mısır halkını tebrik etmek lazım

Darul_Beka

Profesör
Katılım
17 Kas 2013
Mesajlar
2,214
Tepkime puanı
174
Puanları
63
öncelikle ihvanımüslimin gibi büyük bir islami hareketi yüreğinden çıkardığı için seyyid kutub gibi Hasan El Benna gibi bir çok dünya çapında alim mücahid yetiştirdiği için daha önemlisi de
darbelerin hepsine baş kaldırdığı için
tarih o halkı altın harfler ile yazacak
 

Takiyüddin

Yasaklı
Katılım
17 Kas 2014
Mesajlar
329
Tepkime puanı
9
Puanları
0
Gerçi ihvanı musliminden çıkmadı onlar, adeta onlardan ihvanı muslimin ortaya çıkmıştı.

Sonra, bugünkü ihvanlar o günkü isnanlar değller, sonuçta ruhları bedenleri farklı.

Tam da bu noktada "birbirinin devamı olmak" söyleyişinin üstünde sorgulama girişimini olumlu ve luzumlu buluyorum.

Sayın insanlar. niye böyle neo reankarnatif düşünyorsunuz. ya da öyle olduğunun farkında oldunuz mu hiç?
 

bi husben

Kıdemli Üye
Katılım
7 Mar 2007
Mesajlar
5,664
Tepkime puanı
322
Puanları
83
ihvan hareketi 100 yıl geriye gitmiştir pasif direniş sergileyerek adeta kendini yok etmiştir
 

DostunDostu

Süper Moderatör
Yönetici
Katılım
30 Eyl 2013
Mesajlar
6,183
Tepkime puanı
473
Puanları
83
Aktif direniş sergileyince nasıl olacaktı?
 

Kaçak

Yeni
Katılım
21 Ara 2012
Mesajlar
8,416
Tepkime puanı
896
Puanları
0
İhvan İslam dünyasında en fazla karşılığı olan bir harekettir ...
Birilerinin aksine girdigi yeri kurutmamış , pek çok harekete ilham kaynagı olmuş yeşertmiştir ...
 

DostunDostu

Süper Moderatör
Yönetici
Katılım
30 Eyl 2013
Mesajlar
6,183
Tepkime puanı
473
Puanları
83
göstermedide ne oldu
40-50 yılda gelişen hareket 2-3 basiretsiz liderin hepimizi öldürselerde karşı çıkmayacaz demesiyle yerle yeksan olmuştur

(Yukarıya edit yapmıştım aşağı aldım..)

İhvan neye talip olduğuna önce bir karar vermesi lazım. Devlete mi yoksa romantizme mi? Eğer romantizme talipsen o zaman şehit sayılarını sayarsın. Yok Eğer devlete/yönetime talipsen o halde fonksiyonları bilmen lazım gelir.

Dost söyler acı söyler. İslami davaların hiç birisi fonskiyonu bilmez. Bilmediği şeyi öğrenmek yerine Allah'a havale eder. Oradan gelecek bir berekete işi yıkar. Bu tevekkül değil tembelliktir. Onun için hiç bir devletin başındakiler -samimi olsalar dahi- sizi oraya getirerek ateşle oy-na-maz. Bizim hain diye nitelendirdiğimiz insanlar mutlak zalim midir yoksa çaresiz midir? Hatta bu çaresizlik yüzünden pragmatik olmak zorunda mı kalıyorlar? Önce burayı iyi anlamak lazım.

Devlet, içeriden ve dışarıdan bağlantıları olan bir yapıdır. Bunu bir bilgisayarın içinde ki kablo salatasına benzetebilirsiniz. Bu salata bir günde monte edilmemiştir. Bir ağacın kökü gibi kılçıklarını yavaş yavaş her yere bağlamış, belki bağlatılmıştır. İç ilişkiler, dış ilişkiler bağlamında ekonomik ilişkiler, enerji kaynakları gibi dünyanın en uzak noktalarına kadar bütün devletlerin kökleri sarmaş dolaş birbirine girmiştir. Bütün bu kılcalların her biri ya bir bilen tarafından yahut bir akademisyen tarafından yönetilir. Yani işin erbabı vardır oralarda. Hep karşılıklı muhtaçlık vardır. İhtiyaçların karşılanması vardır. Memur maaşlarından tutun temiz suya kadar onbinlerce detay vardır. En evliya adamın bile midesine giden yolu kes vallahi sana karşı baş kaldırır düşman olur. Devleti ve milleti böyle anlamak, böyle düşünmek gerekir.

