konum
mavera...
Aşkla...

با عشق نشین که گوهر کان تواست

انکس راجو که تا ابد ان تواست

انرا بمخوان جان که غم جان تواست

بر خویش حرام کن اگر نان تواست

os4p44.jpg



Aşk’la beraber ol, birlikte yaşa

Çünkü aşk, canın cevheri, özü, mayasıdır.

Gelip geçici sevdaların peşinde koşma,

Sonsuza kadar senin olacak dostu ara.
 

ArZu

GülenAy
Katılım
7 Haz 2006
Mesajlar
30,610
Tepkime puanı
2,100
Puanları
0
Konum
Kayıp Şehir...
Web sitesi
www.arzuzum.blogcu.com
Duy şikayet etmede her an bu ney

Duy şikayet etmede her an bu ney,
Anlatır hep ayrılıklardan bu ney.

Der ki feryadım kamışlıktan gelir,
Duysa her kim, gözlerinden kan gelir.

Ayrılıktan parçalanmış bir yürek
İsterim ben, derdimi dökmem gerek.

Kim ki aslından ayırmış canını,
Öyle bekler, öyle vuslat anını.

Ağladım her yerde hep ah eyledim,
Gördüğüm her kul için dostum dedim.

Herkesin zannında dost oldum ama,
Kimse talip olmadı esrarıma.

Hiç değil feryadıma sırrım uzak,
Nerde bir göz, nerde bir candan kulak?

Aynadır ten can için, can ten için,
Lakin olmaz can gözü her kimsenin.

Ney sesi tekmil hava oldu ateş,
Hem yok olsun, kimde yoksa bu ateş!

Aşk ateş olmuş dökülmüştür ney’e,
Cezbesi aşkın karışmıştır mey’e.

Yardan ayrı dostu ney dost kıldı hem,
Perdesinden perdemiz yırtıldı hem.

Kanlı yoldan ney sunar hep arz-ı hal,
Hem verir Mecnunun aşkından misal.

Ney zehir, hem panzehir, ah nerde var,
Böyle bir dost, böyle bir özlemli yar?

Sırrı bu aklın bilinmez akl-ile,
Tek kulaktır müşteri, ancak dile.

Gam dolu günler zaman hep aynı hal,
Gün tamam oldu, yalan, yanlış, hayal.

Gün geçer yok korkumuz, her şey masal,
Ey temizlik örneği sen gitme, kal!

Kandı her şey, tek balık kanmaz sudan,
Gün uzar, rızkın eğer bulmazsa can.

Olgunun halinden ah, anlar mı ham?
Söz uzar, kesmek gerektir vesselam.

Mevlana Celaleddin Rumi
 

ArZu

GülenAy
Katılım
7 Haz 2006
Mesajlar
30,610
Tepkime puanı
2,100
Puanları
0
Konum
Kayıp Şehir...
Web sitesi
www.arzuzum.blogcu.com
Demedim mi?

Oraya gitme demedim mi sana,
seni yalnız ben tanırım demedim mi?
Demedim mi bu yokluk yurdunda hayat çeşmesi ben’im?

Bir gün kızsan bana,
alsan başını,
yüz bin yıllık yere gitsen,
dönüp kavuşacağın yer ben’im demedim mi?

Demedim mi şu görünene razı olma,
demedim mi sana yaraşır otağı kuran ben’im asıl,
onu süsleyen, bezeyen ben’im demedim mi?

Ben bir denizim demedim mi sana?
Sen bir balıksın demedim mi?
Demedim mi o kuru yerlere gitme sakın,
senin duru denizin ben’im demedim mi?

Kuşlar gibi tuzağa gitme demedim mi?
Demedim mi senin uçmanı sağlayan ben’im,
senin kolun kanadın ben’im demedim mi?

Demedim mi yolunu vururlar senin,
demedim mi soğuturlar seni.
Oysa senin ateşin ben’im,
sıcaklığın ben’im demedim mi?

Türlü şeyler derler sana demedim mi?
Kötü huylar edinirsin demedim mi?
Ölmezlik kaynağını kaybedersin demedim mi?
Yani beni kaybedersin demedim mi?

Söyle, bunları sana hep demedim mi?

Mevlana Celaleddin Rumi
 

Ağlama karanfil

Profesör
Katılım
30 Ocak 2008
Mesajlar
1,048
Tepkime puanı
311
Puanları
0
Yaş
106
Nice servet koca dünyada biziz,
Şu sınırsız bedenin sahibiyiz
Aşıverdik mi balçıklı yolu,
Hızırız,bengi suyuz, can gibiyiz...
 
Üst