Muhteşem manzaram

Alper...

MarmaranınKralı
Katılım
10 Eki 2006
Mesajlar
9,574
Tepkime puanı
452
Puanları
0
Konum
İsLamBol
Web sitesi
cennetsarayi.blogcu.com
MUHTEŞEM MANZARAM

Evimin balkonundan Muhteşem Şehir İstanbul'u seyrediyorum.Bulunduğum yerden Marmara denizini ve adaları rahatlıkla görebiliyorum.Şuan bir adadan diğer bir adaya vapurlar gelip geçiyor.Ardında sade beyaz köpük ve dalgalar bırakıyorlar

Sonra adaların denizin ortasında , ana karadan ayrı ama ana karaya bağlı olmalarını düşünüyorum.Ayrı gibi gözükmek ama ayrı olmamak.Bir bütünlük teşkil etmek.

Nazar değmesin Muhteşem Şehrime ve Muhteşem Manzarama amma bir şikayetim var.16 Mayıs'ta yasalaşan ve 31 Mayıs'ta Resmi Gazete'de yayınlanan "Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun Tasarısı" yani Kentsel dönüşüm kanunundan şikayetim var.

Evvela neden şikayet ettiğime değinmeden önce bu kanunun ilk maddesini bir okuyalım."MADDE 1- (1) Bu Kanun’un amacı; âfet riski altındaki alanlar ile bu alanlar dışındaki riskli yapıların bulunduğu arsa ve arazilerde, fen ve san’at norm ve standardlarına uygun, sağlıklı ve güvenli yaşama çevrelerini teşkil etmek üzere, iyileştirme, tasfiye ve yenilemede bulunulmasına dair her türlü iş ve işlemi ve bunlara ilişkin usûl ve esasları belirlemektir."

Böyle diyor yasa ve yavaş yavaş uygulanmaya başlıyorlar.Tabi bu yeni çıkan kanun da İstanbul'un yeniden inşası var.İstanbul tabiri caizse yeniden inşa edilecek.Tabi bunun için bazı yerlerde bazı özel şirketler kolları sıvadılar.Ve istanbul'un anadolu yakasında bir çok yerlere gökdelenleri dikmeye başladılar.

Bu durum benim muhteşem manzaram olan istanbul manzaramı yani denizimi,adalarımı kapatmaya başladı.Yani betonarme yapılardan sıkılıp,şöyle bir hava almak için balkona çıktığımda bakacağım bir manzaram kalmadı ve kalmayacak.Bu durum beni üzüyor,zira manzaramdan mahrum kalıyorum ve bu durumdan ötürü şikayetçiyim.

Fakat bir taraftan da deprem tehlikesini düşünüyorum.Malum geçenlerde (Tekirdağ) merkez üssü Marmara Ereğlisi açıkları olan 5.1 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi.Hemen akıllara o beklenen büyük deprem geldi.Tabi şu kentsel dönüşüm bir anda olsada ,hiçbir bina zarar görmese, hiçbir can kaybı yaşanmasa diye içinden geçiriyor insan.

Şu çarpık kentleşme,yanlış yapılanma,eksik malzeme ve plansız ,programsız bina inşa etme hastalığımız, şehrimizi mahvetti, insanlarımızı kahretti.Ne olurdu işimizi sağlam yapsaydık,malzemeden çalmasaydık.17 Ağustos 1999 depremini hala anıyoruz.Ama bir arpa boyu kadar yol aldığımız söylenemez

Gerçi yeni çıkan kanunla,yeni işler yapılacak ama bizim ömrümüz buna kifayet edecek mi?Yada kentsel dönüşüm olmadan önce büyük bir depreme yakalanacak mıyız? Bu soruların cevaplarını bilemeyiz.Bu sorular kadere taalluk eden konulardır.Bize düşen ise yerimizi,yurdumuzu imar etmek,sağlamlaştırmak ve gelecek kuşağa sağlam,kalıcı eserler,binalar,yapılar bırakmaktır.

Muhteşem manzaramın kapanmasına üzülsemde,Muhteşem İstanbul'uma yeni çehre daha çok yakışacak diye düşünüyorum.

28 Haziran 2012
9 Şaban 1433
Perşembe
Alper...
 
Üst