Şimdi durum buyken İhvan hareketine geri dönelim. İhvan, kaymak tabakanın hangisini ikna etti veya edebildi? Ayak takımıyla iş yürümez artık bu devirde. Ortaçağda yaşamıyoruz beyler. Hadi diyelim iman gücüne işi bağladın ve devleti eline aldın. Ne olacak? Anında bütün hayat damarlarını kesip halkı sana karşı ayaklandıracaklardır. Başta senin en yakınındaki adamlar başlar dedikodunu yapmaya, kuyunu kazmaya. İman gücü vallahi biter orada. Onun için Ortaçağda yaşamıyoruz dedim. Zira bu devirde kuru ekmeğe ve suya sabredecek fertler kalmamıştır. İş o eskiden kuru ekmek ve su herkesin payına düştüğü için Ortaçağda devrim yapmak mümkündü. Lakin bu devirde adamın dershanesini kapatıyorsun sana YEZİD diyor, üstelik bu söylemle yüzbinleri ikna ediyor yahu? Lüks her yeri sarmış kaplamış. Zamanın değiştiğini kabul etmiyor bizimkiler. Yani dinamik olamıyorlar. Dünyayı bilmiyorlar. Okumuyorlar. İkra, ikra, ikra. İkra=Anlamak.. Kör kütük geçmişteki liderleri ilahlaştırarak onların yolundan gitmeyi marifet sanıyorlar.

Boşverin Allah aşkına, herkes bulmuş kendine bir meşkale gidiyor işte. Ne davası, dava mı kaldı? Eline mikrofon alıp konuşabiliyorsa, birkaç dinleyicim var oh, diye bununla mutlu oluyor insanlar. Bilemiyorsun, samimi görünüyor ama yapılan işler dumur. Alışılmışın dışına çekemiyorsun. Burnu sürtmeden anlamıyor insanoğlu malesef. Yazık..

Erdoğan bile hayatı daha yeni yeni öğreniyor. İçini deşelesen kim bilir ne kadar pişmandır Suriye ve Mısır mevzularından. Bütün bu yanlışları yaşıyarak kendi klişelerini kırıyor. Allah'tan bağnaz değil ki kırabiliyor bunları. Buna da şükür.

Artık şunu anlamamız lazım. Siyasal İslam denilen şey, tamamen ümmeti kendi içinde oyalamak için dışarıda yazılmış bir stratejidir.

Size en asil davayı söyleyeyim mi? Nitelikli eleman olmak ve milletine hizmet etmektir. Nitelikten kastım, ülkeni ve milletini dışarıya bağımlı yapma. Bilim adamı ol, sanatkar ol, porfesör ol, buluşlar yap, makinayı anla ve ülkeni üretken bir ülke haline getir. Dava, vatandaşın her bir ferdini layık olduğu hayat standartına getirmektir. Eğitim sistemiyle her bir ferdi dünyayı bilir hale getirmektir. Bütün bunların içinde senin iktidara gelmen gerekiyorsa da bunları yapmak için gel. Akademisyenlerin her biri, senin fikrini savunmasada bu duruşunla ikna edebilmelisin onları. İnsan olma hasebiyle milletine hizmet eğilimi vardır herkeste. Kimse doğuştan hain değil. Vatana ve millete hizmet! İşte bu eğilime oynayacaksın. Nitelikli insanları bu eğilimde toplarsan hepisi sana gelecek, davana dahil olacaktır. Tabi bunu yaparken gizli ajanda anlamında söylemiyorum. Ciddi ciddi niyetin bu olmalı. Ama biz ne yapıyoruz. Kendimizden uzaklaştırmak için ne gerekiyorsa onu yapıyoruz. Zamanında biz de yaptık. Hangi akademisyenin ve hangi iş adamının yahudi ve mason olduğunun listelerini çıkarıp yayınladık. Hatta bu listelerin yarısı iftiraydı. Bunun neticesini düşünecek kafa nerede? Var mı? İktidara gelince kimlerle iş yapacaksan, bütün onları kendine düşman ede ede ilerliyorsun. Allah akıl fikir versin ne diyeyim ki? İşte fonsiyon bilmemektir bu. Daha neye talip olduklarının farkında değil siyasal islamcılar.

