Murat Tali şiirleri

Azra

Eylül yüzlü kız...
Katılım
22 Haz 2007
Mesajlar
1,061
Tepkime puanı
169
Puanları
0
Konum
İstanbul
1971 yılında İstanbul Topçular'da yaşama gözlerini açmakla büyük bir hata yaptığını çok sonradan anladı. Ailenin en büyüğü olmanın haklı gururu ile erken yaşta hayata atıldı. Ne yapsın ki başka. tek maaş ve dört çocuktan oluşan çekirdek aile * 1.5 (çekirdek aile 4 kişi) ortamında birkaç çeşit özveride bulunarak bugünlere geldi. Altın bilezikler takmak adına istediği okulda okuyamadı. Kala kaldı şehrin orta yerinde bir altın bilezikli meslek ile.

Sonra hayatının doğrularını sorguladı. yaşlandı yolunyarısına vardı öykü yazmayı denedi öyküsüz kaldı. Roman ağır gelirdi çünkü anlık yitişlere dairdi sözleri ve şiire düşüverirdi parmakları. O da öyle yaptı şiirler yazdı. eserler meydana getirmedi çünkü eserlik şiirleri olmadığı telafuz edildi. halen şiir yazıyor çünkü içinden dökülen heceleri toplayacak başka bir mecra yok varsa da o şimdi bunu bilmiyor.

Şimdi bir bilgisayarın başında günü sabahtan akşama bağlamakla uğraşıyor. Şiirleri birkaç sitede yayımlanıyor. Başka ne yapıyor o da bilmiyor, bir güngüzelleştirmek için adım atıyor, karanlığa inat bir mum yakıyor ve çocukların dünyasını güzelleştirmek için onlar adına yardımlar topluyor ve dağıtıyor.

DERVİŞ'lik yapıyor sevgi yoluna düşerek. Birgün olurda şehrin göbeğinde elinde bir sopa ile sokakta yürüyen birini görürseniz kimbilir belkide o benim.
kitabı basılırsa alttaki satıra kitabının adını yazacağını düşünüyor ve gururla bakıyor dünyaya. Neden mi? dünyayı


Murat Tali

 

Azra

Eylül yüzlü kız...
Katılım
22 Haz 2007
Mesajlar
1,061
Tepkime puanı
169
Puanları
0
Konum
İstanbul
Denize düşer mi yalnızlıklar

Denize düşer mi yalnızlıklar
Hangi balık sarılır bana
Ahtapotun kolları sıkar mı düşlerimi
Kader dediğin nedir
Sessizliğe susamış çöl kumlarından öte...

Utkum
Varabilmekmiş
Savurgan geçmişime
Dalgalara takılı kalır
Teknemin fora edilmiş dev yelkenleri
Güneş kızıl doğar ufkumdan
Bir martı kanat çırpar
Ve bir kaplumbağa yumurtasını bırakır
Derinleşen gözlerime...

Koşarcasına gelen rüzgardaki
Mistik bir sesle uyanır gün
Güneşin kızıllaştığı saatlerde
Gözlerime bırakılan yumurtalardan
Doğan binlerce kaplumbağa
Bedenimde izler bırakarak karıştılar denize
Asırlarca yol oldu belki de
Kaplumbağa yaşamlarına
Tuzlu suya batmış tenim...

Kalbim bir hıçkırık silsilesine tutulmuş olarak
Kapıldı med cezirlere
Ay doğdu geceye
Ağaçlar eğildi su içmek için damarlarımdan.
Susayan geceye yol aldım karanlıkları aydınlatan dolunayla
Gece dair oldu ellerimin arasından kollarıma sızan iyotlu suya
Parıldadı bir yakamoz edasıyla tenim
Katılmak için son gidişine
O en son kaplumbağanın...​


Murat Tali
 

Azra

Eylül yüzlü kız...
Katılım
22 Haz 2007
Mesajlar
1,061
Tepkime puanı
169
Puanları
0
Konum
İstanbul
Denizce Seslenişler