Rezilik yahu! Sokağa dökülmenin felsefesini bilmiyoruz daha milleti sokağa döküyoruz. Niye? E Evrooopa'da öyle yaparlar.. Neymiş efendim: Kaos yap, sonra bu kaosu yöneterek devrimi gerçekleştir. Sokak bu işe yarar. Lakin sen 2015 yılındasın kuzum, 1850 yılında değilsin. Sokak karıştığı anda o kaosu yönetecek üst aklın sen olmayacağı baştan bellidir koçum. Bak ne oldu HDP? İt gibi pişman oldular milleti sokağa döktüklerine.. Hey Allah'ım yahu..
 

Kaçak

Yeni
Katılım
21 Ara 2012
Mesajlar
8,416
Tepkime puanı
896
Puanları
0
Bu nasıl bir dil ve uslup ...
Ya bir köşe yazarı ol , ya parti kur ...
Herkes mutlu olsun ....
 

spesifik

آزادی قید و بند
Katılım
18 Ağu 2007
Mesajlar
24,869
Tepkime puanı
4,114
Puanları
113
Konum
Hayâlistan/bul

Mutlu değilmisiniz :p

Açıkcası bu şekilde düşünmeniz çok üzücü .. Kapital bir bakış açısı.
Bu ülke motoru icat eden Erbakana sahip çıkmamış. Tarihin en başından beri müslümanların
icatlarına sahip çıkılmamış.. Herkes hedefine göre yaşıyor. ihvan öncelikli hedefi dünya değildi.
İslam tarihinde gerillalar olmuş,müslümanlar birbirini öldürmüş ama bu ölümler dava'nın ehemmiyeinden olmalı.Ne davası diye bir cümle sarf etmek çok acımasızca...

Ben çok basit bir örnek vereyim..
2000 den beri yazıyorum .. 2011 de ilk kitabımı yayın evi aracılığı ile basıma sunduk.
Kültür bakanlığında ki bir abi dilinden dolayı kitabın türkiye genelinde özellikle lise okullarına kompozisyon destekli sunulabileceğini söylemişti. Biz ilgilenmedik açıkcası.. Toplumda ilk sordukları şey 'ne mezunusun,eğitimin ne' Bu etiket yüzünden okumaya karar verdim. Okuma isteği hep vardı ama
sorumluluklardan dolayı olmaz diye düşünüyordum. Şimdi okuduğum bölüm bana bir şeyler kattığı için pişman değilim..

Eşimin yeğeni kitabı öğretmenler gününde edebiyat öğretmenine hediye ettiğinde kadın çok şaşırmış.
'Sahiden yengen mi yazdı ' diye.. Yaştan dolayı ve eğitimden dolayı bu tür tepkilerle çok karşılaştım.
Bu bakış açısını ne yazık ki bize kapital sistem veriyor. Benim yazma hedefim kapanmayan bir salih amel ,iyi bir çığır açmak .. Elimden gelen bu.. Rızayı ilahi önceliğim .Bir kişinin bile uyanmasına vesile olabilmek.

İhvan bu noktada canını bile ortaya koymuş.. Bir çok kitleye şahsiyetli kişiler vermiş..
Neyse ...
 

Hakperest

Kıdemli Üye
Katılım
13 May 2013
Mesajlar
10,139
Tepkime puanı
3,185
Puanları
113
Konum
:::::YerKüre:::::
ihvan, bir kaç kişi ile başlayıp devlet yönetimine talip hale gelmiştir
şu an pasif direnişten başka tercih hakları neredeyse yok denecek kadardır
en fazla yapacakları suikast ve gizli saldırılar olur
ki bu da mısırda nasıl bir getirisi olur bilemiyorum

ihvanın, pasif direnişi tercih etmesi
durumun suriye gibi içi savaşa dönüşmesini istememesidir
şu an devlete talip en güçlü muhalefettir
ve iktidar ve iktidar ilişkileri yıpranır en nihayet
işte o gün mısır, gerçek sahiplerinin elinde olacaktır

ayrıca islami grupları vs medeni olmayan cühelalar gibi göstermen doğru değil
avrupa hayranlıkları da yoktur @DostunDostu
 

Darul_Beka

Profesör
Katılım
17 Kas 2013
Mesajlar
2,214
Tepkime puanı
174
Puanları
63
kim ne derse desin bu halk dünyadaki islami hareketler açısından son 100 yıla damgasını vurdu
 

bi husben

Kıdemli Üye
Katılım
7 Mar 2007
Mesajlar
5,664
Tepkime puanı
322
Puanları
83
ihvan, bir kaç kişi ile başlayıp devlet yönetimine talip hale gelmiştir
şu an pasif direnişten başka tercih hakları neredeyse yok denecek kadardır
en fazla yapacakları suikast ve gizli saldırılar olur
ki bu da mısırda nasıl bir getirisi olur bilemiyorum

ihvanın, pasif direnişi tercih etmesi
durumun suriye gibi içi savaşa dönüşmesini istememesidir
şu an devlete talip en güçlü muhalefettir
ve iktidar ve iktidar ilişkileri yıpranır en nihayet
işte o gün mısır, gerçek sahiplerinin elinde olacaktır

ayrıca islami grupları vs medeni olmayan cühelalar gibi göstermen doğru değil
avrupa hayranlıkları da yoktur @DostunDostu

Yahu Allah aşkına neye talip İhvan bir daha iktidar yüzü göremez butun yoneticileri demir parkmaklıklar ardında idam la yargılanıyor
hakkını gelip senden gaspettiler senin olanı elinden zorla aldılar sen hiç bir şey yapmadın
sayıları mılyonları buluna hareket isteseydi mısıraın altını üstüne geterirdi
2-3 günde 5 bin kişi katledildi evet ihvan tum unsurlarıyla karsılık verseydi bu sayıya ancak ulasılırdı zaten
 

Darul_Beka

Profesör
Katılım
17 Kas 2013
Mesajlar
2,214
Tepkime puanı
174
Puanları
63
Dostundostu
aşırı pragmatist düşünüyorsun herkes senin gibi düşünse devrimler olmazdı
o ayak takımı diye küçümsediğin halk insanlık tarihi boyunca devrimin baş aktörü olmuştur
bundan sonra da olacaktır
 

DostunDostu

Süper Moderatör
Yönetici
Katılım
30 Eyl 2013
Mesajlar
6,183
Tepkime puanı
473
Puanları
83
Biliyorum beni kışkırtmak için yazıyorsun ama olsun :)

En romantik slogandır bu; kitleleri galayana getirip karışıklık çıkarmak; ardından da 'bunlar beceremiyor' diye müdahele gerekçesi sunmak için Batı'ya. Niyet öyle olmasa bile, netice oraya gidiyor.

ihvan, bir kaç kişi ile başlayıp devlet yönetimine talip hale gelmiştir
Marifet, bir işe talip olmak değil; o işin üstesinden gelmenin 'nasıl'ını anlamaktır. Mikro örnek: Bir şirkette vasıfsız elemanın müdür olmak için kuru gayret göstermesi gibi. Bu vasıfsız eleman önce vasıflanmalı değil midir? Bu vasıfsız elemana dışarıdan kırpılacak göz merhamet olarak yorumlanamaz. Unutmayın ki dışı merhamet, içi canavar çok tavır vardır doğada. Çamura düşmüş bir civcivi çıkartan kedi, patilerinin arasında o civcivi acıdığı için yalamaz. Merhametin en doruk noktası olan bu resmettiğim manzaranın neticesini izaha gerek yoktur sanırım.

İhvan vasıfsız mıdır? Teşkilatlanmada son derece vasıflı lakin bu paradigma, devleti idare etmeye yetmez. Devlette bütün dengeleri tutabilme şartı var. Bu tutma işi ancak ve ancak kadroyla mümkündür. Türkiye'de olan durum fevkalade bir istisna. Yiğidi döv öldür ama hakkını yeme derler. Bugün paralel yapı dediğimiz kadronun hakkını vermek gerek. İhvanda olmayan kadroyu biz hazır kucağımızda bulduk. Her devrim kendi çocuklarını yer kaidesince şimdi biz bu çocukları yiyoruz. Gerekli midir? Evet, yoksa o çocuk bizi yer. Bu işler duygusallık götürmez. Gaye kutsalsa mübahtır. Kardeş katline ferman verenlerin zaviyesinden bakınca böyle..