Kuşlar kanat çırpıyor dalgalar üzerinde
bir martı çığlığı çarpıyor kulaklarıma
karabatakların siyah renkli tüyleri
Göz bebeklerime doluyor

Kana kana alevleniyor göğüs kafesim
Susuyorum denizin tuzlu suyuyla
Kavruluyor lüfer teknelerine yapışmış yosunlar
Bir sandalın küreğine asılı kalıyorum
Dalgaların ritmini bozarcasına
Bir suya bir havaya karışıyorum
Bir martı dalıyor
Yüreğime serpilen simit parçalarına
Susamları savruluyor havadayken
Bir o yanıma bir bu yanıma
Gıdıklanıyorum
tenimde gezen şehir hatları vapurlarıyla
sandallarla bağdaş kuruyorum
ızgara balık ve ekmek partileri için

bir simit ve bir martı daha düşüyor tenime
tenim güneşin aydınlığında
ben ise Bastonsuz Dervişi
denizlerin sırtında. . .​

Murat Tali
 

Azra

Eylül yüzlü kız...
Katılım
22 Haz 2007
Mesajlar
1,061
Tepkime puanı
169
Puanları
0
Konum
İstanbul
Yağmur Yüklü Yalnızlıklara

Sessiz gidişlerin nereyedir diye sorulmaz yağmura
pencerenden damlar
damlarda
gördüğün damla olduğunda yağmuru
yağmur olduğunda damlayı anlayamazsın
bir gök gürültüsü kopar
şimşek yüklü gökyüzünde
yalnızlığa itildiğin andır
pencereden yağmura kapılışın.​


Murat Tali
 

Azra

Eylül yüzlü kız...
Katılım
22 Haz 2007
Mesajlar
1,061
Tepkime puanı
169
Puanları
0
Konum
İstanbul
Bir Sevgi Büyüttüm

Bir sevgi büyüttüm susuz ve güneşsiz
Bir sevgi büyüttüm saksısız ve topraksız
Bir sevgi büyüttüm aysız ve yıldızsız gecelerden

Bir sevgi büyüttüm karşılıksız ve çıkarsız
Bir sevgi büyüttüm parasız ve çeksiz

Bir sevgi büyüttüm sessiz ve derinden
Bir sevgi büyüttüm ıraksamalardan
Bir sevgi büyüttüm duraksamalardan
Bir sevgi büyüttüm özlemlerden türkülere dönerek

Bir sevgi büyüttüm büyümeyen yanımla
Bir sevgi büyüttüm adressiz ve çoğullaşarak
Bir sevgi büyüttüm büyüdükçe çocuklaşarak
Bir sevgi büyüttüm kollarımı açtığımda büyüyerek

Bir sevgi büyüttüm bitmeyecek bitirilmeyecek

Bir sevgi büyüttüm büyüdüğünde sana varacak

Bir sevgi büyüttüm büyüdüğünde sana varacak

Büyüdüğünde sana varacak...

Büyüde gel. . .

Büyüde gel. . .



Murat Tali
 

Azra

Eylül yüzlü kız...
Katılım
22 Haz 2007
Mesajlar
1,061
Tepkime puanı
169
Puanları
0
Konum
İstanbul
Avare...

hangi kelime anlatır senide
bende bulunmaz
hangi gül kokunu verirde
toprağa düşmez

hangi zaman kendinde yaratır senide
beni almaz gidişine
bu yüzdendir sensizliğin
o sırçaköşklü yalnızlığındaki
sergüzeştliğim
bu yüzdendir
avareliğim...​

Murat Tali
 

Azra

Eylül yüzlü kız...
Katılım
22 Haz 2007
Mesajlar
1,061
Tepkime puanı
169
Puanları
0
Konum
İstanbul
. . . (adı yok bu şiirin)

Belirsizliğin içindeki
Zamanlardan
Geliyoruz. . .