şu an pasif direnişten başka tercih hakları neredeyse yok denecek kadardır
en fazla yapacakları suikast ve gizli saldırılar olur
ki bu da mısırda nasıl bir getirisi olur bilemiyorum
Suikast ve gizli saldırı mı? Hoppalaa...
Bunu ihtimal olarak düşünmen bile yanlış. Yukarıda ''kardeş katli zaviyesi'' dediğim mübahlık, işte tam bunun olmaması içindir. Sen ise direk mevzuya dalmışsın mübarek.

ihvanın, pasif direnişi tercih etmesi
durumun suriye gibi içi savaşa dönüşmesini istememesidir
şu an devlete talip en güçlü muhalefettir
ve iktidar ve iktidar ilişkileri yıpranır en nihayet
işte o gün mısır, gerçek sahiplerinin elinde olacaktır
Bak bu doğru. Bir süreç başladı/başlatıldı. Bizde olduğu gibi zamanla vasıflanacaktır ihvan. Belki olması gereken oldu, bilemiyorum. Şimdi söylemek yanlış olur!

ayrıca islami grupları vs medeni olmayan cühelalar gibi göstermen doğru değil
avrupa hayranlıkları da yoktur DostunDostu
Aaaah ah, İhvanın Avrupa hayranlığını size yazayım da bilin. 'Hayranlık' kavramını tek cins müstakil bir olgu olarak anlamayın arkadaşlar. Hayranlık bir değil bin çeşittir. Siz ne sanıyorsunuz: İhvan ve diğer bütün Siyasal İslam yapılaırn teşkilatlanma şablonu neredendir? 1890'lı yılların Avrupasına bir bakın! Siyasal parti ve teşkilatlanmaların ilk şablonudur bu. En eski şablon. Gençlik teşkilatlarından tutun hiyerarşik yapılanmalar ve üniformalar. Disiplin ve slogan kültürüne kadar hepisi Avrupanın parti nostaljisidir. Evroopa evroopa ah evroopa..! Bu nostalji yüzünden 2 dünya savaşı yaşadı bu evrooopa. Ta Kaiser zamanında başladı bu işler oralarda. Onlar akıllandı, tamam ya biz? Onun için sık sık 'DÜNYAYI BİLMEK'den dem vuruyorum. İhvan'ın İlk fikir kitaplarını okursanız Mussolini ve Hitler hayranlıklarını sezersiniz çünkü o dönemlerde yazılmış. Bu hayranlık nedir? Avrupa değil midir? Hem de en ucuz tarafından. İflas etmiş işleri 2015 dünyasında hâlâ taklit etmeyi başka türlü izah edemiyorum. İpin ucu o kadar uzakta kalmış ki Avrupadan geldiğini bile unutup mevzuyu islamlaştırmış, hatta bu işleri islamla birlikte özümsemişiz. Ana damara bastım değil mi? Sence bid'at nedir? Varsa bir bid'at, parti en ayyuka çıkmış halidir bunun. O kadar şiddetli bir bid'at ki artık şiddetinden fark edilmiyor yani.

Açıkcası bu şekilde düşünmeniz çok üzücü .. Kapital bir bakış açısı.
Bu ülke motoru icat eden Erbakana sahip çıkmamış. Tarihin en başından beri müslümanların
icatlarına sahip çıkılmamış.. Herkes hedefine göre yaşıyor. ihvan öncelikli hedefi dünya değildi.
İslam tarihinde gerillalar olmuş,müslümanlar birbirini öldürmüş ama bu ölümler dava'nın ehemmiyeinden olmalı.Ne davası diye bir cümle sarf etmek çok acımasızca...

Ben çok basit bir örnek vereyim..
2000 den beri yazıyorum .. 2011 de ilk kitabımı yayın evi aracılığı ile basıma sunduk.
Kültür bakanlığında ki bir abi dilinden dolayı kitabın türkiye genelinde özellikle lise okullarına kompozisyon destekli sunulabileceğini söylemişti. Biz ilgilenmedik açıkcası.. Toplumda ilk sordukları şey 'ne mezunusun,eğitimin ne' Bu etiket yüzünden okumaya karar verdim. Okuma isteği hep vardı ama
sorumluluklardan dolayı olmaz diye düşünüyordum. Şimdi okuduğum bölüm bana bir şeyler kattığı için pişman değilim..

Eşimin yeğeni kitabı öğretmenler gününde edebiyat öğretmenine hediye ettiğinde kadın çok şaşırmış.
'Sahiden yengen mi yazdı ' diye.. Yaştan dolayı ve eğitimden dolayı bu tür tepkilerle çok karşılaştım.
Bu bakış açısını ne yazık ki bize kapital sistem veriyor. Benim yazma hedefim kapanmayan bir salih amel ,iyi bir çığır açmak .. Elimden gelen bu.. Rızayı ilahi önceliğim .Bir kişinin bile uyanmasına vesile olabilmek.

İhvan bu noktada canını bile ortaya koymuş.. Bir çok kitleye şahsiyetli kişiler vermiş..
Neyse ...

Büşra, yazılarını beğeniyle takip ediyorum. Kullanıdğın Türkçe yalın ve sade. Bu dille yazmayı çok denedim ama beceremiyorum. Yalın yazmak farklı bir yetenek.

Kapital bakış açısını şöyle ele almak gerek: Dünya kapital; kapital her yeri tusunami gibi basmış; bu denizde ümmet boğuluyor. Denizi inkar etmek çare midir? Nefesimizi daha ne kadar tutabiliriz ki? Zaman aleyhimize işliyor; yüzmek zorundayız.

Rahmetli Erbakan hoca davayı kısmi olarak doğru anlamıştır. Lakin Alman ekolü olması hasebiyle yukarıda anlattığım teşkilat sistemini yerinde gözlemlemiştir. Zira Almanya'da muhatap olduğu hocalar Nazi teşkilat sistemini kuran, belki içinde yetişen kafalardır. Ekti var. Hocanın iyi tarafı bu etkiyi pozitif bir yoruma çevirebilmesidir. Zira Hitler gibi iktidara yürümemiştir. Erbakan müthiş bir gözlemci. Hitlerin başarısını gençlik teşkilatlarına bağlamamıştır. Teşkilat, hocanın kafasında başka bir fonksiyon gütmüş! Hoca'nın İhvan'dan farkı bu! Hoca Almanyada şunu anladı gibi geliyor bana: Hitler'in iktidara gelmesi bu teşkilatla oldu evet, lakin iktidarda kalması ve büyük işler(! yıkımla sonuçlansada kendi zaviyesinde büyüktür) yapması akademisyenlerle, bilim adamlarıyla olmuştur. Bunu Almanya'da anlamış hoca. İhvana nasip olmayan küçük ama büyük fark; yerinde gözlemlemek.

Bu arada ''ne davası'' derken Avrupa modeli parti sistemine dayalı İslam davasını kastettim. Ana hatlarıyla İslam davası en mukaddes davadır. Ana hatları hatırlayalım: Tevhidi ezdirmemek / din, dil, ırk farkı gözetmeden zalimin karşısında; mazlumun yanında cihad etmek. Bu noktada şunu hatırlatmak istiyorum. Kelimelerin anlamını kaydıranları Kur'an lanetliyor. Hahamların bu işi yaptığını söylüyor Hz. Allah. Malesef bunu hiç kimse gündeme getirmiyor. Oysa ümmetin başına gelen bütün belalar bu kelime anlamlarının kaydırılmasındandır. Bunu niye diyorum? Zalime karşı gelmek, demiştim. Bu noktada zulmü ve zalimi tarif etmek gerekiyor. Aksi taktirde Kur'an'ın lanetlediği işi yapan birileri çıkar; dershane kapatmayı insanlık tarihinin en büyük zulmü olarak tarif eder. Peki zulüm nedir? Mesela kapıları kırdırtıp içeri giren; ilk doğan erkek çocukları öldürten Firavun zalimdir. Sahabeyi kütüklere bağlıyarak derilerini demir taraklarla yüzenler zalimdir. Zulüm nedir, zalim kimdir? Başlı başına bu yazılsa yeridir. Lakin hakikati aramak için yazmak lazım. Tasavvuf eğitiminden geçmeyen bir nefsin hakikati yazabilmesi mümkün değil bence. Zira nefsi emmarenin kalemden çıkacak her kelime ta ezelden içi boşaltılmış olarak çıkacaktır.