Hesaplanmamış ve
Neticesi belli olmayan
Anlar
Yaşıyoruz. . .

Sonsuzluğu arıyoruz
İfadesiz kelimeler
Ve zincirsiz
Yarınları
Düşleyerek. . .

Sonuca ulaştığımızda
Gördüğümüz
Tek şey
Görüntüler dünyasında ki
Yalnızlığımız
Oluyor. . .​

Murat Tali
 

ismail

Yeni
Katılım
3 Mar 2007
Mesajlar
20,475
Tepkime puanı
2,063
Puanları
0
Yaş
45
[FONT=&quot]Ben Geldim

içimde deniz yüklü fırtınalarla
ben geldim
hani an olur tarifsiz kalırsın ya
idam edilmiş düşlerin kıyısında
koşarsın koşarsın
ne sen yetişirsin
ne kovalayan yakalar seni
kan revandır tenin
kalbin
dinamitlenir
en büyük kayaları koparırcasına
bir kuş kanat çırpar
kuşlar kanat çırpar
ürperir
yalnızlık
işte böyle bir yitiştir
sensizlik

ve
ben gelirim
deniz yüklü yalnızlıklarla
[/FONT]

 

ismail

Yeni
Katılım
3 Mar 2007
Mesajlar
20,475
Tepkime puanı
2,063
Puanları
0
Yaş
45
Terkedilmiş Yalnızlıklarımız

Yakıp gitmişsin gemileri
Peşin sıra gelmesin diye
Uzaklıklar
Bordosuna hasret yüklemişsin
Gidişinin
Tayfaları, miçoları, kamarotları
Martılar ve albatroslar olmuş
Bende kalan seni almayı unutmuşsun
Giderken
Adrese teslim yalnızlıklar taşıyanlara verdim
Varırlar vakti zamanda sana

Cebimde eve taşıyacak
Yol param
Sırtımda soğuktan koruyan
Parkem
Yağmur yağsa
Ayaklarımı ıslatacak
Yanları patlamış potinlerimle
Yürüdüm senden uzakaşan yollarda
Lodos sırtımdan itiveriyor
Bakmayayım diye
Bende kalan sana
Işıklar sarıyorken kenti
Yol
Filmlerdeki gibi uzuyor
Şehrin içine
Bitiyor film
Önce figüranların ismi yazılıyor
Başta sen
Kızma
Yönetmeni de sensin
Başrolde
Terkedilmiş yalnızlıklarımız
Ardımızda
Bir geminin külleri

 

ismail

Yeni
Katılım
3 Mar 2007
Mesajlar
20,475
Tepkime puanı
2,063
Puanları
0
Yaş
45
Bir deli
Belki de hep deli
Aklımdan geçenleri düşündüm de
Ne zaman akıllıydım diye
Cevapsız kaldım. . .

Derler ki kim akıllı ki dünyada

Hepimizde var bir parça delilik
Benimki tam delilik sanırım...

Öyle ya karşılıksız sevilmezmiş

Karşılıksız iyilik yapılmazmış
Karşılıksız paylaşılmazmış sevgiler...

Başkalarına üzülmek de neymiş

Kimin umurunda düşenin çektiği acı
Benim olduğunda acı
Ben deli oluyorsam
En koyusundan bir deliyim o vakit...

Bir delinin attığı taşı kırk akıllı çıkartamamış kuyudan

Akıllı kalmış mı ki dünyada
Kuyuya atılan taş değildi üstelik
Kuyuya atılan sevgiydi
Kuyuya atılan paylaşmaktı, acımaydı...

Bir an önce yitmesi için çıkarmadılar kuyudan onları

bu yüzden onlarla kuyuya inenler delirdi...

Delilik her gün bayram

Delilik sevgi çünkü
Delilik paylaşmak çünkü
Delilik karşılık beklememek çünkü
Eğer beklersen akıllı olursun
Ben deli kalayım. .


Murat Tali
 
Üst