Sokaklara dökülme gerekçesi hangi zulme baş kaldırı olarak nitelendiriliyor ona bakmak lazım. Salt tevhid ehli olduğumuz için bize kurşun sıkan oldu mu? Oldu. Bosna buna en muazzam örnektir. Çeçenistan ve Afgan evveli de böyledir. Dikkat edersen hep dışarıdan gelmiştir o kurşunlar. İçten gelen ise buna nazaran başka bir şey. Aynısı değil. Onun için cihad olarak yorumlamak bence biraz problemli. Parti veya teşkilat işlerini aşmalıyız artık.

Ama bu, bazı şeyleri eleştirmemize engel olmamalı. Çünkü tam bu noktanın bir kıymeti var. O kıymet, dersler çıkarma algısının açıklığı. Bence çok iyi değerlendirilmesi gerekiyor. Şu pozisyonu romantizme boğarsak bizden bir halt olmaz. Artık izlenecek yolda bireyin ve çevresinin ahlakına, entellektüel kalitesine odaklanmamız gerekiyor. Birbirimizle uğraşmaktan kendimize vakit bulamadık. Kutuplaşarak birbirimizi yıprattık, zaman kaybettik. Bu arada birileri gelip gelip dökülen meyveleri topladı.

Biliyorum gene pragmatik oldu.

 

Darul_Beka

Profesör
Katılım
17 Kas 2013
Mesajlar
2,214
Tepkime puanı
174
Puanları
63
mısırdaki islami hareket tüm dünyayı etkilemiştir özellikle Hasan El Benna ve Seyyid Kutup
bu etki türkiyede de hissedildi ancak
türk milliyetçileri başta olmak üzere tüm cemaatler bu etkiye kıskançlık duyguları ve konumlarını kaybetme duygusu ile mesafeli davrandılar
 

DostunDostu

Süper Moderatör
Yönetici
Katılım
30 Eyl 2013
Mesajlar
6,183
Tepkime puanı
473
Puanları
83
mısırdaki islami hareket tüm dünyayı etkilemiştir özellikle Hasan El Benna ve Seyyid Kutup
bu etki türkiyede de hissedildi ancak
türk milliyetçileri başta olmak üzere tüm cemaatler bu etkiye kıskançlık duyguları ve konumlarını kaybetme duygusu ile mesafeli davrandılar
Nokta atışı yapacağım. Lütfen ne alaka var demeyin. Bir şey hissettirmek istiyorum. Kelimelerle anlatılamıyan şeyler hissedilmekle anlaşılır. Lakin bunu hissedebilmeniz için bu programı baştan sona sabırla izlemeniz gerekiyor. Umulur ki kaybolan güneşi siyaset meydanında aramaktan vaz geçersiniz. Çünkü o güneş siyaset meydanında kaybolmadı. Başka bir yerde kayboldu, önce onu tespit etmek gerekiyor..

 

Darul_Beka

Profesör
Katılım
17 Kas 2013
Mesajlar
2,214
Tepkime puanı
174
Puanları
63

Nokta atışı yapacağım. Lütfen ne alaka var demeyin. Bir şey hissettirmek istiyorum. Kelimelerle anlatılamıyan şeyler hissedilmekle anlaşılır. Lakin bunu hissedebilmeniz için bu programı baştan sona sabırla izlemeniz gerekiyor. Umulur ki kaybolan güneşi siyaset meydanında aramaktan vaz geçersiniz. Çünkü o güneş siyaset meydanında kaybolmadı. Başka bir yerde kayboldu, önce onu tespit etmek gerekiyor..

anlıyorum hocam
islam bir medeniyettir
uzmanlaşmak
bilim
teknoloji
vs
ancak konumuz farklı
zülüm yapılırken durun biz henüz hazır değiliz diyemeyiz yada boyun eğemeyiz
bu açıdan sanırım sende mısırdaki islami hareketi içten içe kıskanıyorsun
 
Üst